285
9-Haksız Tahrik
TCK’nın 29’uncu maddesi; “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet
veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yeri-
ne oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek
cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir” şeklindedir.
Haksız tahrik, Kanun’umuzda ceza sorumluluğunu azaltan bir
neden olarak düzenlenmiştir. Tahrikin ana koşulu, yapılan haksız ha-
reketin fail üzerinde bir hiddet veya şiddetli elem meydana getirmesi
ve suçun işlendiği anda failin bu durumdaki etki altında bulunması
olduğundan, söz konusu psikolojik hâller dikkate alınmıştır
37
. Gazap,
hiddetlenme şeklinde de anlaşılmalıdır. Şedit bir elem deyimi psiko-
lojik bakımdan aslında hareketsizliğe, pasifliğe yöneltici bir ruh hâli
ise de, burada söz konusu olan hiddete yönelten bir elemdir. Bu itibar-
la sadece hiddet sözcüğünün kullanılması bu hâli de kapsamaktaydı.
Ancak uygulamada duraksamalara neden olmamak için metinde her
iki sözcüğün kullanıldığı görülmektedir.
Suç işlerken hiddet veya şiddetli elemin haksız bir fiil sonucu or-
taya çıkması gerekir. Tahrik hükümleri gereğince bir suçun mağduru-
na yönelik olarak gerçekleştirilen fiiller dolayısıyla mağdur dışındaki
kişilerin haksız tahrik altında kalamayacakları kabul edilerek indiri-
minden yararlanmaları önlenmiştir. Örneğin kendisine karşı hakaret
edilen kişinin, kocası tarafından bu olay nedeniyle hakaret eden şah-
sın arabasının camının kırılması olayında haksız tahrike dayalı olarak
ceza indirimi yapılamayacaktır.
Maddedeki haksız fiil terimi, bir davranışın hukuk düzenince tas-
vip edilmediği anlamına gelmektedir. Ancak böyle bir haksız fiili ya-
pan kişiye karşı yönelik fiilin varlığı durumunda maddenin uygulan-
ması söz konusu olabilecektir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi tahrikle ilgili bir kararında; ”…fen bilgi-
si dersi öğretmenleri olan müştekinin mobiletinin benzin deposuna toz şeker
atmak suretiyle zarar vermek isteyen sanıklar, tüm aşamalarda, müştekinin
kendilerine sık sık gibi sözlerle küfür etmesi ve sebepsiz yere kendilerini döv-
37 TUTUMLU, Mehmet Akif; Türk Ceza Hukukunda Haksız Tahrik Genel ve Özel
Hükümler, Ankara 1999, s.22.; ÖZTÜRK-ERDEM-ÖZBEK, s.282.; İÇEL-EVİK,
s.226.; ÖZBEK, TCK İzmir Şerhi, s.383.
Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller
286
mesinden kaynaklanan öfkeyle atılı suçu işlediklerini belirterek, suçlarını
samimi bir biçimde ikrar etmeleri karşısında; sanıkların müşteki hakkındaki
söz konusu iddialarının doğruluğu halinde, müştekinin memurluk görevini
yasaya uygun olarak yaptığının kabul edilmesi mümkün olamayacağından ve
bu durumda sanıklar hakkında TCK.nun 516/2. maddesinin 1. bendi uyarın-
ca değil, haksız tahrik altında kaldıklarının kabulü ile basit ızrar suçundan,
TCK’nın 516/ilk ve 51. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerekeceğin-
den…” bozulmasına karar verdiği görülmektedir
38
.
10-Çeşitli Hata Halleri
TCK’nın 30’uncu maddesi; “(1) Fiilin icrası sırasında suçun kanunî
tanımındaki maddî unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz.
Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hâli saklıdır. (2) Bir suçun daha ağır
veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hâllerinin gerçekleştiği hususunda ha-
taya düşen kişi, bu hatasından yararlanır. (3) Ceza sorumluluğunu kaldıran
veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir
hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır” şeklindedir.
Madde metninde çeşitli hata hâlleri düzenlenmiştir
39
. Hata, failin
tasavvuru ile gerçeğin birbirine uymamasını ifade etmektedir. Failin
tasavvurunun konusu dış dünyaya ait bir şeye ilişkin olabileceği gibi,
normatif dünyaya ait bir gerçekliğe ilişkin de olabilir. Dış dünyaya iliş-
kin bir şeyin, olduğundan farklı bir şekilde algılanması halinde unsur
yanılgısından (tipiklik hatası), normatif dünyaya ilişkin bir gerçekliğin,
olduğundan farklı bir biçimde değerlendirilmesi halinde ise, yasak ha-
tasından bahsedilir. Kısaca unsur hatası (fiili hata) bir algılama hatası
olduğu halde; yasak hatası (hukuki hata) bir değerlendirme hatasıdır
40
.
38 Karar için bkz. Adalet İçtihat Bankası, Meşe Yazılım, Ankara.
39 Geniş bilgi için bkz. ARTUK, Mehmet Emin-GÖKCEN, Ahmet-YENİDÜNYA,
Caner; 5237 Sayılı Kanuna Göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Özel Hükümler, Ye-
niden gözden geçirilmiş 7. baskı, Ankara 2006, s.63.; İÇEL-EVİK, s.96vd.,218vd.;
HAKERİ, s.288vd.; ÖZBEK, TCK İzmir Şerhi, s.389vd.; Mukayeseli hukuk için
bkz.:JESCHECK, Hans-Hieinrich; 1989 Türk Ceza Kanunu Öntasarısının Genel
Hükümleri Hakkında Karşılaştırmalı Bir İnceleme, in: Türk Ceza Kanunu Tasarısı
İçin Müzakereler (Dıskussıonsbeıtrage Zum Entwurf Des Türkıschen Strafgesetz-
buchs), (çev.Adem SÖZÜER), Konya 1998, s.31.; PISAPIA, s.97vd.; KEÇELİOĞ-
LU, Elvan; Kusurluluğu Ortadan Kaldıran Sebeplerle Hukuka Uygunluk Sebep-
leri Arasındaki Ayrımın TCK’nın Uygulanması Bakımından Pratik Sonuçları, TBB
Dergisi, Sayı 87, 2010, s. 299vd.
40 TOROSLU, Nevzat; Ceza Hukuku, Genel Kısım, 8. Bası, Ankara 2005, s. 168, s. 217;
DEVRİM, Güngör, Ceza Hukukunda Fiil Üzerinde Hata, Ankara 2007, s. 23, 24.
TBB Dergisi 2012 (101)
Selami TURABİ
287
Hatanın bilmemek veya yanlış bilmekten ibaret iki görünüm şek-
li söz konusudur
41
. Yanlış tasavvurun bağlantı noktasına (konusuna)
göre hatanın çeşitli türleri vardır ve bunların hukuki sonuçları da bir-
birinden farklıdır. Yanlış veya eksik tasavvur kastı ortadan kaldırabi-
lir, sadece kusur bakımından önem taşıyabilir veya cezalandırılabilir-
lik bakımından tamamen önemsiz de olabilir. Hata tipikliğin maddi
şartlarına (suçun maddi unsurlarına) ilişkin ise, bu hata, kast üzerinde
etkili olan bir hatadır. Buna karşılık hata tipikliğin hukuki değerlendir-
mesine (tipikliğin hukuki sonuçlarına) ilişkin ise, bu hata kusurluluk
üzerinde etkilidir
42
.
Buna göre hatayı, kastı ortadan kaldıran hata ve kusurluluğu et-
kileyen hata olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Suçun maddi unsurlarında
(m. 30/f. 1), suçun nitelikli unsurlarında (m. 30/f. 2), hukuka uygun-
luk sebeplerinin maddi şartlarında (m. 30/f. 1, 3) hata halleri, kastı
kaldıran hata halleridir. Kusurluluğu ortadan kaldıran veya azaltan
sebeplerin maddi şartlarında hata (m. 30/f. 3) ile haksızlık yanılgısı
(yasak hatası) (m. 30/f. 4) ise, kastı kaldırmayıp, sadece kusurluluk
bakımından önem taşıyan hata şekilleridir. Bunlar, kanun koyucunun
“hata” başlıklı 30’uncu maddede düzenlemiş olduğu hata türleridir.
Bu ayrıma kastı kaldıran hata türü olarak, hukuka uygunluk sebeple-
rinin sınırındaki yanılgıyı da eklemek gerekmektedir. Böylelikle yeni
kanunun sisteminde kastı kaldıran dört hata türünün bulunduğu so-
nucu ortaya çıkmaktadır
43
.
Suçun maddî unsurlarında hataya ilişkin düzenlemenin birin-
ci fıkrada yer aldığı görülmektedir. Kast, suçun kanuni tanımındaki
maddî unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Bu unsur-
lara ilişkin bilgisizlik, eksik veya yanlış bilgi sahibi olunması durumu
ise, maddî unsurlarda hata olarak adlandırılır. Böyle bir hata kastın
varlığına engel olur. Örneğin, kişi başkasına ait bir malı kendisinin
zannıyla kırması yoluyla imha etmesi eyleminde failin bilgisi gerçe-
ğe uysaydı, işlediği fiil haksızlık teşkil etmeyecekti. Bu nedenle hata
hâlinde kasten işlenmiş bir suçtan söz etmek mümkün değildir.
41
KOCA, Mahmut- ÜZÜLMEZ, İlhan; Hukuka Uygunluk Sebeplerinde Sı-
nırın Aşılması (TCK. m. 27) EÜHFD, C. XI, S. 1–2 (2007), s.42
42 KOCA - ÜZÜLMEZ, s.42
43 KOCA - ÜZÜLMEZ, s.42
Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller
288
Suçunun maddî unsurlarında hata hâlinde, taksirle sorumluluk
hali kabul edilmemişse fail sorumlu tutulamayacaktır. Buna göre, mey-
dana gelen neticeye ilişkin gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olsaydı
böyle bir netice ile karşılaşılmazdı şeklinde bir yargıya ulaşılabiliyor-
sa, taksirle işlenmiş bir suçtan bahsedilmektedir. Ancak bu durumda
neticenin taksirle gerçekleştirilmesinin kanunda suç olarak tanımlan-
mış olması gerekir. Bu nedenle, kendisinin sanarak başkasının malına
zarar veren kişinin yanılgısında taksirin varlığı kabul edilse bile; ka-
nunda mala zarar verme suçu açısından taksir cezalandırılmadığı için
ceza sorumluluğu doğmayacaktır. Başka bir örnek verecek olursak av
hayvanı zannederek gerçekte bir insana ateş edip onun ölümüne ne-
den olan kişinin bu hatasında taksiri varsa, adam öldürme kanunda
taksirle işlenen bir suç olarak da tanımlandığı için, böyle bir olayda
fail, taksirle adam öldürme suçundan dolayı sorumlu tutulacaktır.
Kastın varlığına engel olan hata, suçun sadece temel şekline ilişkin un-
surlar hakkında değil, aynı zamanda failin daha ağır veya hafif ceza ile
cezalandırılmasını gerektiren nitelikli unsurları bakımından da ortaya
çıkabilir. Bu sebeple suçun nitelikli unsurlarına ilişkin hatasından ya-
rarlanması düzenlenmiştir.
Suçunun nitelikli unsurlarında yanılma hallerinde failin sorum-
luluğu için bu nitelikli hali bilmesi gereklidir. Örneğin, kişinin sivil
plakalı ve hasmına ait olduğunu zannettiği bir araca zarar vermesi
halinde bu aracın aslında bir kamu kuruluşuna ait olması durumun-
da fail hakkında nitelikli mala zarar verme suçuyla ilgili TCK 152/1-a
maddesi uygulanmaz. Hatasından yararlanır ve basit mala zarar ver-
me suçundan sorumlu olur.
Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşul-
ların gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişinin, bu yanılgısından
yararlanabileceği düzenlenmiştir. Ancak, bunun için hatanın kaçınıl-
maz olması gereklidir. Hatanın kaçınılabilir olması durumunda, kişi
işlediği fiilden dolayı sorumlu tutulacak, fakat bu hata temel cezanın
belirlenmesinde göz önünde bulundurulacaktır.
TBB Dergisi 2012 (101)
Selami TURABİ
289
SONUÇ
Ceza kanunumuzun 1. kitap, 2. kısım, 2. bölümünün başlığı; “Ceza
Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” olarak düzenlenmiştir.
Başlık altında hukuki nitelikleri birbirinden son derece farklı iki ayrı
konu bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; kusurluluk ve kusurluluğu
etkileyen haller, ikincisi; hukuka uygunluk sebepleridir.
Kusur veya kusurluluk, işlenen fiille ilgili olarak failin sorumlu
tutulup tutulmayacağı konusundaki değer yargıları şeklinde tanım-
lanmaktadır. Kusur yeteneği ise failin işlediği fiilin hukukî anlam ve
sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlen-
dirmeyle ilgili bir durumdur. Kusurluluğu etkileyen hallerin varlığı
halinde kişi suç teşkil eden eylemden ya hiç sorumlu tutulmamakta ya
da sorumluluğu azalmaktadır.
Uygulamada ve doktrinde kusurluluğu etkileyen haller; Huku-
ka uygunluk sebeplerinde sınırın aşılması (TCK.m.27), Yaş küçüklüğü
(TCK.m.31),Akıl hastalığı (TCK.m.32),Sağır ve dilsizlik (TCK.m.33),
Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma
(TCK.m.34),Cebir ve tehdit dolayısıyla kişinin irade yeteneğinin etkilen-
mesi (TCK.m.28), Mücbir sebep, kaza ve tesadüf, zorunluluk hali dolayı-
sıyla kişinin irade yeteneğinin etkilenmesi (TCK.m.25/2), Hukuka aykırı
fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi (TCK.24.m.2/4), Haksız tahrik
(TCK.m. 29), ve Çeşitli hata halleri (TCK.30/3-4) olarak belirtilmektedir.
Doktrinde kimi yazarlarca kusur yeteneği ile isnat yeteneği kav-
ramlarının aynı anlama gelecek şekilde kullanıldığını görülmektedir.
Kanaatimizce; kusur yeteneği ile isnat yeteneği kavramları birbirlerin-
den tamamen farklı kavramlardır. Kusur yeteneği; failin işlediği fiilin
hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davra-
nışlarını yönlendirmeyle ilgili iken, isnat yeteneği ise daha geniş ma-
nada fiilin bir insana atfedilebilmesi veya onun fiil nedeniyle sorumlu
veya sorumsuz sayılabilmesi için bulunması gereken unsurlar olarak
tanımlamayı uygun buluyoruz. Kısaca İsnat yeteneğinin kusurluluk-
tan önce geldiği, bir insana önce suç isnadının yapılabileceği ve ondan
sonra failin kusurunun varlığı veya yokluğu incelenmesine geçilebile-
ceği görüşündeyiz.
Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller
290
Hukuka uygunluk sebepleri ise; ceza kanunu tarafından yasakla-
nan bir fiil, yine ceza kanununun özel bir hükmü veya diğer kanunlar-
da yer alan başka bir düzenleme ile meşru sayılıp cezalandırılmıyorsa
bu duruma hukuka uygunluk sebepleri denilmektedir. Ceza kanunu-
muza göre hukuka uygunluk sebepleri ise; kanun hükmünü (görevi)
yerine getirme (TCK.m.24/1), meşru savunma (TCK.m.25), hakkın
kullanılması (TCK.m.26/1) ve ilgilinin rızası (TCK.m.26/2) olarak dört
ana grupta toplanmıştır.
Hukuka uygunluk sebepleri ile kusurluluk ve kusurluluğu etki-
leyen haller hukuki nitelikleri gözetilerek tek bir başlık altında top-
lanmasına bir diyeceğimiz yoktur. Zira öğretide bu konu tartışmalı-
dır. Tartışmalı konulara girmeden TCK yasa koyucusu ile CMK yasa
koyucusu arasındaki düşünce farkının olmaması gerektiği üzerinde
durarak bu farklılığın ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Zira CMK yasa koyucusu bu iki kurumun hukuki niteliklerini na-
zara alarak farklı düzenlemelere gitmiştir. Özellikle CMK 223. mad-
denin 1.d fıkrasında hukuka uygunluk sebepleri durumunda beraat
kararının verileceği hükme bağlanmıştır. Yine CMK 223. maddenin
3. fıkrasının a-b-c-d bentlerinde ise kusurluluğun olmadığı kabul edi-
lerek ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verileceği hükme
bağlanmaktadır. Ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar veril-
diğinde hiç şüphesiz güvenlik tedbirine ilişkin hüküm verilebilecektir.
Dolayısıyla buradaki fiillerin haksızlık özelliği devam etmektedir ve
bunlar kusurluluğu ortadan kaldıran sebeplerdir.
TCK’nın hazırlanmasında yasa koyucunun söz konusu maddele-
rin hukuki nitelikleri konusunda bağlayıcı olmamak bakımından bir
nitelemeye gitmediği belirtmiştir. CMK’nın ilgili maddelerinde ise
yasa koyucu bu maddelerin hukuki niteliklerini açıkça ilgili madde
de belirtmiş ve bu hukuki niteliklere farklı hukuki sonuçlar bağlamış-
tır. Burada TCK yasa koyucusu ile CMK yasa koyucusu ayrı organ-
lar değildir. Her iki ceza normu da kanun düzeyinde olduğuna göre
TCK’nın ilgili bölüm başlığı ile CMK’nın hükümleri arasında paralel-
lik sağlanmalıdır.
Hukukun tüm kurum ve kuralları birbirleri ile çelişmezlik ilkesi
içerisinde kurgulanmalıdır.
TBB Dergisi 2012 (101)
Selami TURABİ
291
KAYNAKLAR
ALACAKAPTAN, Uğur; Suçun Unsurları, Ankara 1970.
ARTUK, Emin; Suç Genel Teorisi, in: Ceza Hukuku El Kitabı, İstanbul 1989.
ARTUK, Mehmet Emin - GÖKCEN, Ahmet - YENİDÜNYA, A.Caner;
5237 Sayılı Yeni TCK.’ya göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Genel Hü-
kümler I, Yeniden Gözden Geçirilmiş 2. bası, Ankara 2006.
ARTUK, Mehmet Emin; Ceza Kanununun Suç Siyaseti Bilimi Açısından
Değerlendirilmesi, Ceza Hukuku Dergisi, (CHD) Ankara 2006.
ARTUK, Mehmet Emin-GÖKCEN, Ahmet-YENİDÜNYA, Caner; 5237
Sayılı Kanuna Göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Özel Hükümler, Ye-
niden gözden geçirilmiş 7. baskı, Ankara 2006.
BAYRAKTAR, Köksal; Ceza Kanunundaki Hukuka Uygunluk Nedenle-
ri, in: Ceza Hukuku Günleri, 70. yılında Türk Ceza Kanunu-Genel
Hükümler-(26-27 Mart 1997-İstanbul) İstanbul 1998.
CENTEL, Nur – ZAFER, Hamide – ÇAKMUT, Özlem; Türk Ceza Huku-
kuna Giriş, Dördüncü Bası, İstanbul, 2006.
DEMİRBAŞ, Timur; Ceza Hukuku Genel Hükümler, 4. Bası, Ankara 2006,
DEVRİM, Güngör; Ceza Hukukunda Fiil Üzerinde Hata, Ankara 2007
DÖNMEZER, Sulhi - ERMAN, Sahir; Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku,
Genel Kısım, 12. Bası, İstanbul 1997, C.II, n.904.
EREM, Faruk - DANIŞMAN, Ahmet - ARTUK, Mehmet Emin; Ceza Hu-
kuku Genel Hükümler, Ankara 1997.
EREM, Faruk; Ümanist Doktrin Açısından Türk Ceza Hukuku, Onüçün-
cü Baskı, Ankara 1995, C.1.
GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; Ceza Hukuku Dersleri, (ders notları) Ankara 1981,
s.78.
GROPP, Walter; Alman Bakışına Göre Türk Ceza Kanunu 1989.
HAKERİ, Ceza Hukuku, Ankara 2007.
HIRSCH, Hans Joachim; Kusur ilkesi ve Ceza Hukukundaki Fonksiyonu,
in: Türk Ceza Kanunu Tasarısı İçin Müzakereler (Dıskussıonsbeıt-
rage Zum Entwurf Des Türkıschen Strafgesetzbuchs), (çev.Dr.Yener
ÜNVER), Konya 1998.
İÇEL, Kayıhan - A.Hakan EVİK; İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler, İs-
tanbul 2007.
Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller
292
JESCHECK, Hans-Hieinrich; 1989 Türk Ceza Kanunu Öntasarısının Genel
Hükümleri Hakkında Karşılaştırmalı Bir İnceleme, in: Türk Ceza Ka-
nunu Tasarısı İçin Müzakereler (Dıskussıonsbeıtrage Zum Entwurf
Des Türkıschen Strafgesetzbuchs), (çev.Adem SÖZÜER), Konya 1998.
KEÇECİOĞLU Elvan; Kusurluluğu Ortadan Kaldıran Sebeplerle Huku-
ka Uygunluk Sebepleri Arasındaki Ayrımın TCK’nın Uygulanması
Bakımından Pratik Sonuçları, TBB Dergisi, Sayı 87, 2010, s.
KOCA, Mahmut - ÜZÜLMEZ, İlhan; Türk Ceza Hukuku Genel Hüküm-
ler, Ankara 2008, s.117.
KOCA, Mahmut- ÜZÜLMEZ, İlhan; Hukuka Uygunluk Sebeplerinde Sı-
nırın Aşılması (TCK. m. 27) EÜHFD, C. XI, S. 1–2 (2007),
KOCA, Mahmut; YTCK’da Hukuka Uygunluk Sebepleri, Ceza hukuku
Dergisi, (CHD), Y.1, S.1,
OKTAR, Salih; Ceza Kanunu Dışındaki Hukuka Uygunluk Sebeple-
ri, in: Ceza Hukuku Günleri, 70.Yılında Türk Ceza Kanunu-Genel
Hükümler-(İstanbul 26-27 Mart 1997) İstanbul 1998,
ÖZBEK, Veli Özer; CMK İzmir Şerhi, Ankara 2005.
ÖZGENÇ, İzzet, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi (Genel Hükümler), An-
kara, 2005, s.245 vd.
ÖZTÜRK, Bahri - ERDEM, Mustafa Ruhan - ÖZBEK, Veli Özer; Uygu-
lamalı Ceza Hukuku ve Emniyet Tedbirleri Hukuku, 5.bası, Ankara
2001.
PISAPIA, Gıan Domenıco; İtalyan Ceza Hukuku Müesseseleri, Padova
1965 (çev.Dr.Atıf AKGÜÇ)
SOYASLAN, Doğan; Ceza Hukuku Özel Hükümler, Genişletilmiş 3. Bas-
kı, Ankara 1999,
TOROSLU, Nevzat; Ceza Hukuku, Genel Kısım, 8. Bası, Ankara 2005.
TUTUMLU, Mehmet Akif; Türk Ceza Hukukunda Haksız Tahrik Genel
ve Özel Hükümler, Ankara 1999.
ÜNVER, Yener; Sebebinde Serbest Hareketler, in: Prof.Dr.Sahir Erman’a
Armağan, İstanbul 1999,
VİDAL, Georges-MAGNOL, Josephe; Ceza Hukuku, Ankara 1946, (çev.
Şinasi Z.DEVRİN).
YÜCE, Turhan Tufan; Ceza Hukuku Dersleri, Manisa 1982.
Dostları ilə paylaş: |