Kusurluluk ve kusurluluğu etkileyen haller the culpability and the reasons that affect culpability



Yüklə 199,98 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/3
tarix07.03.2017
ölçüsü199,98 Kb.
#10605
1   2   3

285

9-Haksız Tahrik

TCK’nın 29’uncu maddesi; “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet 



veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet 

hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yeri-

ne oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek 

cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir” şeklindedir. 

Haksız  tahrik,  Kanun’umuzda  ceza  sorumluluğunu  azaltan  bir 

neden olarak düzenlenmiştir. Tahrikin ana koşulu, yapılan haksız ha-

reketin fail üzerinde bir hiddet veya şiddetli elem meydana getirmesi 

ve suçun işlendiği anda failin bu durumdaki etki altında bulunması 

olduğundan, söz konusu psikolojik hâller dikkate alınmıştır

37

. Gazap, 



hiddetlenme şeklinde de anlaşılmalıdır. Şedit bir elem deyimi psiko-

lojik bakımdan aslında hareketsizliğe, pasifliğe yöneltici bir ruh hâli 

ise de, burada söz konusu olan hiddete yönelten bir elemdir. Bu itibar-

la sadece hiddet sözcüğünün kullanılması bu hâli de kapsamaktaydı. 

Ancak uygulamada duraksamalara neden olmamak için metinde her 

iki sözcüğün kullanıldığı görülmektedir. 

Suç işlerken hiddet veya şiddetli elemin haksız bir fiil sonucu or-

taya çıkması gerekir. Tahrik hükümleri gereğince bir suçun mağduru-

na yönelik olarak gerçekleştirilen fiiller dolayısıyla mağdur dışındaki 

kişilerin haksız tahrik altında kalamayacakları kabul edilerek indiri-

minden yararlanmaları önlenmiştir. Örneğin kendisine karşı hakaret 

edilen kişinin, kocası tarafından bu olay nedeniyle hakaret eden şah-

sın arabasının camının kırılması olayında haksız tahrike dayalı olarak 

ceza indirimi yapılamayacaktır. 

Maddedeki haksız fiil terimi, bir davranışın hukuk düzenince tas-

vip edilmediği anlamına gelmektedir. Ancak böyle bir haksız fiili ya-

pan kişiye karşı yönelik fiilin varlığı durumunda maddenin uygulan-

ması söz konusu olabilecektir. 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi tahrikle ilgili bir kararında; ”…fen bilgi-

si dersi öğretmenleri olan müştekinin mobiletinin benzin deposuna toz şeker 

atmak suretiyle zarar vermek isteyen sanıklar, tüm aşamalarda, müştekinin 

kendilerine sık sık  gibi sözlerle küfür etmesi ve sebepsiz yere kendilerini döv-

37  TUTUMLU, Mehmet Akif; Türk Ceza Hukukunda Haksız Tahrik Genel ve Özel 

Hükümler,  Ankara  1999,  s.22.;  ÖZTÜRK-ERDEM-ÖZBEK,  s.282.;  İÇEL-EVİK, 

s.226.; ÖZBEK, TCK İzmir Şerhi, s.383.



Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller

286

mesinden  kaynaklanan  öfkeyle  atılı  suçu  işlediklerini  belirterek,  suçlarını 

samimi bir biçimde ikrar etmeleri karşısında; sanıkların müşteki hakkındaki 

söz konusu iddialarının doğruluğu halinde, müştekinin memurluk görevini 

yasaya uygun olarak yaptığının kabul edilmesi mümkün olamayacağından ve 

bu durumda sanıklar hakkında TCK.nun 516/2. maddesinin 1. bendi uyarın-

ca değil, haksız tahrik altında kaldıklarının kabulü ile basit ızrar suçundan, 

TCK’nın 516/ilk ve 51. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerekeceğin-

den…” bozulmasına karar verdiği görülmektedir

38

.



10-Çeşitli Hata Halleri

TCK’nın 30’uncu maddesi; “(1) Fiilin icrası sırasında suçun kanunî 



tanımındaki maddî unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. 

Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hâli saklıdır. (2) Bir suçun daha ağır 

veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hâllerinin gerçekleştiği hususunda ha-

taya düşen kişi, bu hatasından yararlanır. (3) Ceza sorumluluğunu kaldıran 

veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir 

hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır” şeklindedir. 

Madde metninde çeşitli hata hâlleri düzenlenmiştir

39

. Hata, failin 



tasavvuru ile gerçeğin birbirine uymamasını ifade etmektedir. Failin 

tasavvurunun konusu dış dünyaya ait bir şeye ilişkin olabileceği gibi, 

normatif dünyaya ait bir gerçekliğe ilişkin de olabilir. Dış dünyaya iliş-

kin bir şeyin, olduğundan farklı bir şekilde algılanması halinde unsur 



yanılgısından (tipiklik hatası), normatif dünyaya ilişkin bir gerçekliğin, 

olduğundan farklı bir biçimde değerlendirilmesi halinde ise, yasak ha-



tasından bahsedilir. Kısaca unsur hatası (fiili hata) bir algılama hatası 

olduğu halde; yasak hatası (hukuki hata) bir değerlendirme hatasıdır

40



38  Karar için bkz. Adalet İçtihat Bankası, Meşe Yazılım, Ankara.



39  Geniş  bilgi  için  bkz.  ARTUK,  Mehmet  Emin-GÖKCEN,  Ahmet-YENİDÜNYA, 

Caner; 5237 Sayılı Kanuna Göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Özel Hükümler, Ye-

niden gözden geçirilmiş 7. baskı, Ankara 2006, s.63.; İÇEL-EVİK, s.96vd.,218vd.; 

HAKERİ,  s.288vd.;  ÖZBEK,  TCK  İzmir  Şerhi,  s.389vd.;  Mukayeseli  hukuk  için 

bkz.:JESCHECK,  Hans-Hieinrich;  1989  Türk  Ceza  Kanunu  Öntasarısının  Genel 

Hükümleri Hakkında Karşılaştırmalı Bir İnceleme, in: Türk Ceza Kanunu Tasarısı 

İçin Müzakereler (Dıskussıonsbeıtrage Zum Entwurf Des Türkıschen Strafgesetz-

buchs), (çev.Adem SÖZÜER), Konya 1998, s.31.; PISAPIA, s.97vd.; KEÇELİOĞ-

LU, Elvan; Kusurluluğu Ortadan Kaldıran Sebeplerle Hukuka Uygunluk Sebep-

leri Arasındaki Ayrımın TCK’nın Uygulanması Bakımından Pratik Sonuçları, TBB 

Dergisi, Sayı 87, 2010, s. 299vd.

40  TOROSLU, Nevzat; Ceza Hukuku, Genel Kısım, 8. Bası, Ankara 2005, s. 168, s. 217; 

DEVRİM, Güngör, Ceza Hukukunda Fiil Üzerinde Hata, Ankara 2007, s. 23, 24.


TBB Dergisi 2012 (101) 

 

Selami TURABİ



287

Hatanın bilmemek veya yanlış bilmekten ibaret iki görünüm şek-

li söz konusudur

41

. Yanlış tasavvurun bağlantı noktasına (konusuna) 



göre hatanın çeşitli türleri vardır ve bunların hukuki sonuçları da bir-

birinden farklıdır. Yanlış veya eksik tasavvur kastı ortadan kaldırabi-

lir, sadece kusur bakımından önem taşıyabilir veya cezalandırılabilir-

lik bakımından tamamen önemsiz de olabilir. Hata tipikliğin maddi 

şartlarına (suçun maddi unsurlarına) ilişkin ise, bu hata, kast üzerinde 

etkili olan bir hatadır. Buna karşılık hata tipikliğin hukuki değerlendir-

mesine (tipikliğin hukuki sonuçlarına) ilişkin ise, bu hata kusurluluk 

üzerinde etkilidir

42



Buna göre hatayı, kastı ortadan kaldıran hata ve kusurluluğu et-



kileyen hata olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Suçun maddi unsurlarında 

(m. 30/f. 1), suçun nitelikli unsurlarında (m. 30/f. 2), hukuka uygun-

luk  sebeplerinin  maddi  şartlarında  (m.  30/f.  1,  3)  hata  halleri,  kastı 

kaldıran  hata  halleridir.  Kusurluluğu  ortadan  kaldıran  veya  azaltan 

sebeplerin maddi şartlarında hata (m. 30/f. 3) ile haksızlık yanılgısı 

(yasak  hatası)  (m.  30/f.  4)  ise,  kastı  kaldırmayıp,  sadece  kusurluluk 

bakımından önem taşıyan hata şekilleridir. Bunlar, kanun koyucunun 

“hata”  başlıklı  30’uncu  maddede  düzenlemiş  olduğu  hata  türleridir. 

Bu ayrıma kastı kaldıran hata türü olarak, hukuka uygunluk sebeple-

rinin sınırındaki yanılgıyı da eklemek gerekmektedir. Böylelikle yeni 

kanunun sisteminde kastı kaldıran dört hata türünün bulunduğu so-

nucu ortaya çıkmaktadır

43

.



Suçun  maddî  unsurlarında  hataya  ilişkin  düzenlemenin  birin-

ci fıkrada yer aldığı görülmektedir. Kast, suçun kanuni tanımındaki 

maddî unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Bu unsur-

lara ilişkin bilgisizlik, eksik veya yanlış bilgi sahibi olunması durumu 

ise, maddî unsurlarda hata olarak adlandırılır. Böyle bir hata kastın 

varlığına  engel  olur.  Örneğin,  kişi  başkasına  ait  bir  malı  kendisinin 

zannıyla kırması yoluyla imha etmesi eyleminde failin bilgisi gerçe-

ğe uysaydı, işlediği fiil haksızlık teşkil etmeyecekti. Bu nedenle hata 

hâlinde kasten işlenmiş bir suçtan söz etmek mümkün değildir. 

41 


KOCA, Mahmut- ÜZÜLMEZ, İlhan; Hukuka Uygunluk Sebeplerinde Sı-

nırın Aşılması (TCK. m. 27) EÜHFD, C. XI, S. 1–2 (2007), s.42

42  KOCA - ÜZÜLMEZ, s.42 

43  KOCA - ÜZÜLMEZ, s.42 



Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller

288

Suçunun  maddî  unsurlarında  hata  hâlinde,  taksirle  sorumluluk 

hali kabul edilmemişse fail sorumlu tutulamayacaktır. Buna göre, mey-

dana gelen neticeye ilişkin gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olsaydı 

böyle bir netice ile karşılaşılmazdı şeklinde bir yargıya ulaşılabiliyor-

sa, taksirle işlenmiş bir suçtan bahsedilmektedir. Ancak bu durumda 

neticenin taksirle gerçekleştirilmesinin kanunda suç olarak tanımlan-

mış olması gerekir. Bu nedenle, kendisinin sanarak başkasının malına 

zarar veren kişinin yanılgısında taksirin varlığı kabul edilse bile; ka-

nunda mala zarar verme suçu açısından taksir cezalandırılmadığı için 

ceza sorumluluğu doğmayacaktır. Başka bir örnek verecek olursak av 

hayvanı zannederek gerçekte bir insana ateş edip onun ölümüne ne-

den olan kişinin bu hatasında taksiri varsa, adam öldürme kanunda 

taksirle işlenen bir suç olarak da tanımlandığı için, böyle bir olayda 

fail,  taksirle  adam  öldürme  suçundan  dolayı  sorumlu  tutulacaktır. 

Kastın varlığına engel olan hata, suçun sadece temel şekline ilişkin un-

surlar hakkında değil, aynı zamanda failin daha ağır veya hafif ceza ile 

cezalandırılmasını gerektiren nitelikli unsurları bakımından da ortaya 

çıkabilir. Bu sebeple suçun nitelikli unsurlarına ilişkin hatasından ya-

rarlanması düzenlenmiştir.

Suçunun  nitelikli  unsurlarında  yanılma  hallerinde  failin  sorum-

luluğu  için  bu  nitelikli  hali  bilmesi  gereklidir.  Örneğin,  kişinin  sivil 

plakalı  ve  hasmına  ait  olduğunu  zannettiği  bir  araca  zarar  vermesi 

halinde bu aracın aslında bir kamu kuruluşuna ait olması durumun-

da fail hakkında nitelikli mala zarar verme suçuyla ilgili TCK 152/1-a 

maddesi uygulanmaz. Hatasından yararlanır ve basit mala zarar ver-

me suçundan sorumlu olur. 

Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşul-

ların gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişinin, bu yanılgısından 

yararlanabileceği düzenlenmiştir. Ancak, bunun için hatanın kaçınıl-

maz olması gereklidir. Hatanın kaçınılabilir olması durumunda, kişi 

işlediği fiilden dolayı sorumlu tutulacak, fakat bu hata temel cezanın 

belirlenmesinde göz önünde bulundurulacaktır.


TBB Dergisi 2012 (101) 

 

Selami TURABİ



289

SONUÇ

Ceza kanunumuzun 1. kitap, 2. kısım, 2. bölümünün başlığı; “Ceza 



Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” olarak düzenlenmiştir. 

Başlık altında hukuki nitelikleri birbirinden son derece farklı iki ayrı 

konu bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; kusurluluk ve kusurluluğu 

etkileyen haller, ikincisi; hukuka uygunluk sebepleridir. 

Kusur  veya  kusurluluk,  işlenen  fiille  ilgili  olarak  failin  sorumlu 

tutulup  tutulmayacağı  konusundaki  değer  yargıları  şeklinde  tanım-

lanmaktadır. Kusur yeteneği ise failin işlediği fiilin hukukî anlam ve 

sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlen-

dirmeyle  ilgili  bir  durumdur.  Kusurluluğu  etkileyen  hallerin  varlığı 

halinde kişi suç teşkil eden eylemden ya hiç sorumlu tutulmamakta ya 

da sorumluluğu azalmaktadır. 

Uygulamada  ve  doktrinde  kusurluluğu  etkileyen  haller;  Huku-

ka uygunluk sebeplerinde sınırın aşılması (TCK.m.27), Yaş küçüklüğü 

(TCK.m.31),Akıl  hastalığı  (TCK.m.32),Sağır  ve  dilsizlik  (TCK.m.33), 

Geçici  nedenler,  alkol  veya  uyuşturucu  madde  etkisinde  olma 

(TCK.m.34),Cebir ve tehdit dolayısıyla kişinin irade yeteneğinin etkilen-

mesi (TCK.m.28), Mücbir sebep, kaza ve tesadüf, zorunluluk hali dolayı-

sıyla kişinin irade yeteneğinin etkilenmesi (TCK.m.25/2), Hukuka aykırı 

fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi (TCK.24.m.2/4), Haksız tahrik 

(TCK.m. 29), ve Çeşitli hata halleri (TCK.30/3-4) olarak belirtilmektedir. 

Doktrinde kimi yazarlarca kusur yeteneği ile isnat yeteneği kav-

ramlarının aynı anlama gelecek şekilde kullanıldığını görülmektedir. 

Kanaatimizce; kusur yeteneği ile isnat yeteneği kavramları birbirlerin-

den tamamen farklı kavramlardır. Kusur yeteneği; failin işlediği fiilin 

hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davra-

nışlarını yönlendirmeyle ilgili iken, isnat yeteneği ise daha geniş ma-

nada fiilin bir insana atfedilebilmesi veya onun fiil nedeniyle sorumlu 

veya sorumsuz sayılabilmesi için bulunması gereken unsurlar olarak 

tanımlamayı uygun buluyoruz. Kısaca İsnat yeteneğinin kusurluluk-

tan önce geldiği, bir insana önce suç isnadının yapılabileceği ve ondan 

sonra failin kusurunun varlığı veya yokluğu incelenmesine geçilebile-

ceği görüşündeyiz. 



Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller

290

Hukuka uygunluk sebepleri ise; ceza kanunu tarafından yasakla-

nan bir fiil, yine ceza kanununun özel bir hükmü veya diğer kanunlar-

da yer alan başka bir düzenleme ile meşru sayılıp cezalandırılmıyorsa 

bu duruma hukuka uygunluk sebepleri denilmektedir. Ceza kanunu-

muza göre hukuka uygunluk sebepleri ise; kanun hükmünü (görevi) 

yerine  getirme  (TCK.m.24/1),  meşru  savunma  (TCK.m.25),  hakkın 

kullanılması (TCK.m.26/1) ve ilgilinin rızası (TCK.m.26/2) olarak dört 

ana grupta toplanmıştır. 

Hukuka uygunluk sebepleri ile kusurluluk ve kusurluluğu etki-

leyen  haller  hukuki  nitelikleri  gözetilerek  tek  bir  başlık  altında  top-

lanmasına bir diyeceğimiz yoktur. Zira öğretide bu konu tartışmalı-

dır. Tartışmalı konulara girmeden TCK yasa koyucusu ile CMK yasa 

koyucusu  arasındaki  düşünce  farkının  olmaması  gerektiği  üzerinde 

durarak bu farklılığın ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. 

Zira CMK yasa koyucusu bu iki kurumun hukuki niteliklerini na-

zara alarak farklı düzenlemelere gitmiştir. Özellikle CMK 223. mad-

denin 1.d fıkrasında hukuka uygunluk sebepleri durumunda beraat 

kararının  verileceği  hükme  bağlanmıştır.  Yine  CMK  223.  maddenin 

3. fıkrasının a-b-c-d bentlerinde ise kusurluluğun olmadığı kabul edi-

lerek ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verileceği hükme 

bağlanmaktadır. Ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar veril-

diğinde hiç şüphesiz güvenlik tedbirine ilişkin hüküm verilebilecektir. 

Dolayısıyla buradaki fiillerin haksızlık özelliği devam etmektedir ve 

bunlar kusurluluğu ortadan kaldıran sebeplerdir.

TCK’nın hazırlanmasında yasa koyucunun söz konusu maddele-

rin hukuki nitelikleri konusunda bağlayıcı olmamak bakımından bir 

nitelemeye  gitmediği  belirtmiştir.  CMK’nın  ilgili  maddelerinde  ise 

yasa  koyucu  bu  maddelerin  hukuki  niteliklerini  açıkça  ilgili  madde 

de belirtmiş ve bu hukuki niteliklere farklı hukuki sonuçlar bağlamış-

tır. Burada TCK yasa koyucusu ile CMK yasa koyucusu ayrı organ-

lar değildir. Her iki ceza normu da kanun düzeyinde olduğuna göre 

TCK’nın ilgili bölüm başlığı ile CMK’nın hükümleri arasında paralel-

lik sağlanmalıdır. 

Hukukun tüm kurum ve kuralları birbirleri ile çelişmezlik ilkesi 

içerisinde kurgulanmalıdır.



TBB Dergisi 2012 (101) 

 

Selami TURABİ



291

KAYNAKLAR

ALACAKAPTAN, Uğur; Suçun Unsurları, Ankara 1970.

ARTUK, Emin; Suç Genel Teorisi, in: Ceza Hukuku El Kitabı, İstanbul 1989.

ARTUK,  Mehmet  Emin  -  GÖKCEN,  Ahmet  -  YENİDÜNYA,  A.Caner; 

5237 Sayılı Yeni TCK.’ya göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Genel Hü-

kümler I, Yeniden Gözden Geçirilmiş 2. bası, Ankara 2006.

ARTUK, Mehmet Emin; Ceza Kanununun Suç Siyaseti Bilimi Açısından 

Değerlendirilmesi, Ceza Hukuku Dergisi, (CHD) Ankara 2006.

ARTUK,  Mehmet  Emin-GÖKCEN,  Ahmet-YENİDÜNYA,  Caner;  5237 

Sayılı Kanuna Göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Özel Hükümler, Ye-

niden gözden geçirilmiş 7. baskı, Ankara 2006.

BAYRAKTAR, Köksal; Ceza Kanunundaki Hukuka Uygunluk Nedenle-

ri, in: Ceza Hukuku Günleri, 70. yılında Türk Ceza Kanunu-Genel 

Hükümler-(26-27 Mart 1997-İstanbul) İstanbul 1998.

CENTEL, Nur – ZAFER, Hamide – ÇAKMUT, Özlem; Türk Ceza Huku-

kuna Giriş, Dördüncü Bası, İstanbul, 2006.

DEMİRBAŞ, Timur; Ceza Hukuku Genel Hükümler, 4. Bası, Ankara 2006, 

DEVRİM, Güngör; Ceza Hukukunda Fiil Üzerinde Hata, Ankara 2007

DÖNMEZER, Sulhi - ERMAN, Sahir; Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, 

Genel Kısım, 12. Bası, İstanbul 1997, C.II, n.904.

EREM, Faruk - DANIŞMAN, Ahmet - ARTUK, Mehmet Emin; Ceza Hu-

kuku Genel Hükümler, Ankara 1997.

EREM, Faruk; Ümanist Doktrin Açısından Türk Ceza Hukuku, Onüçün-

cü Baskı, Ankara 1995, C.1.

GÖLCÜKLÜ, Feyyaz; Ceza Hukuku Dersleri, (ders notları) Ankara 1981, 

s.78.


GROPP, Walter; Alman Bakışına Göre Türk Ceza Kanunu 1989.

HAKERİ, Ceza Hukuku, Ankara 2007.

HIRSCH, Hans Joachim; Kusur ilkesi ve Ceza Hukukundaki Fonksiyonu,  

in:  Türk  Ceza  Kanunu  Tasarısı  İçin  Müzakereler  (Dıskussıonsbeıt-

rage Zum Entwurf Des Türkıschen Strafgesetzbuchs), (çev.Dr.Yener 

ÜNVER), Konya 1998.

İÇEL, Kayıhan - A.Hakan EVİK; İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler, İs-

tanbul 2007.



Kusurluluk ve Kusurluluğu Etkileyen Haller

292

JESCHECK, Hans-Hieinrich; 1989 Türk Ceza Kanunu Öntasarısının Genel 

Hükümleri Hakkında Karşılaştırmalı Bir İnceleme, in: Türk Ceza Ka-

nunu  Tasarısı  İçin  Müzakereler  (Dıskussıonsbeıtrage  Zum  Entwurf 

Des Türkıschen Strafgesetzbuchs), (çev.Adem SÖZÜER), Konya 1998.

KEÇECİOĞLU Elvan; Kusurluluğu Ortadan Kaldıran Sebeplerle Huku-

ka Uygunluk Sebepleri Arasındaki Ayrımın TCK’nın Uygulanması 

Bakımından Pratik Sonuçları, TBB Dergisi, Sayı 87, 2010, s.

KOCA, Mahmut - ÜZÜLMEZ, İlhan; Türk Ceza Hukuku Genel Hüküm-

ler, Ankara 2008, s.117.

KOCA, Mahmut- ÜZÜLMEZ, İlhan; Hukuka Uygunluk Sebeplerinde Sı-

nırın Aşılması (TCK. m. 27) EÜHFD, C. XI, S. 1–2 (2007),

KOCA, Mahmut; YTCK’da Hukuka Uygunluk Sebepleri, Ceza hukuku 

Dergisi, (CHD), Y.1, S.1, 

OKTAR,  Salih;  Ceza  Kanunu  Dışındaki  Hukuka  Uygunluk  Sebeple-

ri,  in:  Ceza  Hukuku  Günleri,  70.Yılında  Türk  Ceza  Kanunu-Genel 

Hükümler-(İstanbul 26-27 Mart 1997) İstanbul 1998,

ÖZBEK, Veli Özer; CMK İzmir Şerhi, Ankara 2005.

ÖZGENÇ, İzzet, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi (Genel Hükümler), An-

kara, 2005, s.245 vd.

ÖZTÜRK, Bahri - ERDEM, Mustafa Ruhan - ÖZBEK, Veli Özer; Uygu-

lamalı Ceza Hukuku ve Emniyet Tedbirleri Hukuku, 5.bası, Ankara 

2001.

PISAPIA, Gıan Domenıco; İtalyan Ceza Hukuku Müesseseleri, Padova 



1965 (çev.Dr.Atıf AKGÜÇ)

SOYASLAN, Doğan; Ceza Hukuku Özel Hükümler, Genişletilmiş 3. Bas-

kı, Ankara 1999, 

TOROSLU, Nevzat; Ceza Hukuku, Genel Kısım, 8. Bası, Ankara 2005.

TUTUMLU, Mehmet Akif; Türk Ceza Hukukunda Haksız Tahrik Genel 

ve Özel Hükümler, Ankara 1999.

ÜNVER, Yener; Sebebinde Serbest Hareketler, in: Prof.Dr.Sahir Erman’a 

Armağan, İstanbul 1999,

VİDAL, Georges-MAGNOL, Josephe; Ceza Hukuku, Ankara 1946, (çev.

Şinasi Z.DEVRİN).



YÜCE, Turhan Tufan; Ceza Hukuku Dersleri, Manisa 1982.

Yüklə 199,98 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin