51
Felsefe Dünyası
4.1 Kavramın Delaleti
Delaletin tanımı “delâlet bir şeydir ki onu anlamaktan başka bir şeyi an-
lamak lazım gelir” şeklinde yapılır.
53
Delalet, temelde zihinde karşılığı olan an-
lamla ilgilidir. Terim, karşılığı dış dünyada bulunan şeye de dış dünyada karşılığı
bulunmayan şeye de delalet edebilir. Örneğin, “gök” dış dünyada karşılığı bu-
lunan terim iken, “anka” dış dünyada karşılığı olmayan terimdir. Bazen delalet
eden terimin delaleti doğaldır, terimsel değildir. Ah! ya da of demek gibi.
Bunlar
birtakım sesler olsa da, lafızdırlar.
54
Râzi’ye göre itibari sıfatların hariçte varlık-
ları yoktur. Eğer itibari sıfatların dış dünyada varlıkları olsaydı bir zatta sonsuz
sıfatlar bir araya gelebilirdi. Oysa bu imkânsızdır. Hariçte varlığı olmayan sıfatlar
zihnidir. İtibari sıfatların harici varlıkları olmadığına göre hariçte mahiyete lazım
olmaları da imkânsızdır.
55
Râzi’ye göre bir manaya delalet ya söz konusu mananın kendisine ya bu
mananın içine giren bir şeye ya da anlamın dışındaki şeye olur. Bunların birincisi
mutabakat, ikincisi tazammun, üçüncüsü ise iltizamdır. Ona göre insanların laf-
zın, bir şeye delalet etmesini tazammun delaleti sanmaları yanlıştır. Râzi, iltizama
insanın yazı yazmasını yani yazı yazarken parmaklarını zorunlu olarak hareket
ettirmesini iltizama, çatının duvara delaletini ise tazammuna örnek vermektedir.
Bu son örnek duvar olmadan çatının olmayacağı göz önünde bulundurularak il-
tizama da örnek verilebilir. Ancak çatının evin odaları ve duvarlarını kuşatacağı
göz önünde bulundurulursa tazammuna örnek verilebilir. Mutabakata ise “insan”
ifadesinin “düşünen canlı”ya delalet etmesi örnek verilebilir.
Râzi’ye göre mutabakat delaleti vazidir. Tazammun ve iltizam delaleti ise
aklidir. Lafız bir mananın karşısına konulunca o lafzın iltizamla parçalarına de-
laleti imkansız olur. Buna göre iltizam delaletinden kaçınmanın illeti akli olması
değildir. Öyle olsaydı tazammundan da kaçınmak mümkün olurdu. Ayrıca müelli-
fimize göre tazammun ve iltizam peş peşe gelen iki delalet olunca ikisinin birden
mutabakat nezdinde varlığı mümkündür. Ancak mutabakat bazen tazammunun
olmadığı yerde de bulunabilir. Mesela mananın basit ve terkib olmadığı durumda
böyledir. Çünkü hiçbir mahiyet selbi bile olsa lazımlardan hali değildir.
56
Dostları ilə paylaş: