66
ÖZET
KSEA altında elektif histerektomi ameliyatı geçirecek olgularda intratekal verilen
levobupivakain – morfin ve levobupivakain - fentanilin, motor ve duyusal blok oluşma,
bloğun başlama, gerileme ve sonlanma süreleri, dermatomlara ulaşma süreleri, ilk
analjezik gereksinim süreleri, hemodinamik parametreler üzerine etkileri, komplikasyonlar,
analjezi kalitesi, hasta ve cerrah memnuniyeti açısından karşılaştırmayı amaçladık.
Çalışmamız; ASA I-II, 30-72 yaş arası, elektif histerektomi ameliyatı uygulanacak
toplam 50 olguda gerçekleştirildi. Levobupivakain - morfin uygulanan olgular Grup M
(n:25), levobupivakain – fentanil uygulanan olgular Grup F (n:25) olarak ayrıldı. Her iki
grup arasında yaş, boy, ağırlık gibi demografik özellikler açısından istatistiksel olarak
anlamlı fark yoktu. Her iki gruptaki hastalara el sırtından 20 G kanül ile damar yolu açıldı.
Premedikasyon amacıyla 0,03 mg kg
-1
midazolam intravenöz yoldan yapıldı. KSE blok
öncesi 30 dk. süresince gidecek şekilde 10 ml/kg % 0.9 izotonik NaCl infüzyonu başlandı.
Hastalar ameliyathaneye alınarak standart DII derivasyonunda elektrokardiyografi (EKG),
kalp atım hızı (KAH), noninvaziv sistolik arter basıncı (SAB), diastolik arter basıncı
(DAB), ortalama arter basıncı (OAB) ve periferik oksijen satürasyonu (SpO2)
monitörizasyonu yapıldı Epidural blok öncesi, epidural başlangıç, 5.dk, 10.dk, 15.dk,
30.dk, 45.dk, 60.dk, 90.dk, 120.dk, ameliyat bitimi 15.dk, 30.dk’ lardaki değerleri
kaydedildi.
Hastalara oturur ya da lateral dekübit pozisyon verilip, cilt dezenfeksiyonu
povidone–iyot ile sağlandı. Uygun pozisyonda L
3–4
veya L
4-5
aralığından girilerek %2
lidokain 3 ml (60 mg) ile infiltrasyon anestezisi uygulandı. Epidural aralık 18 G Tuohy
iğnesi ile serum fizyolojik kullanılarak “direnç kaybı” yöntemi ile tesbit edildi. Epidural
aralık saptandıktan sonra 27 G spinal iğne ile Tuohy iğne içinden geçilerek dural
ponksiyon yapıldı. Spinal iğne ile duranın geçildiği hissedilip, serbest beyin omurilik
sıvısının (BOS) akışı gözlendikten sonra kilit sistemi kapatıldı. 30 saniyelik bir sürede M
grubundaki hastalara 3 ml (15 mg) levobupivakain % 0.5 (Chirocaine®, Abbott, Newyork)
+ 0.5 ml (0.1 mg) morfin, F grubundaki hastalara 3 ml (15 mg) levobupivakain % 0.5 + 0.5
ml (20 µg) fentanil (Fentanyl citrate®, Janssen-Cilag, Belçika) subaraknoid aralığa enjekte
edildi. Subaraknoid enjeksiyonun tamamlanmasından sonra 27 G spinal iğne çıkarıldı.
67
Epidural kateter Tuohy iğnesinin içinden kranial yönde ilerleyecek şekilde epidural
boşlukta 2-3 cm ilerletilerek tespit edildi. İşlem bitiminden sonra hastalar supin pozisyona
getirilerek baş tarafları 30
o
yukarı kaldırıldı. Sempatik blok buz testi ile, duyusal blok
seviyesi orta klaviküler hatta bilateral "pin-prick" testi ile, motor blok seviyesi ise
Modifiye bromage skalası ile, lokal anestezik verilmesi sonrası, her iki dakikada bir
değerlendirildi. Bu takiplerle duyusal blok başlama, duyusal bloğun T
6
’ ya ulaşma süresi,
motor blok başlama, gerileme, duyusal blok iki segment gerileme süresi, ilk analjezik
ihtiyaç süresi, bulantı-kusma, hipotansiyon, bradikardi gibi yan etkiler, hasta ve cerrah
memnuniyeti, analjezi kalitesi kaydedildi. İstenilen anestezi düzeyi T
6
olarak belirlendi ve
"pin-prick" testi ile kontrol edilip ameliyat başlatıldı.
Duyusal bloğun başlama zamanı olarak L
1
dermatomundaki duyu kaybı olduğu an,
iki segment gerileme zamanı olarak da duyusal bloğun ulaştığı en yüksek dermatomdan
iki dermatom gerilediği zaman kabul edildi. Motor blok üst seviyesi; iki grupta da
Bromage 3’e ulaşma süresi olarak belirlendi. Motor blok geri dönüşüm zamanı olarak
hastanın ulaştığı en yüksek motor blok skalasından bir puan gerilediği zaman
değerlendirildi. Cerrahi işlem başladıktan sonra ağrı şiddetini belirlemek amacıyla Vizüel
analog skala (VAS) kullanıldı. Hastalardan ağrı şiddetleri için 0'dan 10'a kadar bir numara
vermesi istendi. Bu değerlendirme; 0-4: iyi, 5-7: orta, 8-10: kötü olarak gruplandırıldı.
Hastaların ameliyat sonrasındaki dönemde ilk analjezik ihtiyacına kadar geçen süre
kaydedildi. Hastaların analjezik ihtiyacı VAS değeri 5 ve üzeri olduğu zaman kabul edildi.
Hasta ve cerrah memnuniyeti, cerrahi işlem bitiminde hastaya ve cerraha memnuniyet
skoru sorularak değerlendirildi.
Grupların duyusal ve motor blok başlama ve gerileme süreleri, ilk analjezik ihtiyacı
süresi, hasta ve cerrah memnuniyeti ve KAH, SAB, DAB, OAB, SPO2 değerleri arasında
istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (p>0.05).
Her grup kendi içinde SAB, DAB, OAB KAH ölçümleri açısından bazal değerlerle
karşılaştırıldı istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) derecede düşmeler gözlendi. Ancak bu
düşmeler M grubunda 2 ve F grubunda 3 hastada efedrin kullanımını, M grubunda 3
hastada atropin kullanımını gerektirecek düzeyde oldu.
68
Grup M de bulantı varlığı 12 (%48) grup F den 4 (%16) istatistiksel olarak anlamlı
derecede yüksek bulundu (p=0,015).
Sonuç olarak KSEA uygulamalarında lokal anestezik – opiyoid
kombinasyonlarında morfin ya da fentanil tercihinin analjezik yeterlilik, hemodinamik
stabilite açısından benzer olduğuna ama düşük riskli yan etkiler gözönüne alındığında
fentanilin, morfine tercih edilebilir olduğu kanaatine vardık.
Dostları ilə paylaş: