halayın başındakine göre
oynar!
Tüm bunların nihai anlamı nedir?
Doğa yasası gereği, her şey benzerini çoğaltmaya çalışır. Başarılı
lar başarıyı çoğaltmaya çalışıyor, başarısızlar ise başarısızlığı ve başarı
sızları. Başarılı insanlar dünyayı başarıda birleştirmeye çalışıyor,
başarısızlar ise başarısızlıkta.
Sizin safınız neresi?
121
Yolun başındayken onlara da yapamazsın
demişlerdi!
Zirvede gördüğünüz insanların birçoğu dipten gelmiştir.
Çoğumuz onları başarının bedelini öderken değil, ödülünü
alırken görür, imreniriz. Oysa onlar da yola yeni çıktıklarında,
henüz bir "başarı çömezi" iken, sık sık reddedildiler, önemsen
mediler, yokluklar içinde bin bir engelle boğuştular.
Tüm bunlara rağmen, sonuç alabildiler. Çünkü onlar sıkı
tohumlardı. Çoğu kez ekildikleri toprağa rağmen yeşerdiler. Çöle
düşünce kaktüs olup büyüdüler. Buzlanmış karın altına düşün
ce, kardelen çiçeği olup çıktılar. Şartları suçlamadılar, azmedip
sonuç aldılar.
Onların güçleri içlerinden geliyordu. İşte bir örnek:
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Okula gidemiyor,
gazete dağıtarak karnını doyuruyordu.
Sonra bir gün bir resim kursu ilanı gördü. Çizime yeteneği
olduğundan, kaydoldu. Kursta tanıştığı biriyle beraber çizgi
film çekecek şirket kurdular. Kısa süre sonra iflas ettiler.
Sonra daha büyük oynamaya karar verip, Hollywood'a taşı
nıp yeni bir şirket kurdular. Gene iflas ettiler.
Hayal kırıklığı içinde, başkasının yanında çalışmaya razı
oldu ama iş başvurusunda bulunduğu yerlerin çoğu çizimini
yetersiz bulup iş vermediler!
Boynu bükük halde ailesinin evine geri döndü.
30'lu yaşlarında bir işsizdi! Ömrünün yarısı geçmiş, bir dikiş
tutturamamıştı. O dönemde babası da vefat etmişti, annesine
bakmak zorundaydı.
Ne yapacağını kara kara düşünmesine rağmen, yılmadı.
Zorluklar onu yere düşürmüştü ama henüz sırtını yere serememişti!
Evinin arkasındaki ambarı stüdyoya çevirdi. Burada gecesini
gündüzüne katarak çalışmaya başladı.
Bir gün, bu stüdyoda çalışırken, yerde bir fare gördü. Ona
yem verip kendine alıştırdı. Farenin hareketlerini iyice izleyip,
çizimlerini yaptı. Sonra o çizimleri çizgi filme çevirdi.
Film gösterime girdiğinde, herkesi şaşırtan bir başarı elde etti.
122
Farenin adı Mickey Mouse oldu. Onu çizen ise Walt Dis-
ney'di. Disney yaşamı boyunca 30 Oscar aldı. Başarı hakkında
konuşurken şöyle derdi: "Unutmayın, her şey bir fareyle başladı!"
Bugün zirvede gördüğünüz pek çok insan, henüz yolun
başındayken, "boşuna deneme, olmayacak" ve "senden bir şey olmaz"
cümlesini defalarca duymuştu.
Kitapları 2 milyondan fazla baskı yapan Ayşe Kulin, ilk
öykülerini yazıp bir yayınevine gönderdiğinde, uzun süre bek
lemiş, sonunda şöyle bir yanıt almıştı: "Sayın Kulin, son hikayele
riniz ilklerin de gerisinde. Sizin için üzgünüz!"
Kulin bugün, geçmişteki en büyük hatasının bu cümleyi cid
diye alıp, ilk kitabını çıkarmak için yıllarca beklemesi olduğunu
söylüyor. Kulin, cesaretini toplayıp Adı Aylin'i yazıncaya kadar
20 yıl bekledi!
16
yaşındayken evden kaçarak bir şarkı yarışmasına katılan
Sezen Aksu, ancak altıncı olabildi! Yapımcıların kapısını çaldı
ğında, yanıtlar olumsuzdu. 21 yaşında 'Haydi Şansım' adlı ilk
45'liğini çıkardı. Ve bu albümü sadece 50 adet sattı! Ne teşvik edici
bir sonuç değil mi?
Pek çok mucit de, ilk denemesinde pek umut verici yanıtlar
almamıştı. Machintosh, Iphone ve Ipod'un fikir babası Steave
Jobs ilk kişisel bilgisayarı üretmek için, paraya ihtiyaç duyup
bankaya başvurduğunda 'bu tür pahalı oyuncakların kimseye satı
lamayacağı' gerekçesiyle kredi alamamıştı. Henry Ford, 1903'te
otomobil üretimi için bankaya kredi almaya gittiğinde redde
dilmişti. Ekspertiz raporunda, şöyle yazıyordu: "Atlar her zaman
kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir!"
Yazarların, ilk kitaplarını yayınlatma maceraları da trajiko
mik reddedilişlerle doludur. Martı adlı ünlü kitabın yazarı Ric-
hard Bach 18 yayınevinden ret cevabı almıştı. Harry Potter'm
yazarı 12 yayınevinden ret cevabı almış. Nobelli yazar Orhan
Pamuk ilk kitabını yazmaya 22 yaşında başlamış, ilk kitabını
yayınlatıncaya kadar 2.5 kitap yazıp, sekiz yıl beklemişti. Dün
yada milyonlarca baskı yapan 'Tavuk Suyuna Çorba' kitaplarının
yazarları, 33 yayıncı tarafından geri çevrilmişti. Kitapları 6 mil
123
yondan fazla baskı yapan Aziz Nesin'in, ilk kitabını yazdığında
kimse yayınlamak istemeyince kendisi bastırmıştı. Scott Fitzge-
rald bir öyküsünü yaymlatıncaya kadar aldığı ret cevaplarıyla
yatak odasının duvarlarını kaplamıştı!
'Senden bir şey olmaz' denilen herkesin bir gün çok başarılı
olduğunu iddia etmiyorum ama bugün çok başarılı olmuş pek
çok kişinin geçmişte 'boşuna deneme olmayacak' cümlesini en az
bir kez duyduğuna eminim.
Dostları ilə paylaş: |