babam
olsaydı, ben de büyük adam olurdum", ya da "Bizim de
köyümüzde lise
olsaydı, ben de okurdum," diyebilecek, başarısız
lığını mükemmel bir şekilde savunabilecekti.
Ama o 'saydı cümle
leriyle söylenmek yerine, her şeye 'rağmen zirveye çıkmak için harekete
geçmeyi seçti.
Ailesinin maddi durumu onu okutmak için yetersiz olma
sına
rağmen, elinden tutacak biri olmamasına
rağmen, yaşadığı
köyde lise bile olmamasına
rağmen, bulunduğu yerden
ait oldu
ğu yere, yani zirveye yöneldi.
Peki nasıl yapacaktı? Akacak azim damarda durmadı! Kahra
manımız bir çıkış yolu buldu. Bir gazetenin açtığı ilkokullar arası
bilgi yarışmasına katıldı, birinci oldu. Ortaokulu devlet bursuyla
'parasız yatılı' olarak Samsun'da okuduktan sonra, TÜBİTAK
bursuyla geçtiği Kabataş Lisesi'ni de dönem birincisi olarak
bitirdi. Aynı yıl üniversite giriş sınavında
Türkiye birincisi oldu.
Bu başarılardan sonra, zafer sarhoşluğu yaşayabilirdi ama o
iç disiplinini hiç yitirmedi. Kendini bulunduğu yere
neyin getir
diğini hiç unutmadı. Üniversiteyi de çok iyi bir dereceyle bitirdi.
Bu sayede devletin yurtdışı eğitim bursunu kazandı.
Engeller de peşini bırakmıyordu. Yurtdışmda okurken, dev
let döviz sıkıntısına düştü ve yurtdışındaki öğrencilere bir mek
tup göndererek burslarını artık ödeyemeyeceğini bildirdi.
Dil öğrenmeden geri dönmek için makul bir mazereti vardı:
"Eğer devlet bursu kesmeseydi, ben de öğrenirdim!" Bazı arkadaşları
bu bahane battaniyesine sığınıp geri döndü. Onun beyni maze
ret bulup kısa devre yapmak yerine, 'saydı' cümleleriyle söylen
mek yerine,
her hal ve şartta sonuç almaya programlıydı.
Bursların kesilmesi bir engeldi ve engeller aşılmak için vardı.
Kaldığı yurdun müdürüne gitti, kendisine ücretsiz kalma izni
verirse 'bulaşıkçılık' yapabileceğini söyledi. Amerikalı müdür
onun kararlılığından çok etkilendi, ona bu şansı verdi.
Mutfakta
bulaşıkçı olarak çalışmaya başladı ama bir haftada aşçılığa yükseldi!
Öyküsünü anlattığım kişi rahmetli Adnan Kahveci. Zeki, müte-
vazi ve idealist bir şekilde başarılı olmanın örneği olan eski bir
bakan. Şartları sizinkinden daha iyi değildi ama hayallerini başardı.
127
Adnan Kahveci Türkiye'de başarılı olmak' hakkında diyor ki:
"Türkiye'de en sevdiğim şey budur. En fakir çocuk bile çalışkan
olduğu sürece başarabiliyor ve yükselebiliyor. Türkiye'nin hayran
olduğum tarafı bu. Kişinin zengin ya da fakir olması önemli değil; kişi
nin Doğudan ya da Batıdan olması da önemli değil. Türkiye'de çalışan,
gayret gösteren engelsiz yükselebiliyor."
Dostları ilə paylaş: