Barnabas İncili 177
Toprak yığını, çıplak yer üstünde uyusun; her gece iki saatlik
uyku da yeter.
Kendinden başka kimseden nefret etmesin, kendinden başka
kimseyi ayıplamasın.
İbadet ederlerken, gelecek olan mahkemedelermiş gibi bir korku
içinde ayakta dursunlar.
Şimdi, Allah'a kulluk için Allah'ın Musa kanalıyla sana verdiği
kanuna göre bunları yap, çünkü bu şekilde Allah'ı bulacak, her
zaman ve her yerde sen Allah'ta, Allah da sendeymiş hissini
duyacaksın. İlya'nın küçük kitabı budur ey Ferisîler. Bu nedenle
size yine diyorum ki, eğer siz Ferisîlerseniz benim buraya
girmeme sevinmiş olmalısınız, çünkü Allah günahkârlara
merhamet eder.”
Sonra Zakkay dedi, “Rab, Allah sevgisi için tehditle aldığım tüm
şeylerin dört katını vereceğim.” O zaman İsa dedi, “Bugün
kurtuluş bu eve gelmiş bulunuyor. Bakın, bakın pek çok vergi
mültezimleri, fahişeler ve günahkârlar Allah'ın melekûtuna
girecekler ve kendilerini takva sahibi sayanlar sonsuz ateşlere
gireceklerdir.” Bunu duyan Ferisîler öfkeyle ayrıldılar. O zaman
İsa tövbeye gelenlere ve havarilerine dedi,
“Bir adamın iki oğlu vardı, küçük olanı dedi, “Baba bana düşen
malları ver” Ve babası verdi ve kendi payını alan ayrıldı ve uzak
bir ülkeye gitti; orada tüm varlığını lüks içinde yaşayarak
fahişelerle harcayıp bitirdi. Bundan sonra, bu ülkede şiddetli bir
kıtlık oldu, o kadar ki, bu sefil adam bir vatandaşa hizmet etmeye
gitti, o da kendisini malları arasında bulunan domuzların başına
verdi. Ve domuzlara bakarken, onlarla birlikte palamut yiyerek
açlığını ne de olsa gideriyordu. Ama kendine geldiği zaman
şöyle dedi, “Ah babamın evinde ne bol yiyecekler vardı. Bense
burada açlıktan kırılıyorum! Bu nedenle, kalkıp babama gidecek
ve kendisine diyeceğim, Baba, gökte sana karşı günah işledim;
bana hizmetçilerinden birine davrandığın gibi davran.”