Barnabas İncili 178
Zavallı adam gitti ve öyle oldu ki, babası onun uzaklardan
geldiğini görüp kendisine karşı merhamete geldi. Bunun üzerine
onu karşılamaya çıktı ve yanına varıp kendisini kucakladı ve
öptü.” Oğul, baş eğip dedi, “Baba, gökte sana karşı günah
işledim, bana hizmetçilerinden birine davrandığın gibi davran.
Çünkü ben, senin oğlun denecek değerde değilim.” Baba karşılık
verdi, “Oğul, böyle deme, çünkü sen benim oğlumsun ve seni
kölem durumunda görmeye dayanamam.” Ve hizmetçilerini
çağırıp dedi, “Buraya yeni elbiseler getirip bu oğlumu giydirin
ve kendisine yeni don verin. Parmağına yüzüğünü takın ve
hemen yağlı danayı kesin, şenlik yapacağız. Çünkü bu benim
oğlum ölmüştü. Şimdi ise yeniden hayata gelmiş bulunuyor.
Kayıptı da şimdi bulundu.”
Evde şenlik yaparlarken bakın ki, büyük oğul eve geldi. Ve
içerde şenlik yaptıklarını duyup şaşırdı ve hizmetçilerden birini
çağırıp niye böyle şenlik yapmakta olduklarını sordu. Hizmetçi
ona cevap verdi, “Kardeşin geldi, baban da yağlı danayı kesti,
yiyorlar.” Büyük oğul bunu duyunca çok kızdı ve eve girmedi.
Bunun üzerine, babası dışarı çıkıp kendisine dedi, “Oğul,
kardeşin geldi, sen de gel ve onunla birlikte sevin.” Oğul kızarak
cevap verdi, “Sana hep iyi bir şekilde hizmet ettim ve sen bana
hiç bir zaman arkadaşlarımla yemek için bir kuzu vermedin.
Fakat seni terk edip giden ve tüm payına düşeni fahişelerle yiyip
bitiren bu değersiz herife gelince şimdi yağlı danayı
kesiyorsun.” Baba cevap verdi, “Oğul, sen hep benimlesin ve her
şey senindir. Ama bu ölmüştü, şimdi yine hayattadır, kayıptı,
şimdi bulunmuştur, bu bakımdan sevinmeliyiz.” Büyük oğul
daha çok kızdı ve dedi, “Sen git ve neşelen, ben zina edenlerin
sofrasında yemek yemeyeceğim.” Ve tek bir kuruş bile almadan
babasını bırakıp gitti.
Allah sağ ve diridir ki tövbe eden günahkârlar için Allah'ın
melekleri arasındaki sevinç işte böyledir.”