Barnabas İncili 175
Dünyaya hiç değer vermeden, gerçekten Allah'ın yolunda
yürüyen bir Allah dostu Enok (İdris Peygamber) Cennet'e alındı
ve mahkemeye kadar orada kalacak çünkü dünya sonuna
yaklaştığı zaman o, İlya ve bir başkasıyla birlikte dünyaya
dönecektir. Ve böylece, bunu bilen insanlar Cennet arzusuyla
Yaratıcıları Allah'ı aramaya başladılar. Şu “Ferisi”, Kenan
dilinde tam anlamıyla “Allah'ı arayan” demektir. Çünkü
Kenanîler insanın ellerine tapınma denen putperestliğe bağlı
olduklarından, bu ad orada iyi insanlarla alay etmek suretiyle
başladı. Bu şekilde, halkımızdan Allah'a kulluk için dünyadan
ayrılanları gören Kenanîler, böyle birini gördüklerinde “Ferisi”,
yani 'Allah'ı arıyor derlerdi. Şöyle demek istiyorlardı, “Ey deli
yoldaş, senin heykelden putların yok ve rüzgâra tapmıyorsun; bu
bakımdan, kaderine bak da, gel ve bizim tanrılarımıza kulluk et.”
Bakın, size diyorum ki, tüm veliler ve Allah'ın peygamberleri
sizin gibi ismen değil, ama amelde Ferisi olmuşlardır. Çünkü
tüm hareketlerinde yaratıcıları Allah'ı aramışlar ve Allah
sevgisiyle şehirleri terk etmişler ve mallarını Allah sevgisi
uğruna Allah'a satmışlar ve yoksullara vermişlerdir.
Allah sağ ve diridir ki, Allah'ın peygamberi ve dostu İlya
zamanında on yedi bin Ferisî'nin oturduğu on iki dağ vardı. Ve
öyleydi ki, bu kadar büyük bir sayının içinde tek bir fasık yoktu
ve hepsi Allah'ın seçkin kullarıydı. Ama şimdi, İsrail’de yüz
binden fazla Ferisî'nin olduğu bir zamanda, bin kişide bir tane
seçkin kul vardır inşallah!”
Ferîsiler kızarak karşılık verdiler, “Öyleyse, biz hep fasıkız. Ve
sen bizim dinimizi fısk içinde görüyorsun.” İsa cevap verdi,
“Gerçek Ferisîler'in dinini fısk içinde değil, beğenilecek bir şey
olarak görüyorum. Ve bunun için ölmeye de hazırım. Ama gelin
siz Ferisi misiniz, değil misiniz bakalım. Allah'ın dostu İlya
havarisi Elişa'nın ricası üzerine küçük bir kitap yazıp, içinde
Rabbimiz Allah'ın kanunuyla birlikte tüm insanî hikmetlere de
yer verdi.”