Dr. Carol S. Dweck
valamadığı için kendisini affedemiyordu. "Sıklıkla düşündüm" dedi.
"Hayatımı yazacak olsam başlığını
Başarısızlığın Otobiyografisi
ola
rak seçerdim."
Bili Jean King*
her şeyin, geçmişe dönüp baktığımızda ne söy
lemek istediğimizle ilgili olduğunu söyler. Ona katılıyorum. Geç
mişe bakıp " . . . olabilirdim" diyebilirsiniz, kupalarınızı
cilalar gibi
doğuştan gelen kullanılmamış yeteneklerinizi parlatabilirsiniz. Ya da
geçmişe bakıp, "Değer verdiğim şeyler için her şeyi yaptım'' diyebi
lirsiniz.
Geçmişe baktığınızda kendinize ne söylemek
istediğinizi bir düşünün . Sonra da düşünce
tarzınızı seçin .
Bilgiyi Eyleme Dönüştürmek
Kuşkusuz, sabitlenmiş düşünce tarzına
sahip insanlar, "Başarı
kendi başınıza en iyi olmakla ilgilidir, başkalarından daha iyi ol
makla ilgili değildir. Başarısızlık bir fırsattır, mahkumiyet değildir.
Çabalama başarının anahtarıdır" diyen kitapları
okudular ama
bunları bir türlü eyleme geçiremiyorlar. Çünkü temel düşünce
tarzları -sabit özelliklere olan inançları- onlara
tamamen başka bir
şey söylüyor: Başarının başkalarından daha yetenekli olmakla ilgili
olduğunu, başarısızlığın gerçekten sizi ölçtüğünü ve çabalamanın
sahip oldukları yetenekleriyle başarı yakalayamayan insanlar için
olduğunu .. .
•
Amerikalı ünlü tenis sporcusu.
68
Telegram: @cinciva
Aklını En
Doğru
Şekilde
Kullan
SORU LAR VE CEVAPLAR
Bu noktada bana sormak istediğiniz şeyler oluşmuş olabilir. Bu
rada belki bazılarını cevaplayabilirim.
Soru: İnsanlar özelliklerinin sabit olduğuna inanırlarsa ve on
lara yetenekli ve akıllı oldukları gösterilmişse, neden bunu is
patlamaya devam etmek zorundalar? Nihayetinde, prens cesur
olduğunu ispatladığında, sonrasında
o ve prenses sonsuza dek
mutlu yaşadılar. Prens her gün çıkıp ejderha avlamak zorunda
kalmadı. Sabitlenmiş düşünce tarzına sahip insanlar neden ken
dilerini ispatlamıyor ve sonrasında mutlu yaşamıyorlar?
Çünkü her gün daha büyük ejderhalar ortaya çıkıyor ve işler zor
laşıyor. Dün ispatlanmış yetenek belki de bugünün görevlerine yet
miyor. Belki onlar cebir anlayacak kadar akıllılar, ama analitik mate
matik anlayacak kadar zeki değiller. Belki onlar alt ligler için iyi top
atıcılar ama üst ligler için değiller. Belki onlar okul gazetesine yazı
yazacak kadar iyiler ama
New York Times
için yazacak kadar değiller.
Yani kendilerini tekrar tekrar ispatlamak için koşuşturuyorlar peki
ama nereye gidiyorlar? Bana göre onlar oldukları
yerde koşuyorlar,
çok defa sağlama yapıyorlar ancak olmak istediklere yere gidemiyorlar.
Ana karakterin bir gün uyanıp hayatının o kadar da değerli olma
dığını düşündüğü şu filmleri bilirsiniz.
O,
her zaman insanları geçmiş
tir; gelişmesine, öğrenmesine ya
da
umursamasına gerek kalmamıştır.
Benim en sevdiğim, uzun süre adını hatırlayamadığımdan izleyeme
diğim,
Bugün Aslında Dündü
filminin kurgusudur. Bili Murray, fılm
de bir gün uyanıp hayatın uğraşmaya değip değmediğinin cevabını
bulamaz. Bu cevabı bulana kadar aynı günü kadar tekrar yaşar durur.
Phil Connors (Murray) Pittsburgh'taki bir yerel istasyonda ça
lışan hava durumu sunucusudur. Dağ Sıçanı festivalini kaydetmek
üzere Punxsutawney, Pennsylvania'ya gönderilir. Bu festivalde 2 Şu-
69
Dostları ilə paylaş: