Kiril harflidir. Bazı kelimelerin
Arapça olduğu belirtilmiş ve Arap harfleriyle gösterilmiştir. Kelimeler Kiril alfabesi sırasına
göre sıralanmıştır. Sözlükte yaklaşık 1300 kelime vardır. Sözlüğün sonunda “Birinci Listede
Yer Almayan Sayı İsimleri” adıyla sayıların verildiği bir liste vardır. Bu sözlük aynı sayının
bir sonraki içeriği olan Kumukça-Rusça Sözlük ile bütünlük oluşturur.
(251.) Kumukça-Rusça Sözlük
236
aynı sayının bir önceki içeriği (250.) Rusça-
Kumukça Sözlük ile aynı husustadır. Sözlükte yaklaşık 1200 kelime vardır.
Gyula Németh, SMOMPK’nin 17. sayısındaki bu Kumukça-Rusça Sözlük ile Rusça-
Kumukça Sözlük’ten ve atasözü, şarkı gibi öbür materyallerden istifade ederek bir sözlük
hazırlamış ve Keleti Szemle’de neşretmiştir.
237
234
L. L., ss. 60-63., 17. Sayı, 3. Kısım, 1893.
235
M. G. Afanasyev, ss. 1-48., 17. Sayı, 3. Kısım, 1893.
236
M. V. Mohir, ss. 49-95., 17. Sayı, 3. Kısım, 1893.
237
bk.: NÉMETH, Gyula, Kumük és balkár szójegyzék (Kumükisches un balkarisches Wörterverzeichnis),
Keleti Szemle, XII, 1911, s. 91-153, Budapest. NÉMETH’in bu çalışmasını Hüseyin Namık Orkun
Türkçeye aktarmıştır, bk.: ORKUN, Hüseyin Namık, Kumuk ve Balkar Söz Notları, Türk Dil Kurumu
Kitaplığı, Etüt 70. Németh’in çalışması Kemal Aytaç tarafından tercüme edilerek neşredilmiştir bk.:
148
Ağırlıklı olarak Kumuk Türklerinin yaşadığı bir köyün anlatıldığı (205) Kostek
Köyü
238
adlı yazıda Kumukların söz varlığıyla ilgili malumat verilmektedır.
Bu yazıda Kumuk Türklerinin yaşadığı Tersk Oblastı Hasav-Yurtovsk Okrugu’nda yer
alan Kostek Köyü anlatılır. Yazının dille ilgili kısmı ise “İnsan Bedeninin Uzuvlarının ve
Fizikî Yetersizliklerin Adları” başlıklı bölümdür. Burada Rusça-Kumuk Türkçesi kelime
listesi verilir. Liste Kiril harflidir.
(295.) Kafkasların Tarihî-Coğrafi Sözlüğü İçin Materyaller
239
Ye. G. Veydenbaum
tarafından hazırlanan bir ansiklopedik sözlüktür. Sözlükte Kafkasya’daki nehir, göl, ova vb.
coğrafi oluşumlar ile köy, ilçe vb. yerleşimler hakkında malumat yer alır. Sözlüğün baş
kısmında istifade edilen 33 eseri ihtiva eden bir literatür özeti verilir. Sonra sözlük metnine
geçilir. Madde açıklanırken, maddeyle ilgili tarihe de değinilir. Açıklamalarda sayı verilerine
yer verilir. Madde başları Kiril harfli madde içleri Rusçadır. Maddeler oldukça geniştir.
Açıklamalar bazen sayfaları bulur.
(557.) Greben Kazaklarının Ağzı: Türk-Tatar Dillerinden Ödünç Alınmış
Kelimeler
240
başlıklı yazı N. A. Karaulov tarafından hazırlanmış yedi sayfalık bir kelime
listesidir. Greben Kazaklarının diline Türkçeden girmiş kelimeleri ihtiva eder. Listede
deyimler ve kalıp sözler de yer alır. Madde başlarında Kiril çeviri yazısı kullanılmıştır.
Açıklamalar Rusçadır. Pek çok kelimenin Arap harfli yazılışı da verilmiştir. Ayrıca
kelimelerin farklı Türk boylarındaki şekilleri de belirtilmiştir. Örnek bir madde:
aman saġa! sus! yeter! واغاص– saġau (kaz. – tob.); واقاص- saḳau (kırg.) – kekeme,
anlaşılmayan telaffuzla konuşan.
241
(s. 103)
Münih Üniversitesinden Adolf Mihayloviç Dirr
242
(589.) Kafkas Halklarının
Modern İsimleri
243
adlı yazıda Kafkas halklarının isimleri üzerinde durur. Dirr incelediği
halkları üç kategoriye ayırmıştır:
1. Güney batı grubu: Kartveli halkları.
Németh (1990a). Németh’in Kumuk Türkçesi materyalleriyle ilgili bir başka yayını için bk. Németh
(1911b) Kumuk Türkçesiyle ilgili kapsamlı bir sözlük için bk.: Pekacar (2011).
238
Afanasyev, ss. 85-100., 16. Sayı, 1. Kısım, 1893
239
Ye. Veydenbaum, ss. 1-38., 20. Sayı, 1. Kısım, 1894.
240
N. A. Karaulov, ss. 103-109., 37. Sayı, 3. Kısım, 1907.
241
Madde örnek gösterilirken Kiril harfleri Latin harflerine, Rusçalar Türkçeye çevrilmiştir.
242
Sayının ön sözünde Dirr’in Mitropolit Makariya İmparatorluk İlimler Akademisi Büyük Para Ödülü
olan 1500 rubleyle ödüllendirildiği yazıyor (s. IV).
243
A. M. Dirr, ss. 1-28., 40. Sayı, 1. Kısım, 1909.
149
2. Kuzey batı grubu: Abhaz, Ubıh, Çerkez.
3. Doğu grubu: Çeçen, Dağıstanlılar. (s. 3)
Yazıda Dirr’in halkların isimlendirilmesinde bazı zorluklar yaşandığı belirtiyor. Bir
halkın kendini ve dilin adlandırdığı isim ile başkalarının o halk ve dili için kullandığı ifadenin
çok farklı olabileceğini söylüyor. Yazıda buradan hareketle Kafkas halkları kendilerini ve
dillerini nasıl adlandırıyor ve başkaları onlar ve dilleri için ne diyor açıklanıyor.
9. sayının 2. kısmında geçen yabancı
244
kelimeleri içeren bir sözlük (114.) İkinci
Bölümde Geçen Arapça, Tatarca, Ermenice, Gürcüce vb. Kelimelerin Alfabetik
Fihristi
245
başlığını taşır.
Fihristte kelimelerin anlamı, hangi dile ait olduğu ve hangi sayfalarda geçtiği
belirtilmiştir. Bazı kelimelerle ilgili ansiklopedik bilgiler verilmiştir. Mesela “gülistan”
maddesinde 2 sayfayı bulan açıklamayla Gülistan adlı eser tanıtılmıştır.
Düşülen bir dipnotta fihristin hazırlanmasında İ. Z. Tambiyev, A. N. Bayramov ve
Mirza-Şerif Mirzayev’in katkısı olduğu yazı kurulu
246
tarafından belirtilmiştir.
Fihristte kelimeler yalnızca Kiril harfleriyle verilmiştir.
(176.) Kilit
247
adlı yazı Erivan Guberniya’sı eski müfettişlerinden Yak. Pashalov
tarafından hazırlanmış anı mahiyetinde bir yazıdır. Kilit, Erivan Guberniya’sında halkı
Müslüman olan ve Tatarca konuşan fakir bir köydür. Yazar bu köyün halkının Tatarca dışında
başka bir dille konuştuklarını öğrenir. Bu dili hangi dil olduğunu öğrenmeye köye gelir.
Ancak köy halkı başka bir dil bildiklerini inkâr eder. Yazıda bu mesele ele alınır.
2. 3. Eğitim
SMOMPK’nin yayımlandığı 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında
Kafkasya ve Kafkas Ötesi eğitimde Avrupa ve Rusya’ya nazaran oldukça geri kalmış bir
bölgedir. Bu sebeple SMOMPK’de eğitim konulu yazılarda bölgedeki Türkler ve öbür
Müslüman halkların eğitimdeki geri kalmışlığı vurgulanır.
(99.) Tatar Okulları
248
başlıklı bu yazı, Erivan öğretmen semineri 3. sınıf öğrencisi
Mir-Gaşim-Bek Vezirov tarafından 1888’te hazırlanmıştır. Yazıda, “mektep” ve “medrese”
adı verilen okullarda okutulan dersler, öğretme yöntemleri ve ceza şekilleri yazıda ele
244
SMOMPK’nin dilinin Rusça olduğu göz önüne alınmalıdır.
245
Yazı Kurulu, ss. 211-224., 9. Sayı, 2. Kısım, 1890.
246
SMOMPK’de “redaktsiya” kelimesi geçmektedir.
247
Yak. Pashalov, ss. 334-343., 13. Sayı, 2. Kısım, 1892.
248
Mir-Gaşim-Bek Vezirov, ss. 1-6., 9. Sayı, 2. Kısım, 1890.
150
alınmaktadır. Yazı “mektep” ve “medrese” kelimelerinin kökeni, ne anlama geldiği ve halk
nezdinde nasıl adlandırıldığı ile başlamaktadır. Yazının devamında öğretmenlere verilen
isimler, okullardaki öğrenci sayıları, okutulan kitaplar gibi değişik konularda bilgiler yer
almaktadır.
Mir-Gaşim-Bek Vezirov, düştüğü bir dipnot yazıda anlatılanların mahiyetini
göstermesi yönüyle önemlidir. Yazar bu dipnotta “Azerbaycan Tatarları”nın okullarını
anlatacağını gerekçeleriyle belirtmiştir.
Azerbaycan Türklerinde eğitimi konu alan ayrıntılı bir yazı (100.) Kafkas Ötesi
Tatarlarında Halk Eğitimi
249
başlığını taşır
Bu yazıda Kafkas Ötesi Tatarlarında eğitim şu başlıklar altında ele alınmaktadır: 1.
Okul, 2. Molla-Öğretmen, 3. Halfa, 4. Öğrenciler.
Yazıda ilk kısmı “Okul” da Tatar okullarının şehri hangi kısmında yer aldığı, “molla”
adı verilen öğretmenlerin geçimini nasıl sağladığı anlatılmaktadır. Bu başlık altında
“molla”ların gelir kaynaklarını gösteren ilginç bilgiler vardır “Molla”ların yaygın olarak tek
odadan oluşan okullarının yarısını dükkâna çevirdiği ve geçimini böylelikle sağladığı anlatılır.
Bir müşteri geldiğinde öğretmen derse ara verir. Malını pazarlamaya çalışır. Bu esnada
öğrenciler de öğretmenlerinin malını överek ona yardımcı olur.
Yazının ikinci kısmı “Molla-Öğretmen”de öğrenci öğretmen ilişkisi önemli yer tutar.
Bu kısım, yeri geldikçe aktarılan pek çok anlatı ve şiir içerir.
Üçüncü kısımda “halfa” adı verilen “molla” yardımcıları ele alınır. Öğrenci sayısı 30’u
geçen okullarda “molla”lar kendilerine yardımcı alırlar. Bu kısımda “halfa”ların görevleri
anlatılır. En önemli görevleri ise yeni başlayan öğrencilere masal anlatmaktır. Yazar örnek
olması için bu masallardan birkaçına yer vermektedir.
Dördüncü kısımda yazar okuduğu Tatar okulundaki anılarını anlatmaktadır. Bu kısım
yazarın öğrencilik yıllarındaki gözlemlerine yer vermesiyle önemlidir. Daha önceki kısımda
olduğu gibi burada da yeri geldikçe pek çok şiire, anlatıya yer verilmektedir. Yazarın Tatar
okulundaki öğrenciliği 16 Ocak 1872 Pazar günü gerçekleşen bir depremle son bulur.
Günlerden Pazar olduğu için gayri Müslimler okula gitmez ve yazar böylece kurtulur.
(408.) Meşged Şehrinde Mektep ve Medreseler
250
adlı yazıda Ragim Halilov, 1899
yılı yaz tatilinde Horasan’da Meşged şehrine yaptığı gezideki gözlemlerini anlatır. Halilov
gezisi boyunca bilhassa bölgedeki eğitim faaliyetlerini ve kurumlarını gözlemlemiştir. Yazar
249
A. Zaharov, ss. 7-51., 9. Sayı, 2. Kısım, 1890.
250
Ragim Halilov, ss. 102-119., 27. Sayı, 1. Kısım, 1900.
151
İran’da iki farklı eğitim kurumu olduğunu belirtiyor. Bunlar mektep ve medresedir. Yazıda bu
kurumlardaki eğitim anlayışı açıklanıyor. Öğretmen ve öğrencilerin hususları üzerinde
duruluyor.
2. 4. Din
SMOMPK’de dinî muhevaya sahip müstakil yazıların sayısı azdır. Bu durum Türk
boyları için de aynıdır. Burada SMOMPK’deki dinle ilgili yazılardan İslamiyet ile ilgili
olanları incelenmiştir.
SMOMPK’de İslamiyet ile ilgili en kapsamlı yazı (583.) Müslüman Hukukunun
Temelleri başlığını taşır. (244.) “Ali-Allah” Mezhebine Dair Bazı Bilgiler, (355.)
Kafkalsarda Müridizm Mezhebi ve (377.) Erivan Guberniyası Müslüman-Şiilerinde Yas
Ayı Muharrem gibi yazılar ise daha dar kapsamlı olup daha çok bir mezhebi
ilgilendirmektedir. Bunların yanıda bir yerleşim yerinin anlatıldığı (516.) Yelisavetpol
Guberniyası, Zangezur Uyezdi adlı yazıda da İslamiyet ile ilgili kısa malumat vardır.
(583.) Müslüman Hukukunun Temelleri
251
adlı çalışmada İslamiyet daha çok
“şeriat” bağlamında ele alınır. İslam hukukun temellerinin Kur’an, sünnet ve fetva olduğu
belirtilir. Bunlar tek tek ayrıntılı biçimde ele alınır. Ancak İslamiyet yalnızca hukuk yönüyle
ele alınmaz ve namaz, abdest, gusül, namaz vb. konular üzerinde de durulur.
Bu çalışma için L. Lopatinskiy sayının ön sözünde N. A. Karaulov’un daha önce
Vladikavkaz şehrinde bir süreli yayında çıkan çalışmasının gözden geçirilmiş hâli olduğunu
yazar (s. 1).
N. A. Karaulov çalışmasının girişinde Rus literatüründe Kafkasya’da önemli bir
nüfusu oluşturan Müslümanların dinlerini anlatan eserlerin çok az olduğunu ve çalışmasının
böyle ihtiyaçtan doğduğunu belirtir.
Bu çalışma giriş ve sonuç hariç şu bölümlerden oluşur:
1. İbadet.
2. Kişi hukuku.
3. Cezai hukuk.
4. Mahkeme.
5. Savaş hukuku.
251
N. A. Karaulov, ss. 1-118., 40. Sayı, 1. Kısım, 1909.
152
(244.) “Ali-Allah” Mezhebine Dair Bazı Bilgiler
252
adlı yazı Nahçıvan Şehir Okulu
eski öğretmenlerinden F. Sultanov tarafından hazırlanmıştır. Yazıda önce Hz. Ali’nin kim
olduğu anlatılıyor. Sonra bu inancı benimseyenleri tanıtıcı bilgi veriliyor. Yazıya göre Hz.
Ali’yi ilah kabul eden takipçilerine “Ali-Allahlar”
253
deniliyor. Bu inancın yayılma sahası
oldukça geniştir. Türkiye, İran, Hindistan ve Güney Kakfasya’da çok sayıda takipçisi vardır.
Kafkas Ötesi’nde en çok Erivan, Yelisavetpol, Bakü guberniyalarında ve Kars Oblastı’nda
yaygındır. Yazıda bu inancın yaşanış şekli; bu inancı benimseyenlerin kendilerini nasıl
adlandırdıkları, öbür inançlardakilerle ilişkileri gibi değişik bilgiler aktarılıyor.
Yazıda bu mezhebin din adamları “şeyh”lerin her sene büyük şeyhin bulunduğu
İran’ın Erdebil Vilayeti’nden geldiği belirtiliyor.
Yukarıda anlatılan ve İran merkezli görünen, Hz. Ali’yi ilah kabul eden bu inanç,
Anadolu Aleviliğinden oldukça farklıdır (Şahin, 2013, 122).
(355.) Kafkalsarda Müridizm Mezhebi
254
adlı yazı Bakü 3 Numaralı Rus-Tatar
Okulu öğretmeni Mahmutbekov tarafından hazırlanmıştır. Yazıda Müridizm mezhebi ele
alınır. Müridizm, Dağıstan ve Çeçenistan’da Rus istilasına karşı Nakşîbendî-Halidî müritlerce
başlatılan harekete Rusların verdiği isimdir (Temizkan 2010: 77). Çarlık Rusyası’na karşı bir
hareketle ilgili bir yazının Çarlık Rusyası’nın bir organında, KUO’da neşredilmesi konuya
ilişkin bakış açısını yansıtması açısından mühimdir.
Mahmudbekov’un yazısı aşağıdaki başlıklardan oluşur.
1. Müridizm Hakkında Umumi Kavramlar.
2. Kakfaslarda Müridizm’in Yayılması.
3. İsmail-Efendi ve Takipçiler.
4. Müridizm’in Pratikte Uygulanması.
5. Abdinist ve Eyubist Şeyhler.
(356.) Hacı Muhammet
255
adlı yazıda Müslüman dilenci dervişlerin Hristiyanlardan
bir yardım görebilmek için Hristiyanmış gibi davranmaları, Hz. İsa ve Hristiyanlıkla ilgili
hikâyeler anlatmaları, şarkılar söylemeleri anlatılır. Yazıda bu türden dervişlerin anlattığı
“Hacı Muhammet” adlı bir hikâyeye yerilir. Hacı Muhammet zengin bir tacirdir. Bağdat’ta bir
cami yaptırdığı gün ortadan kaybolan Hacı Muhammet’i bir akrabası Kudüs’te bulur. Onun
252
F. Sultanov, ss. 219-221. 17. Sayı, 2. Kısım, 1893.
253
SMOMPK’de “Али-Аллахи” [ali-allahi] denilmiştir.
254
Mahmudbekov, ss. 14-40., 24. Sayı, 1. Kısım, 1898.
255
K. Haçaturov, ss. 41-48., 24. Sayı, 1. Kısım, 1898.
153
Hristiyan olduğunu öğrenir. Dervişlerin bu tür hikâyeleri Hristiyanlar’ın sempatisini
kazanmak için anlattıkları belirtildikten sonra yine bu amaçla söylenen bir şarkıya yer verilir.
Şarkı 5 dörtlükten ibarettir. Şarkının Türkçe aslı Kiril harflidir. Rusça satır altı tercüme ile
toparlayıcı tercüme yapılmıştır. Şarkının ilk dörtlüğü:
İsa geldi ad eyledi
Sönöh kolöm şad eyledi
Cannamı barbad eyledi
Başki eyle İsa Meryem (s. 47)
(377.) Erivan Guberniyası Müslüman-Şiilerinde Yas Ayı Muharrem
256
adlı yazı 4
Ocak 1898 tarihinde Erivan’da Ragim Halilov tarafından yazılmıştır. Halilov yazısına Hz.
Muhammed’in (s.a.v.) vefatını anlatarak başlar. Sonra başa geçen halifeleri ve üçüncü halife
Hz. Ali ile Muaviye arasındaki çekişmeyi ele alır. Bu çekişme neticesinde İslam’ın Sünni ve
Şiilik olmak üzere iki kolda devam ettiğini anlatır. Bu süreçte Muharrem ayının ilk on
gününde yaşananları ve daha sonra bu günlerin kazandığı anlamları icra edilen törenlerle
anlatır.
(404.) Bakü Krayı’nda Araplar ile Türkler ve İslamiyet’in Yayılışı
257
adlı yazıda
Kafkas Ötesi’nde Türk hâkimiyeti ve İslam’ın yayılışıyla beraber değişen etnik yapı ele alınır.
Türk halklarından önce bölgede yaşayan İran halklarından Tat ve Talışların zamanla azınlıkta
kalır. Bakü ve çevresinde önemli miktarda Türk nüfusu toplanır. Yazıda bu sürecin anlatımına
7. yüzyılla başlanır ve yazının oluşturulduğu zaman kadar geçen tarihî seyir ele alınır.
(483.) Zakatel Okrugu Müslümanlarının Mekke Yolculuğu Hakkında Bazı
Ayrıntılar
258
adlı bu yazı, Kah Okulu Öğrtemeni Georgiy Paradov tarafından 28 Eylül 1901
tarihinde hazırlanmıştır. Paradov Müslümanlar için haccın önemi, hac yolculuğunun
zorlukları ve nasıl gerçekleştiği, hacı olan bir kişinin saygınlık kazanması, hac zamanının
belirlenmesi gibi haccın değişik yönlerini anlatmaktadır.
(516.) Yelisavetpol Guberniyası, Zangezur Uyezdi
259
adlı yazının son kısmında
İslamiyet’in temel kaideleri anlatılır.
256
P. Halilov, ss. 161-188., 25. Sayı, 1. Kısım, 1898.
257
F. G. Karpoviç, ss. 37-53., 27. Sayı, 1. Kısım, 1900
258
G. S. Paradov, ss. 25-27., 32. Sayı, 1. Kısım. 1903.
259
N. Şirakuni, ss. 182-217., 34. Sayı, 2. Kısım, 1904.
154
SONUÇ
SMOMPK’nin neşredildiği 1881-1929 yılları arasındaki 48 yıllık süre pek çok sahada,
ilimde olduğu gibi Türklük bilgisi alanında önemli buluşların, okumaların, yayınların
yapıldığı yarım asırlık bir zaman dilimidir. Bu süreçte Orhun Abideleri okunmuş, DLT
bulunmuş ve ilim camiasına tanıtılmış, Kutadgu Bilig’in nüshaları peş peşe ilim insanlarının
nazar-ı dikkatine sunulmuş, Dede Korkut üzerine yayınlar hız kazanmış, Radloff gibi
araştırıcılar Türk coğrafyasından ilk ve önemli derlemeleri yaparak ilmî metotlarla
neşretmiştir. SMOMPK bütün bu süreçlerin bir parçasıdır. Çarlık Rusyası’nın önemle
üzerinde durduğu, büyük mesai ve imkân harcadığı, Kafkasya ve Kafkas Ötesi’ni ele alan
yine Çarlık Rusyası’nın ürettiği benzerlerinin çok üzerinde bir dergidir. Bu husus eskiden
günümüze kadar Rus ve Avrupalı araştırıcıların hep bilgisi dâhilinde olmuştur. Eserlerde
SMOMPK’den materyaller alınmış, kendisine atıflarda bulunulmuştur. Buna karşılık
Türkiye’de SMOMPK’den istifade edilen, kendisine atıfta bulunulan çalışmaların sayısı çok
azdır. Bu çalışma böyle bir noktadan hareket edilerek hazırlanmış ve SMOMPK’yi derli toplu
ele alan Türkiye’deki ilk çalışmadır.
Kültürün devamlılığı sağlayan önemli unsurların başında halk bilimi materyalleri
gelmektedir. Bir toplumun belleği halk bilimi materyallerinde yaşar ve onlar sayesinde
gelecek kuşaklara aktarılır. Halk biliminin bu yanı, Sovyetler Birliği’nde ideolojik gayelerin
gerçekleştirilmesinde bir araç olarak kullanılmıştır. Bilim insanlarının eserlerinin giriş
kısımlarında Komünist Parti’nin hoşuna gidecek methiyelere yer vermelerinin zaruret olduğu
bir ortamda, siyasi çıkarlar doğrultusunda ilmî eserlere müdahalelerde bulunulmuştur. Siyasi
iradenin isteğiyle, yeni etnisiteler için yeni diller ortaya çıkarılmış veya bazı haklar, diller,
şehirler yok sayılmıştır. Çarlık Rusyası’nda da halk bilimi ürünlerinin Çarlık rejimi ve
bilhassa kiliseyle çatışmaması için özen gösterilmiştir. Ancak hiçbir zaman Sovyetler’de
olduğu kadar şiddetli müdahaleler yaşanmamıştır. Sovyetler’de, Sosyalist sistemin
söylemleriyle çelişen halk bilimi ürünlerinin yayımlanmasına müsaade edilmemiştir. Dinî ve
millî söylemler içeren ifadeler hiç çekinilmeden Sosyalist anlayışla yeniden düzenlenmiştir
(Temur, 2010, 221). Bu yüzden Sovyetler’de ortaya konulan eserlerin objektifliği, sözlü veya
yazılı eserlerin yayımlanırken müdahaleye uğrayıp uğrmadığı tartışmalıdır. Ancak Çarlık
Rusyası’nın yayınları Sovyetler’dekilere göre daha objektiftir, daha az müdahaleye
uğramıştır. Çarlık Rusyası yayını olan SMOMPK bu açıdan önemlidir. Çünkü SMOMPK’nin
155
yayımlandığı sırada halk bilimi henüz yeni bir bilim idi. Onun, toplumun belleğindeki ve
kültürün devamlılığındaki önemi yeni yeni saptanmaktaydı.
SMOMPK’de Kafkasya ve Kafkas Ötesi halklarının dillerini inceleyen dil bilgisi
yazıları mevcuttur. Bu yazıların bir asır öncesinde ilmî metotlarla
260
oluşturulmuş olması, hâlâ
daha kendilerinden istifade etme imkânı sağlar.
SMOMPK’de bölge halklarının söz varlığı; kelime listeleri, kapsamlı sözlükler,
atasözü ve deyim derlemeleriyle ortaya konulmuştur. Farklı halkların söz varlığının ortaya
konulmuş olması diller arasındaki etkileşimi incelemek, kelime ödünçlemelerini saptamak
için araştırıcılara faydalı materyaller sunar. Bu materyallerin, SMOMPK’de neşri üzerinden
çok zaman geçmeden bile Avrupa’daki araştırıcılar tarafından yayınlarında kullanıldığını
görülür.
261
SMOMPK’nin ilk sayılarında yerli dillerdeki metinler ya asıl alfabeleriyle ya da Kiril
harfleriyle çeviri yazısız verilirken 17. sayıdan itibaren Kiril çeviri yazısıyla verilerek ilmî
metot benimsenir.
262
Bu husus, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında başta Türkçe olmak
üzere Kafkasya ve Kafkas Ötesi dillerindeki seslik hususların araştırılmasına veri
sağlamaktadır.
SMOMPK’de Türkçe materyaller yer yer Arap, Latin
263
ve Kiril harfleriyle
aktarılmıştır.
SMOMPK’nin önceki sayılarında geçen herhangi bir yazının, materyalin daha sonraki
sayıda aslı, devamı ya da benzeri geçiyorsa bu husus eski sayının ilgili yerine atıf yapılarak
dile getirilir. Bu bazen yazılarda bazen de ön sözlerde belirtilir. 1889 tarihli 8. sayıdan itibaren
“ön söz”ler yaygınlık kazanır. Ön sözlerde sayının içeriği değerlendirilir, yazılar kısaca
tanıtılır. Konuyla ilgili SMOMPK’deki eski yazılar, materyaller hatırlatılır. Bazen konuyla
ilişkili farklı yayınlar da dile getirilir. Mesela, yayımlanan bir masalın daha önce kim
tarafından hangi yayında neşredildiği söylenir.
SMOMPK’nin 21. sayısıyla beraber o sayıda neşredilen anlatıların tip ve motifleri ön
sözde ele alınır. Çoğu L. Lopatinskiy tarafından hazırlanan bu ön sözlerde tip ve motiflerin
260
Avrupa’da neşredilen yayınlara atıflar, sesleri farklarıyla ortaya koyan çeviri yazıların kullanılmış
olması, verilerin tasnif edilmiş olması vb.
261
bk: Németh (1911a).
262
Bu husus SMOMPK 19. sayıda, ön sözde dile getirilir (s. XX).
263
bk.: (107.) Etnografik Günlükten, A. İoakimov, ss. 127-130. 9. Sayı, 2. Kısım, 1890
156
farklı milletlerin anlatılarında geçip geçmediği ve yaygınlığının ne olduğu üzerinde durulur.
Motiflerin geçtiği başka anlatılara ve eserlere atıfta bulunulur. Eserlerin künyeleri verilir.
SMOMPK’de bazı konular farklı sayılarda aynı yazarın yazılarıyla tefrika hâlinde
neşredilmiştir.
264
Bu durumun ön sözlerde, yazının daha önceki bir sayıda çıkan yazının
devamı olduğu belirtilerek dile getirildiği de olmuştur.
SMOMPK’de Kafkasya’nın Slavlaşması ve Çarlık Rusyası sınırlarının korunmasında
büyük katkısı olan Kozaklarla ilgili çok sayıda yazı vardır. Kozakların hayatlarının çeşitli
yönleriyle ayrıntılı ele alındığı bu yazılarda halk bilimi için de zengin materyaller vardır.
Kozakların yeni yerleştiği bölgelerde Kabardey, Kumuk, Nogay, Çeçen, İnguş vb. halklarla
komşu olması kültürel etkileşim yaşanmasına sebep olmuştur (Nasibli, 2004, 3). Bir yandan
Kozakların hayat tarzı ve kültürü yerli halktan etkilenirken öbür yandan da Slav kültürü
Kafkas coğrafyasında yayılma imkânı bulmuştur. SMOMPK’deki yazılar bu açıdan
yaklaşıldığında konuyla ilgili yapılacak çalışmalarda zengin bir kaynak olma vasfını taşır.
SMOMPK’de pek çok yazıda bölgede yaşayan yerli halklar iptidai olarak
tanıtılmaktadır. Böyle yazılarda bu halkların medeniyetten uzak olduğu ve açılan Rus
okullarının onların medenileşmesi için önemli bir imkân sağladığı ifade edilir. Bu yönüyle
SMOMPK’de Şarkiyatçı bir üslubun izlerini sürmek de mümkündür.
264
Arap Yazarların Kafkaslar, Ermenistan ve Azerbaycan Hakkında Verdiği Malumat; Gürcü Halkının
Okuma-Yazmasını Artırma Cemiyeti Kütüphanesindeki El Yazmaları vb.
|