İbn Sina’nın Kanun-u Sagir Kitabı
The Book Kânûn-u Sagîr of İbn Sina
Kadircan KESKİNBORA (1)
(1) Prof. Dr., Ph. D., Bahçeşehir Ü. Tıp Fakültesi
e-mail: kadircan.keskinbora@gmail.com
Özet
İbn Sina, çoğu felsefe, din, tıp, fizik, astronomi ve doğa bilimleriyle ilgili olmak
üzere birçok bilim dalında kimisi birkaç sayfa, diğer bazısı birkaç ciltten oluşan
270’i aşkın eser yazmıştır.
Farsça olan biri dışında eserlerinin hepsi Arapça yazılıdır. O devirde bilim dili
Arapça olarak kabul görmüş ve eserlerini Arap diliyle yazmak bilim adamlarının
geleneği olmuştu. İbn Sina’nın birbirinden değerli eserleri arasında en hacimli ve en
tanınmış olanlarının başında felsefe ağırlıklı el-Şifa ve Tıp Kanunu anlamına gelen
el-Kanûn fi’t-Tıb isimli, tamamen bir tıp ansiklopedisi olan beş ciltlik diğer
kitabıdır.
İbn Sina, yüzyıllar boyunca, hem Avrupa, hem Anadolu ve hem de İslam
Coğrafyasındaki Tıp Okullarında temel kitap olarak okutulan tıp kitabının kısa bir
özeti mahiyetinde, Kanûn-u Sagir (Küçük Kanun) adlı eserini de bir kitapçık olarak
ayrıca kaleme almıştır.
Eserin istinsah edilmiş bir orijinal kopyası; İstanbul, Bayezid Devlet Kütüphanesi,
Yazma Eserler Kısmı, Veliyüddin Efendi Kataloğu 2529 numarada kayıtlıdır. Bu
eser, başkanlığımda oluşturulan ekip tarafından 2013 yılında Türkçeye tercüme
edilmiş ve kitap olarak yayınlanmıştır.
Esas alınan el-Kânûn fi’t Tıbb kitabında olduğu gibi, bu küçük eserde de İbn Sina,
konuları gayet iyi sistematize etmiştir. Her bir makale için kısa, tanıtıcı birkaç cüm-
lelik açıklamadan sonra alt başlıklar (bölüm-bâb) anlatmıştır.
Kanûn-u Sagir (Küçük Kanun), on makaleden oluşan bir kitaptır. Alt bölümlere
(bâb) ayırarak, ayrı ayrı makaleler halinde, önce insanın yaratılışı, bedeninin
oluşması, tıp biliminin kısımları özetle anlatılmıştır. Nabız detaylı olarak
sınıflandırılmış, idrar, bedenin diğer organlarıyla ilgili temel bilgiler, yiyecek ve
içeceklerin güçleri, sağlığı koruma, çocukların eğitimi, hamile ve emzikli
kadınların yönlendirilmesi, baş ve baştan başlayıp göğüs sınırına kadar olan
bölgenin hastalıkları, göğüs ve göğüsten karına kadar olan bölümün hastalıkları,
mide ve sindirim sistemi hastalıkları, idrar yolları hastalıkları, nefes, eklem ağrıları,
sıtmalar, bedenin dışındaki arızi hastalıklar, kan verme, zehirli haşeratın sokması
konuları özetlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ibn Sina, Kanun fit-Tıbb, Tıp Tarihi
Türkiye’de Felaketlerin Hastanelere Kazandırdığı Kadın
Hastabakıcı Mesleği “Hemşirelik”
Disasters Raising Nursing Care in Hospitals as a Woman’s
Carrer in Turkey
Prof.Dr.Nil SARI
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
e-mail:hnilsari@gmail.com
Özet
Osmanlı döneminde kadınların hastanelerde çalışması düşünülmezdi. Kadınlar
(anneler, eşler, kız kardeşler) ailelerinin doğal hastabakıcılarıydı. 19’uncu yüzyılın
ikinci yarısından itibaren savaşlar, göçler ve salgın hastalıklar gibi felaketler sebebi-
yle Osmanlı’lar kadın hastabakıcılarla tanışmaya başladı. Kırım Savaşı’nda (1853-
56) Türkiye’ye gelen rahibe hemşireler ordularının yaralı ve hasta askerlerine
baktılar. Rahibe hemşireler 1865 kolera salgınında özveriyle hizmet ederek takdir
topladılar. Osmanlı-Rus Savaşı’nda (1877-78) Kızılhaç ile birlikte kurulan Hilâl-i
Ahmer Hastanelerinde rahibe hemşireler de hizmet verdiler. Kafkas ve Balkan
göçlerinde hastanelere yatırılan evsiz ve kimsesiz kadın hastaların bakımı için
kadınlar görevlendirildi.
19’uncu yüzyılın sonlarında kadın hastalar için açılan hastanelerde ve koğuşlarda
hasta bakımı yapan kadınlar “kadın hizmetçi”, “inâs hademe” ve “tımarcı” gibi
sıfatlarla çalışmaktaydı. Osmanlı-Rus Savaşı başladığında “Yaralı ve Hasta Asker-
lere Yardım Cemiyeti” olarak 1877 yılında kurulan Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemi-
yeti içinde kadınların örgütlenmesi ancak 1912’de gerçekleşti. Birinci Dünya
Savaşı’nda Osmanlı hanımefendileri gönüllü olarak hastanelerde hemşirelik
yaptılar ve göçmenlere yardım ettiler. Kadın hastabakıcı (hemşirelik) mesleğinin
Türkiye’de toplumca benimsenmesi ve gelişimi Dr. Besim Ömer Paşa’nın
öncülüğünde ve Hilâl-i Ahmer Cemiyeti vasıtasıyla sağlanmıştı. Ard arda gelen
felaketler Osmanlı kadınının toplum içinde yer almasına zemin teşkil etmiş ve
hastanelerde hasta bakımının bir kadın mesleği olarak benimsenmesine yol açmıştı.
Summary
It would have been unthinkable for a woman to be a nurse in an Ottoman hospital
before late 19th century. Female members of Ottoman families (wifes, mothers,
sisters) were considered as inborn nurses of the family. Ottomans came to be
acquainted with professional female nurses as a result of disasters such as wars,
migrations and epidemic diseases. Nursing nuns who came to Turkey during the
Summary
Ibn Sina wrote more than 270 books, some of a few pages, others extending
through several volumes which are concerning philosophy, religion, medicine,
natural sciences, and other scientific areas. All books that written by Ibn Sina are in
Arabic but one which in Persian language. Arabic was accepted as the scientific
language at that age and writing in Arabic was a scientific tradition.
Ibn Sina composed his major philosophical treatise, Kitab al-shifa (Book of Heal-
ing), a comprehensive account of learning that ranges from logic and mathematics
to metaphysics, and the best known major medical book, Canon of Medicine,
el-Kânûn fit-Tıbb in 5 volumes. He wrote another short book about medicine and
diseases as if a summary of his Great Canon, Kânûn-u Sagîr (Small Canon). One
copy of this book is at Bayezid State Library, Istanbul, section of hand-written
books and recorded in Catalogue of Veliyuddin Efendi nr.2529. This book was
translated in Turkish by a committee under the head of mine and published in 2013.
Ibn Sina systematized this book as he did in the main Great Canon. At the begin-
ning of every section he gave a short information and cut the section into subsec-
tions.
Kanûn-u Sagir consists of ten separate sections. First of all, the being of the human,
moulding the body, and the parts of the medical science is told. The pulse is
described in details. The basic knowledges related to the organs, the urine, the
power of the food and drinks, keeping the health, training the children, management
of the pregnant and breastfeeding mothers, from the head to the feet the basic
diseases of the regions of the body are summarized.
Dostları ilə paylaş: