Anahtar kelimeler: İbn Sina, ahlak, fezilet, sihhat, şifa, tıp tarihi
Summary
The Persian doctor, the scientist, the philosopher and the poet Abu Ali al Hussein
ibn Abdallakh of Ibn Sina (Avicenna) was born in the village of Afshan, near
Bukhara. He lived in Central Asia and Iran, studied mathematics, astronomy,
philosophy and medicine in Bukhara, held positions of the doctor and viewfinder at
various governors.
The main philosophical works – "The healing book" (in the reduced statement –
"The rescue book"), "The book of instructions and manuals", "The knowledge
book" (in Farsi language). Ibn Sina's philosophy carries on traditions of east aristo-
telizm in the field of metaphysics, gnoseology and logic, partly – the ontologic
concept of Neoplatonism. Ibn Sina is denied by a world in time, explaining it as a
timeless emanation of God – "the first reason" from which in a hierarchical order
expire reasons, souls and bodies of heavenly spheres. "Universal reason" and
"world soul" Neoplatonism are split up at it for separate reasons and souls according
to Aristotel's cosmological scheme. Only God, after Ibn Sina, possesses absolute
existence, nevertheless other but only is possible, and is valid only thanks to God.
However the nature which has expired from God through hierarchy of emanations,
develops further by the principle of self-movement, being at the same time closed
in time and space. In Ibn Sina's social doctrine the thought of an armed revolt
against unfair board is remarkable. Muslim theologians (in particular, Gazali)
accused to Ibn Sina of heresy and atheism whereas Ibn Rushd criticized him from
positions of more consecutive naturalism. Ibn Sina's philosophical and natural-
science treatises enjoyed wide popularity in the east and in the West during a
number of centuries.
Key words: Ibn Sina, behavior, treatment, benefits, history of medicine
118
1898 Tarihinde Yayınlanan “Nevsal-i Afiyet” Kitabındaki
“Hipnotizma – Manyetizma” Başlıklı Yazı Bağlamında
Hipnoz Tedavisinin Değerlendirilmesi
The Evaluation of Hypnosis Treatment, Contextual of
"Hypnotism and Magnetism" Topic in "Nevsal-i Afiyet"
Book Which was Published in 1898
Mesut ERSOY*, Eray Serdar YURDAKUL*, Fatih NAMAL*
* Gülhane Askeri Tıp Akademisi
Tıp Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı
Etlik / ANKARA
mesutersoy@gmail.com
Özet
Hipnoz terimi, Yunan mitolojisinde uyku tanrısı olarak bilinen Hypnosis’ten
gelmektedir. Hipnoz, telkin yoluyla diğer bir kişinin bilinç ve farkındalık, vücut,
hisler, duygular, düşünceler, hafıza veya davranışlarında değişiklik elde etmek
üzere tasarlanmış veya bu sonucu ortaya çıkaran eylem veya prosedürlerden oluşan
uygulama yöntemidir. Hipnotizma günümüzde genellikle alternatif ve tamamlayıcı
tıp yöntemi olarak sporadik vakalarda kullanılmaktadır. Ancak, tarihte bir çok antik
medeniyette şifacılar, medyumlar, kahinler tarafından özellikle insanları etkilemek,
transa geçmek veya kötü ruhları kovmak amacıyla kullanılmıştır. Hipnotizmayı,
bilimsel olarak tıbba tanıtan, Avusturyalı hekim Frans Anton Mesmer’dir ( 1734 –
1815). Hipnotizma, Frans Anton Mesmer’in 1765 yılında yayınladığı “Yıldızların
ve Seyyarelerin İnsan Vücuduna Fizyolojik Etkileri’’ başlıklı doktora tezinden
sonra tekrar popüler hale gelmiştir. Bu çalışmada hipnotizmanın tarihsel gelişimi ve
1898 tarihinde yayınlanan “Nevsal-i Afiyet” kitabındaki “Hipnotizma - Many-
etizma” başlıklı yazının tercümesi kapsamında hipnotizma konusu
değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Hipnoz, Mesmer, Nevsal-i Afiyet.
Summary
The term of “hipnoz”, comes from “hypnosis” in ancient Greek mithology which
is known as the god of sleep. Hypnosis is another person's consciousness and
awareness through inculcate, body, feelings, emotions, thoughts, memories or
changes in behavior designed to achieve this result or action or procedure that
reveals the method of application. Hypnotism is usually used in sporadic cases as a
method of alternative and complementary medicine. However, historically, in
many ancient civilizations, hypnosis is used by healers, mediums and priests,
particularly to influence people, go into trance or ward off evil spirits. Hypnotism
was introduced by the Austrian physician Frans Anton Mesmer to medicine as a
scientifically (1734 – 1815). Hypnotism has become populer after the doctoral
thesis, "Upon the Influence of the Stars on the Human Body", published in 1765, by
Frans Anton Mesmer. In this study we evaluated that the historical development of
hypnotism and translations of "hypnotism and magnetism" topic in "Nevsal-i
Afiyet" book which was published in 1898.
Key Words: Hypnosis, Mesmer, Nevsal-i Afiyet.
Ebu Ali İbn Sina`ın Tıp Tarihinde
ve Pedagoji Fikir Tarihimizde Yeri
The Place of Ebu Ali İbn Sina in the History of Medicine
and Pedagogy
Nübar HAKIMOVA
Doçent doctor, Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor İnstitutu,
e-mail:nubarhakimova@mail.ru
Özet
İbn Sina yüksek yeteneği ile dönemin büyük bilim adamı, tabibi ve düşünürü
olmuştur. Bildiride İbn Sina`nın genel türk ve genel dünya pedagoji fikir tarihinde
önemli yere sahip olması öyrenilmiş, şu sonuçlara gelinmişdir: a) İbn Sina tıp
ilmine armağanlar vermekle beraber, aynı zamanda tıbbın öğretilme yöntemleri,
doktor - hasta ilişkileri pedagoji ilminin talepleri düzeyinde araştırmıştır. İbn Sina
“Kanun ve Şifa” isimli eserlerini kolay ve çabuk öğrenmeleri için ber bölümden
sonra sonuçlar ve kısa yorumlar yazmıştır. b) İbn Sina ahlaka ve fazilet terbiyesine
büyük önem vermiş, ve bunun insanlar için büyük önem taşıdığını söylemiştir. c)
İbn Sina padişahların ahlaki manevi hayatı ile ilgili değerli fikirler ireli sürmüştür.
Şöyle ki o bazı yazılarında padişahların faziletli bir hayat sürmesini, kadınlardan
uzak durmasını, felyesof ve bilimadamlarından yararlanmaya çalışmasını yüksek
değerlendirmiştir. Başka bir tarfadanda kendi de hükümdarlara vezirlik yapmış ve
kendi görüşlerine de uygun olarak bir felyesof ve bilimadamı devlet memurunda
birleşmiştir. d) İbn Sina her zaman ilme önem vermiştir. Bilgi edinmek bu dünyada
olduğu kadar ölümden sonraki hayatda da mutluluk için gereklidir. Ibn sina belirtir
ki, ilim insanın kendisini anlaması ve Allah`ı tanıması için gereklidir. e) İbn Sina
vücudun terbiyesine, şahsın fiziki gelişmesine önem vermiştir. O Hifz-Sıhhat
konularını geniş araştırmış ve şöyle bir sonuca gelmişdir ki, günlük hayatda yapılan
hareket düzenli ve planlı bir biçimde yapılırsa faydasını açıkca görebileceğini
belirtir. Yazar harekete daha büyük değer vererek insan beyninin bilgi alma kapasi-
tesini, tefekkürünü geliştirdiğini söyler. Bu fikirlere benzer yüz yıllar sonra
tanınmış fizkiçi Pavlov bedenin hareketi beynin gelişmesni olumlu etki etdiğini
söylemiştir. f) İbn Sina, çocuğa ilgi ve sevgi onun eğitimi ile ilgili günümüz
pedagoglarımız için değerli fikirler söylemiştir. Onun bu hakdaki görşleri “Kanun”
ve “Şifa” kitaplarında yer alır.
Anahtar kelimeler: İbn Sina, ahlak, fezilet, sihhat, şifa, tıp tarihi
Summary
The Persian doctor, the scientist, the philosopher and the poet Abu Ali al Hussein
ibn Abdallakh of Ibn Sina (Avicenna) was born in the village of Afshan, near
Bukhara. He lived in Central Asia and Iran, studied mathematics, astronomy,
philosophy and medicine in Bukhara, held positions of the doctor and viewfinder at
various governors.
The main philosophical works – "The healing book" (in the reduced statement –
"The rescue book"), "The book of instructions and manuals", "The knowledge
book" (in Farsi language). Ibn Sina's philosophy carries on traditions of east aristo-
telizm in the field of metaphysics, gnoseology and logic, partly – the ontologic
concept of Neoplatonism. Ibn Sina is denied by a world in time, explaining it as a
timeless emanation of God – "the first reason" from which in a hierarchical order
expire reasons, souls and bodies of heavenly spheres. "Universal reason" and
"world soul" Neoplatonism are split up at it for separate reasons and souls according
to Aristotel's cosmological scheme. Only God, after Ibn Sina, possesses absolute
existence, nevertheless other but only is possible, and is valid only thanks to God.
However the nature which has expired from God through hierarchy of emanations,
develops further by the principle of self-movement, being at the same time closed
in time and space. In Ibn Sina's social doctrine the thought of an armed revolt
against unfair board is remarkable. Muslim theologians (in particular, Gazali)
accused to Ibn Sina of heresy and atheism whereas Ibn Rushd criticized him from
positions of more consecutive naturalism. Ibn Sina's philosophical and natural-
science treatises enjoyed wide popularity in the east and in the West during a
number of centuries.
Key words: Ibn Sina, behavior, treatment, benefits, history of medicine
119
Hastalık Tedavisinde Batıl İnanışlar
Superstitious Beliefs in the Treatment of Diseases
İnci HOT*
Mahmut GÜRGAN**
* Doç. Dr. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı,
İstanbul.
** Yard.Doç.Dr. Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve
Etik Anabilim Dalı, İstanbul.
e-mail:incihot@yahoo.com
Özet
İnsanlık tarihinin eski dönemlerinden beri hastalıkların tedavisinde ilaçlar, cerrahi
yöntemler dışında bazen sihirsel ve dinsel işlemlerle sağaltma yöntemlerine
başvurulmuştur. Bütün semavi dinlerin büyü ve büyü ile ilgili uygulamaları
yasaklamasına rağmen, hastalıkları çeşitli büyüsel işlemlerle tedavi etme çabaları
varlığını sürdürmüştür. Dinsel işlemlerle tedavinin temelini Tanrıya, ruhlara ya da
totemlere yalvarma yoluyla hastalığın kaynağını yok etmek oluşturur. Bu işlemler
uygulanırken büyüsel eşyalar yerine dua, dualı nesneler ve yakarma ile din
adamları, hoca veya yatır ziyaretleri vardır. Amaca ulaşılmak için dinin kutsal
saydığı değerlerine, peygamberlerine, kutsal kitaplarına başvurulur.
Müslüman topluluklarında bazı hastalıklara cinlerin sebep olduğuna
inanışına rastlanırdı; epilepsi ve delilik tam anlamıyla cine tutulma olarak görülme-
kteydi. Hastalıkların muskalar ve dualar yoluyla tedavisine ilişkin örneklere
rastlansa da, bu sınırlandırılmıştır. Hz. Peygamber yalnızca muskaların içeriklerinin
Kur'an-ı Kerim öğretisi ile uyum içersinde olmaları halinde izin vermiştir. Şifa, din
ve büyü kavramları iç içe geçmiştir.
Bu bildiri kapsamında çeşitli dönemlerde tanımlanmış olan dinsel ve büyü-
sel işlemler ele alınarak incelenmiştir.
Summary
Since the beginning of human history, people have been using magical and
religious methods in the treatment of diseases in addition to using drugs or surgical
procedures. Although all monotheistic religions prohibit the magic and magic-
related methods, magical methods have continued their existence to treat a variety
of diseases. The basis of the treatment in religious processes is to appeal to God,
spirits or totems to destroy the source of the disease. To implement this treatment
people used prayers and invocation objects, praying to God or visiting the tombs of
the saints instead of using magical items. Aiming to reach to the treatment and the
sacred values of religion, prophets and holy books are referenced.
XVII . Yüzyılda Orta Anadolu’da Cerrahlık ve Hukuki
Boyutu
Surgery and Its Legal Aspects in the XVII. Century in Cen-
tral Anatolia
*Kemal KAYA
*Yard. Doç. Dr. , YYÜ, Eğitim Fakültesi, VAN
e-mail:kemalkaya@gmail.com
Özet
Tıbbi hastalıkların tedavisinde bir yöntem olarak kullanılan cerrahinin geçmişi çok
eskilere dayanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde insan anatomisi, hastalıklar ve
tedavileri hakkında bilgi birikiminin etkisiyle hasta bedenine cerrahi müdahalelerde
bulunulmaya başlanmıştır. İnsanların medenileşme süreciyle, insan bedenine yöne-
lik cerrahi müdahale bazı toplumlarda erken, bazılarında ise daha geç başlamıştır.
Tarih bilimi hastalıklarla mücadele etme bilgi ve kültürünün oluşmasında yerel
tecrübeler kadar dinlerin yayılışı ve kitlesel göçlerin de etkisi olduğu sonucuna
varmamıza imkân vermektedir. Anadolu coğrafyasını İslam öncesi ve Türk-İslam
dönemleri açısından değerlendirdiğimizde tarihsel süreç içerisinde hastalıklar ve
tedavi yöntemlerine ilişkin gelişimde farklılıkları daha iyi gözlemlemek imkân
dâhilindedir. Bilindiği gibi Türk kültürünün Anadolu'da boy göstermesiyle, bu
kültürün önemli bir bölümünü oluşturan halk hekimliği ve halk ilaçları da bu
coğrafyaya taşınmıştır. 14. yüzyıldan itibaren Osmanlı tıbbı ile ilgili telif ve
tercüme birçok eser yazılmıştır. Geniş bir bilgi külliyatına yaslanan Osmanlı hekim-
lerinin hastalıklarla mücadele ve insan bedenine cerrahi müdahalede bulunma
yöntem ve niteliklerini oldukça iyileştirdikleri görülmektedir. insan bedenine
cerrahi müdahale, dini ve hukuki boyutu olan bir meseledir. Osmanlı tıbbının
uygulamalarına baktığımızda cerrahi müdahaleler konusunda bir hukuk nosyonu-
nun teşkil edildiğini görmekteyiz. Bu bildiride XVII. Yüzyılda orta Anadolu
kentleri olan Konya, Kayseri, Afyon ve Isparta örneklerinde cerrahi müdahalede
bulunulan hastalıklar, yöntemler ve bu konularda hasta ile hekimler arasında
hazırlanmış olan sözleşme metinleri üzerinden dönemin Osmanlı tıbbına Şer’iyye
Sicilleri penceresinden bir kapı aralanmaya çalışılmıştır.
Anahtar sözcükler; Osmanlı, tıp tarihi, cerrahi müdahale, hukuki sözleşme.
Summary
Surgery used as a method of medical treatment of diseases is based on ancient
times. In the historical process, surgical intervention on the human body had begun
with the influence of knowledge about the human anatomy, diseases and treatments.
Also, in the Muslim communities people still believe that some diseases are
caused by demons; those who suffered from epilepsy and insanity were believed to
be vessels to demons. Although examples were observed relating to treatments of
diseases using charms and prays, this was still limited. Mohammed the Prophet
limited treatments that involved amulets and prayers, but he allowed them only if
the amulets were compatible with the Holy Quran. Healing, religion and magic
were intertwined concepts.
These alternative methods of healing involving religious and magical
processes had been examined.
As parallel with civilization, beginning time of surgical interventions to human
body changed from society to society. The science of history allows us to have an
idea about local experiences related to the formation of knowledge and culture to
cope with diseases, and also provides us with recognizing the impact of spread of
religions and the mass immigration on this formation. When pre-Islamıc and
Turkish-Islamic periods in Anatolia are considered, it is possible to observe the
differences in the development of treatment methods in the historical process. As
known, when Turkish culture began to spread in Anatolia, folk medicine and folk
remedies which constituted an important part of the culture has been moved to this
region. Since 14th century, many books about Ottoman medicine has been written
or translated. It is seen that Ottoman physicians who had a large corpus of informa-
tion on the human body improved their quality and methods related to coping with
diseases and surgery. Surgery on the human body is a matter which has religious
and legal aspects. When we look at the practices of Ottoman medicine, we can see
that the law is formed for the notion of surgical interventions. In this paper, it is
aimed to explain diseases treated through surgery, methods and some contracts
between patients and physicians in the central Anatolian cities such as Konya,
Kayseri, Afyon and Isparta in XVII. Century through texts to the Sharia Court
Records.
Key words; Ottoman, history of medicine, surgery, legal contract.
* Assistan Prof. Dr. YYÜ, Faculty of Education, VAN
120
Hastalık Tedavisinde Batıl İnanışlar
Superstitious Beliefs in the Treatment of Diseases
İnci HOT*
Mahmut GÜRGAN**
* Doç. Dr. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı,
İstanbul.
** Yard.Doç.Dr. Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve
Etik Anabilim Dalı, İstanbul.
e-mail:incihot@yahoo.com
Özet
İnsanlık tarihinin eski dönemlerinden beri hastalıkların tedavisinde ilaçlar, cerrahi
yöntemler dışında bazen sihirsel ve dinsel işlemlerle sağaltma yöntemlerine
başvurulmuştur. Bütün semavi dinlerin büyü ve büyü ile ilgili uygulamaları
yasaklamasına rağmen, hastalıkları çeşitli büyüsel işlemlerle tedavi etme çabaları
varlığını sürdürmüştür. Dinsel işlemlerle tedavinin temelini Tanrıya, ruhlara ya da
totemlere yalvarma yoluyla hastalığın kaynağını yok etmek oluşturur. Bu işlemler
uygulanırken büyüsel eşyalar yerine dua, dualı nesneler ve yakarma ile din
adamları, hoca veya yatır ziyaretleri vardır. Amaca ulaşılmak için dinin kutsal
saydığı değerlerine, peygamberlerine, kutsal kitaplarına başvurulur.
Müslüman topluluklarında bazı hastalıklara cinlerin sebep olduğuna
inanışına rastlanırdı; epilepsi ve delilik tam anlamıyla cine tutulma olarak görülme-
kteydi. Hastalıkların muskalar ve dualar yoluyla tedavisine ilişkin örneklere
rastlansa da, bu sınırlandırılmıştır. Hz. Peygamber yalnızca muskaların içeriklerinin
Kur'an-ı Kerim öğretisi ile uyum içersinde olmaları halinde izin vermiştir. Şifa, din
ve büyü kavramları iç içe geçmiştir.
Bu bildiri kapsamında çeşitli dönemlerde tanımlanmış olan dinsel ve büyü-
sel işlemler ele alınarak incelenmiştir.
Summary
Since the beginning of human history, people have been using magical and
religious methods in the treatment of diseases in addition to using drugs or surgical
procedures. Although all monotheistic religions prohibit the magic and magic-
related methods, magical methods have continued their existence to treat a variety
of diseases. The basis of the treatment in religious processes is to appeal to God,
spirits or totems to destroy the source of the disease. To implement this treatment
people used prayers and invocation objects, praying to God or visiting the tombs of
the saints instead of using magical items. Aiming to reach to the treatment and the
sacred values of religion, prophets and holy books are referenced.
XVII . Yüzyılda Orta Anadolu’da Cerrahlık ve Hukuki
Boyutu
Surgery and Its Legal Aspects in the XVII. Century in Cen-
tral Anatolia
*Kemal KAYA
*Yard. Doç. Dr. , YYÜ, Eğitim Fakültesi, VAN
e-mail:kemalkaya@gmail.com
Özet
Tıbbi hastalıkların tedavisinde bir yöntem olarak kullanılan cerrahinin geçmişi çok
eskilere dayanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde insan anatomisi, hastalıklar ve
tedavileri hakkında bilgi birikiminin etkisiyle hasta bedenine cerrahi müdahalelerde
bulunulmaya başlanmıştır. İnsanların medenileşme süreciyle, insan bedenine yöne-
lik cerrahi müdahale bazı toplumlarda erken, bazılarında ise daha geç başlamıştır.
Tarih bilimi hastalıklarla mücadele etme bilgi ve kültürünün oluşmasında yerel
tecrübeler kadar dinlerin yayılışı ve kitlesel göçlerin de etkisi olduğu sonucuna
varmamıza imkân vermektedir. Anadolu coğrafyasını İslam öncesi ve Türk-İslam
dönemleri açısından değerlendirdiğimizde tarihsel süreç içerisinde hastalıklar ve
tedavi yöntemlerine ilişkin gelişimde farklılıkları daha iyi gözlemlemek imkân
dâhilindedir. Bilindiği gibi Türk kültürünün Anadolu'da boy göstermesiyle, bu
kültürün önemli bir bölümünü oluşturan halk hekimliği ve halk ilaçları da bu
coğrafyaya taşınmıştır. 14. yüzyıldan itibaren Osmanlı tıbbı ile ilgili telif ve
tercüme birçok eser yazılmıştır. Geniş bir bilgi külliyatına yaslanan Osmanlı hekim-
lerinin hastalıklarla mücadele ve insan bedenine cerrahi müdahalede bulunma
yöntem ve niteliklerini oldukça iyileştirdikleri görülmektedir. insan bedenine
cerrahi müdahale, dini ve hukuki boyutu olan bir meseledir. Osmanlı tıbbının
uygulamalarına baktığımızda cerrahi müdahaleler konusunda bir hukuk nosyonu-
nun teşkil edildiğini görmekteyiz. Bu bildiride XVII. Yüzyılda orta Anadolu
kentleri olan Konya, Kayseri, Afyon ve Isparta örneklerinde cerrahi müdahalede
bulunulan hastalıklar, yöntemler ve bu konularda hasta ile hekimler arasında
hazırlanmış olan sözleşme metinleri üzerinden dönemin Osmanlı tıbbına Şer’iyye
Sicilleri penceresinden bir kapı aralanmaya çalışılmıştır.
Anahtar sözcükler; Osmanlı, tıp tarihi, cerrahi müdahale, hukuki sözleşme.
Summary
Surgery used as a method of medical treatment of diseases is based on ancient
times. In the historical process, surgical intervention on the human body had begun
with the influence of knowledge about the human anatomy, diseases and treatments.
Also, in the Muslim communities people still believe that some diseases are
caused by demons; those who suffered from epilepsy and insanity were believed to
be vessels to demons. Although examples were observed relating to treatments of
diseases using charms and prays, this was still limited. Mohammed the Prophet
limited treatments that involved amulets and prayers, but he allowed them only if
the amulets were compatible with the Holy Quran. Healing, religion and magic
were intertwined concepts.
These alternative methods of healing involving religious and magical
processes had been examined.
As parallel with civilization, beginning time of surgical interventions to human
body changed from society to society. The science of history allows us to have an
idea about local experiences related to the formation of knowledge and culture to
cope with diseases, and also provides us with recognizing the impact of spread of
religions and the mass immigration on this formation. When pre-Islamıc and
Turkish-Islamic periods in Anatolia are considered, it is possible to observe the
differences in the development of treatment methods in the historical process. As
known, when Turkish culture began to spread in Anatolia, folk medicine and folk
remedies which constituted an important part of the culture has been moved to this
region. Since 14th century, many books about Ottoman medicine has been written
or translated. It is seen that Ottoman physicians who had a large corpus of informa-
tion on the human body improved their quality and methods related to coping with
diseases and surgery. Surgery on the human body is a matter which has religious
and legal aspects. When we look at the practices of Ottoman medicine, we can see
that the law is formed for the notion of surgical interventions. In this paper, it is
aimed to explain diseases treated through surgery, methods and some contracts
between patients and physicians in the central Anatolian cities such as Konya,
Kayseri, Afyon and Isparta in XVII. Century through texts to the Sharia Court
Records.
Dostları ilə paylaş: |