rationnel olmayan bir arzunun eseri olabileceği tasarlanabiliyor.
Ruhun bilim yolu ile kurtuluşu, toplumsal bir fonksiyonun yapılması için
zorunlu değildir; insan bir bilge olmadan da, namuslu bir adam ve faydalı
bir yurttaş olabilir, gerçekten akıllı olmadığı halde, aklın emrine göre ha
reket edebilir. Nitekim tanrısal kanun olduğuna inanılan şeye itaat -ki
korkunun eseri olmadığı gibi, henüz zihni Tanrı sevgisi de değildir, fakat
samimi müminin inancında olduğu üzere yine de bir sevinçtir-, şüphe
yok ki açık bilginin değerindedir denemez, fakat bir değeri vardır; bilime
kadar yükselemeyen bir ruh Kutsal Kitabın vahyine dayanan selametin
(Salut ) sükûnunu bulur. Bu Ersatz, elbette filozofun iç memnunluğunun
eşdeğeri olamaz. Bununla birlikte, akıl bize hakiki selamete ya da tam yüce
mutluluğa bu yoldan ulaşılacağını kabul ettiremez; (T