Romatoid Artrit. Hayatı aktif yaşamak.
Hastalar için danışma el kitabı.
“Bilgi güçtür” der bir atasözü ve bu deyiş, özellikle romatoid artrit
gibi kronik bir hastalık söz konusu olduğu zaman geçerlidir. Bu
hastalıkla bağlantılı iltihaplar kalıcı sabah sertliğinden başlayarak
şiş ve ağrıyan el ve ayak parmaklarına ve hareket kabiliyetinin
önemli ölçüde kısıtlanmasına varıncaya değin çok çeşitli şikâyetlere
neden olabilir. Nadiren kalp veya akciğerler gibi iç organlar dahi
zarar görebilir.
Ancak bilgi aynı zamanda korkuya ve çaresizlik içerisinde bir
hastalığa teslim olma duygusuna karşı en etkili araçtır. Dolayısıyla,
bu hastalığa yakalanan herkesin bağışıklık sistemindeki belirtileri
tetikleyen maddelerden başlayarak modern tedavi olanakları
yelpazesi ve başka hastalarla deneyim alış verişi olanağı sunan
ve en az diğerleri kadar önemli olan özyardım grupları gibi pek
çok konuda kapsamlı bilgiye ihtiyacı vardır. Bu bilgilere sahip
olan bir kişi hastalığıyla baş etmeyi ve hastalıkla ilişkili şikâyet
ve kısıtlamaları aktif ve hedefli bir şekilde aşmayı en iyi şekilde
öğrenecektir.
Bu broşür bilgilenmenize bir katkı sunmak için hazırlanmıştır.
romatoid artrit hakkında pek çok önemli ve güncel veri içermektedir.
Değerli Hastamız,
İçindekiler
Hastalıkla ilgili bilgiler
04
Tedaviyle ilgili bilgiler
24
Romatoid artrit ile yaşamak
44
Sözlük 58
Daha fazla bilgi
62
Son bir söz daha: Tıbbi araştırmalar sayesinde son yıllarda
romatoid artrit tedavisinde büyük bir gelişme kaydedilmiştir.
Özellikle biyolojik ilaçlar adı verilen yeni bir ilaç grubunun
devreye girmesiyle, hastalığın ilerlemesi bugün çoğu zaman
durdurulabilmektedir. Bu sayede büyük hasarlar önlenebilmekte
ve ağır hastalık tabloları belirgin bir şekilde düzeltilebilmektedir.
Bu nedenle, bu broşürde verilen bilgilerin amacı yalnızca
hastalık hakkındaki bilginizi artırmak değil, aynı zamanda sizi
cesaretlendirmek, modern romatizma tedavisi ile ilgili
beklentilerinizi yükseltmek ve mütevazı iyileşmelerle
yetinmemenizi sağlamaktır.
Doktorunuz
Profesör Dr. Markus Gaubitz olarak ilginç bir okuma diliyor ve
geçmiş olsun diyorum.
Profesör Dr. med. Markus Gaubitz
Westfalya Münster Wilhelm Üniversitesi
Manuel Tıp Akademisi
Disiplinlerarası Teşhis ve Tedavi Yöntemleri
Hastalıkla ilgili bilgiler.
Romatoid artrit hakkinda en önemli özetli bilgiler.
0 4
Hastalıkla ilgili bilgiler
Romatoid artrit nedir?
Romatoid artrit (kısaltma: RA) birden fazla organı veya organ
sistemini tutabilen kronik iltihaplı bir hastalıktır. Bu nedenle bir sistem
hastalığından da bahsedilmektedir. Ancak hastalığın adından da
anlaşıldığı gibi ağırlıklı olarak eklemleri tutar. Artrit, eklem iltihabı
demektir.
Eskiden kullanılan “kronik poliartrit” terimi, hastalığa çoğunlukla
birden fazla (“poli”) eklemin yakalandığına işaret etmektedir.
Hastalık bunun dışında daha birçok şekillerde kendini gösterebilir.
RA, genellikle “romatizma” üst kavramı altında toplanan çok sayıda
kronik iltihaplı (eklem) hastalığının nispeten ağır bir şeklidir.
Romatoid artrit ne kadar yaygındır?
RA en sık görülen iltihaplı eklem hastalığıdır; nüfusun yaklaşık
% 0,6 – 1 ’i bu hastalıktan şikayetçidir. Almanya’da bu oran
yaklaşık 800.000 hastaya denktir. Her yıl bu gruba yeni
hastalanan 2.000 kişinin katıldığından hareket edilmektedir.
06
Hastalıkla ilgili bilgiler
Kimler hastalığa yakalanır?
RA ilke olarak her yaşta baş gösterebilir. İnsanlar çoğunlukla
40 ile 50. yaşları arasında bu hastalığa yakalanmaktadır. Ancak
çocuk ve gençler arasında da RA hastalığına rastlanmaktadır.
Buna jüvenil (= genç) idiopatik artrit adı verilmektedir. Hastalık
kadınlarda erkeklere göre üç kat daha sık görülmektedir. Bu
dengesizliğin nereden kaynaklandığı bilinmemektedir.
Romatoid artrit nasıl oluşur?
RA’nın nedenleri ve oluşumu henüz tam anlamıyla açıklanamamıştır.
Ancak bu konuda çok fazla ipucu bulunmaktadır. Bu bağlamda
bağışıklık sisteminin bir bozukluğundan hareket edilmektedir.
RA bir otoimmün hastalık olarak kabul edilmektedir. Bunun anlamı,
normalde enfeksiyon etkenlerini ve başka yabancı maddeleri
savuşturmakla görevli olan bağışıklık sisteminin vücut dokularını da
“yabancı” olarak sınıflandırması ve bunlara karşı antikorlar üretme-
sidir. Yani vücut belli bölgelerde, örneğin eklem iç zarında kendi
kendisini hedef almakta ve bu durum da iltihaba, şişmeye, ağrılara
ve dokunun hasar görmesine yol açmaktadır.
Aileler üzerine yapılan incelemeler kalıtımsal faktörün önemli bir
rol oynadığını ortaya çıkarmıştır, yani yakın bir akrabanız hastalığa
yakalanmışsa, sizin de hastalanma riskiniz yüksek demektir.
Ancak dış etkenlerin de muhtemel tetikleyici olarak önem taşıdığı
sanılmaktadır. Bunların arasında özellikle çoğu kez hastalık
öncesinde geçirilen virüs veya bakteri enfeksiyonları yer
almaktadır.
Haberci madde TNF- bu bağlamda ne gibi
bir rol oynar?
Tümör Nekroz Faktörü alfa (TNF-a), RA’nın ve diğer iltihaplı-
romatoid hastalıkların iltihaplanma süreçlerinde önemli bir rol
oynayan, bağışıklıksistemine ait doğal bir haberci maddedir
(sitokin). Bu faktörün farklı etkileri olmakla birlikte, ilk planda
iltihaplanmayı tetikleyici (proinflamatuar) bir etkisi bulunmaktadır.
RA hastalığına yakalanan eklemlerde büyük miktarlarda TNF-a
saptanmaktadır.
Burada madde, bağışıklık sistemi içerisinde özel görevler üstlenen
belli hücre türleri (makrofajlar, lenfositler) tarafından üretilir.
08
Eklemlerde neler oluyor?
RA hastalığına tutulan eklemler etkilenen kemik yüzeylerinin
kıkırdakla kaplı olduğu ve içi sıvıyla dolu bir boşluk (eklem boşluğu)
tarafından çevrelendiği türden eklemlerdir (sinovyal eklemler).
Eklem boşluğu sinovyalzarla (sinovyum), yani bağdokusundan
oluşan ince bir tabakayla kaplıdır. Bu eklem iç zarı, kemiklerin
arasında meydana gelen sürtünmeyi azaltmak için kayganlaştırıcı
vazifesi gören koyu sinovyal sıvıyı (sinovya) üretir.
Hastalığın seyri içerisinde saldırgan bağdokusunu (pannus)
giderek eklem kıkırdağının üzerine yayılır ve sonunda kıkırdağa ve
bitişiğindeki kemiğe kalıcı zararlar verir.
Hastalıkla ilgili bilgiler
Hastalıkla ilgili bilgiler
10
bilgi
RA hastalığında eklemin sinovyal zarında bir iltihaplanma
meydana gelir ve bunun sonucunda “iltihap oluşturucu
hücreler” ve bağışıklık sisteminin başka hücreleri burada
toplanır. İltihap hücre ve damarların aşırı büyümesine,
eklem iç zarının giderek kalınlaşmasına ve eklem sıvısının
salgılanmasında sağlıksız bir artışa yol açar. Bunun
sonucunda eklemlerin şişmesi ve ağrıması gündeme gelir.
Hastalığın tipik semptomları nelerdir?
RA hastalığında çoğunlukla birkaç eklem aynı anda iltihaplıdır.
Bu bağlamda özellikle el parmaklarının ana ve orta, ayak
parmaklarının ise ana eklemlerinin etkilenmesi tipiktir. Ancak ilkesel
olarak her eklem etkilenebilir. Ancak parmakların uç eklemlerinin
etkilendiği son derece ender görülür.
Hastalığın seyri içerisinde çoğu zaman, ilerlemeyle birlikte
etkilenen eklem sayısı artar. Bunun ardından iltihaplanma ellerde,
kollarda (dirsek, omuz), ayaklarda ve bacaklarda (ayak bileği,
diz, kalça) bulunan daha büyük eklemlere yayılır. Genelde
klemler veya eklem bölgeleri vücudun her iki tarafında eş
zamanlı olarak etkilenir; buna simetrik tutulma denir.
İltihaptan kaynaklanan eklem kıkırdağı ve kemik hasarlarının gecikmiş
veya yetersiz olarak tedavi edilmesi eklemin deformasyonuna ve
hareket kabiliyetinin yok olmasına kadar varan kısıtlara yol açabilir.
Hastalıkla ilgili bilgiler
Hastalığın tipik şikayetleri, etkilenen eklemin ağrıması ve şişmesidir.
Ekleme bitişik yumuşak dokular da şişebilir. Hastalar çoğu kez
eklemlerde ısınma ve yanma hissederler. Soğuğun etkisiyle (örneğin
soğuk su altında) düzelme görülür. Bir özelliği de şikayetlerin
istirahat halinde artması, hareket halinde azalmasıdır.
Bazı hastalarda, özellikle dirsek ve el bileği bölgesinde derinin
altında dokunulduğunda hissedilen küçük yumrular bulunur.
Romatizmal nodül adı verilen bu yumrular bağdokusunun iltihabı
sonucunda meydana gelir ve teşhis açısından önemli bir ateşle
seyreder.
Tüm vücudu etkileyen bir hastalık olan RA’ya yorgunluk, bitkinlik,
genel bir rahatsızlık hissi, iştahsızlık, kilo kaybı ve depresyona varan
bir isteksizlik eşlik edebilir. Hastalık aktivitesinin yüksek olduğu akut
ataklar çoğu kez vücut ısısının yükselmesi ve hatta hafif bir ateş bile
görülebilir.
Eklemlerin dışında başka organlar veya organ sistemleri de
hastalığa tutulabilir; bu durumda ekstraartiküler, yani eklem dışı
12
“ Romatoid artrit çeşitli nedenlerle çoğu zaman gecikmiş
olarak teşhis edilmektedir. Erken safhada tipik görüntüler
henüz düşük bir düzeydedir. Hastanın şikâyetleri daha
ziyade genel semptomlar ve muhtemelen birinden diğerine
atlayan eklem ağrılarıyla sınırlıdır.
Bu durumda ne hasta, ne de doktoru için RA çok yakında
bulunan bir seçenek değildir.”
Profesör Dr. Markus Gaubitz
olgulardan söz edilir. Bunlar arasında destek ve hareket sisteminin
öğeleri (tendon kılıfları, mukus keseleri ya da tıbbi adıyla bursalar),
kalp ve akciğer gibi iç organlar, kan üretim sistemi, lenf damarları,
sinirler ve damarlar yer alır. Bu durumlarda önemli komplikasyonlar
meydana gelebilir.
Romatoid artrit nasıl seyreder?
RA hastalığının başlangıcı ve seyri hastadan hastaya çok farklı
olabilir. Hastalık birdenbire akut şikayetlerle başlayabileceği gibi,
gizliden gizliye ve RA için mutlaka tipik sayılmayacak çok belirsiz
semptomlarla başlayabilir.
Hastalıkla ilgili bilgiler
14
Hastalık hastaların büyük bir bölümünde zamanla ve ataklar
şeklinde ilerleyen bir seyir gösterir, yani şikâyetler zamanla artar.
Bu atakların arasında hastalık aktivitesinin azaldığı farklı uzunlukta
süreler bulunabilir.
Hastalığın hastalarda bireysel olarak nasıl bir seyir göstereceğini
tahmin etmek mümkün değildir. Hastalığın seyrini ve daha sonra
oluşabilecek olası sonuçlarını etkilemek için eldeki tek olanak,
teşhisin erken bir safhada konması ve bu teşhis doğrultusunda hızlı
ve hedefe yönelik bir tedavinin uygulanmasıdır.
RA eskiden tedavi edilemez olarak kabul edilirken, son yıllarda
tedavilerde elde edilen başarı oranında belirgin bir artış
kaydedilmiştir. Artık, modern ve etkili tedavi yöntemleri sayesinde
şikayetlerin büyük ölçüde, ve hatta elverişli durumlarda tamamen
ortadan kaldırılması (remisyon) sağlanabilmektedir.
16
Hastalıkla ilgili bilgiler
16
Romatoid artrit hastalığına işaret eden önemli
kriterler şunlardır
Her gün en az bir saat olmak üzere altı hafta boyunca
devam eden sabah sertliği
En az üç eklemde en az altı hafta boyunca iltihap (artrit)
El parmaklarının ana ve orta, ayak parmaklarının ise orta
eklemlerinde en az altı hafta boyunca iltihap (artrit)
En az altı hafta boyunca simetrik eklem tutulması
(yani vücudun her iki tarafında eş zamanlı)
Romatizmal nodüller
Kan serumunda romatizmal faktörlerin tespit edilmesi
Röntgen görüntüsünde parmak ve el eklemlerinde tipik
değişikliklerin tespit edilmesi
RA teşhisi için bu 7 kriterden en az 4’ünün yerine
gelmiş olması gereklidir.
bilgi
Hastalığın tipik belirtilerinden biri de eklemlerde görülen
“sabah sertliğidir”: sabahları ya da uzun istirahatlerden
sonra eklemler katı ve hantal bir durumda olur. Bu durum
birkaç dakikadan başlayarak birkaç saate kadar sürebilir.
bilgi
Eklem durum raporu, Hastalık Aktivite Skoru (Disease Activity
Score, DAS) temelinde hastalık faaliyetinin saptanmasına ve
sınıflandırılmasına yardımcı olur. DAS28 değeri şiş ve baskı
uygulandığında ağrıyan eklemlerin sayısından (toplam 28
eklemin incelemeye tabi tutulması nedeniyle DAS28 adı
verilir), bir saatlik eritrosit sedimentasyon hızından (ESR)
ve hastalık aktivitesinin hasta tarafından bir ölçek bazında
değerlendirilmesinden oluşur.
3,2 değerinin altında bulunan DAS28 skorları iyi kontrol
edilen bir hastalık aktivitesi anlamına gelmektedir. 5’in
üzerindeki skorlar yüksek bir hastalık aktivitesine işaret eder.
Bu durumda doktorla tedavinin yoğun-
laştırılması hakkında
görüşülmelidir.
Romatoid artrit nasıl teşhis edilir?
Özellikle hastalığın başlangıcında deneyim li bir romatolog için
dahi RA hastalığını teşhis etmek çok kolay değildir; hastalık
belirtileri karakteristik değilse, teşhis daha da zorlaşır. Başlangıçta
bazı tipik laboratuvar değerleri de henüz belirgin değildir. RA
hastalığının teşhisi ağırlıklı olarak aşağıda belirtilen üç ana temele
dayanır:
Hastanın doktor tarafından ayrıntılı bir şekilde
sorgulanması (tıbbi geçmiş) ve özellikle eklemlerinin
durumu (eklem durumları) dikkate alınarak genel ve
hedefli bir muayeneye tabi tutulması
Görüntüleme yöntemleriyle yapılan muayeneler
Laboratuvar tetkikleri
RA hastalığının teşhis kriterleri daha 1987 yılında uzmanlar
tarafından derlenmiş olup, bugün de geçerliliğinikorumaktadır
(bkz. sayfa 17). Ancak aradan geçen zaman içerisinde teşhis
olanakları yeni yöntemler aracılığıyla genişletilmiştir. Aşağıda
en önemli muayene olanakları kısaca açıklanmaktadır.
laboratuvar değerleri
Eritrosit sedimentasyon hızı (ESR)
Bununla, dik duran ve kanla dolu olan bir tüpte kan yuvarlarının
(kan hücreleri) çökme hızı kastedilir. Bir ve iki saat sonra kan
hücrelerinin aşağıya kaç milimetre çöktüğü okunur. Yüksek bir ESR
değeri, vücudun herhangi bir yerinde akut veya kronik bir iltihap
süreci olduğuna işaret eder.
Ancak bu değer çok belirsiz bir ölçüt olup, iltihabın nerede etkili
olduğuna dair bilgi vermez. ESR romatoid astrit hastalığında
çoğunlukla yüksek çıkar, ancak her zaman değil.
Anti CCP antikorları
(= siklik sitrülinli peptitlere yönelik antikorlar)
Bu proteinlerin saptanması nispeten yeni bir yöntemle mümkün
olup, özellikle RF ile birlikte tespit edilmesi durumunda RA hastalığı
için çok spesifiktir ve tespiti hastalığın erken safhalarında da
mümkündür.
Romatizma Faktörü (RF)
Romatizma faktörleri, hastaların kendi vücudunda bulunan anti-
korlara (immünglobulinler) cephe alan yönelen antikorlardır; bu
nedenle bunlara otoantikor adı verilir. Bunlar bazı kronik-romatoid
hastalıklarda kan serumlarında tespit edilebilir (pozitif), ancak
hepsinde edilemez. Romatizma faktörü RA hastalığının ilk altı
ayında hastaların yaklaşık yarısında ve daha sonra hastaların
yaklaşık üçte ikisinde pozitiftir.
RF nadiren sağlıklı kişilerde veya karaciğer hastalarında da tespit
edilebilir.
C-reaktif Protein (CRP)
CRP, kan serumunda oluşan belli iltihap süreçlerinde yoğunluğu
birkaç saat içerisinde 1000 katına çıkabilen olan bir proteindir.
CRP miktarının kan serumundaki düzeyi, iltihabın boyutu ve
hastalığın seyri açısından karakteristiktir.
CRP değeri iyileşme durumunda hızla düşer ve böylece tedavinin
başarılı olduğunu gösterir. Ancak CRP değeri RA hastalığında her
zaman yüksek değildir.
20
Hastalıkla ilgili bilgiler
Hastalıkla ilgili bilgiler
22
görüntüleme yöntemleri
Manyetik rezonans tomografisi (MR, difüzyon ağırlıklı MR)
Kontrast maddeli veya kontrast maddesiz gerçekleştirilebilen MR
vasıtasıyla yumuşak bölgeler de (örneğin eklem iç zarı, tendonlar)
dahil olmak üzere iltihaplı değişikliğe uğrayan dokunun tüm hatları
tespit edilebilir. Özellikle erken safhadaki değişiklikler röntgen
görüntülerine kıyasla daha iyi ve daha erken tespit edilebilmektedir.
Eklem sonografisi (artrosonografi)
Ultrason tekniğine dayanan bu yöntem sayesinde özellikle eklem
iç zarındaki iltihap süreçleri iyi bir şekilde görülebilmektedir. Bu
nedenle bu yöntem RA hastalığının teşhisinde ve seyir kontrolünde
giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
“ Hasta bundan sonra hiçbir inatçı eklem şişmesine, hiçbir
kalıcı eklem ağrısına ve genel sağlık durumunda herhangi
bir kısıtlamaya razı olmamalı ve bunu doktora başvurmak
için bir neden kabul etmelidir.”
Profesör Dr. Markus Gaubitz
başka hangi hastalıklar
benzer niteliktedir?
RA hastalığının görüntüsü özellikle başlangıçta çok
belirsiz olduğundan, birçok başka hastalık şikayetlerin
nedenini oluışturabilir. Tüm mevcut bilgiler ve tanısal belirtiler
göz önünde bulundurularak, mümkün olduğunca erken bir
aşamada doğru teşhisi koymak üzere farklı hastalıkların
birbirine karşı sınırlandırılması doktorun görevidir.
RA hastalığından ayırt edilmesi gereken en önemli hastalıklar
arasında dejeneratif eklem hastalıkları (artroz), gut, ankilozan
spondilit (Bechterew hastalığı), sedef hastalığı eşliğinde
görülen artrit (psoriasis artriti), enfeksiyon kökenli eklem
iltihapları (örneğin Lyme Artrit) ve eklem ve bağdokuların
başka iltihaplı ve kronik hastalıkları.
Röntgen
Eklemlerin alışılagelmiş (konvansiyonel) röntgen görüntüleri ara-
cılığıyla kıkırdak ve kemiklerdeki hasarlar, örneğin kemik defektleri
(erozyon) ve bir eklemi oluşturan kemiklerin arasındaki eklem
boşluğunda daralmalar görülebilir. Ancak bitişik olan yumuşak
dokulardaki değişiklikler bu yöntemle neredeyse hiç görülmez.
24
Tedaviyle ilgili bilgiler
24
RA tedavisinin başlıca hedefleri ağrıları yatıştırmak, eklem
tahribatının önüne geçmek ve eklem işlevselliğini korumaktır. Eskiden
şikayetlerin bir nebze hafifletilmesiyle yetinilirken, günümüzde
Tedaviyle ilgili bilgiler.
Bugün tüm mümkündür öğrenin.
modern tedavi olanakları sayesinde hastalık görüntüsünün büyük
ölçüde veya hatta tam olarak (remisyon) geriletilebilmesi ve
böylece şikâyetsiz bir durumun oluşturulması mümkün olmaktadır.
Tedavi sırasında düzenli aralıklarla, olası yan etkileri görmek ve /
veya hastanın tedaviye yanıt verip vermediğini saptamak üzere
başlı kontrol muayeneleri gerçekleştirilmelidir. Tedavinin başarısının
gözetimi ve denetimi açısından DAS28 değerlerinin (bkz. sayfa 19)
hastalık aktivitesinin ölçüsü olarak kaydedilmesi ve hastalığa
yakalanan eklemlerin görüntüleme yöntemleri aracılığıyla kontrol
edilmesi özellikle önemlidir.
Eğer bir tedavi yöntemi birkaç ay içerisinde yeterince etkili
olmazsa, doktor tedavi yöntemini değiştirmelidir.
Tedavi genelde birkaç farklı tedavi yönteminden oluşur, bunların
en önemlileri aşağıda açıklanmaktadır.
Blindtext
26
Tedaviyle ilgili bilgiler
İlaç tedavisi
RA’nın tüm vücudu kapsayabilecek bir hastalık olması nedeniyle,
ilaçlar genel olarak tüm vücutta etki sağlamak amacıyla içsel
(sistemik) olarak uygulanır. Buna ek olarak eklemlere yapılacak
lokal tedavi uygulamaları yararlı olabilir.
“ Doktor ve hasta, hastalığın her anında tedavinin hedefi
olan remisyonu göz önünde bulundurmalıdır. Belirgin
şikâyetleri olan veya aldığı ilaçları tolere etmeyen bir
hasta doğru tedavi edilmiyor demektir.
Bu durumda tedavi rejimi gözden geçirilmeli ve
değiştirilmelidir.”
Profesör Dr. Markus Gaubitz
Romatoid hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlarda, ağırlıklı
olarak dört madde grubu ayırt edilmektedir. Bunlar farklı etkilere
ve dolayısıyla farklı tedavi hedeflerine sahiptir.
Bu bağlamda ilkesel olarak iki farklı hareket noktası bulunmaktadır:
yalnızca semptomlara, özellikle de ağrılara karşı etki gösteren
ilaç tedavisi ve bir şekilde hastalığın seyrine de müdahale eden
ve hastalık seyrini olumlu etkileyen ilaç tedavisi (hastalığı modifiye
eden ilaçlar). Çoğu kez değişik maddeler eş zamanlı veya
kombineli olarak kullanılır.
Kortizonun etkisi hemen birkaç gün içerisinde, yani hastalığı
modifiye edici ilaçların etkisinden (bir sonraki bölüme bakın) çok
daha hızlı bir şekilde kendini gösterir. Ancak ilaçlar bırakıldıktan
sonra semptomlar ve kandaki iltihap kaynaklı değişiklikler geri
gelebilir. Ayrıca kortizonun tek başına, kronik iltihabın eklem
kıkırdağında veya kemikte neden olduğu değişiklikleri durdurması
mümkün değildir.
Kortizon preparatları yan etkileri nedeniyle yalnızca kısa süreli
olarak (örneğin bir atak sırasında veya tedavinin başlangıcında)
yüksek dozajlarda kullanılabilir. Dozajlar uzun süreli kullanımda
ağrıları ve şişliği hızla yatıştırmak için glukokortikoidleri kristal
süspansiyon olarak tanımlanan bir biçimde doğrudan eklem
içine (= intraartiküler) enjekte etmek mümkündür. Ancak bu işlem
yalnızca belli eklemler için uygundur.
Tedaviyle ilgili bilgiler
Kortizonsuz iltihap önleyiciler
Kortizonsuz iltihap önleyiciler (NSAR = non-steroid anti-romatikler;
antifilojistikler) ilk planda iltihabı önleyici (antifilojistik) ve ağrı kesici
(analjezik) bir etki göstermekte, yani eklem şişmesi, ısınma, sertleşme
ve iltihap kaynaklı ağrı gibi iltihabi semptomları etkilemektedir. Bunlar,
daha çok hafif eklem iltihaplarının tedavisinde temel öğeyi oluşturur.
Ancak kortizonsuz iltihap önleyiciler
hastalığın nedenlerini değil yalnızca
semptomları etkiler. Bu ilaç grubundaki
maddelerin bazılarının (örneğin
asetilsalisilik asit, ibuprofen, diklofenak)
tipik yan etki olarak mide ve bağırsak
şikâyetlerine (bulantı, kanama vs.)
Glukokortikoidler (Kortizon)
Kortizon böbreküstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen doğal
bir hormon olan kortizolün yapay (sentetik) bir şekilde elde
edilen bir türevidir. Kortizon insan vücuduna çok yönlü etkilerde
bulunmaktadır. Kortizon preparatları (örneğin prednizolon) tıbbi
terminolojide glukokortikoidler, kortikoidler veya steroidler olarak
da adlandırılmaktadır. Bunlar RA hastalığında olduğu gibi pek
çok hastalıkta, özellikle güçlü iltihap önleyici etkileri nedeniyle
kullanılmaktadır.
Hem lokal iltihaplara hem de vücuttaki sistemik iltihaplara karşı
etkilidirler. Bu nedenle yalnızca iltihaplardan kaynaklanan ağrılara
karşı olumlu bir etkide bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda
hastalığın genel semptomlarını ve kanda ölçülen iltihap belirtilerini
de hafifletirler.
28
neden olabileceği bilinmektedir. Bu etki grubunun yeni temsilcileri
olan COX-2 inhibitörleri ise özel etki şekilleri sayesinde mideye
daha iyi bir uyumluluk göstermektedir.
30
Tedaviyle ilgili bilgiler
Hastalığı modifiye edici ilaçlar
Bu ilaç grubu aynı zamanda konvansiyonel immünosupresifler uzun
vadede etkili olan antiromatoidler veya hastalığı modifiye eden
maddeler (İngilizce: DMARDs = disease modifying antirheumatic
drugs) olarak tanımlanmaktadır.
Bu maddeler şimdiye değin belirtilen ilaç gruplarından farklı
olarak, eklem kıkırdağı veya kemikte kronik iltihabın neden olduğu
hasarları durdurmakta veya en azından belirgin bir şekilde
azaltmaktadır. Günümüzde romatolojide en sık kullanılan hastalığı
modifiye edici ilaçlar metotreksat, sulfasalazin ve leflunomid dir.
Tüm modifiye edici ilaçlar iltihaptan kaynaklanan ağrıları hafifletir
ve yerel iltihap belirtilerinin gerilemesini sağlar. Ancak bu, şimdiye
değin belirtilen maddelerden farklı olarak yalnızca orta ve uzun
süreli bir uygulamada geçerlidir. Hastalığı modifiye edici maddeler
kortizona benzer bir şekilde sistemik iltihaplara karşı da etkili
olmakta ve bu bağlamda kanda ölçülebilen iltihap belirtilerini
normal düzeye döndürmektedir.
Uzun etki süreli antiromatoidler, kemik tahribatını ve organlardaki
değişiklikleri durdurmak için kesin teşhisi takiben mümkün olduğunca
erken bir aşamada kullanılmalıdır. Hangi ilacın seçileceği hastalığın
ne zamandan beri sürdüğüne ve iltihap aktivitesinin safha ve dere-
cesine bağlıdır. Preparatların çoğu monoterapi olarak (yalnızca tek
bir madde) veya başka bir maddeyle veya maddelerle kombine
edilerek uygulanabilir.
Hastalığı modifiye eden ilaçların çoğunda ilacın verimliliği haftalar
veya aylar sonra değerlendirilebilir. Bu nedenle başlangıçta
hissedilir bir iyileşme görülemese de, ilacın alınmasının kesilmemesi
önem taşımaktadır.
Tedavi süresinin yeterli uzunlukta olmasına rağmen tatmin edici
bir etki elde edilemiyorsa, bazı preparatların dozajının artırılması
beklenen başarıyı getirebilir. Aksi durumda, ilacı değiştirmek veya
başka bir preparatla kombine etmek kararı doktora aittir.
Uzun etki süreli tüm antiromatoidler için, tedavinin aralıksız olarak
uzun bir süre devam ettirilmesi ve preparatın yalnızca düzenli
alınması durumunda etkili olabileceği geçerlidir. Bu, ayrıca, bir
iyileşme gerçekleşse de tedavinin sürdürülmesi veya bir etki
belirlenene kadar tedavinin kesilmemesi gerektiği anlamına
gelmektedir. Aksi takdirde ilaç bırakıldıktan sonra hastalıkta bir
atak meydana gelebilir veya kötüleşme görülebilir.
Blindtext
Tedaviyle ilgili bilgiler
32
Dostları ilə paylaş: |