Siyasi. İDeolojiler


Keynescilik dar anlamda, J. M. Keynes'in iktisat teorileri anlamında kullanılır. Geniş anlamda ise bu teorilerden et­



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə48/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Keynescilik dar anlamda, J. M. Keynes'in iktisat teorileri anlamında kullanılır. Geniş anlamda ise bu teorilerden et­
kilenmiş çeşitli ekonomi politikaları anlamındadır. Keynescilik, neo-klasik ekonomilere bir alternatif oluştururken 
özelde, 
laissez-faire
 kapitalizminin "İktisadî anarşisi"ne yönelik bir eleştiriyi besler. Keynes'in iddiasına göre, büyü­
me ve istihdam geniş ölçüde, ekonomideki "toplam talep" düzeyi tarafından belirlenir ve hükümet tam istihdamı 
sağlamak üzere, öncelikle para politikalarında yaptığı ayarlamalarla talebi düzenleyebilir. Keynescilik daha çok 
kısır bir takıntı olan "vergi ve harcama" politikaları ile ilişkilendirilir ama bu tutum, Keynes'in iktisat eserlerinin 
karmaşıklığı ve derinliğinin göz ardı edilmesi anlamına gelir.
şı değildir; aslında birçok açıdan kapitalizmin kurtarıcısıdır. Keynes’in basitçe iddia ettiği şey, de­
netimsiz
özel teşebbüsün karmaşık sanayi toplumlarında işlemeyeceğidir. Sınırlı da olsa, Keynes 
anlayışının A B D ’deki ilk uygulama teşebbüsü, Roosevelt’in “Yeni Düzen”i çerçevesinde gerçek­
leştirilmiştir. Ancak Roosevelt’in denk bütçe ısrarı ve kamusal işlerde devlet harcamalarını artır­
makla beraber vergi gelirlerindeki artışa sıcak bakmaması, işsizlikteki düşüşün çok küçük ve tedrici 
olmasına yol açmıştır. Aslında Büyük Buhran, işsizliği çözecek kasıtlı birtakım teşebbüslerin so­
nucundan ziyade, savaş hazırlığı çerçevesinde askerî harcamaların aşırı derecede artmasıyla sona 
erdirilmiştir. Bu durum, en aşikâr biçimde Almanya’da gözlenmiştir. Almanya’da işsizlik, H itler’in 
(bkz. s. 2 1 8 ) 1933’te Şansölye olarak atanmasından sonraki 18 ay içinde yarıya düşürülmüştür. 
Yani, iki savaş arası dönemdeki işsizlik sorunu, kazara da olsa Keynezci politikalarla giderilmiştir.
ikinci Dünya Savaşı sonunda Keynezci anlayış B atı’da, eski laissez-faire inancını yerinden ede­
rek İktisadî bir ortodoksiye dönüşmüştür. Savaş sonrası İktisadî yeniden yapılanma ve büyüme 
planlarını yürütebilmek adına neredeyse tüm devletler, İktisadî yönetim uygulamasına başvurmuş­
lardır. Keynezci anlayışın itibarı, “uzun soluklu İktisadî patlama’ nın anahtarı konumunda olmasın­
dan dolayı artmıştır. Bu patlama, yani 1950 ve 1 9 6 0 ’lardaki emsâlsiz İktisadî büyüme, en azından 
Batı ülkelerinde yaygın bir zenginlik ve bolluk yaratmıştı. Ancak 1970’lerde İktisadî sıkıntıların 
tekrar ortaya çıkması, klasik siyasal iktisat teorilerine yönelik sempatiyi yeniden canlandırdı. Bu 
durum Keynezci önceliklerden, özellikle de tam istihdamdan, neo-liberal anlayıştaki düşük ya da 
sıfır enflasyona doğru bir kaymayı gündeme getirdi. Ancak sürdürülebilir İktisadî büyümeyi te­
minat altına almak için 1980 ve 1 9 9 0 ’larda uygulamaya giren serbest piyasa devriminin başarısız­
lığı, yeni bir siyasal iktisadın, yani neo-Keynezciliğin doğmasına yol açtı. Bu yeni anlayış, 1950 ve 
1960’lardaki “ham” Keynezciliğin, küreselleşmenin bir sonucu olarak geçersizliğini kabul etmekle 
beraber, denetimsiz kapitalizmin düşük yatırım, kısa vade anlayışı ve sosyal parçalanma ya da çö ­
küşe yol açtığının farkındadır.


Liberalizm İçindeki Gerilimler (2) 
[Klasik - Modem]

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin