Siyasi. İDeolojiler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə93/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   89   90   91   92   93   94   95   96   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Ortodoks Komünizm
Rus Devrimi ve onun sonuçları, komünizmin 20. Yüzyıl’daki imajını belirledi. V. İ. Lenin’in 
(bkz. s. 140) liderlik yaptığı Bolşevik Parti, 1917’de bir hükümet darbesiyle iktidara el koydu 
ve takip eden yıl “Komünist Partisi” adını aldı. İlk başarılı komünist devrimciler olarak Bolşevik 
liderler, en azından 1950’lere kadar, sorgulanmaz bir otoritenin keyfini çıkardılar. Başka yerlerde 
kurulmuş komünist partiler, Moskova’nın ideolojik liderliğini kabul ettiler ve 1 9 1 9 ’da kurulan Ko­
münist Enternasyonale (
Comintern
) katıldılar. 1945’ten sonra Doğu Avrupa’da, 1 9 4 9 ’da Çin’de ve 
1959’da Küba’da kurulan komünist rejimler, bilinçli olarak Sovyetler Birliğinin yapısını model aldı. 
Bu yüzden Sovyet komünizmi, komünist idarenin hâkim modeli ve Marksizm-Leninizmin fikirleri 
komünist dünyanın iktidar ideolojisi hâline geldi.
Bununla birlikte 20. Yüzyıl komünizmi Marx ve Engels’in fikirlerinden ve beklentilerinden 
önemli ölçüde farklıydı. İlk olarak, 20. Yüzyıl’da gelişmiş komünist partiler klasik Marksizmin teo­
rileri üzerine kurulmuş olsalar da, siyasî iktidarı ele geçirmek ve orada kalmak için bunları kabule 
zorlandılar. Bu anlamda komünizm, “pratikteki Marksizm”di. 20. Yüzyıl komünist liderleri, özel­
likle, liderlik, siyasî örgütlenme ve İktisadî yönetim gibi meselelere M arx’in yapmış olduğundan


daha fazla dikkat kesilmek zorundaydılar. İkincisi, komünist rejimler, içinde geliştikleri tarihsel 
şartlar tarafından şekillendirildiler. Komünist partiler -M arx ’in tahmin ettiği g ibi- Batı Avrupa’nın 
gelişmiş kapitalist devletlerinde değil de Rusya ve Çin gibi geri, geniş ölçüde tarım toplumu olan 
ülkelerde iktidara geldiler. Bu yüzden kentsel proletarya, gerçek bir sınıf devrimini gerçekleştir­
meye muktedir olmayan, hayli küçük ve basitti. Sonuçta komünist idare, komünist elitlerden ve 
komünist liderlerden müteşekkil bir idare hâline geldi. Ayrıca, geri bir ülke şartlarında ortaya çıkan 
yeni oluşturulmuş komünist rejimlerde, İktisadî gelişme amacı baskındı. 20. Yüzyıl komünizmi, bu 
yüzden, sosyal ve kişisel özgürleşmenin bir ideolojisi olmaktan çok, bir modernleşme ideolojisi ol­
muştur. 20. Yüzyıl komünist rejimleri içeriden ve dışarıdan düşmanlarla boğuşmak zorunda kaldı. 
Rusya’daki Bolşevik rejimi, örneğin, İngiltere, Fransa, ABD ve Japonya tarafından desteklenen “be­
yaz” veya Çar kuvvetleri içindeki üç yıl süren iç savaşla baş etm ek zorundaydı. Sonuç olarak yeni 
ortaya çıkan komünist rejimler, siyasî istikrarı sürdürmek ve sınıf düşmanları”na karşı kendilerini 
savunmak için zorlayıcı araçları kullanmaya alıştılar. Üçüncüsü, daha sonra dünya komünist hare­
ketinin temeli hâline gelen Sovyet komünizmi, büyük ölçüde ilk iki Bolşevik liderin yani Lenin ve 
Stalin’in kararlı kişisel katkılarıyla şekillendirildi.
Leninizm
Lenin hem bir siyasî lider hem de önemli bir siyasî düşünürdü. L enin’in fikirleri hakkında, iktidarın 
ele geçirilmesi ve komünist idarenin tesis edilmesi sorunlarıyla fazlaca ilgilenmesine bakılarak bir 
fikir edinilebilir. Lenin, parlâmenter siyasetin, siyasî iktidarın seçim sandığında beliren iradeyle 
kullanıldığına proletaryanın inanmasını amaçlayan bir burjuva yalanından ibaret olduğuna inana­
rak devrim fikrine sâdık kaldı. Lenin’in “devleti yok etmek” için yaptığı uyarıyla uyumlu olacak 
şekilde iktidar, silâhlı ayaklanmayla ele geçirilmeliydi. M arx’in (bkz. s. 135) kapitalizmin ortadan 
kaldırılması ile “tam komünizm’e ulaşılması arasındaki geçici proletarya diktatörlüğü isteği, Le- 
nin’de de vardı. Devrim, sınıf düşmanlarının, özellikle kapitalizmi yeniden diriltmek isteyen mül- 
kiyetsiz bırakılmış burjuvazinin, karşı-devrim ihtimâline karşı korunmalıydı. Bu yüzden sosyalist 
devrimi, bir proleter veya işçi devletinin inşası takip etmeliydi.
Lenin’in fikirlerinden en önemlisi ve yenisi, onun yeni bir parti türüne, devrimci veya öncü 
bir partiye duyduğu inançtı. M arx’in aksine Lenin, çalışan sınıfın burjuva fikirleri ve inançları tara­
fından kandırıldığından, proletaryanın kendiliğinden devrimci bir bilinç geliştirebileceğine inan­
madı. Marksist tahlille ilgili herhangi bir fikri olmayan işçiler, gerçek düşmanlarının bizzat kapita­
lizm olduğunu fark etmede başarısız oluyorlar ve dahası örneğin daha iyi ücret, daha kısa çalışma 
saatleri ve daha güvenli çalışma şartları elde ederek kapitalizmin içindeki şartlarını iyileştirmeye 
çalışıyorlardı. Lenin, ancak bir “devrimci parti’ nin çalışan sınıfı “sendika bilinci’ nden devrimci 
sınıf bilincine yönlendirebileceğini ileri sürdü. Böyle bir parti profesyonel ve adanmış devrimci­
lerden oluşturulmalıydı. Onun liderlikle ilgili düşüncesi de ideolojik bilgeliğine, özellikle sosyal ve


Vladimir İlyiç Lenin (1870-1924)
Rus Marksist kuramcı ve devrimci. Lenin, 1887'de erkek kardeşinin tutuklanmasıyla aktif siya­
setin içine çekildi ve 1889'da Marksist oldu; 1903'te, 1917 devriminin fikir babası olacak olan 1
Bolşevik Partisi'ni kurdu. Bir dizi kalp sorunundan sonra 1922'de fiilen emekli olsa da Lenin, I 
ölene kadar Sovyetler Birliği'nin lideri olarak kaldı.
Kuşkusuz 20. Yüzyıl'ın en etkili Marksist kuramcısı olarak Lenin, özellikle, örgütlenme ve ^ 
devrim konularıyla meşgûl oldu, '-tmo de/ıamb? (Shto delat7; Ne Yapmalı?, 1902) adlı eseri, 
proletarya sınıfını yönlendirmek ve ona yol göstermek için birbirine sıkıca kenetlenmiş "öncü" bir partinin ha­
yatî derecede önemli olduğuna vurgu yaptı. \/İMnepuanu3M 

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   89   90   91   92   93   94   95   96   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin