►
Anti-devletçilik
►
Doğal düzen
►
Anti-klerikalizm (Kilisenin, siyasette etkisinin olmasına karşı çıkmak)
►
Ekonomik özgürlük
Anti-Devletçilik
Sébastian Faure,
Y Encyclopédie anarchiste Az (Anarşist Ansiklopedi, 1934) anarşizmi "Otorite pren
sibinin zıddı” olarak tanımlar. Otorite karşısında anarşizmin durumu basit ve açıktır: Otorite, öz
gürlük ve eşitlik ilkelerinin karşısındadır. Anarşizm serbest politik eşitlik ve mutlak özgürlük ilke
lerini açıkça onaylamasıyla eşsizdir. Bu değerlendirme doğrultusunda otorite politik eşitsizliğe ve
bireyin verilmiş haklarının diğerleri tarafından etkilenmesine, baskı altına alınmasına, insan haya
tının sınırlandırılmasına dayanır. Bu durum otoriteyi kontrol edenleri ve otorite tarafından kontrol
edilenleri yozlaştırarak zarar verir. İnsanlar özgür ve özerk varlıklar olduğu için otoritenin kontro
lünde olmaları onları sınırlandırır, insan doğasını baskı altına alır, zayıflatıcı bağımlılığa yenik düşü
rür. Otorite sahibi olmak, doktorların ve öğretmenlerin uzman otoriteliği gibi, bilginin toplumda
eşitsiz dağılımından kaynaklanan itibar, kontrol ve üstünlük kazanma isteğidir. Amerikalı anarşist
ve sosyal eleştirmen Paul Goodman’a (1 9 1 1 -7 2 ) göre, “ birçoğunun merhametsiz olduğu ve ç o
ğunluğun korku içinde yaşadığı” bir toplumda, otorite, iktidar psikolojisinin yükselmesine sebep
olur ve “ hâkimiyet ve itaat” modeline dayanır.
Otoritenin anarşist eleştirisi
pratikte politik otoriteye, özellikle de m odern devletin meka
nizmalarına odaklanır. Diğer tüm politik ideolojiler devletin olası kötü durumları engellediğini
kabul ederler. Örneğin liberaller devleti bireysel hakların koruyucusu olarak kabul ederler, muha
fazakârlar devleti düzenin ve sosyal bağlılığın sembolü
olarak kutsarlar, sosyalistler devleti sosyal
adâletin kaynağı ve reformun bir aracı olarak görürler. Buna karşın anarşistler adı geçen ideolojile
rin politik otoritenin doğasını ciddî şekilde yanlış anladıklarını, hukuk ve hükümet kumrularının
negatif ve yıkıcı yönlerini göremediklerini iddia etmektedirler. Bu anarşist eleştiri Proudhon’un
(bkz. s. 200) meşhur hicivlerinden birinde şu şekilde ifade edilir:
idare edilm ek, gözlenm ek, soruşturulmak, araştırılmak, yönlendirilm ek, disiplin altına alınmak, sı
nırlandırılmak; bu fiillerin tam am ı bu nu yapm aya hakkı, bilgisi olm ayanların yaptığı davranışlardır
(alıntılayan Marshall, 1993, s. 45).
Devlet, belirlenmiş coğrafî alanda yaşayan bireyler ve kuruluşlar üzerinde yüce bir otorite uy
gulayan hükümran yapıdır. Anarşistler devletin otoritesinin katî ve sınırlandırılmamış
olduğunu
vurgulamaktadırlar. Kanun, kamusal davranışı kısıtlar, politik hareketi sınırlandırır, ekonomik ha
yatı
düzenler, özel hayata ve
düşünceye burnunu sokar, devletin otoritesi aynı zamanda zorlayıcıdır.