ri temel bir değer kümesi arayışından vazgeçmişlerdir. Böylesi bir görüş, Isaiah Berlin’in ([1 9 5 8 ]
1969) yazılarında açıkça ifadesini bulan, değerlerin çatışması insan hayatına içkindir, biçimindeki
bir inanca dayanır. Kısaca insanların, hayatın nihaî amaçlarıyla ilgili olarak fikir ayrılığına düşmele
ri zarurîdir. Bu anlayış, liberal değerleri, sahip oldukları imtiyazlı konumlarından mahrum bıraka
bilir ama hoşgörü barındıran liberal kuramların, ahlâkî çoğulculuk bağlamında düzen ve istikrarı
muhafaza edecek en iyi, belki de tek kurum olduğunun önemini de vurgular. Ancak liberalizm bir
kere ahlâkî çoğulculuğu benimsediğinde bunu hâlâ liberal çerçevede barındırması oldukça zordur.
Örneğin John Gray’e ( 1995b) göre, çoğulculuk; liberal değer, kurum ve rejimlerin artık meşruluk
tekelinden yararlanamayacakları “post-liberal” bir konumu ima etmektedir.
Dostları ilə paylaş: