Laktat
1,39
±
0,69
1,62
±
0,75
0,331
58
*p<0,05
**p<0,01
Postop kan gazı ölçümleri değerlendirmesinde; PH ve pCO
2
ölçümleri gruplara
göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedirler (p>0,05).
PO
2
ölçümü ve SO
2
ölçümü ortalama değeri de gruplara göre istatistiksel olarak
anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0,05).
HCO
3
ölçümü ortalama değeri Grup I’de Grup II’e göre istatistiksel olarak
anlamlı yüksek bulunmuştur (p<0,05).
BE ölçümü ortalama değeri Grup I’de Grup II’e göre istatistiksel olarak anlamlı
yüksek bulunmuştur (p<0,01).
COhb, glukoz ve laktat düzeyleri gruplara göre anlamlı farklılık
göstermemektedir (p>0,05).
DERLENME DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRMESİ
Tablo 24: Derlenme Döneminin Değerlendirmesi
Grup I (n=20)
(Ort±SD)
Grup II (n=20)
(Ort±SD)
p
Ekstübasyon
zamanı
6,17
±
1,80
6,77
±
3,15
0,465
Göz açma zamanı
8,75
±
1,94
8,47
±
3,13
0,740
Oryantasyon zamanı
11,47
±
2,34
10,87
±
3,32
0,513
Alderete skoru 10
olma zamanı
14,25
±
2,88
13,22
±
3,38
0,309
Ekstübasyon zamanına göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık
görülmemektedir (p>0,05).
Göz açma zamanı ve oryantasyon zamanı ölçümleri de gruplara göre anlamlı
farklılık göstermemektedir (p>0,05).
Alderete skoru 10 olma zamanı gruplara göre anlamlı farklılık göstermemektedir
(p>0,05).
59
0
2
4
6
8
10
12
14
16
Ekstübasyon
zamanı
Göz açma
zamanı
Oryantasyon
zamanı
Alderede skoru
10 olma zamanı
Grup I
Grup II
Ortalama
Şekil 16: Grupların Ekstübasyon, Göz Açma, Oryantasyon Zamanı Ve Alderete
Skorlarına Göre Dağılımı
Tablo 25: SAB(Sistolik Arter Basıncı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
SAB
Grup I (n=20)
(Ort±SD)
Grup II (n=20)
(Ort±SD)
p
Ekstübasyon öncesi
158,10
±
15,43
151,80
±
26,61
0,367
Ekstübasyon sonrası 1.dk
156,75
±
20,57
158,50
±
23,69
0,804
Ekstübasyon sonrası 5.dk
151,90
±
25,30
148,00
±
19,22
0,582
Ekstübasyon sonrası 10.dk
143,80
±
20,95
144,75
±
18,32
0,897
Ekstübasyon öncesi SAB ölçümleri gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı
farklılık göstermemektedir (p>0,05).
Ekstübasyon sonrası 1.dk, 5.dk ve 10.dk ölçümleri de gruplara göre anlamlı
farklılık göstermemektedirler (p>0,05).
60
Derlenme Zamanı SAB Ölçümleri
135
140
145
150
155
160
Ekstübasyon öncesi
Ekstübasyon sonrası
1.dk
Ekstübasyon sonrası
5.dk
Ekstübasyon sonrası
10.dk
Grup I
Grup II
Ortalama
Şekil 17: Derlenme Zamanı SAB Ölçümlerinin Dağılımı
Tablo 26: DAB(Diastolik Arter Basıncı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
DAB
Grup I (n=20)
(Ort±SD)
Grup II (n=20)
(Ort±SD)
p
Ekstübasyon öncesi
103,25
±
13,61
97,40
±
19,19
0,273
Ekstübasyon sonrası 1.dk
96,90
±
16,67
96,55
±
14,33
0,944
Ekstübasyon sonrası 5.dk
83,15
±
17,67
83,75
±
13,30
0,904
Ekstübasyon sonrası 10.dk
78,85
±
10,83
81,60
±
10,17
0,413
Ekstübasyon öncesi DAB ölçümleri gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı
farklılık göstermemektedir (p>0,05).
Ekstübasyon sonrası 1.dk, 5.dk ve 10.dk DAB ölçümleri de gruplara göre anlamlı
farklılık göstermemektedirler (p>0,05).
61
Derlenme Zamanı DAB Ölçümleri
60
65
70
75
80
85
90
95
100
105
110
Ekstübasyon öncesi
Ekstübasyon sonrası
1.dk
Ekstübasyon sonrası
5.dk
Ekstübasyon sonrası
10.dk
Grup I (n=20)
Grup II (n=20)
Ortalama
Şekil 18: Derlenme Zamanı DAB Ölçümleri
Tablo 27: MAB(Ortalama Arter Basıncı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
MAB
Grup I (n=20)
(Ort±SD)
Grup II (n=20)
(Ort±SD)
p
Ekstübasyon öncesi
125,15
±
13,12
116,80
±
23,79
0,177
Ekstübasyon sonrası 1.dk
119,60
±
17,72
118,65
±
19,29
0,872
Ekstübasyon sonrası 5.dk
111,40
±
17,74
112,70
±
16,42
0,811
Ekstübasyon sonrası 10.dk
100,65
±
13,39
108,00
±
14,31
0,102
Ekstübasyon öncesi MAB ölçümleri gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı
farklılık göstermemektedir (p>0,05).
Ekstübasyon sonrası 1.dk, 5.dk ve 10.dk MAB ölçümleri de gruplara göre
anlamlı farklılık göstermemektedirler (p>0,05).
62
Derlenme Zamanı MAP Ölçümleri
60
70
80
90
100
110
120
130
Ekstübasyon öncesi
Ekstübasyon sonrası
1.dk
Ekstübasyon sonrası
5.dk
Ekstübasyon sonrası
10.dk
Grup I
Grup II
Ortalama
Şekil 19: Derlenme Zamanı MAP Ölçümleri Dağılımı
Tablo 28: KTA(Kalp Tepe Atımı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
KTA
Grup I (n=20)
(Ort±SD)
Grup II (n=20)
(Ort±SD)
p
Ekstübasyon öncesi
93,95
±
14,73
92,00
±
15,89
0,690
Ekstübasyon sonrası 1.dk
83,90
±
16,95
82,95
±
16,67
0,859
Ekstübasyon sonrası 5.dk
80,55
±
17,41
75,70
±
12,29
0,315
Ekstübasyon sonrası 10.dk
75,50
±
16,01
74,30
±
11,15
0,785
Ekstübasyon öncesi kalp atım hızı ölçümleri gruplara göre istatistiksel olarak
anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0,05).
Ekstübasyon sonrası 1.dk, 5.dk ve 10.dk kalp atım hızı ölçümleri de gruplara
göre anlamlı farklılık göstermemektedirler (p>0,05).
63
Derlenme Zamanı KTA Ölçümleri
60
65
70
75
80
85
90
95
100
Ekstübasyon öncesi Ekstübasyon sonrası
1.dk
Ekstübasyon sonrası
5.dk
Ekstübasyon sonrası
10.dk
Grup I
Grup II
Ortalama
Şekil 20: Derlenme zamanı KTA ölçümleri dağılımı
Tablo 29: SPO
2
ölçümlerinin değerlendirmesi
SPO
2
Grup I (n=20)
(Ort±SD)
Grup II (n=20)
(Ort±SD)
p
Ekstübasyon öncesi
98,70
±
0,73
98,80
±
0,69
0,661
Ekstübasyon sonrası 1.dk
98,50
±
1,27
98,10
±
1,45
0,360
Ekstübasyon sonrası 5.dk
98,05
±
2,35
98,25
±
1,25
0,739
Ekstübasyon sonrası 10.dk
97,30
±
2,38
97,90
±
1,44
0,342
Ekstübasyon öncesi SPO
2
ölçümleri gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı
farklılık göstermemektedir (p>0,05).
Ekstübasyon sonrası 1.dk, 5.dk ve 10.dk SPO
2
ölçümleri de gruplara göre anlamlı
farklılık göstermemektedirler (p>0,05).
64
Derlenme Zamanı SPO2 Ölçümleri
96,5
97
97,5
98
98,5
99
Ekstübasyon öncesi
Ekstübasyon sonrası
1.dk
Ekstübasyon sonrası
5.dk
Ekstübasyon sonrası
10.dk
Grup I
Grup II
Ortalama
Şekil 21: Derlenme Zamanı SPO2 Ölçümleri Dağılımı
Tablo 30: Derlenme Döneminde Görülen Yan Etkilerin Değerlendirmesi
Yan etkiler
Grup I (n=20)
n (%)
Grup II (n=20)
n (%)
p
Ağrı
8 (%40,0)
10 (%50,0)
0,525
Bulantı
2 (%10,0)
4 (% 20,0)
0,661
Titreme
5 (%25,0)
6 (%30,0)
0,723
Ajitasyon
12 (%60,0)
12 (%60,0)
1,000
Derlenme döneminde ortaya çıkan yan etkiler gruplara göre değerlendirildiğinde;
ağrı, bulantı, titreme ve ajitasyon görülme oranları gruplara göre anlamlı farklılık
göstermemektedir (p>0,05).
65
0
10
20
30
40
50
60
Ağrı
Bulantı
Titrem e
Ajitasyon
Derlenme Dönemi Yan Etkiler
Grup I
Grup II
Oran (%)
Şekil 22: Derlenme Dönemi Yan Etkilerin Gruplara Göre Dağılımı
5.TARTIŞMA
Modern anestezi uygulamasında kullanılan ajanların ortak özellikleri; etki
sürelerinin kısa olması, buna bağlı olarak anestezi derinliğinin kolay kontrolü ve
postoperatif derlenme sürecinin kısa ve güvenli olmasına olanak sağlamalarıdır.
Sevofluran, düşük çözünürlüğü nedeniyle var olan birçok inhalasyon ajanından
daha fazla anestezi derinlik kontrolü ve daha hızlı derlenme sağlamaktadır.
Düşük kan gaz oranı sabitesi(0,65) ile sevofluran hızlı indüksiyon ve uyanma
sağlayan bir inhalasyon anesteziğidir. Ancak yüksek akımlı uygulamalarda anestezi
maliyetini arttırmakta, çevre kirliliğine, personel sağlığının bozulmasına ve anestezik
iklim elverişsizliğine yol açabilmektedir. Bu yüzden düşük akımlı uygulamalarda
kullanılabilmesi, yüksek önem arzetmektedir. Fakat hasta güvenliği ve tekniğe ait
66
komplikasyonlardan (hipoksi, hiperkapni, hipoventilasyon, Cohb birikimi vs.)
korunulması bundan daha önemlidir.
Modern teknik donanım düşük akımlı tekniklerin güvenli ve basit şekilde kabul
görmesi için, tüm gereksinimleri karşıladığı yapılan çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.
Foldes ve arkadaşları tarafından 10.000’den fazla hastada başarıyla uygulanan
1L/dk’lık düşük akımlı anestezi tekniği, hipoksi tehlikesi bulunduğu varsayımına
dayanarak Amerikan anestezi dergilerinin hiçbiri bu çalışmayı yayın kabul etmediği için
Annals of Surgery(47) dergisinde yayınlatmak zorunda kalmıştır.
Bu çalışmanın sonuçları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Taze gaz bileşimi sabit tutularak taze gaz akımı azaltılırsa
Akım sabit tutularak taze gaz bileşimi N2O lehine değiştirilirse ve
Taze gaz bileşimi değiştirilmeksizin sabit akım ile anestezi süresi uzarsa, solutma
sistemindeki oksijen konsantrasyonu düşmektedir.
Taze gaz bileşimi standart olarak 0,5L/dk O2, 0,5L/dk N2O şeklinde
ayarlandığında inspire edilen O2 konsantrasyonu(FiO2) %30
±
5’e ulaşmış ve bu oran
hiçbir olguda %20’nin altına düşmemiştir. Bizim çalışmamızda bırakın FiO2 %30
±
5’i,
FeO2 bile %39,7
±
2 bulunmuştur.
Düşük taze gaz akımlarında inspire edilen anestezik gaz içinde ekspire edilen
gazın oranı artmaktadır. Sonuç olarak düşük taze gaz akımlarında O2 tüketiminin
artması, oksijeni bitmiş gaz karışımının yeniden solutulan hacim içinde büyük yer
tutması nedeniyle inspiratuar O2 konsantrasyonunu yüksek akımlı anesteziye göre çok
daha belirgin şekilde düşürür(105). Bizim çalışmamızda da Grup I FeO2 değeri, Grup
II’ye göre istatistiksel olarak anlamlı yüksektir. Fakat görülüyor ki Grup II’de bile kritik
sınırın(%30) üzerinde bulunmuştur.
Grote ve arkadaşları(106) 0,5L/dk O2 ve 0,5 L/dk N2O ayarı ile inspiratuar O2
konsantrasyonunun hiçbir zaman %30’un altına inmediği için sürekli O2 izleminin
gereksiz olduğunu söylemişlerdir. FiO2’nin güvenlik için en az %30 olması gerektiği
ortaya konmuştur. Ancak bir iki saat sonra taze gaz bileşiminin 0,6 L/dk O2 ve 0,4 L/dk
N2O şeklinde değiştirilmesini önermişlerdir. Biz çalışmamızda ekspiratuar O2
67
konsantrasyonunu bile(FeO2) %39,7
±
2 bulduk. Bu da peroperatif kontrol kan gazındaki
yüksek pO2 değerlerini rahatlıkla açıklıyor.
Taze gaz akımı değişiklikleri, kazayla yanlış doz verilme riskine neden
olmaktadır. Bu olayın yeterince erken dönemde saptanabilmesi, yalnızca anestezik ajan
konsantrasyonunun solutma sisteminden sürekli ölçülmesi ve izlenmesi ile olasıdır
(68,69). Çalışmamızda bu izlem yapıldı ve MAC değerleri Grup I ve Grup II’de benzer
bulundu. 5. ve 15. dakikalardaki MAC değerlerinin Grup II’de anlamlı düzeyde yüksek
bulunmasının sebebini, düşük akımlı anestezi tekniğinde ilk 10 dakikada taze gaz akımı
bileşiminin %66 N2O olmasına ve bunun MAC değerini yükseltmesine bağladık.
Karbondioksit izleme olanağı varsa, sodalaym bütünüyle tükenene kadar
kullanılmalı ve yalnızca haftada bir değiştirilmelidir. Fakat sürekli karbondioksit ölçüm
olanağı bulunmayan bir anestezi makinesiyle çalışılıyorsa, çift kanister ya da tek büyük
kanister kullanılmalı ve sodalaym rutin olarak daha kısa aralıklarla en azından tükenme
başlangıcını gösteren renk değişikliği oldukça değiştirilmelidir. Bu yaklaşım hastaya
karbondioksit solutulmasını güvenli bir şekilde önler(73,74). Çalışmamızda etCO2
izlemi yaptığımız halde haftanın iki günü(Çarşamba ve Cuma) sodalaymı değiştirdik.
Grup I ve Grup II arasında perop etCO2 ve pCO2 değerleri ve postop pCO2 değerleri
farksızdı ve hiçbir olguda hiperkarbiye rastlanmadı.
Fang ve arkadaşları, karbonmonooksit oluşumunu kolaylaştıran unsurları analiz
etmişler, tam kuru olan absorbanların CHF2 yapısı içeren volatil anestetiklerin hepsiyle
kolayca tepkimeye girdiklerini ve farklı ajanların tepkimeye girme derecelerinin azalan
bir sıra ile desfluran>enfluran>izofluran>halotan ve sevofluran olduğunu bildirmiştir
(78).
Baum J. ve arkadaşlarının rastgele seçilen 1258 hasta üzerinde yapılan bir
çalışmada indüksiyondan 45 dakika sonra taze gaz akımı 4,4 L/dk’dan 0,5 L/dk’ya
düşürüldükten 30 dakika sonra COHb konsantrasyonu ölçülmüş ve ortalama COHb
konsantrasyonu %1,22
±
0,98 olarak bulunmuştur. Bizim çalışmamızda %1,26
±
0,58 idi
ve Grup I (YAA)’den farksızdı(107).
Zacharoski’nin yaptığı çalışmada, anesteziye başlamadan önce %2,14
±
0,93 olan
COHb konsantrasyonu 60 dakika minimal akımlı anesteziden sonra %0,8-1,38
±
0,86
68
düzeyine gerilemiştir. Bizim çalışmamızda %1,41
±
0,6’dan %1,26
±
0,587e gerilemiştir ve
yüksek akımlı anesteziden istatistiksel olarak farklı bulunmamıştır(108).
Morita’nın yaptığı 1800 hastalık bir çalışmada sürekli düşük taze gaz akımları
kullanılmasına ve absorbanın yalnızca haftada bir değiştirilmiş olmasına karşın, tek bir
hastada COHb artışı gözlenmemiştir. Biz de gözlemedik, tek fark absorbanı haftada iki
kez değiştirdik(85).
Baum J ve arkadaşları desfluran ile minimal akımlı anestezide de benzer
durumun geçerli olduğunu ortaya koymaktadır. n=112 preop COHb konsantrasyonu %
2,1
±
1,05 akım 4,4 L/dk’dan 0,5 L/dk’ya düşürüldükten 45 dakika sonra COHb
konsantrasyonu %1.42
±
1,01 ve 105 dakika sonra COHb konsantrasyonu %1,41
±
0,78
bulunmuştur. Bizim çalışmamızda taze gaz akımı 1 L/dk ve sevofluran kullanılırken
perop 30. dakika COHb konsantrasyonu %1,27
±
0,56 bulundu ve istatistiksel olarak
Grup I ile Grup II arasında fark yoktu(81).
Anestezik maddenin kesilmesinden sonra sözlü uyarana yanıtın geri dönüşü
kognitif ve motor koordinasyonun geri dönüşünden daha kısa zaman almaktadır.
Kognitif ve motor koordinasyon, hastanın kendi fonksiyonlarını üstlendiğini
gösterdiğinden daha büyük önem taşır. Derlenme sürecinin kısa olması, hastanın mental
ve fizyolojik durumuna mümkün olduğu kadar kısa sürede kavuşması, ajanın
farmakokinetiği ile ilgilidir. Derlenme sürecini değerlendiren testler bilincin geri
dönüşünün değerlendirilmesi gibi basit olandan; kompleks psikomotor testlere kadar
değişir(109). Biz çalışmamızda hastaların ekstübasyon zamanı, göz açma zamanı,
oryantasyon zamanı, Aldrete skoru 10 olma zamanını değerlendirerek her iki gruptaki
hastaların uyanma ve derlenme değerlerini karşılaştırdık.
Nathanson ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ambulatuar anestezi uygulanacak
42 hastada %1-2 sevofluran oksijen içinde %60 N2O ile idamede kullanılmıştır. İnhale
anestezik titre edilerek yeterli derinlikte anestezi sağlanmış ve MAB değerleri
indüksiyon öncesine oranla %20 sınırları içinde tutulmuş ve sevofluran da ekstübasyon
zamanı 8,2
±
3,2 dakika, göz açma zamanı 7,8
±
3,8 dakika, oryantasyon zamanı 11,2
±
5,1
dakika olarak bulunmuştur(110).
Philip ve arkadaşlarının ambulatuar cerrahi geçirecek 246 yetişkin hastada
yaptığı çok merkezli ve karşılaştırmalı çalışmada(%40 O2, %60 N2O, TGA: 5 L/dk),
69
ekstübasyon zamanı 6
±
0,2 dakika, göz açma zamanı 7
±
0,3 dakika, oryantasyon zamanı
9
±
0,4 dakika bulunmuştur(111).
Song ve arkadaşlarının laparoskopik tüp ligasyonu operasyonu geçiren hastalarda
sevofluranla yaptıkları karşılaştırmalı derlenme çalışmasında ekstübasyon zamanı 7,7
±
3,5 dk, oryantasyon zamanı 13,2
±
4 dk. bulunmuştur(112).
Christina ve arkadaşlarının sevofluran ve izofluranın derlenme ve hemodinamik
etkilerinin karşılaştırılmasının yapıldığı çalışmada ekstübasyon zamanı 9,6
±
1 dk, göz
açma zamanı 9,9
±
1 dk, oryantasyon zamanı 14
±
1 dk bulunmuştur(113).
Fredman ve arkadaşlarının ASA I-II olan 146 hastada propofol ve sevofluranı
karşılaştırdığı bir çalışmada (%60 N2O, %40 O2, TGA 3 L/dk); bulantı-kusma %37-48,
baş dönmesi %12-18, baş ağrısı %4 bulunmuştur. Ekstübasyon zamanı 10
±
5 dk, göz
açma zamanı 9
±
4 dk, oryantasyon zamanı 14
±
1 dk bulunmuştur(114).
Bizim çalışmamızda Grup I’de ekstübasyon zamanı 6,77
±
3,15 dk, göz açma
zamanı 8,75
±
1,9 dk, oryantasyon zamanı 11,47
±
2,34 dk bulundu ve Grup I(YAA) ile
Grup II(DAA) arasında bu değerler açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık
görülmedi.
İnhalasyon anesteziklerinde derlenme; ajanın yağda erirliğine, konsantrasyonuna,
kullanım süresine ve hastanın alveolar ventilasyon düzeyine bağlıdır. İnhalasyon ajanları
kullanılarak uygulanan yaklaşık 2 saatlik anesteziden sonra erken derlenme dönemi 15
dk içinde gerçekleşir(115). İnhale ilaçlar dengeli anestezinin sadece bir kısmını
oluşturduklarından, uyanma ve derlenme süreci inhalasyon dışı faktörlere de bağlıdır. Bu
durumda inhalasyon anesteziklerin gerçek etkileri baskılanacak ve sonuçlar değişecektir
(116). Bu etkiyi azaltmak için kullandığımız diğer ilaçlar(indüksiyon ajanları, opioid,
kürar vs.) sabit tutulmaya çalışıldı. Diğer çalışmalardaki zaman farklılıklarının bu
nedenlerden kaynaklandığını düşünüyoruz.
Raeder J ve arkadaşları yaptıkları çok merkezli çalışmada sevofluranın bulantı ve
kusmaya rastlanma oranını %32 bulmuşlardır(117).
Başka bir çalışmada antiemetik proflaksi olmaksızın POBK %35-68 bulunmuştur
(118).
70
Sevofluranla ilgili Sloan titreme oranını %16 bulmuştur(119).
Biz çalışmamızda derlenme döneminde görülen yan etkilerden ağrı %40-50,
bulantı %10-20, titreme %25-30, ajitasyon %60 olarak bulduk ve gruplar arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptamadık.
Diğer çalışmalarla olan istatistiksel farkları operasyon tipine, süresine, opioid
kullanım miktarına, kullanılan indüksiyon ajanına bağlı olduğunu düşünüyoruz.
6. SONUÇ
Grup I(YAA) ve Grup II(DAA) arasında perop hemodinami, perop-postop kan
gazı analizleri, derlenme dönemi hemodinamisi, derlenme dönemi(ekstübasyon zamanı,
göz açma zamanı, oryantasyon zamanı, Aldrete skoru 10 olma zamanı) ve derlenme
döneminde görülen yan etkiler(ağrı, bulantı-kusma, titreme, ajitasyon) açısından
bakıldığında anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Her iki grupta da perop ve derlenme döneminde hipoksemi, hiperkarbi,
karboksihemoglobin yüksekliğine rastlanmamıştır.
Özellikle anestezi giderleri, çevre kirliliği ve personel sağlığı açısından avantajlı
olan düşük akımlı anestezi uygulamalarında sevofluranın güvenli bir şekilde
kullanılabileceği ve düşük akımlı anestezinin modern teknik donanımla yüksek akımlı
anestezi kadar güvenli olduğu sonucuna vardık.
71
7. ÖZET
Biz bu çalışmamızda elektif inguinal herni operasyonu geçiren hastalarda;
yüksek akımlı ve düşük akımlı sevofluran anestezisinin perop hemodinami, kan gazı ve
derlenme dönemi üzerine etkilerini karşılaştırmayı amaçladık.
Çalışmaya elektif inguinal herni operasyonu planlanan ASA I-III grubundan 18–
76 yaşları arasında 40 hasta dahil edildi. 0,5mg atropin, 50 mg dolantin ile
premedikasyon yapılıp, ameliyathaneye alınan hastalar rasgele seçilerek iki gruba
ayrıldı. Grup I’e yüksek akımlı anestezi, Grup II’ye düşük akımlı anestezi uygulanması
kararlaştırıldı. Monitörize edilen hastalara preoksijenasyonu takiben indüksiyonda
1-2mcq\kg fentanyl, 5-7 mg\kg thiopental uygulandı ve kas gevşemesi 0,6 mg\kg
rokuronyum ile sağlandıktan sonra hastalar uygun çaplı bir tüple orotrakeal entübe
edildiler. Anestezi idamesinde peroperatif SAB’nı
±
%20 sınırlarında tutacak şekilde
Grup I’e (TGA: 4 L/dk, %50 O2+%50 N2O, sevofluran %1-2 vol) ile anestezi idamesi
72
sağlandı. Grup II’ye ilk 10 dakika(TGA: 4,4 L/dk, %34 O2+%66 N2O, sevofluran %1-2
vol), 10. dakikadan sonra (TGA: 1 L/dk, %50 O2+%50N2O, sevofluran %1-2 vol) ile
anestezi idamesi sağlandı. Gereğinde bir kereye mahsus 50 mcq fentanyl enjekte edildi.
Kas gevşemesi idamesi için 10 mg rokuronyum kullanıldı. Anestezi sonlandırılmasında
TGA 6 L/dk’ya çıkarılıp gazlar kesilerek %100 O2’ye geçildi. Kas antagonizması 0,5
mg atropin, 1,5 mg neostigmin ile sağlandı.
Hastaların preoperatif SAB, DAB, MAB, KTA, SPO2 değerleriyle peroperatif 5.,
15.,30.,45.,60.,75.,… SAB, DAB, MAB, KTA, SPO2, etCO2, inspiratuar ve ekspiratuar
O2, N2O, sevofluran konsantrasyonları ile cihazda ölçülen yaşa bağlı MAC değerleri
kaydedildi. Preop, perop ve postop kan gazı bakılarak kaydedildi. Ekstübasyon öncesi
ve ekstübasyon sonrası 1.,5. ve 10. dakikalarda SAB, DAB, MAB, KTA, SPO2 değerleri
kaydedildi. Yine her iki grupta da hastaların ekstübasyon, göz açma, oryantasyon, aldrete
skoru 10 olma zamanı ve derlenme döneminde görülen yan etkiler değerlendirildi.
İki grubu birbiri ile karşılaştırdığımızda, peroperatif dönemde ve derlenme
döneminde gruplar arasında SAB, DAB, MAB, KTA ve SPO2 değerleri açısından
istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı.
Peroperatif dönemde etCO2 değerleri açısından Grup I ve Grup II arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Perop 5. ve 15. dakika MAC ölçümleri Grup II’de Grup I’e göre anlamlı düzeyde
yüksek bulundu. Diğer zamanlarda istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Biz
bunu düşük akımlı anestezi uygulamasında ilk 10 dakikada %66 N2O açılmasına
bağladık.
Perop 60. dakika FeO2 değerleri Grup I’de Grup II’ye göre istatistiksel olarak
ileri düzeyde anlamlı yüksek bulunmuştur. Fakat bu değerler FiO2 için bile %30 olan
kritik sınırın çok üzerinde olduğu için güvenlik açısından olumsuz bir yanı yoktur.
Perop kan gazı değerleri açısından karşılaştırıldığında Grup I ve Grup II arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Postop kan gazı değerleri açısından karşılaştırıldığında Grup I ve Grup II
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Perop ve postop kan gazı incelemesinde her iki grupta da hipoksemi, SPO2
düşüklüğü, hiperkarbi ve COHb yüksekliğine rastlanmamıştır.
73
Derlenme dönemi değerlendirilmesinde; ekstübasyon zamanı, göz açma zamanı,
oryantasyon zamanı, ve Aldrete skoru 10 olma zamanı açısından Grup I ve Grup II
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Derlenme döneminde ortaya çıkan yan etkiler gruplara göre değerlendirildiğinde;
ağrı, bulantı-kusma, titreme ve ajitasyon görülme oranları açısından değerlendirildiğinde
Grup I ve Grup II arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Sonuç olarak perop hemodinami ve derlenme dönemi açısından yüksek akımlı
anestezi ile düşük akımlı anestezi arasında fark yoktur. Bununla birlikte anestezi
giderleri, çevre kirliliği ve personel sağlığı açısından avantajlı olan düşük akımlı anestezi
uygulamalarında sevofluranın güvenli bir şekilde kullanılabileceği ve düşük akımlı
anestezinin modern teknik donanımla yüksek akımlı anestezi kadar güvenli olduğu
sonucuna vardık.
8. KAYNAKLAR
1. Baum J, Narkosesysteme. Anaesthesist 1987; 36, 393-399.
2. Bergmann H. Das Narkosegerat in Gegenwart und Zukunft aus der Sicht des
Klinikers. Anaesthesist 1986; 35, 587-594.
3. CEN-Comite Euopeen de Normalisation, ed. Anaesthetic Workstations and
their modules- Particular requirements. EN 740. Brussels, 1998.
4. Eyrich K. Sorgfalt bei der Pramedikation und Wahl des Anasthesieverfahrens.
Anasth Intensivmed 1979; 20, 39-43.
5. Edsall DW. Economy is not a major benefit of closed-system anesthesia.
Anesthesiology 1981; 54, 258-259.
74
6. Baum J. Quantitative anaesthesia in the low-flow system. In Van Ackern K,
Frankenberger H, Konecny E and Steinbereithner K, eds, Quantitative anaesthesia; Low
Flow and Closed Circuit. Anaesthesiology an Intensive Care Medicine, vol. 204.
Springer, Berlin, 1989, pp. 44-57.
7. Cullen SC. Who is watching the patient? Anesthesiology 1972; 37, 361-362.
8. Baum JA and Aitkenhead AR. Low-flow anaesthesia. Anaesthesia 1995
(Suppl);50, 37-44.
9. Euliano TY, van Oostroom JH, van der Aa J. Waste gas monitor reduces
wasted volatile anaesthetic. J Clin Mon Comp 1999; 15, 287-293.
10. Baum J. Clinical applications of low flow and closed circuit anaesthesia. Acta
Anaest Belg 1990; 41, 239-247.
11. Ernst EA. Closed circuit anesthesia. In list FW and Schalk HV, eds,
Refresher-Kurs ZAK 85. Akademische Druck-und Verlagsanstalt, Graz 1985, 127-137.
12. Gray TC, Nunn JF and Utting JE. General Anaesthesia. Butterworth, London,
1980.
13. Nemes C, Niemer M and Noack G. Datenbuch Anasthesiologie. Fischer,
Stutgart, 1979.
14. Stanke HG and Baum J. CIA-Costs of inhalation anaesthesia. Computer
program for calculation of costs of inhalation anaesthesia, Vers. 3.0E. Hosp. St.
Elisabeth-Stift, Lindenstrasse 3-7, D-49401 Damme, May 1999.
15. Feiss P, Demontoux MH and Colin D. Anaesthetic gas and vapour saving
with minimal flow anasthesia. Acta Anesth Belg 1990; 41, 249-251.
75
16. Pedersen FM, Nielsen J, Ibsen M and Guldager H. Low-flow isoflurane-
nitrous oxide anaesthesia offers substantial economic advantages over high-flow and
medium flow isoflurane-nitrous oxide anaesthesia. Acta Anaesth Scand 1993; 37, 509-
512.
17. Cotter SM, Petros AJ, Dore CJ, Berber ND and White DC. Low-flow
anaesthesia. Anaesthesia 1991; 46, 1009-1012.
18. McKenzie AJ. Reinforcing a “low flow” anaesthesia policy with feedback
can produce a sustained reduction in isoflurane consumption. Anaesth Intens Care 1998;
26, 371-376.
19. Igarashi M, Watanabe H, Iwasaki H and Namiki A. Clinical evaluation of
low-flow sevoflurane anaesthesia for paediatriç patients. Acta Anaest Scand 1999; 43,
19-23.
20. Pothmann W, Shimada K, Goerig M, Fuhlrott M and Schulte am Esch J.
Belastungen des Arbeitsplatzes durch Narkosegase. Anaesthesist 1991; 40, 339-346.
21. Schulte am Esch J. Gefahren der Narkosegasbelastung am Arbeitsplatz.
Anasth Intensivmed 1994; 35, 154-161.
22. Huber E. Rechtliche Aspekte und MAK-Werte. Anasth Intensivmed 1994; 35,
162-165.
23. Waterson CK. Recovery of waste anesthetic gases. In Brown BR, ed., Future
Anesthesia Delivery Systems. Contemporary Anesthsia Practice, vol. VIII. Davies,
Philadelphia, 1984, pp. 109-124.
24. Virtue RW. Low flow anesthesia: advantages in its clinical application, cost
and ecology. In Dldrete JA, Lowe HJ and Virtue RW, eds, Low Flow and Closed System
Anasthesia. Grune and Stratton, New York, 1979, pp. 103-108.
76
25. Imberti R, Preseglio I, Imbriani M, Ghittori S, Cimino F and Mapelli A. Low
flow anaesthesia reduces occupational exposure to inhalation anaesthetics. Acta
Anaesthesiol Scand 1995; 39, 586-591.
26. Logan M and Farmer JG. Anaesthesia and teh ozone layer. Br J Anaesth
1989; 53, 645-646.
27. James MFM. Nitrous oxide: stil useful in the year 2000? Curr Opin
Anaesthesiol 1999; 12, 461-466.
28. Graul EH and Forth W. Das “gute” Ozon. Dt Arztebl 1990; 87, 2284-2291.
29. Graul EH and Forth W. Das “gute” Ozon. Dt Arztebl 1990; 87, 2284-2291.
30. Hoechst: Umxeltxirkung der Fluor-Chlor- Kohlenxasserstoffe (FCKW) und
ihre Bedeutung für die Aasthesie. Stellungnahme der Fa. Hoechst, Frankfurt a. M., vom
4 September 1989.
31. Hutton P and Kerr JA. Anaesthetic agents and the ozone layer. Lancet 1989;
8645, 1011-1012.
32. Pierce JMT and Linter SPK. Anaesthetic agents and the ozone layer. Lancet
1989; 8645, 1011-1012.
33. Solomon S and Albritton D. Time-dependent ozone defletion potentials for
short and long-term forecasts. Nature 1992; 357, 33-37.
34. Radke J and Fabian P. Die Ozonschicht und ihre Beeinflussung durch N2O
und Inhalationsanasthetika. Anaesthesist 1991; 40, 429-433.
77
35. Noerreslet J, Frieberg S, Nielsen TM and Römer U. Halothane anaesthetic
and the ozone layer. Lancet 1989; 8640, 719.
36. Sharmen SJ and Cullen BF. Nitrous oxide and the greenhouse effect.
Anestesiology 1988; 68, 816-817.
37. Aldrete JA, Cubillos P and Sherrill D. Humidity and temperature changes
during low flow and closed system anaesthesia. Acta Anaesthesiol Scand 1981; 25, 312-
314.
38. Kleemann PP, Schickel BK and Jantzen JPAH. Heted breathing tubes affect
humidity output of circle absorban systems, J Clin Anaesth 1993; 5, 463-467.
39. Bengtson JP, Bengtson A and Stenqvist O. The circle System as a humidifier.
Br J Anaesth 1989; 63, 453-457.
40. Buijs BHMJ. Herwardering van het Gesloten Ademsysteem in de
Anesthesiologie. Dissertationsschrift der Erasmus-Universitat, Rotterdam, 1988.
41. Kleemann PP. Tierexperimentelle und klinische untersuchungen zum
Stellenwert der Klimatisierung anasthetischer Gase im Narkosekreissystem bei
Langzeiteingriffen. Wissenschaftliche Verlagsabteilung Abbott GmbH, Wiesbaden,
1989.
42. Kleemann PP. Humidity of anesthetic gases with respect to low flow
anaesthesia Anaesth Intens Care 1994; 22, 396-408.
43. Imrie MM and Hall GM. Body temperature and anaesthesia. Br J Anaesth
1990; 64, 346-354.
78
44. Stone DR, Downs JB, Paul WL and Perkins HM. Adult body temperature and
heated humidication of anesthetic gases during general anesthesia. Anesth Analg 1981;
60, 736-741.
45. Aldrete JA. Closed circuit anesthesia prevents moderate hypothermia
occuring in patients having extemity surgery, The Circilar 1987; 4, 3-4.
46. Waters RM. Clinical scope and utility of carbon dioxide filtration in
inhalation anaesthesia. Anesth Analg 1924; 3, 20-22.
47. Foldes FF, Ceravolo AJ and Carpenter SL The administration of nitrous
oxide-oxygen anesthsia in closed systems. Ann Surg 1952; 136, 978-981.
48. Virtue RW. Minimal flow nitrous oxide anesthesia. Anesthesiology 1974; 40,
196-198.
49. Foldes FF and Duncalf D. Low flow anesthesia: a plea for simplicity. In
Lawin P, van Aken H and Schneider U, eds, Alternative Methoden in der Anasthsie.
INA-Schriftenreihe, BD. 50. Thieme, Stuttgart, 1985, pp.1-7.
50. Virtue RW. Toward closed system anesthesia. Anaesthesist 1977; 26, 545-
546.
51. Nunn JF. Techniques for induction of closed circuit anesthesia. In Aldrete JA.
Lowe HJ and Virtue RW, eds. Low Flow and Closed Circuit Anesthesia. Grune and
Stratton, New York, 1979, pp, 3-10.
52. Barton F and Hunn JF. Totally closed circuit nitrous oxide/Oxygen
anaesthesia. Br J Anaesth 1975; 47, 350-357.
79
53. Weingarten M. Low flow and closed circuit anesthesia. In Aldrete JA, Lowe
HJ and Virtue RW, eds, Low Flow and Closed Circuit Anesthesia. Grune and Stratton,
New York, 1979, pp. 67-74.
54. Wallroth CF. Technical conception for an anesthesia system with electronic
metering of gases an vapors. Acta Anaesth Belg 1984; 35, 279-293.
55. Versichelen L and Rolly G. Mass-spectrometric evaluation of some recently
introduced low flow, closed circuit systems. Acta Anaesth Belg 1990; 41, 225-237.
56. Westenskow DR and Wallroth DF. Closed-loop control for anesthesia
breathing systems. J Clin Monit 1990; 6, 249-256.
57. Wallroth CF, jaklitsch R and Wied. HA. Technical realisation of quantitative
metering and ventilation. In van Ackern K, Frankenberger H, Konecny E and
Steinbereithner K, eds. Quantitative Anaesthesia: Low Flow and Closed Circuit.
Anasthesiologie und Intensivmedizin, Bd. 204. Springer, Berlin, 1989, pp. 96-108.
58. Moyle JTB, Davey A and Ward CS. Ward’s Anaesthetic Equipment. 4th edn.
W.B. Sanders, London, 1998.
59. Ehrenwerth J and Eisenkraft JB. Anesthesia Equipment. Principles and
Applications. Mosby, St. Loui, 1993.
60. Dorsch JA and Dorsch SE. Understanding Anesthetic Equipment.
Construction, Care and Complications.3rd. edn. Williams and Wilkins, Baltimore, 1994.
61. Frankenberger H. Monitoring wahrend Narkosen mit reduziertem
Frischgasflub. In Lawin P, van Aken H and Schneider U, eds, Alternative Methoden der
Anasthesie, INA-Schriftenreihe, Bd. 50. Thieme, Stuttgart, 1985, pp. 19-32.
80
62. Nunn J F. Monitoring of totally closeyd systems. In Aldrete JA, Lowe HJ and
Virtue RW, eds, Low flow and Closed System Anesthesia. Grune and Stratton, New
Yorkw 1979, pp. 199-209.
63. American Society of Anesthesiologists (ASA). Standards for basic anesthetic
monitoring. In Miller RD, ed., Anesthesia, 5th edn. Churchill Livingstone, Philadelphia,
1999, p. 1468-1469.
64. WFSA. International standards for a safe practice of anaesthesia. Eur J
Anaesth 1993; 10, 12-15.
65. American Society for Testing and Materials, ed. ASTM designation: F 1161-
88: Standard Specification for Minimum Performance and Safety Requirements for
Colqonents and Systems of Anesthesia Gas Achines. ASTM Standards, 1988, pp. 509-
532.
66. Winter A and Spence AA. An International Consensus on Monitoring? Br
Anaesth 1990; 64, 263-266.
67. Spieb W. Narkose im geschlossenem System mit kontinuierlicher
inspiratorischer Sauerstoffmessung. Anaesthesist 1977; 26, 503-513.
68. Baum J Die Messung der Anasthesiemittelkonzentration. Anasth Intensivmed
1991; 32, 284-286.
69. Whitcher C. Monitoring of anesthetic halocarbons: self-contained (stand-
alone) equipment. Sem Anesth 1986; 5, 213-223.
70. Jantzen JPAH. Monitoring der Narkosebeatmung. In Jantzen JPAH and
Klemann PP, eds, Narkosebeatmung: Low Flow, Minimal Flow, Geschlossenes System.
Schattauer, Stuttgart, 1989, pp. 25-47.
81
71. Lotz P. Sicherheitstechnische Aspekte bei der Anwendung medizinisch-
technischer Gerate im Krankenhaus. Mt- Medizintechnik 1984; 104, 133-137.
72. Baum J. Kapnometrie und Kapnographie als Sicherheitsfaktoren in der
Anasthesie. Anaesthesiol Reanimat 1991; 16, 12-22.
73. Baum J, Enzenauer J, Krausse Th and Sachs G. Atemkalk-Nutzungsdauer.
Kosten und Verbrauch in Abhangigkeit vom Frischgasflub. Anaesthesiol Reanimat 1993;
18, 108-113.
74. Baum J. Atemkalk: Hinweise zu korrektem Umgang und fachgerechter
Nutzung. Stellungnahme der Kommission für Normung und technische Sicherheit der
DGAI. Anasth Intensivmed 1999; 40, 507-509.
75. Bengtson JP, Bengtson A and Stenqvist O. Sampled gas need not be returned
during low-flow anesthesia. J Clin Monit 1993; 9, 330-334.
76. Morita S, Lata W, Hambro K and Snider MT. Accumulation of methane,
acetone, and nitrogen in the infired gas during closed-circuit anesthesia. Anesth- Analg
1985; 64, 343-347.
77. Moon RE. Carbon monoxide gas may be linked to CO2 absorbent.
Anesthesia Patient Safety Foundation Newsletter 1991; 6, 8.
78. Fang ZX, Eger II EI, Laster MJ, Chortkoff BS, Kandel L and Ionescu P.
Carbon monoxide production from degradation of desflurane, enflurane isoflurane,
halothane and sevoflurane by soda lime and baralyme. Anesth Analg 1995; 80, 1187-
1193.
79. Straub JM, Baum J, Sümpelmann R, Krohn S and Callies A. Zersetzung von
Hatothan, Enfluran und Isofluran an trockenem Atemkalk zu Kohlenmonoxid.
Anaesthesist 1996; 45, 708-801.
82
80. Baum J Straub JM Kohlenmonoxidbildung am Atemkalk. Anasth
Intensivmed 1995; 36, 237-240.
81. Baum J, v. Legat M and Leier M. The Carbon nonoxide story. Eur J Anaesth
1997; 14, 57-58.
82. Rathgeber J, Züchner K, Kietzmann D and Kraus E. Leistungsfahigkeit eines
mobilen Sauerstoffkonzentrators für die Narkosebeatmung. Anasthesist 1995; 44, 643-
650.
83. Parker CJR and Snowdon SL: Predicted and measured oxygen concentrations
in the circle system using low fresh gas flows with oxygen supplied by an oxygen
concentrator. Br J Anaesth 1988; 61, 397-402.
84. Aldrete JA and Virtue RW. Prolonged inhalation of inert gases by rats. Anesth
Analg 1967; 46, 562-565.
85. Morite S. Inspired gas contamination by non-anesthetic gases during closed
circuit anesthesia. Circular 1985; 2, 24-25.
86. Sharp HJ, Trudell JR and Cohen EN. Volatile metabolites and decomposition
products of halothane in man. Anesthesiology 1979; 50, 2-8.
87. Kenna JG and Jones RM. The organ toxicity of inhalaed anesthetics. Anesth
Analg 1995; 81, 551-566.
88. Fang ZX, Eger II EI. Factors affecting the cocentration of compound A
resulting from degradation of sevoflurane by soda lime and Baralyme in a Standard
anesthetic circuit. Anesth Analg 1995; 81, 564-568.
83
89. Mazze RI and Jamison RL. Low-flow sevoflurane- is it safe? Anesthsiology
1997; 86, 1225-1227.
90. Kharash ED, Frink EJ, Zager R, Bowdle TA, Artru A and Nogami WM:
Assessment of low-flow sevoflurane and isoflurane effects on renal function using
sensitive markers of tubular toxicity. Anesthesiology 1997; 86, 1238-1253.
91. Mazze RI, Friedman M, Delgado-Herrrera L, Galvez ST and Mayer DB.
Renal toxicity of compound A plus sevoflurane compared with isoflurane in non-human
primates. Anesthesiology 1998; 89, A490.
92. Reinhardt C, Gronau E, Wüsten R, Goeters C, Vrana S, Baum J and van Aken
H. Compound A in minimal flow sevoflurane. Anesthesiology 1998; 89, A142.
93. Baum JA. Low-flow anesthesia: theory, practice, technical preconditions,
advantages, and foreign gas accumulation. J Anesth 1999; 13, 166-174.
94. Kharasch ED. Putting the brakes on anesthetic breakdown. Anesthesiology
1999; 91, 1192-1194.
95. Baum J, van Aken H. Calcium hydroxide lime-a new carbon dioxide
absorbent. A rationale for judicious use of different absorbents. Eur J Anaesth 2000; 17,
597-600.
96. Murray JM, Renfrew CW, Bedi A, McCrystal CB, Jones DS and Fee JPH.
Amsorbb: a new carbon dioxide absorbent for use in anesthetic breathing systems.
Anesthesiology 1999; 91, 1342-1348.
97. Baumgarten RK and Reynolds WJ. Much ado about nothing: trace gaseous
metabolites in the closed circuit. Anesth Analg 1985; 64, 1029-1030.
84
98. Ahnefeld FW, Kilian J and Friesdorf W. Sicherheit und Instandhaltung
medizinisch-technischer Gerate. Anasth Intensivmed 1981; 22, 291-308.
99. Schreiber P and Schreiber JM. Electronic surveillance during anesthesia.
North American Draeger, Telford, 1986.
100. Lotz P. Sicherheitstechnische Aspekte bei der Anwendung medizinisch-
technischer Gerate im Krankenhaus. Mt- Medizintechnik 1984; 104, 133-137.
101. Lunn JN and Mushin WW. Mortality Associated with Anaesthesia. Nuffield
Provincial Hospitals Trust, London, 1982.
102. Calkins JM. Why new delivery systems? In Brown BR, ed., Future
Anesthesia Delivery Systems. Contemporary Anesthesia Practice, vol. VIII. Davies,
Philadelphia, 1984; pp. 3-9.
103. Keats AS. What do you now about anesthetic mortality? Anesthesiology
1979; 50, 387-392.
104. Baum J and Stanke HG. Low Flow-und Minimal Flow Anasthesie mit
Sevofluran. Anaesthesist 1998; 47, 570-576.
105. Westenskow DR. How much oxygen? Int Clin Monitor Conput 1986; 2,
187-189.
106. Grote B, Adolphs A and Merten G. Inhalationsnarkose im Low-Flow-
System. In Geschlossenes System für Inhalationsnarkosen, Internationales Symposium,
Düsseldorf, 7-8 May 1982, Abstract.
107. Baum J, Sachs G, v.d. Driesch C and Stanke HG. Carbon monoxide
generation in carbon dioxide absorbents. Anesth Analg 1995; 81, 144-146.
85
108. Zacharowski K. Die unblutige und prazise Bestimmung von
carboxyhamoglobin und Blutvolumen. Inaauguraldissertation der Johannes Gutenberg-
Universitat Mainz, Fachbereich Medizin, 1995.
109. Cartwright PD. Recovery after anesthesia wih alfentanyl or halotane. Con
Anest Soc Journal 1985; 32(5): 479-83.
110. Nathanson, Michael H, Fredman B, Smith I, Whie PF: Sevoflurane versus
desflurane for outpatient anesthesia. A comparison of maintenance and recovery profiles.
Anesthesia and Analgesia 1995: 81(6); 1186.
111. Philip, Beverly K., MDA Multicenter Comparison of Maintenance and
Recovery with Sevoflurane or Isoflurane for Adult Ambulatory Anesthesia, August 1996,
Volume 83, Number 2, Anesthesia and Analgesia 1994-1998.
112. Song, Dajun, M.D., Titration of Volatile Anesthetics Using Bispectral Index
Facilitates Recovery after Ambulatory Anesthesia, October 1997, Volume 84, Number 7,
Anesthesiology, 1994-1998.
113. Christina, MB ChB, Clinical comparison of sevoflurane and isoflurane when
administered with nitrous oxide for surgical pocedures of intermediate duration, October
1995, Volume 42, Number 10, Canadian Journal of Anaesthesia, 1991-1995.
114. Fredman, Brian, MB, BCh, Sevoflurane for Outpatient Anesthesia: A
Comparison with Propofol, October 1995, Volume 81, Number 4, Anesthesia and
Analgesia 1994-1998.
115. Aithenhead AR, Smith G. Inhalation anesthetic agents. Textbook of
Anesthesia 2nd. ELBS, Anesth, 1990,160.
116. Tarazi EM, Philip BK. A Comparison of recovery after sevoflurane or
desflurane in ambulatory anesthesia. Journal of Clinical Anesthesia 1998; 10:272-7.
86
117. Raeder J, Gupta A, Pedersen-FM: Recovery characteristics of sevoflurane or
ropofol based anaesthesia for day care surgery. Anesth Analg 1997 Sep:91(8);988-94.
118. Aldrete JA Kroulik D.: Postanestethetic recovery score Anesth Analg 1970;
49(6): 924-934.
119. Sloan MH., Conard PF., Karsunky PK., Gross JB.: Sevoflurane Versus
Isoflurane: Induction and Recovery Characteristics qith Single-Breath Inhaled
Inductions of Anesthesia. Anesth. Analg. 1996; 82:528-32.
87
Document Outline - İÇİNDEKİLER
- 1. GİRİŞ
- 2.GENEL BİLGİLER
- A) SOLUTMA SİSTEMLERİ
- 1. SOLUTMA SİSTEMLERİNİN TEKNİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI
- 2. SOLUTMA SİSTEMLERİNİN İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI
- 3.TEKNİK VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİNE GÖRE SOLUTMA SİSTEMLERİ
- B. ANESTEZİDE YENİDEN-SOLUTMALI TEKNİĞİN ÜSTÜNLÜKLERİ (DÜŞÜK AKIMLI TEKNİKLER)
- 1. ANESTEZİK GAZLARIN TÜKETİMİNDE (MALİYETTE) AZALMA
- 2. ÇEVRE KİRLİLİĞİNDE AZALMA
- 3. ANESTEZİK GAZ İKLİMİNDE İYİLEŞME
- 4. HASTA İZLEM OLANAKLARINDA VE MAKİNENİN İŞLEVLERİNE YÖNELİK BİLGİDE ARTMA
- C. DÜŞÜK TAZE GAZ AKIMLI ANESTEZİ YÖNTEMLERİ
- D.DÜŞÜK TAZE GAZ AKIMLI ANESTEZİ UYGULAMASI İÇİN TEKNİK GEREKSİNİMLER
- E.ANESTEZİ MAKİNELERİNE İLİŞKİN GÜVENLİK OLANAKLARI
- F. DÜŞÜK AKIMLI ANESTEZİDE HASTA GÜVENLİĞİ BOYUTU
- 1. DÜŞÜK TAZE GAZ AKIMLI ANESTEZİ TEKNİKLERİNE ÖZGÜ RİSKLER
- 2. DÜŞÜK TAZE GAZ AKIMLI TEKNİKLERİN GÜVENLİĞE KATKILARI
- 3. DÜŞÜK AKIMLI ANESTEZİ TEKNİKLERİNİN KONTRENDİKASYONLARI
- G. SEVOFLURAN İLE DÜŞÜK AKIMLI ANESTEZİ UYGULAMASI
- 1. SEVOFLURAN İLE DÜŞÜK AKIMLI ANESTEZİ UYGULAMASI
- 3. GEREÇ VE YÖNTEM
- İstatistiksel İncelemeler
- 4.BULGULAR
- Perop 15.dk
- Perop 30.dk
- Tablo 14: Perop DAB Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Perop 15.dk
- Perop 30.dk
- Tablo 15:Perop MAB Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Perop 15.dk
- Perop 30.dk
- Tablo 16: Perop KTA Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Perop 15.dk
- Perop 30.dk
- Tablo 17:Perop SPO2 Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Perop 15.dk
- Perop 30.dk
- Tablo 18: Perop etCO2 Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Perop 15.dk
- Perop 30.dk
- Tablo 19: Perop MAC Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Perop 15.dk
- Perop 30.dk
- Tablo 21: Preoperatif Kan Gazı Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- pCO2
- PO2
- Tablo 22: Peroperatif 30.dk Kan Gazı Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- pCO2
- PO2
- Tablo 23: Postoperatif Kan Gazı Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- pCO2
- PO2
- DERLENME DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRMESİ
- Tablo 24: Derlenme Döneminin Değerlendirmesi
- Göz açma zamanı
- Tablo 25: SAB(Sistolik Arter Basıncı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Ekstübasyon sonrası 1.dk
- Ekstübasyon sonrası 5.dk
- Tablo 26: DAB(Diastolik Arter Basıncı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Ekstübasyon sonrası 1.dk
- Ekstübasyon sonrası 5.dk
- Tablo 27: MAB(Ortalama Arter Basıncı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Ekstübasyon sonrası 1.dk
- Ekstübasyon sonrası 5.dk
- Tablo 28: KTA(Kalp Tepe Atımı) Ölçümlerinin Değerlendirmesi
- Ekstübasyon sonrası 1.dk
- Ekstübasyon sonrası 1.dk
- Ekstübasyon sonrası 5.dk
- Tablo 30: Derlenme Döneminde Görülen Yan Etkilerin Değerlendirmesi
- Bulantı
- 5.TARTIŞMA
- 6. SONUÇ
- 7. ÖZET
- 8. KAYNAKLAR
Dostları ilə paylaş: |