Tek parti DÖneminde parti-devlet büTÜnleşmesine biR Örnek: “Dİlek sistemi”



Yüklə 329,26 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/6
tarix16.02.2017
ölçüsü329,26 Kb.
#8947
1   2   3   4   5   6

Tesirler 1938-1945

, İz Yayıncılık, İstanbul, 1998

s. 56.


102  Ulus Gazetesi, 30 Mayıs 1939, s. 6;  31 Mayıs 1939, s. 7.

103  Mehmet Özçağlayan, “Türkiye’de Radyo Yayıncılığının Gelişimi 1926–1991”, İstanbul 



Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dergisi

, S: 14, 2002, s. 529- 557, s. 534-535.  

104  Tuğrul Eryılmaz, “Radyo ve Radyoculuk”, Radyo ve Radyoculuk (iç.), Der: Sevda Alan-

kuş, IPS İletişim Vakfı Yayınları: 8, İstanbul, 2003, S: 79-104, s. 85. 



91

TEK PARTİ DÖNEMİNDE PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİNE BİR ÖRNEK: 

“DİLEK SİSTEMİ”

Sayı: 86


herkesin hemen ulaşması imkanı oldukça kısıtlıydı) bir araç olarak radyo temini 

önem kazanmıştır.  Bu nedenle, kanuni bir düzenlemeyle halka ucuz radyo dağı-

tılması kararı, iki tarafı da olumlu birbirine bağlayan bir karar olmuştu. Öyle ki, 

devletin tekelinde olmayan radyo yayını için devlet halka ucuza radyo dağıtma 

kararı alır mıydı?

Bazı yerleşim yerlerinin, belediye, nahiye, kaza olması yönünde dilekler ol-

muştu. Belediye memurlarının tekaüt (emeklilik) haklarının tanınmasına dair 

Isparta Vilayeti dileğine karşı, genel bütçeden temini olmayan bir sigorta usu-

lünün tatbikine gidilmesinin düşünüldüğünü belirtilmiştir. Hükümet Konağı 

yapımı dileklerine ilişkin, hiç binası olmayan doğu vilayetlerinden başlayarak, 

Garp Vilayetlerine doğru hükümet konakları inşaasına bir plan dâhilinde de-

vam edilmekte olduğu; yangın ve harap olan binaların tercihan yapılması ge-

rektiği encümenimizce uygun görülmüştür. Polis teşkilatı sayısının arttırılması, 

köy işlerine ilişkin dilekler de görüşülmüştür.

105

Ziraat işlerine ilişkin dileklerin büyük bir çoğunluğu, alet, makine, tohum, 



çubuk, fidan temini veya bunların ucuzlatılması ve ıslahına ilişkin olmuştur.  

Memur istenilen yerlere de bu sene kadroya alınacaklardan kısmen gönderileceği 

bildirdi. Yardım ve zirai krediler hakkındaki dileklerin yerine getirileceği, tetki-

kat neticesinde lüzum görülen yerlere şube açılmasına veya ajan gönderilmesine 

çalışılacağı ifade edilmiştir. Orman işlerine ilişkin, Orman mahsullerini topla-

ma işlerinde kolaylık gösterilmesi çareleri aranacağı bildirildi. Veteriner işleri 

dileğine ilişkin: damızlık ihtiyacını her yerde karşılamak için çalışılacağı ifade 

edildikten sonra aşı parasının onda bire kadar indirildiği ve bir kısımlarına da 

büsbütün parasız olarak dağıtılmaya başlandığı bildirilmişti.

106


Çocuk Esirgeme Kurumuna ait olan ve tütünden alınan hisse ile köy ço-

cuklarına da yardım edilmesini isteyen Kocaeli (Gölcük) dileğinin yerine geti-

rildiği bu kurumun başkanı ve Kırklareli mebusu Dr. Fuat Umay’ın izahından 

anlaşılmıştır.

107

 Çok çocuklu yardım işine hükümetin fazla ehemmiyet vermesi, 



kimsesiz çocuklar için devlet yurtları açılması

108


 dilekleri de dikkati çeken dilek-

ler arasında yer almaktadır. 

Kurultay tarihi 1939 olunca II. Dünya Savaşı gerçeğini de vurgulamak ge-

rekiyor. 1939’da savaş patlak verdiğinde, Türk ekonomisi tek başına büyümek 

105  CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 12-13.

106  a.g.e., s. 26.

107  a.g.e., s. 27.

108  Ulus Gazetesi, 31 Mayıs 1939, s. 7.



92

SEVDA MUTLU

Temmuz - 2013

için gerekli ‘kalkışı’ yapmaktan hala uzak olsa da, büyük bir ilerleme kaydetmiş-

ti.

109


 Kurultay tarihlerinde, II. Dünya Savaşı rüzgârı esmekteydi. Dolayısıyla, 

Kurultay boyunca savaş konusu Ulus Gazetesi’nin başyazılarında yer almıştı

110



Kurultay’ın gerçekleştiği tarih II. Dünya Savaş’ı başlangıcından (Savaşın başladı-



ğı tarih olarak genellikle, Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği 1 Eylül 1939 kabul 

edilmektedir) yaklaşık olarak üç ay öncesidir. Dolayısıyla, Savaş rüzgarları es-

mekle birlikte henüz savaş başlamadığı için dönemin sosyo-ekonomik yapısında 

savaşın olumsuz etkilerinin olduğu söylenemez. Bu nedenle, söz konusu dilekler 

gerçekten de dönemim salt sosyo-ekonomik koşullarının yansımasıdır. 

Dilek Sisteminde gözden kaçmaması gereken bir nokta da, yurdun en ücra 

köşesinden gelen bir dileğin, görüşülüp karara bağlandığında tüm yurdu kapsı-

yor olmasıydı. Örneğin, Manisa’nın Demirci ilçesinden gelen İcarei zemin ver-

gisinin

111


 kaldırılması dileğine yönelik karar (olumlu ya da olumsuz) tüm ülkeyi 

ilgilendiriyor. Aslında özelde gelen dilekler, genelleştiriliyor ve her ili ve herkesi 

ilgilendiren bir karar haline geliyor. 

Dileklerin yerine getirilip getirilmediğini takip etmek, CHP Genel 

Sekreterliği’nin göreviydi. Encümen raporunda, dileklerin  pek çoğu açık bir 

şekilde belirtilmediğinden dolayı, dileklerin kaç tanesinin kabul edilip, kaç 

tanesinin reddolunduğunun istatistiksel verilerine ulaşma  imkanı (gerekli 

görmemize rağmen) ol(a)madı. Encümen raporunda, kapalı olan ve üstünkö-

rü geçilen dilekler ise şöyle: Örneğin, eğitimle ilgili pek çok dilek görüşülüp 

karara bağlandıktan sonra, “diğer dileklerin bir kısmının tetkik edilip imkan 

aranacağı veya mahalline aidiyeti hakkında verilen izahat encümenimizce kafi 

görülmüştür.”

112

 Yine örneğin, Nafıa dilekleri ile ilgili: “Diğer dileklere ait iza-



hat da kafi görüldü.”

113


 Maliye Vekaleti ile ilgili; “diğer dileklerin bir kısmının 

esasen yerine getirildiği veya getirilmesinin mutassever olduğu, bir kısmının ise 

imkan dahilinde bulunmadığı hakkında verilen izahatler tatminkar görüldü”

114


 

109 Ahmad, Modern Türkiye’nin Oluşumu, s. 123.

110  Bkz. Mahmut Esat Bozkurt, “Barış Politikamızın Anlamı” 26 Mayıs 1939 Ulus Gazetesi

s. 1; Recep Peker, “Karar Günleri” 29 Mayıs 1939, Ulus Gazetesi, s. 1; A. Şükrü Esmer, 

“CHP ve Cihan Sulhu” 31 Mayıs 1939 Ulus Gazetesi, s. 1.

111  İcarei Zemin vergisi, üzerine yapı veya bağ vs yapılan araziye karşılık devlete verilen vergi.

112  CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 18.

113  a.g.e., s. 9.

114  a.g.e., s. 16. 


93

TEK PARTİ DÖNEMİNDE PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİNE BİR ÖRNEK: 

“DİLEK SİSTEMİ”

Sayı: 86


türünden Encümen Raporu boyunca devam eden genel ifadelerin varlığı dilek-

lerin istatistiksel değerlerini vermemizi imkansız kılmıştır. 

Dilek Encümenine intikal eden neredeyse hiç siyasi içerikli bir dilekle kar-

şılaşılmadı. Dileklerin ağırlıklı olarak, ekonomi, eğitim, sağlık, adliye işleri  ile 

ilgili olduğuna tanık oluyoruz. Halkın gündelik yaşam pratiği ile ilgili sorun-

larını dile getirip, hükümetten bu sorunları çözümünü  talep ettiği gözlenmek-

tedir. Dilekler, dönemi sosyo-ekonomik koşullarının iyi olmadığını ve ülkenin 

imkânsızlıklarını yansıtmaktadır. Dilekler, 4 yılda sadece 46 ortaokul inşaa edil-

diği, yeni dönemde sadece 122 doktor atanabileceği, hastanelerde 10.000 nüfusa 

yedi yatak düştüğü gerçeğini bize sunmaktadır. Dilekler; eczanesi, mahkemesi

hastanesi, doğumevi, hükümet binası, hakimi, hekimi, ebesi olmayan ilçelerin, 

illerin varlığını da bize göstermektedir.



94

SEVDA MUTLU

Temmuz - 2013

Sonuç

20. yüzyılın birinci çeyreğinde kurulan yeni Türkiye devleti, imparator-

luk anlayışından tamamen uzak, ulus-devlet temelinde kendini inşaa etmeye 

çalışmıştır. Türkiye, bu inşaa sürecinde hukuk, ekonomi, siyasal anlayış, eğitim, 

kültür ve toplumsal yapının diğer alanlarında kendine Batı’yı örnek almış ve 

yeniden yapılanmada bu yolu seçmiştir. Dilek Sisteminin bu yapılanma ve de-

mokratikleşme sürecinde de önemli bir işleve sahip olmuştur.  

Çalışma boyunca, Dilek Sisteminin gerekliliği ve işlevselliği farklı açılardan 

tartışıldı, 1939 V. CHP Kurultay’ında görüşülen dilek ve istekler, dönemin sos-

yo-ekonomik  koşulları açısından değerlendirildi. Son olarak, Dilek Sisteminin  

işlerliğine ilişkin yapılan saptamaları, birkaç  noktada burada özetlemek yararlı 

olacaktır:

1. Dilek Sistemi çerçevesinde, isteklerin tümünün gerçekleştirilmesi söz ko-

nusu değildi.  Genellikle, isteklerin büyük bir çoğunluğuna, isteksiz ve olumsuz 

cevap verildiğini, sürüncemede bırakılarak askıya alındığı görülmektedir. Her 

ne kadar CHP,  ülkede sivil toplumun yokluğu, halkçılık politikası ve yakın 

süreçte yaşanan SCF gerçeği gibi gerekçelerle, Dilek Sistemini daha etkin dev-

reye sokmuş olsa da, ülke ekonomisi ve koşulları iyi olmadığı için gelen dilek ve 

istekleri tam anlamıyla karşılayamadığına ve dilek ve istekleri sınırlı, koşullu ve 

çoğunluğunu da sürüncemede bırakır şekilde yanıtladığına tanık oluyoruz. En-

cümen raporunda dilek ve isteklere verilen yanıtların fiil cümlelerine kısaca göz 

atacak olunursa, şu ifadeleri sıklıkla yer aldığı görülecektir: 

Yapılacak olan görüşme ve araştırmalarla belirleneceği (havza kaplıcala-

rı ıslahı dileği), göz önüne alınacağı (futbol sahası yapımı dileği), temine çalı-

şılmakta (Adliye binası dileği) bildirildi, kadro boşluklarının doldurulmasına 

çalışıldığı (Hakim Tayini dileği), girişimde bulunulacağı (Belediye gelirlerinin 

arttırılması dileği), takibine gidilmesinin düşünüldüğü (belediye memurlarının 

emeklilik hakkı dileği), tetkiki münasip görüldüğü (nahiye-kaza olma dilekleri), 

Bir plan dahilinde devam etmekte olduğu (Hükümet konağı dileği) görüldü, 

Mecliste tetkik edilmekte olduğu (Köy işleri), dikkate alınacağı (Demiryolu in-

şaatı dileği) bildirildi, çalışılmakta olduğunu görüldüğü (iller için şehirlerarası 

telefon açılması), yeni tedbirlerin alınacağı (Tabip sayısının arttırılması dileği), 

fabrika açılmasının düşünüleceği (İspirto fabrikası dileği), çarelerin aranacağı 

(orman mahsüllerinin toplama işinin kolaylaştırılması dileği), şube hatlarının 



95

TEK PARTİ DÖNEMİNDE PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİNE BİR ÖRNEK: 

“DİLEK SİSTEMİ”

Sayı: 86


nazara dikkate alınacağı (Demiryolu ile ilgili dilek) bildirildi, bir program ve 

sistem dahilinde ikmaline çalışılmakta olduğu (zahire hangarları ile ilgili dilek) 

açıklandı, hükümetçe gözden geçirilip ona göre haklarında bir karar verileceği 

(bataklık kurutulması dileğine ilişkin) anlaşıldı, vs türünden  ifadelerinin Encü-

men Raporu’nun tümüne hakim olduğuna tanık oluyoruz. 

Dileklere verilen olumlu yanıtlar oldukça sınırlı kalmaktaydı. Ancak mer-

kezin gözünde durum farklıydı. İnönü’nün 1940 Ankara il kongresinde yapmış 

olduğu konuşmasında, dilek ve isteklere ilişkin bakış açısını göstermesi açısın-

dan şu sözleri dikkat çekicidir; 

“Şikâyet ve dileğin bir defada, bir lahzada tatmin edilmesi, şimdiye 

kadar hiçbir memlekete nasip olmadı, nasip olmayacaktır. Ancak şikâyet 

ve dilekler hülasa olunan milletim ameli arzusu, hiçbir teşkilatta, bizim 

partimizin sinesinde olduğu kadar, esas tutulmamıştır. Hepimizin en 

kıymetli alakamız, milletin en ehemmiyetsiz zannolunacak şikayetleri-

ne kadar vukuf sahibi olmak ve milletin en pahalı en güç sayılabilecek 

dileklerine kadar tedbir bulmaya çalışmaktır. Kanunlarla Büyük Millet 

Meclisinin emanetler ile vazife almış olan memurlar, vekiller, hepimiz 

millet hizmetinde şeref bulan vatandaşlar olarak, onun ihtiyaçlarına ye-

tişmek hislerine mecburuz. Büyük küçük bütün vazifelerin, iyi ve temiz 

ifa olunması emellerimizin başındadır. Parti toplantılarının temiz ve pü-

rüzsüz çalışmanın sonunda bu sözlerimde arzu ettiğiniz manayı bularak 

muhitlerinize döneceğinizi umut ediyorum.”

115

2. Encümen Raporu’nda, Kurultay’da görüşülen bazı dileklerle ilgili  ka-



nuni düzenlemelerin hali hazırda başlatılmış olduğu yönünde açıklamalarının 

yapılmış olduğunu görüyoruz. Örneğin, evlenme harçlarının 600 kuruştan, 

261 kuruşa indirilmesi için mecliste bir kanun layihasının tevdi eylediği ve 

halka ucuz radyo verilmesi konusunda bir kanun layihası teklif edilmek üze-

re bulunduğu belirtilmişti. Bu açıklamalar karşısında iki soru akla gelmekte-

dir: Birincisi, acaba Parti Genel Sekreterliği’ne gelen dileklerden öne çıkanlar 

ve önemli görülenler Kurultay öncesi incelenmeye alınıp, buna ilişkin kanuni 

düzenlemeler yapılıyordu muydu? Bunun mümkün olabileceği, CHP 1931 Ku-

rultayı Layiha Encümeni Raporu’ndaki şu ifadelerden anlaşılmaktadır; “Vilayet 

Kongrelerinin dileklerini tetkik için Büyük Kongrece seçilen encümenimiz bu 

115  CHP 1940 Kongre Dilekleri

CHP Genel Sekreterliği Neşriyatı, 1940, 

s. 3. 


96

SEVDA MUTLU

Temmuz - 2013

kongrelerin toplanan tekliflerini ve bunlara daha evvelden vekaletlerden verilmiş 

olan tahriri cevapları ve bazı mümessillerin kongre riyasetinden havale olunan 

takrirlerinin Vekil Beyefendiler de hazır bulundukları halde tetkik ve müzakere 

edilmiştir.”

116


 İkincisi, yoksa hükümetin halihazırdaki uygulama ve politikaları 

Dilek Encümeni’ne taşınarak halkın dikkatine sunulmak mı isteniyordu? Bilgi 

ve belge yetersizliğinden dolayı bu soruların cevabını vermek mümkün görün-

memekle birlikte, bazı yorumların yolunu açacağı düşüncesinden hareketle bu 

soruların akılda tutulması faydalı olacaktır.

3. Hükümet temsilcileri daha önceki uygulamaları örnek göstererek bazı 

dilekleri yerine getiremeyeceğini vurgulamaktaydı. Örneğin Şeker, mazot ve ga-

zın ucuzlatılması dileklerine ilişkin, “Şekerin daha fazla ucuzlatılmasına imkan 

olmadığı ifade olundu…. Gaz ve mazotta da geçen sene yapılan gümrük tarife 

tenzilatı ile maksat hasıl olduğu söylendi… Çimentonun tonu esasen 15 lira-

ya indirilmiş olduğundan daha aşağı düşürülmesine şimdilik imkân olmadığı 

öğrenildi.”

117

 Hayvan vergisinde indirim yapılması ve vergi alınmaması dilek-



lerine ilişkin,  “zaman zaman 931, 936, 937’ de olmak üzere üç defa indirildiği 

at ve kısrak gibi hayvanlardan son senelerde tamamen kaldırıldığı”

118

 açıklaması 



yapılmıştır. “İspirto fiyatında da geçen sene %35 nispetinde ucuzluk yapıldığın-

dan daha fazla indirilemeyeceği bildirildi.”

119

 Her ne kadar hükümet temsilcileri 



önlerine gelen dileklere ilişkin daha önceki senelerde yapılan indirimleri gerekçe 

olarak göstererek reddetmiş olsa da, söz konusu dilekler, halkın daha önce yapı-

lan indirimlerden tatminkar olmadığının da göstergesidir. 

4. Halkın yerel yönetimlerin yapması gereken bazı işleri de merkeze taşıdı-

ğına tanık oluyoruz. Örneğin, mezarlıklarla ilgili dilekler, 1580 sayılı kanunla 

mezarlıkların belediyelere devrolunduğu ve vakıf bütçesinin de müsait olmadı-

ğından dolayı Uşak Vilayeti’nce istenen mezarlık yardımın yapılmasına imkân 

görülmediğinin belirtilmiş

120

 olmasıdır. Burada yerel yönetimlerin işletilmediği 



ya da zayıf olduğu noktasına ulaşılabilir. Yerel yönetimlerin zayıf olduğu, işleti-

lemediği bir durumda bazı dileklerin merkeze aktarıldığı gözlenmektedir. 

116  CHF Üçüncü Büyük Kongre Zabıtları, 10-18 Mayıs 1931, s. 108. 

117  CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 21.

118  a.g.e., s. 14.

119  a.g.e., s. 25.

120  a.g.e., s. 5.


97

TEK PARTİ DÖNEMİNDE PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİNE BİR ÖRNEK: 

“DİLEK SİSTEMİ”

Sayı: 86


5. Dileklerin iletilmesi, görüşülmesi, karara bağlanması ve en önemlisi de 

uygulamaya konması oldukça zaman alıyordu. Öyle ki, bazı dileklerin görüşü-

lüp karara bağlanma sürecine gelene kadar, yerine getirildiği anlaşılmaktadır. 

Örneğin; “Köy kâtiplerinin kaldırılması hakkındaki Maraş Vilayeti dileğinin 

de yerine getirildiği anlaşılmaktadır.”

121


 Dileklerin uzun bir süreçten geçerek 

merkeze iletiliyor olması, dileklerin  geç yanıtlanmasına neden olmakta ve bu da  

halk tabanının sesini yeterince duyuramamasına neden olmaktadır.  

6. “Tek Partili yıllar boyunca dilekler genellikle siyasal konuları 

kapsamamıştır.”

122 


Siyasi içerikli, Hatay delegelerinin Türkçenin Eti Türkleri 

arasında yaygınlaştırılması dileği dışında, hiçbir dilekle karşılaşılmaması da ilgi 

çekicidir. Tek Parti yönetiminde, Askeri bürokrasi ve sivil bürokrasinin seçkin-

ciliği ve belirleyiciliği, bu tür dileklerin getirilmesine engel olmuştur. Halk siyasi 

bir dilekte bulunma gereği mi duymadı, yoksa merkeze kadar gelen süreçte, bu 

türden dilekler dikkate mi alınmadı sorusu meçhuldür. Siyasi istek ve dilekle 

karşılaşılmadığı gibi askeri konularda da, halkın istek ve dileği oldukça sınırlı 

kalmıştı. Antalya (Korkuteli) ve Kırşehir’de birer askeri alay veya Kıt’a bulun-

durulması istekleri de “Askeri kıtaların konuşunun daha ziyade askeri lüzum 

ve icaplarına göre tespit ve tayin edildiği için bu dileklerin tervicine (destek-

leme) imkân görülmedi” şeklinde geri çevrilmişti. Sadece, memnu mıntıkalar 

(girilmesi yasak yerler) işaretlenmesi ile ilgili Kırıkkale dileği, encümenimizce 

nazarı dikkate alınması gerekli bir dilek olarak kaydedilmiştir.

123


 Ticari haya-

tın oldukça durgun olduğu ülkede ticaretle ilgili sadece bir dileğin olduğuna 

tanık oluyoruz. O da Afyon işinin gündeme gelmesidir. Dileklerin yoğunlaştığı 

konular ekonomi, sağlık, eğitim, adalet içerikli olduğunu gözlemliyoruz. Halk 

sosyo-ekonomik içerikli günlük yaşam pratiklerine dair dileklerde bulunuyor. 

Halk çok yoksul olduğu için hayat onlara pahalı geliyor. Bu nedenle, vergilerin 

affı ya da indirilmesi, temel tüketim mallarında fiyatların indirilmesi yönünde 

dilekler göze batıyor.  

7. Tek Parti döneminde, koyu bir merkeziyetçilik söz konusudur. Tek Par-

tili yıllarda, devletçi politika izlediğinden dolayı, yerel yönetimin de, merkezi 

yönetimin de tek bir partinin elinde olması durumu söz konusuydu.  Böylelik-

121  a.g.e., s. 13.

122 Uyar, Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, s. 240.

123  CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 9.



98

SEVDA MUTLU

Temmuz - 2013

le, yerel yönetimin tutumunun merkeze ya da merkezi yönetimin yerele sorun 

yaşatmıyordu. “1930 ve 1940’lı yıllar Türkiye’de Tek Parti yönetiminin hakim 

olduğu ve devletçi politikaların uygulandığı bir dönemdir. Bu nedenle, yönetim 

kademeleri arasındaki politik tercih ve öncelik farklılıkları, sonraki dönemlerde 

kıyaslanmayacak kadar belirsizdir. Diğer bir anlatımla, merkezi ve yerel düzey-

lerde net bir biçimde ayrışmış kamu harcama ve gelir sisteminden söz etmek 

zordur.”


124

 Bu bakış açısını da ardımıza alarak, bu dileklerden bazılarının kime 

ait olduğu (halkın mı, yerel yöneticilerin mi, parti yöneticilerinin ya da  parti 

delegelerinin mi?)  net olmadığını dile getirebiliriz. Maalesef eldeki kaynaklar, 

bunun net bir şekilde görülmesi için yeterli değil.  Yine de, bucak, kaza ve vilayet  

kongrelerine yerel yöneticiler de katıldığı için bazı dileklerin içeriklerinden, yerel 

yöneticilerin ve parti temsilcilerinin dilekleri olabileceği yorumunu yapabiliyo-

ruz. Örneğin, hükümet binası yapımını halktan kimler isteyebilir? Hükümet 

binası sorunu olsa olsa yerel yöneticilerin sorunudur diyebiliriz. 

8. Hükümetin, yerelden ve halktan gelen dileklerden bazılarını, çözüm 

noktasında, tekrar yerel yönetimlere, bazen de halka devrettiğine tanık oluyoruz. 

Örneğin,  ebe gönderilmesi dileğine ilişkin, “belediyeler tarafından ödeme ya-

pılması koşuluyla hemen ebe gönderilecektir”

125


 

şeklinde cevap verilmesi.  Yine 

Encümen Raporu’nda, ortaokul yapımı dileğine ilişkin, bina yapımını yapacak 

olan yerlere (halkın da desteği beklentisi ile) öncelik verelim kararının çıkması 

da bu durumun göstergeleridir.  

9. Hatay sorunları ve dileklerinin de yurdun sorunları ve dilekleri ile benzer 

olduğuna tanık oluyoruz (Tablo 1). Tek farklı ve öne çıkan dilek,  Eti Türkleri 

arasında Türkçe dilinin yayılması dileğidir.

Son söz olarak, bugünkü bulunduğumuz noktadan geçmişi değerlendirirken 

anakronizme düşmemek gerekir. Ele alınan tarihsel, siyasal ve benzeri olgu kendi 

döneminin yapısal özellikleri çerçevesinde değerlendirmek gerekir. İşte bu bağ-

lamda, parti-devlet bütünleşmesinin bir göstergesi olarak ele alınıp değerlendirilen 

Dilek Sistemi, işlerliği tartışmalı olmakla birlikte, Tek Parti döneminde, katılımcı 

demokrasinin yaşatılma çabası ve küçük çapta da olsa bir demokrasi platformu 

oluşturması açısından, demokrasiye geçiş hazırlığı olarak değerlendirilebilir.  

124  Ersoy Melih, Tarihsel Perspektif İçinde Türkiye’de Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim İlişkisi, 



ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi

 (1989), C: 9, n. 1, S: 45-66 , s. 52.

125  CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 23.


99

TEK PARTİ DÖNEMİNDE PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİNE BİR ÖRNEK: 

“DİLEK SİSTEMİ”

Sayı: 86


KAYNAKÇA

AHMAD, Feroz, İttihatçılıktan Kemalizme,  Kaynak Yayınları, IV. Basım, 

İstanbul, 1999.

AHMAD, Feroz, Modern Türkiye’nin Oluşumu, Kaynak Yayınları, İstan-

bul, 2002.

AKANDERE, Osman,  Millî Şef Dönemi Çok-Partili Hayata Geçişte Rol 



Oynayan İç ve Dış Tesirler 1938-1945

, İz Yayıncılık, İstanbul, 1998. 

ALTAN, Mehmet, Birinci Cumhuriyet Üzerine Notlar, Birey Yayıncılık, 

İstanbul, 2001.

ARON, Raymond, Demokrasi ve Totalitarizm, Çeviren: Vahdi Atalay, 

Kültür Bakanlığı Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1976.

AYDEMİR, Şevket Süreyya,  İkinci Adam II, Remzi Kitabevi, 1999. 

BAŞAR, Ahmet Hamdi, Atatürk’le Üç Ay, AİTİA Gazetecilik ve Halkla 

İlişkiler Okulu Basımevi, İstanbul, 1945.

BOZKURT, Mahmut Esat, “Barış Politikamızın Anlamı”, Ulus Gazetesi 26 



Mayıs 1939

.

“CHP Kurultaylar Tarihi”, Bugün Gazetesi, 20 Mayıs 2010.



Cumhuriyet Halk Fırkası Nizamnamesi (1927)

, Mete Tuncay, Türkiye 



Yüklə 329,26 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin