Çanakkale Boğazı Marmara Denizi Çıkışında Toplanan Sığ Sismik Verilerin Değerlendirilmesi
Bu tez çalışmasında, Çanakkale Boğazı Marmara Denizi çıkışında yeralan şelf alanı ve Şarköy Kanyonu’nda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi tarafından toplanan sismik verilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yapılan sismik stratigrafik değerlendirme sonucunda, bölgede Miyosen öncesi bir temel üzerinde yer alan dört sismik ünite belirlenmiştir. Önceki çalışmalar ve kara jeolojisinin yardımı ile bu birimler alttan üste doğru sırasıyla Ünite 1, 2, 3 ve 4’tür. Ünite 1, Çanakkale Boğazı’nın her iki yakasında kara jeolojisinde yaygınca gözlenen Üst Miyosen yaşlı birimlerin deniz içerisindeki devamı olarak belirlenmitir. Paralel iç yansıması ile düşük enerjili bir ortamı işaret eden Ünite 2, Çanakkale Boğazı Marmara Denizi çıkışında ve devamında Marmara Denizi derin havzası içinde son buzul dönemi öncesi veya daha eski buzul arası dönemlerde istiflenmiştir. Ünite 3, Boğazın Marmara Denizi çıkışında temel üzerinde yer alan gömülü vadi içerisinde bir kanal dolgusu olarak yer alır. Bu birim ayrıca, Şarköy Kanyonu’nun güneydoğu yakasındaki şelf düzlüğü üzerinde, Karaburun ile Ekinlik-Türkeli adaları arasındaki alanda, sahip olduğu sigmoidal-oblik iç yansımalarından dolayı bir delta deposu şeklinde gözlenir. Sismik kesitlerde en üstte yer alan Ünite 4 ise, paralel iç yansımaya sahip güncel deniz çökellerinden oluşan çalışma alanındaki en genç birimi oluşturur.
Sismik kesitler üzerinde yer alan yansıma yüzeylerinin bazı zonlar boyunca deforme edilmiş olduğu gözlenmiş ve bu deformasyon zonları fay olarak yorumlanmıştır. Yapılan inceleme sonucunda söz konusu bu fayların bir bölümü, faylara eşlik eden kıvrımlar ve fay zonları boyunca ünitelerde izlenen yükselimler nedeniyle sıkışma bileşenli doğrultu atımlı faylar olarak tanımlanmıştır. Bu fayların etkileri Ünite 3 ve 4 üzerinde gözlenmez. Bu nedenle söz konusu fayların günümüzde aktivitesini kaybetmiş olduğu düşünülmektedir. Sıkışmalı doğrultu atımlı faylar dışında, inceleme alanında sıkışma bileşeni gözlenmeyen ancak etkisi deniz tabanına kadar ulaşan doğrultu atımlı faylara da rastlanılmıştır.
Eldeki veriler, inceleme alanını oluşturan Çanakakle Boğazı Marmara Denizi çıkışı şelf düzlüğü ve Şarköy Kanyonu’nun gelişiminin, bölgeyi kapsayan ve muhtemelen Erdek Körfezi’ni de içine alan geniş bir havzanın evrimi sonucu meydana geldiğini göstermektedir. Söz konusu evrim, Ünite 1 olarak adlandırılan Üst Miyosen yaşlı ve bunun tabanında yer alan Miyosen öncesi birimlerin ortak yüzeyi üzerinde gelişmiş bir havza ile başlar. Coğrafik olarak Erdek Körfezi sınırlarını kapsayan bir alanda gelişmiş olan bu havza, Ünite 2 olarak adlandırılan paralel yansımaya sahip kalın bir denizel çökel istif tarafından doldurulmuştur.
Son buzul dönemi içerisinde düşen deniz düzeyine bağlı olarak kara haline gelen şelf düzlüğü üzerinde ve Çanakkale Boğazı Marmara Denizi çıkışında yer alan kanal içeirinde Ünite 3 bir kanal dolgusu ve delta çökeli olarak istiflenmiştir. Bölge evriminin son aşamasında ise, son buzul dönemi sonrası yükselen deniz düseyine bağlı olarak inceleme alanı su altında kalmış ve günümüz oşinografik dinamiklerin kontrolünde bölgede Ünite 4 olarak adlandırılmış olan güncel denizel çölkeller birikmiştir. Açıklanan bu evrim modeli içerisinde, sismik veri üzerinde gözlenen yapısal unsurlar, havzanın temel morfolojisi ve buna bağlı çökel alanlarının geometrisi üzerinde önemli değişimlere neden olmuştur.
Dostları ilə paylaş: |