TÜrk hematoloji derneğİ hematoloji pratiĞİnde uygulamali kateterizasyon kursu 16 A. Girim yolları



Yüklə 234,06 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix03.02.2017
ölçüsü234,06 Kb.
#7538

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ - HEMATOLOJİ PRATİĞİNDE UYGULAMALI KATETERİZASYON KURSU

16

A. Girim yolları

Santral venöz yol kalbe direkt katılan bir vene kateter yerleş-

tirilmesidir. Santral venöz kateterizasyon için temel endikas-

yonlar şunlardır: 

1. Santral venöz basınç ölçümü

2. Uzun süreli tedavi: haftalar, aylar veya yıllar

3. Yüksek konsantrasyonlu sıvı ve ilaçların verilmesi

a. Total parenteral beslenme

b. İrritan ilaçlarla kemoterapi

c. Yüksek konsantrasyonlu antibiyotik solüsyonları

4. Tekrarlayan kan ve kan ürünleri kullanımı

5. Hemodiyaliz, plazmaferez

6. Tekrarlayan venotomiler

7. Daha önceki yoğun tedavi, cerrahi ve doku hasarına bağlı 

periferal venöz yolların yokluğu

Kateter takılabilecek birkaç santral ven ve bunların her biri 

için farklı teknikler vardır. Bu venler eksternal juguler ven 

hariç sıklıkla derinde yerleşirler ve lokalizasyonları görme-

den ya da ultrasonografi eşliğinde yapılır. 

Venöz kateterizasyonda kullanılabilecek venler şunlardır:

1. İnternal juguler ven

2. Eksternal juguler ven

3. Subklaviyan ven

4. Kol venleri (antekübital, sefalik, bazilik)

5. Femoral ven

6. Nadir kullanılan diğer yollar: portal ven, inferior vena 

kava, hepatik venler, internal mammarian venler, skalp ven-

leri, pudendal ven, gonadal venler, inferior epigastrik ven, 

interkostal venler ve azigos veni.

Tablo 1’ de kateterize edilecek venin seçimine etki eden fak-

törler ve Tablo 2’ de ise bu yolların avantaj ve dezavantajları 

özetlenmiştir.

Tablo 1. santral venin seçimine etkide bulunan faktörler.

Hasta


Kateterin kalı  süresi (kısa, orta ve uzun dönem)

Venin istenen amaç için uygunlu u (CVP ölçümü için 

kateter toraks içinde olmalıdır)

Operatör


Tekni e dair bilgi ve pratik deneyim

Teknik özellikler

Ven kanülasyonundaki ba arı oranı

Kateterin santral yerle tirilmesindeki ba arı oranı

Komplikasyon oranı

De i ik ya  gruplarına uygulanabilirlik

Ö renme kolaylı ı

Kör veya görüntüleme e li inde ponksiyon

Mevcut ekipman

Uygun cihazların varlı ı

Fiyat

Subklavian ven

Subklavian ven (SKV) geniş çaplı bir vendir (yetişkinlerde 1-

2 cm). Ancak ağır şoktaki hastalarda eksternal juguler ven 

veya venöz cut-down kulanılması daha güvenilir olabilir. 

Baş hareketlerinden etkilenmemesi nedeniyle bilinçli hasta-

larda ve servikal zedelenme kuşkusu olan travma hastala-

rında sıklıkla tercih edilir. Kateterizasyonda başarı oranı yük-

sek olmasına rağmen diğer yollara göre ciddi komplikasyon 

oranı daha yüksektir. Pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda, 

kazara girilmesi halinde arter kompresyonu zor olduğu için, 

ponksiyondan kaçınılmalıdır.

Anatomi

SKV supraklaviküler üçgenin alt kısmında yeralır ve koldan 

gelen kanı boşaltır. İçte sternokleidomastoid kasın arka kena-

rı, aşağıda klavikula 1/3 orta kısmı ve dışta trapezius kasının 

ön yüzü ile sınırlıdır. SKV aksiller venin devamıdır ve 1. kosta 

alt kenarından başlar. Başlangıçta 1. kostayı geçerken yukarı 

doğru bir ark oluşturur daha sonra anterior skalen kasın 1. kos-

taya yapışma yerini geçerken içe, aşağı ve hafifçe öne doğru 

yön değiştirir toraksa girdiği yer olan sternoklaviküler eklemin 

arkasında internal juguler ven ile birleşir. SKV önde tüm seyri 

boyunca klaviküla tarafından kaplanır. Birinci kostayı geçerken 

VENÖZ KATETERİZASYON İÇİN GİRİM YOLLARI VE 

KATETER TİPLERİ

Fahri Tercan

Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi, Radyoloji Anabilim Dalı, Adana, Türkiye



17

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ - HEMATOLOJİ PRATİĞİNDE UYGULAMALI KATETERİZASYON KURSU

arterin altında ve önünde uzanır. Arterin altında da klaviküla-

nın sternal ucuna kadar çıkan servikal plevra yeralır.

Hasta hazırlığı ve pozisyonu

Hasta supin pozisyonda, her iki kol yanda ve venlerin dis-

tansiyonunu ve hava embolisini önlemek için yatağın baş 

tarafı hafif aşağıda olmalıdır. Baş kanülasyon yapılacak tara-

fın tersine çevrilir. Solda torasik duktusun olması ve bazen 

kanulasyon sırasında zarar görme olasılığı nedeniyle sağ 

taraf tercih edilir.

Teknik

Kateter takılacak tarafta hastanın yanında durulur ve klavi-

kulanın orta noktası ve sternal çentik belirlenir. İğne klavikü-

lanın orta noktasının 1 cm altında ve dışında deriye batırılır. 

İğne horizontal planda tutularak ucu sternal çentiğe doğru 

olacak şekilde klavikülanın arkasına doğru ilerletilir. İğne 

ucu klavikülaya değerse geri çekilir ve biraz daha derine 

gidecek şekilde yönlendirilir. İğne ucu klavikülanın sternal 

başını geçmemelidir. (resim 1)

Komplikasyonlar 

Santral ven kateterizasyonunun potansiyel komplikasyon-

ları şunlardır.

Erken komplikasyonlar

1. Arteriyel ponksiyon

2. Kanama

3. Kardiyak aritmiler

4. Torasik duktus hasarı

5. Komşu sinir hasarı

6. Hava embolisi

7. Kateter embolisi

8. Pnömotoraks

Geç komplikasyonlar

1. Ven trombozu, darlık ve oklüzyonları

2. Kardiyak perforasyon ve tamponad

3. Enfeksiyon

4. Hidrotoraks

SKV kateterizasyonu sırasında yukardaki komplikasyonların 

herhangi biri oluşabilir ancak pnömotoraks (% 2-5), nadiren 

hemotoraks ve şilotoraks diğer yollara göre daha sık görülür. 

Bazen kateter internal juguler vene veya karşı SKV’e girebilir

SKV yoluna özgü pratik problemler:

İğnenin sürekli klavikülaya dayanması:

i.   Başlama noktasının doğru olup olmadığı kontrol 

edilmeli. 



Tablo 2. Santral venöz kateterizasyonda kullanılan de i ik venöz yolların avantaj ve dezavantajları

Avantajları

Dezavantajları

Kol venleri

Girim basit, ven görünür ve palpe edilebilir

Yakın vital organ yok

Hasta konforu iyi

Santral venlere ula mada yetersizlik

Yüksek tromboz insidansı

Maksimum infüzyon hızı dü ük

nternal juguler ven

Kateterizasyon basit

Santral venlere do rudan katılım

Yüksek akım hızı, dü ük tromboz riski

Dü ük pnömotoraks riski 

Hasta konforu az

Geç komplikasyon oranında (özellikle enfeksiyon) yükseklik

Gö üs duvarında tünel açma daha zor

Subklavian ven

Hasta konforu daha iyi

Dü ük uzun dönem komplikasyonları

Giri  yolu kıvrımlı

Kanulasyon daha zor

Akut komplikasyonlar daha sık (pnömotoraks, hemotoraks, sinir hasarı)

Femoral ven

Yüksek akım hızı, diyaliz için uygun

Kolay yerle tirme

Enfeksiyon  ve tromboz oranı yüksek 

Obez hastalarda yerle tirme zor

Resim 1. SKV anatomi ve ponksiyonu (4 no’lu kaynaktan alınmı tır)

Venöz Kateterizasyon İçin Girim Yolları ve Kateter Tipleri


18

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ - HEMATOLOJİ PRATİĞİNDE UYGULAMALI KATETERİZASYON KURSU

ii.  Toraksa girmemeye dikkat ederek iğne biraz daha 

posteriyora yönlendirilmeli. 

iii.  İğnenin klavikülanın altından geçmesini kolaylaştır-

mak için hafifçe eğilebilir.

iv.  Omuz altına bir yastık konabilir veya kol hafifçe aşa-

ğı doğru çekilebilir.

ven bulunamazsa: 

i.   İğne biraz daha yukarı doğru yönlendirilir. 

ii.   Tekrarlayan denemelere rağmen başarısız olunursa 

komplikasyon olasılığı yükseldiği için ısrarcı olun-

mamalıdır. 

iii.  Pnömotoraks varlığı radiyografi ile ekarte edilme-

dikçe karşı taraftan deneme yapılmamalı, aynı taraf-

tan başka bir yol denenmelidir.

İnternal juguler ven 

İnternal juguler ven (IJV), beyin ve derin fasiyal yapıları bo-

şaltır. Potansiyel olarak büyük bir vendir ve santral venöz 

kateterizasyonda sık kullanılır. Kanülasyon subklavian yola 

göre daha az komplikasyonludur. Subklavian yolun aksine 

IJV kanülasyonundaki başarısızlık diğer taraftan denemeyi 

önlemez. 

Anatomi

Sigmoid venöz sinüs juguler foramenden çıktıktan sonra in-

ternal juguler ven devam eder. Boyunda karotid kılıf içinde 

vertikal olarak aşağıya doğru seyreder. Ven başlangıçta ka-

rotid arterin arkasında iken daha sonra lateral ve anterola-

teralinde seyreder ve klavikülanın sternal ucunun arkasında 

SKV’e katılarak brakiosefalik veni oluşturur ve toraksa girer 

(resim)


Hasta hazırlığı ve pozisyonu

Hasta supin, her iki kolu yanda ve hava embolisini önlemek 

ve venin doluşunu sağlamak amacıyla yatağın başı aşağı 

pozisyonda olmalıdır. Baş girilecek tarafın aksi yöne hafifçe 

çevrilmelidir. Başın fazla döndürülmesi arteriyel ponksiyon 

riskini artırır. 



Teknik

Hastanın baş tarafında dururken krikoid kıkırdak bulunur ve 

bu seviyede karotid arter palpe edilir. Sternokleidomastoid 

kasın klaviküler ve sternal bacaklarının oluşturduğu üçge-

nin apeksi de ponksiyon noktası olarak kullanılabilir. Par-

mak hafifçe arteri hissedecek şekilde tutulurken iğne deriye 

30-40 derece açıyla batırılır ve aynı taraftaki meme başına 

doğru yönlendirilir (kadınlarda meme başının lokalizasyonu 

değiştiği için erkekte olması gereken yer tahmin edilerek 

iğne daima parmağın altındaki arterden uzağa doğru yön-

lendirilmelidir. Ven genellikle deriye girdikten sonra 2-3 cm 

içinde bulunur. Ven bulunamazsa iğne ikinci denemede bi-

raz daha laterale yönlendirilir. (Resim 2)

Komplikasyonlar

Deneyimli ellerde komplikasyon oranı çok düşüktür. Arte-

riyel ponksiyon halinde doğrudan basıyla kolayca kanama 

kontrolu yapılabilir. Pnömotoraks nadirdir ve iğne çok deri-

ne ilerletilmeyerek engellenebilir.

Pratik problemler

Arter palpe edilemiyor: 

o Hasta kontrol edilmelidir. 

o Diğer taraftan arter hissedilmeye çalışılır. Arter hisse-

dilmiyorsa başka bir yolun kullanılması, kör yapılan 

ponksiyondan daha güvenlidir.

Arteriyel ponksiyon: 

o İğne geriye çekilir ve ponksiyon bölgesine en az 10 

dakika süreyle bası uygulanır. 

Ven bulunamıyor: 

o Pozisyon tekrar kontrol edilir. 

o Artere bası yapılmadığından emin olunmalıdır, çünkü 

komşuluğundaki vene de bası uygulanabilir. 

o Mümkünse hastanın baş tarafı biraz daha aşağı indirilebilir. 

o Hasta hipovolemikse başka bir yoldan sıvı verilip ven 

dolduktan sonra tekrar denenebilir. 

o İğne artere, ponksiyon yapmamaya gayret edilerek, 

daha yakın ilerletilmelidir.



Eksternal juguler ven

Boyunda yüzeyel yerleşmesi, sıklıkla görülür ve palpe edile-

bilir olması nedeniyle kör ponksiyonun oluşturduğu komp-

Resim 2. internal juguler ven anatomi ve ponksiyonu (4 no’lu kaynaktan alınmı tır)

F. Tercan


19

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ - HEMATOLOJİ PRATİĞİNDE UYGULAMALI KATETERİZASYON KURSU

likasyonlar görülmez. Eksternal juguler ven (EJV) yolu, acil 

sıvı verilmesi gereken durumlarda ve kardiak arrest gibi ka-

rotis nabzının hissedilmediği hallerde ve operatörün kate-

terizasyon deneyimi yoksa tercih edilir. Ancak hastaların % 

10-20’sinde kateter süperior vena kavaya ilerletilemez.



Anatomi

EJV skalp ve yüzeyel fasiyal yapıları drene eden posterior fa-

siyal ve auriküler venlerin birleşmesi ile oluşur. Mandibula 

köşesinden aşağı doğru iner ve sternokleidomastoid kası 

oblik geçer. Klaviküla orta kesiminin arkasında SKV’e katılır. 

Ven çapı değişkendir ve klaviküla üstünde ve SKV katılma 

bölgesinde valvler içerir. Bu valvler kateterin ilerletilmesine 

engel olabilir. 



Hasta hazırlığı ve pozisyonu

Hasta supine poziyonda, her iki kol yanda ve hafif baş aşağı po-

zisyonda tutulmalıdır. Baş girilecek tarafına aksi yönüne çevrilir. 

Teknik 

Hastanın baş tarafında durulur. Ven bulunduktan sonra iğne 

venin en iyi görüldüğü ve palpe edildiği noktada batırılır. Kı-

lavuz tel ve kateter ilerletilir.



Komplikasyonlar

Ven kolaylıkla görüldüğü ve palpe edildiği için EJV yolu çok 

az risk taşır. 

Pratik problemler

Ven görülmüyor: 

o Hastanın valsalva manevrası yapılması istenir (derin 

bir nefes aldırılıp ıkınma hareketi yaptırılır)

o Hasta mekanik ventilatörde ise akciğerler inspiryum-

da tutulur. 

o Venin toraksa girdiği klaviküla orta noktasının üstün-

de vene bası uygulanır. 

o Bunların hiçbiri ile ven görülemiyorsa başka bir venin 

kullanılması düşünülmelidir.

Kateter göğüs içine ilerletilemiyor. 

o Venin toraksa girdiği yere bası uygulanır

o Kateter döndürülerek itilmeye çalışılır veya damara 

yerleştirildiyse serum fizyolojik ile yıkanır.

o Eğer kılavuz tel kullanılıyorsa venin en alt kısmına 

ulaştığında tel döndürülür

o Başı her iki tarafa doğru yavaşça döndürmek yararlı 

olabilir


o Önce plastik küçük bir kanül ile girilip kılavuz tel bu-

nun içinden ilerletilirse iğne içinde döndürme, çek-

me ve itme esnasında iğnenin kılavuz teli koparma 

riski olmadan kılavuz tel ilerletilebilir.



Femoral ven 

Resusitasyon gerektiren çocuklarda periferik damar yolu 

problemi varsa en kolay ve en güvenli şekilde kateterizasyo-

nun yapılabildiği santral vendir. Ciddi komplikasyon riskinin 

az olması nedeniyle deneyimsiz operatörler tarafından da 

tercih edilen bir yoldur. Femoral ven yolu derin ven trom-

bozu, kasık bölgesinden kontaminasyon ve enfeksiyon riski 

nedeniyle birkaç günden fazla kullanılmamalıdır. 



Anatomi

Femoral ven uylukta safena magnanın açılma yerinden 

başlar ve ingüinal ligamana kadar femoral artere eşlik eder. 

Femoral üçgende arterin iç kısmında yer alır. Femoral kılıfın 

orta kompartmanını doldurur ve arter ile femoral kanal ara-

sında yeralır. Femoral sinir ise arterin dış tarafındadır. Deri-

den yüzeyel ve derin fasya ile ayrılır.

Hasta hazırlığı ve pozisyonu

Supin pozisyonda, uyluğa hafif abduksiyon ve dışa rotasyon 

yapıtırılır.

Teknik

İngüinal ligamanın 1-2 cm altında arter bulunur. İğne pul-

sasyonun 1 cm medialine batırılır ve yukarı ve içe doğru, deri 

ile 20-30 derece açı yapacak şekilde, ilerletilir. Yetişkinlerde 

normalde deriden 2-4 cm alttadır. Küçük çocuklarda açı 10-

15 derece olmalıdır çünkü ven daha yüzeyel seyreder. 



Komplikasyonlar

İğne çok dıştan ilerletilirse arteriyel ponksiyon görülebilir. 

Yine uygun olmayan şekilde daha lateral girimlerde femoral 

sinir hasarı görülebilir. Enfeksiyon en sık görülen problemdir 

ve bu nedenle uzun dönemli kullanım önerilmez.

Pratik problemler

Arter hissedilemiyor:

o Diğer tarafa bakılır

o Kan basıncı kontrol edilir. Hipotansiyon varsa düzelti-

lip tekrar denenir.

o Başka bir venöz yol yoksa küçük bir iğne ile medial-

den başlanarak femoral ven lokalize edilmeye çalışılır. 

Bulunduğunda normal bir iğne ile değiştirilir ve işle-

me devam edilir.

o Artere girilirse parmakla direkt bası uygulanır ve daha 

mediale ponksiyon yapılır.

Ven bulunamıyor:

o Anatomik işaretler kontrol edilir

o Arterin üstündeki parmak tarafında venin basıya uğratıl-

ması mümkündür. Arterin üstünden parmaklar ayrılma-

dan bası azaltılarak tekrar denenir. İğne daha lateralden 

artere biraz daha yakın olarak yeniden ilerletilir.

Venöz Kateterizasyon İçin Girim Yolları ve Kateter Tipleri


20

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ - HEMATOLOJİ PRATİĞİNDE UYGULAMALI KATETERİZASYON KURSU

Kol venleri

Antekübital fossada palpe edilebilen bir ven santral venöz 

kateterizasyon için en güvenilir yoldur. Ancak uzun kateter 

gerekir. 



Anatomi

Kolun venöz drenajı birbiriyle bağlantılı iki ana ven olan se-

falik ve bazilik venler tarafından sağlanır.

Bazilik ven: Elden yukarı doğru ön kol medial yüzü boyunca 

yukarı çıkar. Humerus medial epikondilinin önünde yeralır 

ve burada kendisine median kübital ven katılır. Daha sonra 

biceps kasının medial kenarı boyunca ilerler ve kol orta kesi-

minde derin fasiayı geçerek brakial arterin yanında seyreder 

ve aksiller vene katılır. 



Sefalik ven: Ön kol lateral kesimde yukarı doğru yükselir ve 

dirsek ön yüzüne gelir. Burada median kübital venle bazi-

lik vene bağlanır. Daha sonra biceps lateral kenarı boyunca 

kolda ilerler. Pektoralis major kasının alt sınırında keskin bir 

dönüşle klavipektoral fasyayı deler ve klavikülanın altına gi-

rer. Genellikle aksiller vene katılarak sonlanır. Ancak bazen 

eksternal juguler vene de katılabilir. Sefalik venin bitim nok-

tasında kapaklar bulunur. Keskin açı ve bu kapaklar sıklıkla 

kateterin geçişini engeller.

Median kübital ven: Median kübital ven dirsek kıvrımının 

hemen altında sefalik venden çıkan ve oblik olarak yukarı 

çıkıp dirsek kıvrımının hemen üstünde bazilik vene katılan 

geniş bir vendir. Kateterizasyon için uygun bir vendir. Derin 

fasyanın kalınlaşmış bir parçasıyla brakial arterden ayrılır.

Hasta hazırlığı ve pozisyonu

Kola turnike uygulanır ve venler genişletilerek en iyi görü-

neni seçilir. Tercih sırası şu şekilde olmalıdır. 

Antekübital fossanın medial kesimindeki bir ven (ante-

kübital veya bazilik). Bu venler görülmese bile şiştiği za-

man kolaylıkla palpe edilebilir. 

Ön kol arka iç yüzündeki bir ven (genelikle bazilik ven 

dalları). Kolun çevrilmesi gerekebilir.

Sefalik ven

Hasta supine pozisyonda yatarken, kol vücuda 45 derece 

açıyla duracak şekilde desteklenmelidir. Başın operatörden 

yana çevrilmesi kateterin juguler vene geçmesini engeller.



Teknik

Hastanın yanında durulur. Kateterin süperior vene kavaya 

ulaşması için gerekli uzunluk tahmin edilir. Seçilen vene 

iğne ile girilir ve ayrılabilir kılıf veya kanül yerleştirilir. Kate-

ter kanül içine yerleştirilir ve birkaç cm ilerletildikten sonra 

turnike çözülür. Kateter tahmin edilen uzunluğuna kadar 

ilerletilir.

Komplikasyon

Ayrılabilir kılıf kateterden daha geniş olduğu için girim ye-

rinden kanama olabilir. Direkt basıyla durdurulur.



Pratik problemler

Kateter ven içinde ilerlemiyor:

o İtmek için zorlanmamalıdır.

o İğne içinden kateter ilerletiliyorsa ve kateterin ven 

içinde olduğundan emin olunursa iğne çıkarılır ve 

kateterin sonuna kadar kaydırılır. Bu kateterin iğne 

tarafından kesilme riski olmaksızın ileri geri hareket 

ettirilmesini sağlar. 

o Serum fizyolojik verilirken kateterin ilerletilmesine 

çalışılır.

o Kol değişik pozisyonlara getirilir.

o Kateter döndürülerek ilerletilmeye çalışılır.



B. Venöz kateterler 

Venöz kateterler kullanılacağı amaca göre değişik kalınlık ve 

uzunlukta üretilirler. Periferal yerleştirilen kateterler 2 F ka-

dar ince, diyaliz amacıyla kullanılan kateterler ise 15 F kadar 



Resim 3. kol venleri (1 no’lu kaynaktan alınmı tır)

F. Tercan

21

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ - HEMATOLOJİ PRATİĞİNDE UYGULAMALI KATETERİZASYON KURSU

kalın olabilmektedir. Yine kullanım amacına göre bir veya 

birden fazla lümene sahip olabilirler.

Kateterler kimyasal olarak inert, trombus oluşturmayan, 

esnek ve radyoopak materyelden yapılmış olmalıdır. Sert 

kateterlerin yerleştirilmesi kolay ve ucuzdur ancak damar 

duvarına hasar vererek trombozu hızlandırır. Bu nedenle 

uzun dönemli kateterizasyon için uygun değildir. Yumuşak 

kateterler kan akımıyla venin daha orta kesiminde yeraldığı 

için bu tür sorunlara daha az neden olur. Ancak bunlarda 

yumuşak olmalarından dolayı yerleştirilmeleri zor ve paha-

lıdırlar. Bu nedenle uzun dönemli kateterizasyonda tercih 

edilmelidirler. 

Eskiden kullanılan polietilen ve polipropilen kateterler gö-

receli olarak daha katıdır. Halen sıklıkla kullanılan poliüret-

han kateterler kimyasal parçalanmaya daha dirençlidir ve 

mekanik olarak daha güçlüdür. Poliürethan kateterler oda 

ısısında serttirler ancak vücut ısısında daha yumuşaktırlar. 

Günümüzde ticari olarak mevcut en yumuşak kateterler sili-

kon elastomerlerinden yapılan kateterlerdir. Bu kateterler en 

az trombojenik ve travmatik kateterlerdir. Yumuşak olmala-

rından dolayı silikon kateterlerin damar içine yerleştirilmesi 

daha zordur ve bir stile ile sertleştirilmeli veya ayrılabilir bir 

kılıf içinden yerleştirilmedirler. 

Eskiden kullanılan polietilen kateterler poliürethan kateter-

lere göre daha trombojeniktir. Trombojenikliği azaltmak için 

heparin kaplı kateterler kullanılmış ancak başarı sağlanama-

mıştır. Hidrofilik bir madde olan hidromer (polivinilpirolido-

ne) kanla kateter materyeli arasında bir bariyer oluşturur ve 

koagulasyonu durdurur. 

Uzun dönemli kateterizasyon için yerleştirme zorluğuna 

rağmen silikon elastomerlerden yapılan kateterler seçilme-

lidir. Alternatif olarak Hydromer kaplı poliürethan kateterler 

seçilebilir. Değişik materyeller enfeksiyon açısından farklı 

risklere sahiptirler. Teflon, silikon ve poliürethan kateterler 

polivinil kateterlerden daha az enfeksiyon riskine sahiptir. 

En düşük risk periferden yerleştirilen silikon kateterlerdedir. 

Enfeksiyon riskini düşürmek için kateterler antiseptik ve an-

tibiyotik kaplamalarda yapılmıştır. En sık kullanılanlar klor-

heksidin ve gümüş sulfadiazin, minosiklin ve rifampisin, ve 

oligon’dur. Bu materyellerin kolonizasyon ve kateterle bağ-

lantılı enfeksiyonları azalttığı gösterilmiştir.

Yerleşim yerlerine göre venöz kateterler üç ana grupta de-

ğerlendirilebilir.



1. Periferal kanüller: günlük pratikte en sık kullanılan da-

mar yollarıdır. Genellikle el ve kol venleri kullanılır. Kısa dö-

nemli venöz yol gerektiğinde uygundur. 

2. Midline kateterler: kateter ucu aksiller bölgeyi geçmez. 

Genellikle sefalik ve bazilik venlere yerleştirilir. 2-6 hafta ka-

labilir. Hiperosmolar solusyonların ve bazı antibiyotiklerin 

verilmesi için uygun değildir.

3. Santral kateterler

a.  Periferden yerleştirilen santral kateterler (PICC): 6 aya 

kadar kalabilir. Genellikle silikondan yapılmıştır ve bu ne-

denle ayrılabilir bir kılıf içinden yerleştirilirler. Akut, uzun 

Resim 4. PICC  ematik görünüm (5 no’lu kaynaktan alınmı tır)

Resim 5. tek lümenli keçeli santral kateter

Resim 6. Titanyum rezervuarlı port

Venöz Kateterizasyon İçin Girim Yolları ve Kateter Tipleri


22

TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ - HEMATOLOJİ PRATİĞİNDE UYGULAMALI KATETERİZASYON KURSU

dönemli ve ev bakımı yapılan hastalarda uygundur. Kate-

ter bazilik, sefalik veya antekübital venden yerleştirilir ve 

ucu SVK 1/3 distal kesiminde yeralır. Ön kolda subkutan 

yerleştirilmiş bir porta bağlanabilir. 

b.  Santral venöz kateterler (CVC): 

i.   Tünelsiz  santral  kateterler:  Poliürethan ve polivi-

nilden yapılmışlardır. Tel üzerinden yerleştirilirler. 1 

aydan kısa süreli kullanım için uygundur. Subklavian, 

eksternal ve internal juguler ve femoral venlerden 

yerleştirilir. Kateter ucu SVK 1/3 alt kısmına ve femoral 

yoldan ise inferior vena kavaya yerleştirilir. Diyaliz ka-

teterleri için juguler ven yolu tercih edilmelidir. 

ii.  Tünelli santral kateterler: (Hickmann, Broviac, Gros-

hong tip kateterler) silikon ve poliürethan yapıdaki 

bu kateter aylarca kullanılabilir. Vene giriş yeri ile de-

riye girim yeri arasında yaklaşık deri altında yaklaşık 

10 cm’lik bir tünel bulunur. Genellikle SKV ve internal 

juguler ven yoluyla SVK 1/3 alt kısmına yerleştirilir. Ka-

teter çıkış yeri göğüs üst dış kesiminde yeralır. Çıkışa 

2-3 cm mesafede Dakron keçe (cuff ) yer alır. Bu keçe, 

çevresinde fibröz doku oluşturarak mikroorganizma-

lar karşı bir bariyer oluşturur. Aynı zamanda kateterin 

çıkmasını da engeller

iii.  İmplante edilen portlar: kalış süresi aylar ve yıllarca 

olabilir ve genellikle tedavi süresince kalabilirler. Sili-

kon elastomerlerinden yapılmış kateter ve titanyum, 

paslanmaz çelik veya plastikten yapılmış rezervuar 

bulunur. Rezervuarın üstünde iğne giriminin yapıldığı 

kalın bir membran bulunur. Cerrahi olarak göğüs üst 

kesimi veya kolda subkutan dokuda bir cep oluşturu-

larak rezervuar yerleştirilir. Santral bir vene yerleştirilen 

kateter subkutan bir tünel yoluyla rezervuara bağlanır. 

Kateter genellikle SVK distalinde yer alır. Özel bir iğne 

ile rezervuara girilir ve tedavi bitiminde iğne çıkarılır. 

Rezervuar deri altında olduğu için dışardan görülmez. 



KAYNAKLAR

1.  


Hocking G. Central venous access and monitoring. Update in 

anaesthesia. Issue 12. 2000. http://www.nda.ox.ac.uk/wfsa/

html/u12/u1213

2.  


Galloway S, Bodenham A. Long-term central venous access. 

Br J Anaesth 2004;92:722-734.

3.  

Frankel A. Temporary access and central venous catheters. 



Eur J Vsc Endovasc Surg 2006;31:417-422.

4.  


McGee DC, Gould MK. Preventing complications of central 

venous catheterization. N Engl J Med 2003;348:1123-1133.

5.  

Gorski LA, Czaplewski LM. Peripherally inserted central cat-



heters and midline catheters for the homecare nurse. J İnfu-

sion Nursing 2004;24: 399-409.



F. Tercan

F. Tercan

Yüklə 234,06 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin