304 ETİKA
Eflâtunculara kadar çıkarıyor ve onun XIII’üncü yüzyılda Spinoza’nın
ifade ettiği şekli aldığını söylüyor.
Önerme XXX’dan XXXV’e kadar.
- Bu parçada kendi başlarına ele
alınan zihin ve iradeye yani bilmek ve tasarlamak (kavramak), fikirleri
teşkil etmek etkisinde olumlamak ve koymak etkisine ait hakikatler göste
rilmiştir. Spinoza ikinci bölümde, iradenin insanda zihinle aynı olduğunu
kanıtlıyor (önerme 49’un önerme sonucu).
Tanrıda
bu doğrudan doğruya, özün varoluşla aynı olmasından çıkıyor.
Her fikir ezelilikte kendini ve kendi objesini zorunlu olarak ortaya koyar;
hiçbir şey güç halinde değildir. Bu da asla sürenin değişme, sonsuz bir
ilerleme olmasına engel olmaz. (Spinoza 12’nci mektubunda
progressus
naturae
tabirini kullanıyor). Spinoza’da
voluntas kelimesinin anlamı konu
sunda bir tartışma olmuştur. Bazı pasajlarda o irade deyince olumlama
etkisini anlıyordu (Descartes gibi); başka pasajlarda pasif olan arzuyu
anlıyordu. Bu noktaya yeniden dönme fırsatını bulacağım; burada göster
mek yeter ki, bütün olarak ele alınan Tanrıda ya da Tabiatta böyle bir
soru konamaz; zira Tanrıda onun etkinliği ya da verimliliği ile karışmayan
hiçbir pasif hal, hiçbir arzu tasarlanamaz (yukarıdaki önerme XVII’ye ait
nota, onun önerme sonucuna ve ondan gelen scolie’ye bakın.)
Dostları ilə paylaş: