23
23-26 Ekim 2013, Antalya
çok hemostazda teknik bir yetersizliğin varlığını
düşündürür.
Basit hemostaz testleri ile yoğun bakım hasta-
larının tanı ve prognozu hakkında ön fikir edinmek
mümkün olabilir (Tablo 2). Yoğun bakım hastaları
üzerinde yapılan bir çalışmada başvuru sırasında
trombosit sayısı <100.000/mm
3
, INR >1,36 ve/veya
aPTT >45 saniye olan hastalarda prognozun daha
kötü olduğu izlenmiş ve aPTT değerinin prognozu
belirlemede daha değerli olduğu görülmüştür [12].
Santral venöz kateterleri heparin ile kapatılan
hastalarda kan örneklerinin kateterden alınması
veya örneklerin bekletilerek çalışılması aPTT ve
PT değerlerini uzatacaktır. Buna karşılık cerrahi,
travma ve enfeksiyon gibi enflamatuar süreçlerde
FVIII düzeyinin artması sonucu aPTT kısalabilir.
YBÜ’nde kanayan hastada PT ve/veya aPTT’nin
uzun bulunması durumunda gerekli ileri tetkikler
için uygun kan örnekleri alınmadan replasman
tedavilerine başlanmamalıdır.
nin öykü ve fizik muayene yerine kullanılması ise
hatalı bir yöntemdir.
Kanama diyatezleri hastalarda kanamaların
değişik odaklardan gelişmeleri, yineleyici olmaları,
travmatik ve/veya spontan olarak gelişebilmeleri,
uzun süreli olmaları ve girişim gerekliliği doğurma-
ları ile yerel bir patolojiden ileri gelen kanamalar-
dan ayırt edilebilirler.
Cerrahi girişim yerinden kanaması olan bir
hastada dren ve/veya damar girişim yerleri gibi
doku hasarı oluşturulan diğer yerlerde kanama
olmaması, sistemik bir kanama eğilimi artışından
Tablo 1. Klinik kanama tabloları [11].
Dostları ilə paylaş: |