YAŞLILIKTA ENDOKRİNOLOJİK HASTALIKLARIN TEDAVİ KILAVUZU Yaşlı hastada pitüiter yetmezlik tanısı için kullanılan testler genç erişkinlerde kullanılan tanı
testleri ile aynıdır.
Fakat bazı testler için yaş ilişkili referans değerleri bilinmemektedir.
Hipotalamiik-pitüiter-gonadal aks için erkeklerde total testosteronda kadınlarda 17 östradi-
oldeki düşük değerler ile beraber düşük veya normal FSH ve LH değerleri tanı için yeterlidir.
Hipofizer veya hipotalamik hipogonadizmi ayırmak için kullanılan LHRH testi yaşlı hastalarda
kontrendike değilse bile büyük non fonksiyonel makroadenomlarda pitüiter apopleksiye yol aça-
bileceğinden önerilmemektedir (21).
Hipotalamik pitüiter tiroid aksı için düşük serbest T4 düzeyleri ile düşük veya normal TSH dü-
zeyleri tanıda yeterlidir (25). Serbest T3 ölçümü ve TRH testinin tanı için duyarlılıkları düşüktür.
Yaşlı hastalarda adrenal yetmezlik tanısını koymak için spesifik algoritma ve parametreler henüz
oluşturulmamıştır. Sabah kortizol düzeyi >18 mcg/dl’nin üzerinde ise adrenal yemezlik tanısı ekarte
edilir, <4 mcg/dl ise tanı için yeterlidir. Ancak aradaki değerler için dinamik testler gerekir. Tanı için
altın standart olan insülin tolerans testinin kardiyovasküler ve nörolojik riskleri nedeni ile yaşlı has-
talarda uygulanması kısıtlıdır. Kısa ACTH testi 250 mcg veya 1 mcg synacten ile yapılabilir ancak
pitüiter hasarın üzerinden 6 haftadan kısa süre geçmişse yanlış negatif sonuçlanabilir (26).
Sadece erkek hastalarda hipogonadizm için replasman tedavisi verilir. Yaşlı hastalarda seksüel
gereksinimlerin az olduğu düşüncesi ile ve yan etkilerden sakınmak için testosteron replasmanı
vermek ihmal edilir. Ancak geriatrik yaş grubunda da testosteronun yeterli seviyeleri bir çok or-
gan ve sistemin metabolizmasında rol oynar. Yaşlı erkeklerde düşük testosteron seviyeleri azalmış
kaz güsü, artmış adiposite ve insülin direnci ve kötü kognitif performans ile ilişkilidir. Prostat
hastalıkları dışlandığında geriatrik yaş grubun da genç hastalarla benzer protokollerle replasman
tedavisi uygulanabilir. Testosteron tedavisi ile ilgili riskler sıvı tutulumu, polistemi, jinekomasti,
uyku apnesinde kötüleşme, benign ve malign prostat hastalıkların hızlı ilerlemedir. Bu riskler
yüksek dozlarda tedavi ile daha belirgindir. Başlangıçta ve izlemde üroloji konsültasyonu, yıl-
da birkaç defa serum PSA, testosteron, hemoglobin ve hematokrik düzeyleri tetkik edilmelidir.
Testosteron seviyelerini normal aralığın ilk çeyreğinde tutmak gerektiğinden transdermal veya
transmukozal uygulama şekli daha uygundur (27).
Yaşlı hastalarda tiroksin tedavisine düşük dozlarda (0.12.5-0.25 mcg/kg/gün) dozunda başlamak
ve 3-4 haftada bir doz arttırmak önemlidir. Serum T4 seviyeleri üst sınıra yakın seviyelerde tutul-
malıdır. Hastalarda adrenal yetmezlik de varsa önce glukokortikoid tedavi verilmeli sonra tiroid
hormon replasmanı yapılmalıdır (28).
ACTH eksikliğinin tedavisi için tercih edilen glukokortikoid hidrokortizon olmalıdır. Çünkü yaşlı
hastalarda steroid replasmanında doz fazlalığı osteoporoz riskinde ve serebrovasküler ve kardiyovas-
küler nedenlere bağlı ölümde artışa neden olur. Genellikle 15-25 mg/gün hidrokortizonun 2-3’e
bölünerek verilmesi önerilmektedir. Özellikle yaşlı hastalarda mümkün olan en düşük doz tercih
edilmelidir (28). DHEA replasmanının etkinliği ile ilgili yapılan çalışmalar kısıtlıdır, sekonder ad-
renal yetmezliği olan kadınlarda düşük doz DHEA’nın kemik dansitometresinde iyileşme gösterilse
de (29) metabolik sendrom, adiposite ve insülin direnci için veriler çelişkilidir (30,31).