Bölüm
83
9
YAŞLILIKTA HİPOPİTÜİTARİZM TANI VE TEDAVİSİ,
65 YAŞ ÖNCESİNDE
TANI ALAN HASTALARIN
YAŞLILIKTA İZLEMİ
Yaşlanma ile adenohipofizde mikrovasküler değişikliklere ve interstisyel fibrozise sekonder bazı
değişiklikler olur. Yaşlanma ile pitüiter hormonların sekresyon amplitüdleri ve sirkdiyen salınım-
ları bozulur(1).
Yaşlı popülasyonda hipopitüitarizmin en sık nedenleri empty sella ve kafa travmasıdır (2). Bir
diğer önemli neden de hemorajik serebrovasküler olaylardır, yapılan çalışmalarda subaraknoidal
kanamaların %30-35’inde hipopitüitarizm geliştiği gösterilmiştir (3,4,5) Genç yaşlarda hipofiz
cerrahi geçiren veya radyoterapi gören hastalarda ileri yaşlarda hipofizer yetmezlik gelişebileceği
hatırlanmalıdır. Ayrıca yaşlı hastalarda hipofizer tümörler de hipofizer yetmezlik ile klinik be-
lirtilere neden olabilirler. Yaşlı kişilerde hipofizer yetmezlik, belirti ve bulguları hem hasta hem
doktor tarafından hafife alındığından daha geç tanı konulan bir durumdur. Genellikle kilo alma,
halsizlik,
hipotansiyon, soğuk intoleransı gibi spesifik olmayan belirtiler saptanır. Yaşlı hastada
pitüiter yetmezlik tanısı için kullanılan testler genç erişkinlerde kullanılan tanı testleri ile aynıdır.
Fakat bazı testler için yaş ilişkili referans değerleri bilinmemektedir.
Sadece erkek hastalarda hipogonadizm için replasman tedavisi verilir. Yaşlı hastalarda seksüel
gereksinimlerin az olduğu düşüncesi ile ve yan etkilerden sakınmak için testosteron replasmanı
tedavisi uygulamak ihmal edilir. Ancak yaşlı yaş grubunda da testosteronun yeterli seviyeleri olan
bir çok organ ve sistemin metabolizmasında rol oynar. Yaşlı erkeklerde düşük testosteron sevi-
yeleri azalmış kas gücü, artmış adiposite, insülin direnci ve kötü kognitif performans ile ilişkili
olduğu bilinmektedir. Prostat hastalıkları dışlandığında geriatrik yaş
grubun da genç hastalarla
benzer protokollerle replasman tedavisi uygulanabilir.
Testosteron tedavisi ile ilgili riskler sıvı tutulumu, polisitemi, jinekomasti, uyku apnesinde
kötüleşme, benign ve malign prostat hastalıkların hızla ilerlemesidir.
Bu riskler yüksek dozlarda tedavi ile daha belirgindir. Yaşlı hastalarda bu tedaviye başlamadan
önce prostat malinitelerinin, kardiyovasküler durumunun, tromboembolik
olay riskinin genç
popülasyona göre daha öncelikli değerlendirilmesi gereklidir. Başlangıçta ve izlemde üroloji kon-
sültasyonu, yılda birkaç defa serum PSA, testosteron, hemoglobin ve hematokrit düzeyleri tetkik
edilmelidir.
Testosteron seviyelerini normal aralığın ilk çeyreğinde tutmak gerektiğinden transdermal veya
transmukozal ilaç kullanım şekli daha uygundur (6).
Yaşlı hastalarda thyroxin tedavisine düşük dozlarda (0.12.5-0.25 mcg/kg/gün) dozunda başlamak
ve 3-4 haftada bir doz arttırmak önemlidir. Hipofiz yetmezliği vakalarında, santral hipotiroidi