Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon
Yazışma adresi: Murat Çakır, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon
Tel: (0462) 377 54 35
e-mail:muratcak@hotmail.com
Alındığı tarih: 25. 05. 2004, kabul tarihi: 21. 04. 2005
Türk Pediatri Arşivi 2005; 40: 102- 4
103
104
Murat Çakır. Topikal steroid kullanımına bağlı iyatrojenik cushing sendromu
Topikal steroid kullanımına bağlı iyatrojenik Cushing sendromumi
Iatrogenic Cushing syndrome secondary to topical steroids
Murat Çakır, İlknur Ağırman, İlke Mungan, Fazıl Orhan, Ayşenur Ökten
Glukokortikoidler bir çok deri hastalığının tedavisinde yaygın olarak kullanılmakla beraber, bazı hastalarda geri dönüşümlü hipotalamo-pituiter-
adrenal yolunun baskılanmasına neden olabilirler. Burada aşırı dozda topikal kortikosteroid kullanımı sonucu Cushing sendromu gelişen 6 aylık
kız hasta sunulmuştur.
Anahtar kelimeler: cushing sendromu, topikal kortikosteroid
Although glucocorticoids are frequently used for a wide variety of skin diseases, sometimes they may cause reversible hypothalamic-pituitary-
adrenal axis suppression in some patients. Here, we report a 6-month-old girl with Cushing syndrome that developed secondary to inappropriate
topical corticosteroid use.
Key words: cushing syndrome, topical corticosteroids
idrar yolu enfeksiyonu ve bez dermatit saptanarak gentamisin
ve klobetazol 17-propiyonat (Dermovate 25 mg®) tedavisi
verilmişti. Dermatitinde düzelme olmayan hasta iki ay boyunca
toplam dört kutu Dermovate® krem kullanmış. Dört aylıkken
58 cm (3-10 persentil, -0,2 SDS) 5500 gram (25-50 persentil,
0,1 SDS) olan hasta son iki ayda 2100 gram almıştı.
Fizik muayenesinde, ateş 38°C (koltuk altı), nabız 98/dk
(ritmik), solunum 38/dk (düzenli), arteriyel kan basıncı
95/60 mmHg, vücut ağırlığı 7600 gram (50-75 persentil,
0.2 SDS), boyu 61 cm (10-25 persentil, -1.0 SDS) idi.
Cushingoid görünümde, yanaklarında ve sırtında hipertriko-
zisi mevcuttu (Resim 1 a ve b).
Resim 1 a : Topikal steroid kullanımına bağlı Cushing sendromu
olgusu. Aydede yüz ve şişmanlık dikkati çekmektedir.
Resim 1 b: Olgumuzda topikal steroid kullanımına bağlı, özellikle
sırt bölgesinde gelişen hipertrikozis.
Laboratuvar bulgularında, idrar mikroskopisinde mantar
hifleri görülen hastanın idrar kültüründe Candida species
(100 bin koloni) üredi. Biyokimyasal ve hemogram değerleri
normal sınırlar içindeydi. Sabah saat 08.00’de
adrenokortikotrophormon (ACTH) seviyesi <10 pg/ml
(normal değerler 10-42 pg/ml), kortizol seviyesi 4 µg/dl
(normal değerler 8-25 µg/dl) olarak ölçüldü. Düşük doz (1
µg) ACTH testi öncesi bazal kortizol seviyesi 4,1µg/dl
olarak saptandı ve test sonrası pik kortizol seviyesi 3,8 µg/dl
olarak saptandı.
Bu bulgular ışığında, hasta idrar yolu enfeksiyonu ve ilaca
bağlı Cushing sendromu tanısıyla servisimize yatırıldı.
Uygun antibiyotik tedavisi verilen hastanın kullandığı krem
kesilerek önerilerle taburcu edildi. Hastanın daha sonraki
izlemlerinde cushingoid görünümünün düzeldiği ve kilo
alımının azaldığı saptandı.
Tartışma
Başlıca antienflamatuar, vazokonstriktif, antiproliferatif ve
immünosüpresif etkileri olan lokal kortikosteroidlerin, klinik
etkinliği yapısındaki steroid molekülüne, yoğunluğuna ve
deriden emilimine bağlıdır. Normal bir deriden kolayca
emilebileceği gibi, derinin enflamasyonu durumunda da
emilimi artmaktadır. Çocukluk çağında, yüzey/hacim oranının
yüksekliği ve dermis tabakasının inceliğinden dolayı, lokal
steroidlerin deriden emilimi daha kolay olmaktadır ve
sistemik etkileri daha fazla görülmektedir (1).
Bez dermatit etiolojisinde bir çok etmenin (mekanik
sürtünme, nem ve derinin idrar ve dışkı ile temas içinde
olması) rol oynadığı derinin yangısal bir hastalığıdır. Derinin
geçirgenliği bozularak bir çok kimyasal ve bakteriyolojik
etkene karşı engel olma görevini kaybetmiştir. Deri
pH’sındaki değişiklikler, ikincil fungal ve bakteriyel
enfeksiyonlar olayı daha da karmaşık hale getirmektedir.
Tedavide iritan maddelerin ortamdan uzaklaştırılması ve
derinin nemlendirilmesi gibi semptomatik tedavi yanında
gerekli durumlarda da %0,5-1’lik hidrokortizonlu ve/veya
antifungal kremler önerilmektedir (4).
Kullanılan lokal steroidin epidermal ve dermal atrofi ve
alerjik kontakt dermatit gibi lokal yan etkileri yanında
Cushing sendromu, glokom, katarakt, iskemik nekroz ve
daha uzun süreli kullanımına bağlı büyüme-gelişme geriliği
gibi sistemik yan etkileri tanımlanmıştır. Sistemik yan etkiler
aşırı miktarda lokal kortikosteroid kullanımına bağlı olarak
ortaya çıkmaktadır. Bundan başka, uygulanan alanın
büyüklüğü, uygulanan bölge ve ilacın nemlendirilmesi
sistemik yan etki riskini artırmaktadır (1).
Kortizol sentezi kortikotropin salgılatıcı hormonun (CRH)
uyarısı ile pituiter bezden salgılanan ACTH’ın salgılanması
ile uyarılır. Kortikotropin salgılatıcı hormon, ACTH’ın ve
dolayısıyla kortizolün gün içinde pulsatil şekilde
salgılanmasını sağlar. Serum kortizol düzeyleri sabah saat
4-6 arası en yüksek iken, akşam en düşük değerlere
ulaşmaktadır. Kortizol hem CRH salgılanmasını hem de
ACTH salgılanmasını negatif geribildirim ile etkiler. Serum
kortizol düzeyinin artması veya azalması CRH ve ACTH’ın
aksi yönde artmasına veya azalmasına yol açmaktadır (5).
Dışarıdan glukokortikoid alımı CRH ve ACTH salgılanmasını
baskılar iken, adrenalektomi operasyonu geçirmiş bireylerde
CRH ve ACTH seviyesi artmıştır. Dışarıdan ilaç alımı sonucu
CRH ve ACTH salgılanmasının baskılanması, genelde ilacın
kesilmesiyle geri döndürülebilir (6). Hastamızda aydede
yüz ve hipertrikozis gibi klinik bulgularla beraber serum
ACTH ve kortizol seviyesinin düşük ve düşük doz ACTH
süpresyon testine de yanıt alınamaması Cushing sendromunu
desteklemektedir (7). Çocukluk çağında iyatrojenik Cushing
sendromu daha çok astım tedavisi için inhale budenozid
kullanılan olgularda bildirilmiştir (8).
Klobetazol 17-propiyonat en güçlü topikal steroidlerden
biridir (9). Hidrokortizon ile karşılaştırıldığında etkisi 1000
kat daha güçlüdür. Dermovate krem ve merhem, içinde aktif
formda %0,05 oranında klobetazol 17-propiyonat içermektedir
ve güçlü etkili (grup 1) yerel kortikosteroidler içinde
sınıflandırılmaktadır. Glukokortikoid ve çok az miktarda da
minerolokortikoid etkisi bulunmaktadır. Antienflamatuar
etkisi yanında vazokonstriktif ve antiproliferatif etkisi vardır.
Başlıca ekzema, psöriyasiz ve dermatit tedavisinde kısa süreli
kullanılmaktadır (10). Güvenli doz aralığını lokal kullanımlarda
saptamak zordur, ama Ohman ve arkadaşları (11) tarafından
yayınlanan bir erişkin olguda haftalık 7.5 mg klobetazol
propiyonat kullanımıyla dahi HPA aksında baskılanma geliştiği
gösterilmiştir. Bizim olgumuzda ortalama haftalık 10 mg
klobetazol propiyonat kullanılmıştı. Klinik olarak aydede
yüzü, hipertrikozisi ve kısa sürede aşırı kilo alımı mevcuttu.
Serum kortizol ve ACTH seviyesi düşüktü ve 1 µg’lık ACTH
testine yanıt alınamamıştı. İlacın kesilmesiyle de bulgularda
gerileme saptanmıştı.
Hastamız bu kadar güçlü topikal kortikosteroid
kullanılmasına rağmen dermatit tedavisine yanıt alınama-
masının sebebi ikincil bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar
sonucu lokal olarak steroide direnç gelişmesine bağlı olabilir.
Lokal steroidlerin diğer bir yan etkisi de immünosüpresyona
bağlı, fırsatçı bakteriyel ve fungal enfeksiyonların artmasıdır.
Olgumuzda Cushing sendromu ile beraber fırsatçı candida
enfeksiyonu da mevcuttu.
Sonuç olarak, Cushing sendromu bulgularıyla gelen hastalar
dışarıdan ilaç alımı ve özellikle steroid kullanımı yönünden
sorgulanmalıdır. Bez dermatit tedavisinde güçlü topikal
steroidler ancak, çinko içeren koruyucu kremlere ve zayıf
etkili topikal steroidlere yanıt alınamadığı zaman
kullanılabilir. Bu hastaların aileleri ilacın kullanım şekli ve
dozu konusunda bilgilendirilmeli ve hasta yan etkiler
yönünden de yakından izlenmelidir.
Kaynaklar
1.
Akan T. Topikal kortikosteroidlerin kullanımı. Katkı Pediatri
Dergisi 2000; 21: 599- 604.
2.
Ray DW. Molecular mechanisms of glucocorticoid resistance.
J Endocrinol 1996; 149: 1- 5.
3.
Ellison JA, Patel L, Ray DW, David TJ, Clayton PE. Hypothalamic-
pituitary-adrenal function and glucocorticoid sensitivity in
atopic dermatitis. Pediatrics 2000; 105: 794- 9.
4.
Akşit S. Diaper Dermatit STED 2001; 10: 328- 9.
5.
Gaillarg RC. Neuroendocrine regulation. In: Bertrand J, Rappaport
R, Sizonenkp PC (eds). Pediatric Endocrinology. 2 nd edition.
USA: Williams & Wilkins, 1993; 19- 45.
6.
Keller-Wood ME, Dallman MF. Corticosteroid inhibition of
ACTH secretion. Endoc Rev 1984; 5: 1- 14.
7.
Ermis B, Ors R, Tastekin A, Ozkan B. Cushing's syndrome
secondary to topical corticosteroids abuse. Clin Endocrinol.
2003; 58: 795- 6.
8.
De Wachter E, Vanbesien J, De Schutter I, Malfroot A, De
Schepper J. Rapidly developing Cushing syndrome in a 4-
year-old patient during combined treatment with itraconazole
and inhaled budesonide. Eur J Pediatr. 2003;162: 488-
9.
9.
Haramura B, Tanaka A, Akimoto T, Hirayama N. Crystal
structure of clobetasol propionate. Analytical Sciences 2003;
19: 37- 8.
10. Olsen EA, Cornell RC. Topical clobetasol-17-propionate:
review of its clinical efficacy and safety. J Am Acad Dermatol
1986; 15: 246- 55.
11.
Ohman EM, Rogers S, Meenan FO, McKenna TJ. Adrenal
suppression following low-dose topical clobetasol propionate.
J R Soc Med. 1987; 80: 422- 4.
Giriş
Topikal kortikosteroidlerin de sistemik verilen steroidler
gibi enflamatuar dermatozların tedavisinde etkili olduğunun
saptanmasından sonra, dermatolojik tedavide geniş kullanım
alanı bulmuşlardır ve birçok hekim tarafından yaygın olarak
reçete edilmektedirler. Endikasyonu olan olgularda uygun
dozlarda kullanıldığında etkilidirler, ama aşırı dozlarda ve
yanlış endikasyonlarda kullanıldığında ciddi yerel ve sistemik
yan etkilere neden olmaktadırlar. Tedaviye yanıtta, dokuların
steroidlere duyarlılığı da önemlidir (1).
Kazanılmış glukokortikoid direnci, enflamasyona ya da
tedavi sırasında gelişen patofizyolojik olaylara bağlı bazı
sitokinlerin salınarak glukokortikoidlerin fizyolojik etkilerinin
engellenmesidir (2). Düşük ve orta etkili glukokortikoid
tedavisine yanıt vermeyen atopik dermatitli hastalarda, güçlü
glukokortikoid tedavisine karşı lokalize glukokortikoid
direnci geliştiği saptanmıştır. Bununla beraber bu hastalarda
hipotalamo-pituiter-adrenal (HPA) yolunun normal tedavi
dozunda da baskılanabileceği gösterilmiştir (3).
“Diaper” (bez) dermatiti çocuk bezi ile temas eden bölge
derisinin enflamatuar reaksiyonudur. Semptomatik tedavi
yanında, bazı olgularda kısa süreli topikal glukokortikoidler
kullanılabilmektedir (4). Bu makalede bez dermatiti
nedeniyle topikal klobetazol 17-propiyonat (Dermovate 25
mg®) tedavisi verilen ve sonrasında Cushing sendromu
gelişen bir olgu takdim edilmiştir.
Olgu
Altı aylık kız hasta, ateş ve kusma yakınmasıyla çocuk acil
polikliniğimize başvurdu. Alınan öyküsünden, 31 yaşındaki
annenin üçüncü gebeliğinden miadında 3750 gram olarak
doğduğu öğrenildi. Dört aylıkken gittikleri doktor tarafından,
102
Türk Pediatri Arşivi 2005; 40: 102- 4
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon
Yazışma adresi: Murat Çakır, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon
Tel: (0462) 377 54 35
e-mail:muratcak@hotmail.com
Alındığı tarih: 25. 05. 2004, kabul tarihi: 21. 04. 2005
Türk Pediatri Arşivi 2005; 40: 102- 4
103
104
Murat Çakır. Topikal steroid kullanımına bağlı iyatrojenik cushing sendromu
Topikal steroid kullanımına bağlı iyatrojenik Cushing sendromumi
Iatrogenic Cushing syndrome secondary to topical steroids
Murat Çakır, İlknur Ağırman, İlke Mungan, Fazıl Orhan, Ayşenur Ökten
Glukokortikoidler bir çok deri hastalığının tedavisinde yaygın olarak kullanılmakla beraber, bazı hastalarda geri dönüşümlü hipotalamo-pituiter-
adrenal yolunun baskılanmasına neden olabilirler. Burada aşırı dozda topikal kortikosteroid kullanımı sonucu Cushing sendromu gelişen 6 aylık
kız hasta sunulmuştur.
Anahtar kelimeler: cushing sendromu, topikal kortikosteroid
Although glucocorticoids are frequently used for a wide variety of skin diseases, sometimes they may cause reversible hypothalamic-pituitary-
adrenal axis suppression in some patients. Here, we report a 6-month-old girl with Cushing syndrome that developed secondary to inappropriate
topical corticosteroid use.
Key words: cushing syndrome, topical corticosteroids
idrar yolu enfeksiyonu ve bez dermatit saptanarak gentamisin
ve klobetazol 17-propiyonat (Dermovate 25 mg®) tedavisi
verilmişti. Dermatitinde düzelme olmayan hasta iki ay boyunca
toplam dört kutu Dermovate® krem kullanmış. Dört aylıkken
58 cm (3-10 persentil, -0,2 SDS) 5500 gram (25-50 persentil,
0,1 SDS) olan hasta son iki ayda 2100 gram almıştı.
Fizik muayenesinde, ateş 38°C (koltuk altı), nabız 98/dk
(ritmik), solunum 38/dk (düzenli), arteriyel kan basıncı
95/60 mmHg, vücut ağırlığı 7600 gram (50-75 persentil,
0.2 SDS), boyu 61 cm (10-25 persentil, -1.0 SDS) idi.
Cushingoid görünümde, yanaklarında ve sırtında hipertriko-
zisi mevcuttu (Resim 1 a ve b).
Resim 1 a : Topikal steroid kullanımına bağlı Cushing sendromu
olgusu. Aydede yüz ve şişmanlık dikkati çekmektedir.
Resim 1 b: Olgumuzda topikal steroid kullanımına bağlı, özellikle
sırt bölgesinde gelişen hipertrikozis.
Laboratuvar bulgularında, idrar mikroskopisinde mantar
hifleri görülen hastanın idrar kültüründe Candida species
(100 bin koloni) üredi. Biyokimyasal ve hemogram değerleri
normal sınırlar içindeydi. Sabah saat 08.00’de
adrenokortikotrophormon (ACTH) seviyesi <10 pg/ml
(normal değerler 10-42 pg/ml), kortizol seviyesi 4 µg/dl
(normal değerler 8-25 µg/dl) olarak ölçüldü. Düşük doz (1
µg) ACTH testi öncesi bazal kortizol seviyesi 4,1µg/dl
olarak saptandı ve test sonrası pik kortizol seviyesi 3,8 µg/dl
olarak saptandı.
Bu bulgular ışığında, hasta idrar yolu enfeksiyonu ve ilaca
bağlı Cushing sendromu tanısıyla servisimize yatırıldı.
Uygun antibiyotik tedavisi verilen hastanın kullandığı krem
kesilerek önerilerle taburcu edildi. Hastanın daha sonraki
izlemlerinde cushingoid görünümünün düzeldiği ve kilo
alımının azaldığı saptandı.
Tartışma
Başlıca antienflamatuar, vazokonstriktif, antiproliferatif ve
immünosüpresif etkileri olan lokal kortikosteroidlerin, klinik
etkinliği yapısındaki steroid molekülüne, yoğunluğuna ve
deriden emilimine bağlıdır. Normal bir deriden kolayca
emilebileceği gibi, derinin enflamasyonu durumunda da
emilimi artmaktadır. Çocukluk çağında, yüzey/hacim oranının
yüksekliği ve dermis tabakasının inceliğinden dolayı, lokal
steroidlerin deriden emilimi daha kolay olmaktadır ve
sistemik etkileri daha fazla görülmektedir (1).
Bez dermatit etiolojisinde bir çok etmenin (mekanik
sürtünme, nem ve derinin idrar ve dışkı ile temas içinde
olması) rol oynadığı derinin yangısal bir hastalığıdır. Derinin
geçirgenliği bozularak bir çok kimyasal ve bakteriyolojik
etkene karşı engel olma görevini kaybetmiştir. Deri
pH’sındaki değişiklikler, ikincil fungal ve bakteriyel
enfeksiyonlar olayı daha da karmaşık hale getirmektedir.
Tedavide iritan maddelerin ortamdan uzaklaştırılması ve
derinin nemlendirilmesi gibi semptomatik tedavi yanında
gerekli durumlarda da %0,5-1’lik hidrokortizonlu ve/veya
antifungal kremler önerilmektedir (4).
Kullanılan lokal steroidin epidermal ve dermal atrofi ve
alerjik kontakt dermatit gibi lokal yan etkileri yanında
Cushing sendromu, glokom, katarakt, iskemik nekroz ve
daha uzun süreli kullanımına bağlı büyüme-gelişme geriliği
gibi sistemik yan etkileri tanımlanmıştır. Sistemik yan etkiler
aşırı miktarda lokal kortikosteroid kullanımına bağlı olarak
ortaya çıkmaktadır. Bundan başka, uygulanan alanın
büyüklüğü, uygulanan bölge ve ilacın nemlendirilmesi
sistemik yan etki riskini artırmaktadır (1).
Kortizol sentezi kortikotropin salgılatıcı hormonun (CRH)
uyarısı ile pituiter bezden salgılanan ACTH’ın salgılanması
ile uyarılır. Kortikotropin salgılatıcı hormon, ACTH’ın ve
dolayısıyla kortizolün gün içinde pulsatil şekilde
salgılanmasını sağlar. Serum kortizol düzeyleri sabah saat
4-6 arası en yüksek iken, akşam en düşük değerlere
ulaşmaktadır. Kortizol hem CRH salgılanmasını hem de
ACTH salgılanmasını negatif geribildirim ile etkiler. Serum
kortizol düzeyinin artması veya azalması CRH ve ACTH’ın
aksi yönde artmasına veya azalmasına yol açmaktadır (5).
Dışarıdan glukokortikoid alımı CRH ve ACTH salgılanmasını
baskılar iken, adrenalektomi operasyonu geçirmiş bireylerde
CRH ve ACTH seviyesi artmıştır. Dışarıdan ilaç alımı sonucu
CRH ve ACTH salgılanmasının baskılanması, genelde ilacın
kesilmesiyle geri döndürülebilir (6). Hastamızda aydede
yüz ve hipertrikozis gibi klinik bulgularla beraber serum
ACTH ve kortizol seviyesinin düşük ve düşük doz ACTH
süpresyon testine de yanıt alınamaması Cushing sendromunu
desteklemektedir (7). Çocukluk çağında iyatrojenik Cushing
sendromu daha çok astım tedavisi için inhale budenozid
kullanılan olgularda bildirilmiştir (8).
Klobetazol 17-propiyonat en güçlü topikal steroidlerden
biridir (9). Hidrokortizon ile karşılaştırıldığında etkisi 1000
kat daha güçlüdür. Dermovate krem ve merhem, içinde aktif
formda %0,05 oranında klobetazol 17-propiyonat içermektedir
ve güçlü etkili (grup 1) yerel kortikosteroidler içinde
sınıflandırılmaktadır. Glukokortikoid ve çok az miktarda da
minerolokortikoid etkisi bulunmaktadır. Antienflamatuar
etkisi yanında vazokonstriktif ve antiproliferatif etkisi vardır.
Başlıca ekzema, psöriyasiz ve dermatit tedavisinde kısa süreli
kullanılmaktadır (10). Güvenli doz aralığını lokal kullanımlarda
saptamak zordur, ama Ohman ve arkadaşları (11) tarafından
yayınlanan bir erişkin olguda haftalık 7.5 mg klobetazol
propiyonat kullanımıyla dahi HPA aksında baskılanma geliştiği
gösterilmiştir. Bizim olgumuzda ortalama haftalık 10 mg
klobetazol propiyonat kullanılmıştı. Klinik olarak aydede
yüzü, hipertrikozisi ve kısa sürede aşırı kilo alımı mevcuttu.
Serum kortizol ve ACTH seviyesi düşüktü ve 1 µg’lık ACTH
testine yanıt alınamamıştı. İlacın kesilmesiyle de bulgularda
gerileme saptanmıştı.
Hastamız bu kadar güçlü topikal kortikosteroid
kullanılmasına rağmen dermatit tedavisine yanıt alınama-
masının sebebi ikincil bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar
sonucu lokal olarak steroide direnç gelişmesine bağlı olabilir.
Lokal steroidlerin diğer bir yan etkisi de immünosüpresyona
bağlı, fırsatçı bakteriyel ve fungal enfeksiyonların artmasıdır.
Olgumuzda Cushing sendromu ile beraber fırsatçı candida
enfeksiyonu da mevcuttu.
Sonuç olarak, Cushing sendromu bulgularıyla gelen hastalar
dışarıdan ilaç alımı ve özellikle steroid kullanımı yönünden
sorgulanmalıdır. Bez dermatit tedavisinde güçlü topikal
steroidler ancak, çinko içeren koruyucu kremlere ve zayıf
etkili topikal steroidlere yanıt alınamadığı zaman
kullanılabilir. Bu hastaların aileleri ilacın kullanım şekli ve
dozu konusunda bilgilendirilmeli ve hasta yan etkiler
yönünden de yakından izlenmelidir.
Kaynaklar
1.
Akan T. Topikal kortikosteroidlerin kullanımı. Katkı Pediatri
Dergisi 2000; 21: 599- 604.
2.
Ray DW. Molecular mechanisms of glucocorticoid resistance.
J Endocrinol 1996; 149: 1- 5.
3.
Ellison JA, Patel L, Ray DW, David TJ, Clayton PE. Hypothalamic-
pituitary-adrenal function and glucocorticoid sensitivity in
atopic dermatitis. Pediatrics 2000; 105: 794- 9.
4.
Akşit S. Diaper Dermatit STED 2001; 10: 328- 9.
5.
Gaillarg RC. Neuroendocrine regulation. In: Bertrand J, Rappaport
R, Sizonenkp PC (eds). Pediatric Endocrinology. 2 nd edition.
USA: Williams & Wilkins, 1993; 19- 45.
6.
Keller-Wood ME, Dallman MF. Corticosteroid inhibition of
ACTH secretion. Endoc Rev 1984; 5: 1- 14.
7.
Ermis B, Ors R, Tastekin A, Ozkan B. Cushing's syndrome
secondary to topical corticosteroids abuse. Clin Endocrinol.
2003; 58: 795- 6.
8.
De Wachter E, Vanbesien J, De Schutter I, Malfroot A, De
Schepper J. Rapidly developing Cushing syndrome in a 4-
year-old patient during combined treatment with itraconazole
and inhaled budesonide. Eur J Pediatr. 2003;162: 488-
9.
9.
Haramura B, Tanaka A, Akimoto T, Hirayama N. Crystal
structure of clobetasol propionate. Analytical Sciences 2003;
19: 37- 8.
10. Olsen EA, Cornell RC. Topical clobetasol-17-propionate:
review of its clinical efficacy and safety. J Am Acad Dermatol
1986; 15: 246- 55.
11.
Ohman EM, Rogers S, Meenan FO, McKenna TJ. Adrenal
suppression following low-dose topical clobetasol propionate.
J R Soc Med. 1987; 80: 422- 4.
Giriş
Topikal kortikosteroidlerin de sistemik verilen steroidler
gibi enflamatuar dermatozların tedavisinde etkili olduğunun
saptanmasından sonra, dermatolojik tedavide geniş kullanım
alanı bulmuşlardır ve birçok hekim tarafından yaygın olarak
reçete edilmektedirler. Endikasyonu olan olgularda uygun
dozlarda kullanıldığında etkilidirler, ama aşırı dozlarda ve
yanlış endikasyonlarda kullanıldığında ciddi yerel ve sistemik
yan etkilere neden olmaktadırlar. Tedaviye yanıtta, dokuların
steroidlere duyarlılığı da önemlidir (1).
Kazanılmış glukokortikoid direnci, enflamasyona ya da
tedavi sırasında gelişen patofizyolojik olaylara bağlı bazı
sitokinlerin salınarak glukokortikoidlerin fizyolojik etkilerinin
engellenmesidir (2). Düşük ve orta etkili glukokortikoid
tedavisine yanıt vermeyen atopik dermatitli hastalarda, güçlü
glukokortikoid tedavisine karşı lokalize glukokortikoid
direnci geliştiği saptanmıştır. Bununla beraber bu hastalarda
hipotalamo-pituiter-adrenal (HPA) yolunun normal tedavi
dozunda da baskılanabileceği gösterilmiştir (3).
“Diaper” (bez) dermatiti çocuk bezi ile temas eden bölge
derisinin enflamatuar reaksiyonudur. Semptomatik tedavi
yanında, bazı olgularda kısa süreli topikal glukokortikoidler
kull anıl abilmektedir (4). Bu makalede bez dermatiti
nedeniyle topikal klobetazol 17-propiyonat (Dermovate 25
mg®) tedavisi verilen ve sonrasında Cushing sendromu
gelişen bir olgu takdim edilmiştir.
Olgu
Altı aylık kız hasta, ateş ve kusma yakınmasıyla çocuk acil
polikliniğimize başvurdu. Alınan öyküsünden, 31 yaşındaki
annenin üçüncü gebeliğinden miadında 3750 gram olarak
doğduğu öğrenildi. Dört aylıkken gittikleri doktor tarafından,
102
Türk Pediatri Arşivi 2005; 40: 102- 4
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon
Yazışma adresi: Murat Çakır, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon
Tel: (0462) 377 54 35
e-mail:muratcak@hotmail.com
Alındığı tarih: 25. 05. 2004, kabul tarihi: 21. 04. 2005
Türk Pediatri Arşivi 2005; 40: 102- 4
103
104
Murat Çakır. Topikal steroid kullanımına bağlı iyatrojenik cushing sendromu
Topikal steroid kullanımına bağlı iyatrojenik Cushing sendromumi
Iatrogenic Cushing syndrome secondary to topical steroids
Murat Çakır, İlknur Ağırman, İlke Mungan, Fazıl Orhan, Ayşenur Ökten
Glukokortikoidler bir çok deri hastalığının tedavisinde yaygın olarak kullanılmakla beraber, bazı hastalarda geri dönüşümlü hipotalamo-pituiter-
adrenal yolunun baskılanmasına neden olabilirler. Burada aşırı dozda topikal kortikosteroid kullanımı sonucu Cushing sendromu gelişen 6 aylık
kız hasta sunulmuştur.
Anahtar kelimeler: cushing sendromu, topikal kortikosteroid
Although glucocorticoids are frequently used for a wide variety of skin diseases, sometimes they may cause reversible hypothalamic-pituitary-
adrenal axis suppression in some patients. Here, we report a 6-month-old girl with Cushing syndrome that developed secondary to inappropriate
topical corticosteroid use.
Key words: cushing syndrome, topical corticosteroids
idrar yolu enfeksiyonu ve bez dermatit saptanarak gentamisin
ve klobetazol 17-propiyonat (Dermovate 25 mg®) tedavisi
verilmişti. Dermatitinde düzelme olmayan hasta iki ay boyunca
toplam dört kutu Dermovate® krem kullanmış. Dört aylıkken
58 cm (3-10 persentil, -0,2 SDS) 5500 gram (25-50 persentil,
0,1 SDS) olan hasta son iki ayda 2100 gram almı ştı.
Fizik muayenesinde, ateş 38°C (koltuk altı), nabız 98/dk
(ritmik ), solunum 38/dk (düzenli), arteriyel kan basıncı
95/60 mmHg, vücut ağırlığı 7600 gram (50-75 persentil,
0.2 SDS), boyu 61 cm (10-25 persentil, -1.0 SDS) idi.
Cushingoid görünümde, yanaklarında ve sırtında hipertriko-
zisi mevcuttu (Resim 1 a ve b).
Resim 1 a : Topikal steroid kullanımına bağlı Cushing sendromu
olgusu. Aydede yüz ve şişmanlık dikkati çekmektedir.
Resim 1 b: Olgumuzda topikal steroid kullanımına bağlı, özellikle
sırt bölgesinde gelişen hipertrikozis.
Laboratuvar bulgularında, idrar mikroskopisinde mantar
hifleri görülen hastanın idrar kültüründe Candida species
(100 bin koloni) üredi. Biyokimyasal ve hemogram değerleri
normal sınırlar içindeydi. Sabah saat 08.00’de
adrenokortikotrop hormon (ACTH) seviyesi <10 pg/ml
(normal değerler 10-42 pg/ml), kortizol seviyesi 4 µg/dl
(normal değerler 8-25 µg/dl) olarak ölçüldü. Düşük doz (1
µg) ACTH testi öncesi bazal kortizol seviyesi 4,1µg/dl
olarak saptandı ve test sonrası pik kortizol seviyesi 3,8 µg/dl
olarak saptandı.
Bu bulgular ışığında, hasta idrar yolu enfeksiyonu ve ilaca
bağlı Cushing sendromu tanısıyla servisimiz e yatırıldı.
Uygun antibiyotik tedavisi verilen hastanın kullandığı krem
kesilerek önerilerle taburcu edildi. Hastanın daha sonraki
izlemlerinde cushingoid görünümünün düzeldiği ve kilo
alımının azaldığı saptandı.
Tartışma
Başlıca antienflamatuar, vazokonstriktif, antiproliferatif ve
immünosüpresif etkileri olan lokal kortikosteroidlerin, klinik
etkinliği yapısındaki steroid molekülüne, yoğunluğuna ve
deriden emilimine bağlıdır. Normal bir deriden kolayca
emilebileceği gibi, derinin enflamasyonu durumunda da
emilimi artmaktadır. Çocukluk çağında, yüzey/hacim oranının
yüksekliği ve dermis tabakasının inceliğinden dolayı, lokal
steroidleri n deriden emili mi daha kolay olmak tadır ve
sistemik etkileri daha fazla görülmektedir (1).
Bez dermatit etiolojisinde bir çok etmeni n (mekani k
sürtünme, nem ve derinin idrar ve dışkı ile temas içinde
olması) rol oynadığı derinin yangısal bir hastalığıdır. Derinin
geçirgenliği bozularak bir çok kimyasal ve bakteriyolojik
etkene kar şı eng el olma gör evi ni kaybet miştir. Deri
pH’sındaki değişiklikler, ikincil fungal ve bakteriyel
enfeksiyonlar olayı daha da karmaşık hale getirmektedir.
Tedavide iritan maddelerin ortamdan uzaklaştırılması ve
derinin nemlendirilmesi gibi semptomatik tedavi yanında
gerekli durumlarda da %0,5-1’lik hidrokortizonlu ve/veya
antifungal kremler önerilmektedir (4).
Kullanılan lokal steroidin epidermal ve dermal atrofi ve
alerjik kontakt dermatit gibi lokal yan etkileri yanında
Cushing sendromu, glokom, katarakt, iskemik nekroz ve
daha uzun süreli kullanımına bağlı büyüme-gelişme geriliği
gibi sistemik yan etkileri tanımlanmıştır. Sistemik yan etkiler
aşırı miktarda lokal kortikosteroid kullanımına bağlı olarak
ortaya çıkmakt adır. Bundan başka, uygulanan alanın
büyüklüğü, uygulanan bölge ve ilacın nemlendirilmesi
sistemik yan etki riskini artırmaktadır (1).
Kortizol sentezi kortikotropin salgılatıcı hormonun (CRH)
uyarısı ile pituiter bezden salgılanan ACTH’ın salgılanması
ile uyarılır. Kortikotropin salgılatıcı hormon, ACTH’ın ve
dolayısıyla kortizolün gün içinde pulsatil şekilde
salgılanmasını sağlar. Serum kortizol düzeyleri sabah saat
4-6 arası en yüksek iken, akşam en düşük değerlere
ulaşmaktadır. Kortizol hem CRH salgılanmasını hem de
ACTH salgılanmasını negatif geribildirim ile etkiler. Serum
kortizol düzeyinin artması veya azalması CRH ve ACTH’ın
aksi yönde artmasına veya azalmasına yol açmaktadır (5).
Dışarıdan glukokortikoid alımı CRH ve ACTH salgılanmasını
baskılar iken, adrenalektomi operasyonu geçirmiş bireylerde
CRH ve ACTH seviyesi artmıştır. Dışarıdan ilaç alımı sonucu
CRH ve ACTH salgılanmasının baskılanması, genelde ilacın
kesilmesiyle geri döndürülebilir (6). Hastamızda aydede
yüz ve hipertrikozis gibi klinik bulgularla beraber serum
ACTH ve kortizol seviyesinin düşük ve düşük doz ACTH
süpresyon testine de yanıt alınamaması Cushing sendromunu
desteklemektedir (7). Çocukluk çağında iyatrojenik Cushing
sendromu daha çok astım tedavisi için inhale budenozid
kullanılan olgularda bildirilmiştir (8).
Klobetazol 17-propiyonat en güçlü topikal steroidlerden
biridir (9). Hidrokortizon ile karşılaştırıldığında etkisi 1000
kat daha güçlüdür. Dermovate krem ve merhem, içinde aktif
formda %0,05 oranında klobetazol 17-propiyonat içermektedir
ve güçlü etkili (grup 1) yerel kortikosteroidler içinde
sınıflandırılmaktadır. Glukokortikoid ve çok az miktarda da
minerolokortikoid etkisi bulunmaktadır. Antienflamatuar
etkisi yanında vazokonstriktif ve antiproliferatif etkisi vardır.
Başlıca ekzema, psöriyasiz ve dermatit tedavisinde kısa süreli
kullanılmaktadır (10). Güvenli doz aralığını lokal kullanımlarda
saptamak zordur, ama Ohman ve arkadaşları (11) tarafından
yayınlanan bir erişkin olguda haftalık 7.5 mg klobetazol
propiyonat kullanımıyla dahi HPA aksında baskılanma geliştiği
gösterilmiştir. Bizim olgumuzda ortalama haftalık 10 mg
klobetazol propiyonat kullanılmıştı. Klinik olarak aydede
yüzü, hipertrikozisi ve kısa sürede aşırı kilo alımı mevcuttu.
Serum kortizol ve ACTH seviyesi düşüktü ve 1 µg’lık ACTH
testine yanıt alınamamıştı. İlacın kesilmesiyle de bulgularda
gerileme saptanmıştı.
Hastamız bu kadar güçlü topikal kortikosteroid
kullanılmasına rağmen dermatit tedavisine yanıt alınama-
masının sebebi ikincil bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar
sonucu lokal olarak steroide direnç gelişmesine bağlı olabilir.
Lokal steroidlerin diğer bir yan etkisi de immünosüpresyona
bağlı, fırsatçı bakteriyel ve fungal enfeksiyonların artmasıdır.
Olgumuzda Cushing sendromu ile beraber fırsatçı candida
enfeksiyonu da mevcuttu.
Sonuç olarak, Cushing sendromu bulgularıyla gelen hastalar
dışarıdan ilaç alımı ve özellikle steroid kullanımı yönünden
sorgulanmalıdır. Bez dermatit tedavisinde güçlü topikal
steroidler ancak, çinko içeren koruyucu kremlere ve zayıf
etkili topikal steroidlere yanıt alınamadığı zaman
kullanılabilir. Bu hastaların aileleri ilacın kullanım şekli ve
dozu konusunda bilgilendirilmeli ve hasta yan etkiler
yönünden de yakından izlenmelidir.
Kaynaklar
1.
Akan T. Topikal kortikosteroidlerin kullanımı. Katkı Pediatri
Dergisi 2000; 21: 599- 604.
2.
Ray DW. Molecular mechanisms of glucocorticoid resistance.
J Endocrinol 1996; 149: 1- 5.
3.
Ellison JA, Patel L, Ray DW, David TJ, Clayton PE. Hypothalamic-
pituitary-adrenal function and glucocorticoid sensitivity in
atopic dermatitis. Pediatrics 2000; 105: 794- 9.
4.
Akşit S. Diaper Dermatit STED 2001; 10: 328- 9.
5.
Gaillarg RC. Neuroendocrine regulation. In: Bertrand J, Rappaport
R, Sizonenkp PC (eds). Pediatric Endocrinology. 2 nd edition.
USA: Williams & Wilkins, 1993; 19- 45.
6.
Keller-Wood ME, Dallman MF. Corticosteroid inhibition of
ACTH secretion. Endoc Rev 1984; 5: 1- 14.
7.
Ermis B, Ors R, Tastekin A, Ozkan B. Cushing's syndrome
secondary to topical corticosteroids abuse. Clin Endocrinol.
2003; 58: 795- 6.
8.
De Wachter E, Vanbesien J, De Schutter I, Malfroot A, De
Schepper J. Rapidly developing Cushing syndrome in a 4-
year-old patient during combined treatment with itraconazole
and inhaled budesonide. Eur J Pediatr. 2003;162: 488-
9.
9.
Haramura B, Tanaka A, Akimoto T, Hirayama N. Crystal
structure of clobetasol propionate. Analytical Sciences 2003;
19: 37- 8.
10. Olsen EA, Cornell RC. Topical clobetasol-17-propionate:
review of its clinical efficacy and safety. J Am Acad Dermatol
1986; 15: 246- 55.
11.
Ohman EM, Rogers S, Meenan FO, McKenna TJ. Adrenal
suppression following low-dose topical clobetasol propionate.
J R Soc Med. 1987; 80: 422- 4.
Giriş
Topikal kortikosteroidlerin de sistemik verilen steroidler
gibi enflamatuar dermatozların tedavisinde etkili olduğunun
saptanmasından sonra, dermatolojik tedavide geniş kullanım
alanı bulmuşlardır ve birçok hekim tarafından yaygın olarak
reçete edilmektedirler. Endikasyonu olan olgularda uygun
dozlarda kullanıldığında etkilidirler, ama aşırı dozlarda ve
yanlış endikasyonlarda kullanıldığında ciddi yerel ve sistemik
yan etkilere neden olmaktadırlar. Tedaviye yanıtta, dokuların
steroidlere duyarlılığı da önemlidir (1).
Kazanılmış glukokortikoid direnci, enflamasyona ya da
tedavi sırasında gelişen patofizyolojik olaylara bağlı bazı
sitokinlerin salınarak glukokortikoidlerin fizyolojik etkilerinin
engellenmesidir (2). Düşük ve orta etkili glukokortikoid
tedavisine yanıt vermeyen atopik dermatitli hastalarda, güçlü
glukokortikoid tedavisine karşı lokalize glukokortikoid
direnci geliştiği saptanmıştır. Bununla beraber bu hastalarda
hipotalamo-pituiter-adrenal (HPA) yolunun normal tedavi
dozunda da baskılanabileceği gösterilmiştir (3).
“Diaper” (bez) dermatiti çocuk bezi ile temas eden bölge
derisinin enflamatuar reaksiyonudur. Semptomatik tedavi
yanında, bazı olgularda kısa süreli topikal glukokortikoidler
kull anıl abilmektedir (4). Bu makalede bez dermatiti
nedeniyle topikal klobetazol 17-propiyonat (Dermovate 25
mg®) tedavisi verilen ve sonrasında Cushing sendromu
gelişen bir olgu takdim edilmiştir.
Olgu
Altı aylık kız hasta, ateş ve kusma yakınmasıyla çocuk acil
polikliniğimize başvurdu. Alınan öyküsünden, 31 yaşındaki
annenin üçüncü gebeliğinden miadında 3750 gram olarak
doğduğu öğrenildi. Dört aylıkken gittikleri doktor tarafından,
102
Türk Pediatri Arşivi 2005; 40: 102- 4
10>10>10>
Dostları ilə paylaş: |