Enfeksiyondan korunma dersiÇalişma kitapçIĞI enfeksiyon hastaliklari



Yüklə 145,24 Kb.
tarix01.04.2017
ölçüsü145,24 Kb.
#13078
ENFEKSİYONDAN KORUNMA DERSİÇALIŞMA KİTAPÇIĞI
ENFEKSİYON HASTALIKLARI
ViRÜSLERiN NEDEN OLDUĞUHASTALIKLAR

Viralenfeksiyonlar, virüslerin sebep olduğu hastalıkların bütünüdür. İnsanlardagörülenviralhastalıklar; frengi, kabakulak, kızamık, çiçek, grip, nezle ve AIDS gibihastalıklar olup bazıları kolayca atlatılabilirken bazılarının da tedavisi çok uzun süreli olupağır ilerleyebilir. Viral hastalıklar günümüzde bakteriyel enfeksiyonlara karşı çok etkili olanantibiyotik gibi ilaçlarla engellenemez ancak bazı virütik hastalıklar için aşılar geliştirilmiştir.



Kızamık

Çocukluk çağı hastalıklarındandır. Akut ve viral bir enfeksiyon olup makülopapüler (makül ve papül tarzında ) döküntülerle seyreden bir hastalıktır.

Kuluçka süresi 10-14 gündür. Kızamık virüsünün konağı insandır.

Bulaşma insandan insana direkt temas, damlacık ve hava yolu ile ağız, boğaz ve burundan olur. Nadiren de hastaların ağız, burun, boğaz ifrazatlarıyla yeni kirlenmiş eşyalarla (mendil, havlu, kaşık, çatal gibi) bulaşma olur.



Komplikasyonları

Otitismedia, pnömoni, tüberküloz enfeksiyonun alevlenmesi, myokardit ve nörolojik komplikasyonlardır.



Korunma

  • Çocukluk dönemi aşı programına uygun aşı uygulanır.

  • Direkt ve indirekt temastan uzak durulmalıdır.

  • Hijyen kurallarına uyulmalıdır.


Kızamıkçık

Döküntülü, çocukluk dönemi hastalığıdır. Gebeler enfeksiyona maruz kalırsa fetüsta

konjenitalanomaliler görülür.

Kızamıkçık virüsü, solunum (damlacık enfeksiyonu) ve nadir olarak dışkı ve idrar ile bulaşır. Kontamine eşyalarla ve plasenta yoluyla da (rubellasendromu) bulaşma görülür. Çoğunlukla 5 yaş grubunda görülür.



Kızamıkçık; konjenital ve akkiz kızamıkçık olarak ikiye ayrılır.

Konjenitalkızamıkçık: Anne, gebeliği sırasında kızamıkçık geçirirse düşük, ölü doğum veya bebekte doğuştan organ bozukluğu görülür. Kızamıkçık gebeliğin ilk üç ayında daha tehlikelidir.

Akkiz kızamıkçık: Dumdan sonra bulaşma ile oluşur. Hastalık bir yaşından itibaren ve en sık yedi yaşından sonra görülür.

Komplikasyonları:

İntrauterin kızamıkçık komplikasyonları; kardiyovasküler sistem, santral sinir sistemi,katarakt, glokom, konuşamama, hepatit, hepatosplenomegali, lenfadenopati, diyabetesmellitus ve sağırlıktır.

Akkiz kızamıkçık komplikasyonları; menenjit, menengoensefalit, ensefalomiyelit ve artrittir.

Korunma

Konjenital kızamıkçığı önlemek için gebe kalınmadan önce tüm bayanların kızamıkçığa karşı bağışık olmaları sağlanabilirse, konjenitalrubella gelişim riski de ortadan kaldırılmış olur. Kızamıkçık aşısı 15. ayda ilk doz, okula girerken ikinci doz yapılarak korunma sağlanır.



Suçiçeği (Varicella)

Çocukluk döneminde görülen, hafif ateş ve döküntülerle seyreden çok bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Daha çok okul çağında görülmekle birlikte, her yaşta görülebilir.



Bulaşma damlacık yoluyla direkt; vezikül materyali ve hastanın kişisel eşyalarıyla da endirekt olur. Bulaştırıcılık döküntüler çıkmadan bir gün önce başlar, son veziküller kabuklaşınca (kurut) sona erer.

Döküntüler merkezden başlar. Makül, papül, vezikül ve kabuklaşma evreleri ile tamamlanır. Değişik lezyonlarda (makül, papül, vezikül ve kurut) görülmesine polimorfizm denir. Polimorfizm, suçiçeği için tipik belirtidir. Döküntüler en çok gövde, kol, bacak, saçlı deri, ayak tabanı ve ağızda görülür.



Komplikasyonları

Çoğunlukla kendiliğinden düzelen bir hastalık olmasına rağmen suçiçeğinde birtakım komplikasyonlar da gelişebilir ve hastalık ciddi bir hâl alır. En ciddi komplikasyonzatüredir.

İmmun sistemi bozuk olan hastalarda, ölüm görülür. Yetişkinlerde pnömoni, sepsis, ansefalit olabilir. Deri enfeksiyonu, apse, erizipel, impetigo kaşıma sonucu olarak görülür.

Korunma

Bulaşma yollarına yönelik önlemler alınır. Korunmanın tek yolu aşı yaptırmaktır.



Kabakulak (ParotidisEpidemika)

Etken, parotis bezlerine yerleşerek hastalığı oluşturur



Patogenez ve Klinik Belirtiler

Etken, ağız ve burun yoluyla vücuda girer. Parotis, tükürük bezlerine ve solunum yolu epitellerine yerleşir. Epitel dokuda üreyen virüs, kana karışıp dış salgı bezleri ve sinir sistemine yerleşerek kabakulak hastalığını oluşturur.



Komplikasyonları

En önemli komplikasyonuorşittir. Genellikle testisler olgunlaştıktan ve fonksiyona başladıktan sonra görülür. Tek ya da çift taraflı olabilir. Çift taraflı olursa sterilite (kısırlık) oluşur.Plörezi, menengoensefalit, ovarit, pankreatit, sağırlık, mastit, nefrit, myokardit ve gebelerde düşük diğer komplikasyonlarıdır.



Korunma

Korunmak için mutlaka MMR aşısı yaptırılmalıdır. MMR(kızamık, kabakulak ve kızamıkçık) aşısı zayıflatılmış canlı kızamık, kabakulak ve kızamıkçık virüsleri içerir. Virüsler zayıflatıldığı için, yeni aşı olmuş kişilerden diğer insanlara bulaşamaz.



Çocuk Felci (Poliomiyelit)

Santral sinir sistemi, üst solunum yolu ve mide-bağırsak belirtileri ile başlayan genelvirüs enfeksiyonudur.



Etken ve Bulaşma Yolları:Etken, enterovirüslerdenpoliovirüstür. Klora karşı hassastır. Pastörizasyonda hızla ölmektedir. Asitten etkilenmez, soğuk ortamlarda uzun süre yaşar.Poliomiyelit, her yaş grubunda görülmekle birlikte 1-4 yaş grubunda ve erkeklerde daha fazla görülür. Hastalık kaynağı insandır. Fekal (dışkı) ve oral (ağız) yolla bulaşır.

Patogenez ve Klinik Belirtiler

Oral yolla bulaşan virüs, ince bağırsak veya boğaz mukazasına yerleşerek ürer. Virüs mide asidinden etkilenmez. Etken ince bağırsağa yerleşir. Sinir, kan ve lenf yoluyla merkezi sinir sistemine taşınır. En yaygın görülen poliomiyelit çeşitleri şunlardır:



Belirtisiz poliomiyelit

Abortifpoliomiyelit

Nonparalitikpoliomiyelit

Paralitikpoliomiyelit: Etken motor nöronlarda harabiyet oluşturup felçler meydana getirir. Felç meydana gelmeden önce hasta iki elini iki yanına destek yaparak oturabilir. Kernig ve brudzinski işareti pozitiftir. Felçler iki taraflı oluşur. Solunum merkezi tutulursa ölüm görülür.

Komplikasyonları

Kaslarda atrofi (Ģekil bozukluğu), hareketsizliğe bağlı böbrek taşları ve hipostatikpnömoni, bacaklarda tromboflebit, dolaşım ve solunum kollapsı en sık görülen komplikasyonlarıdır.



Korunma

  • Korunmak için mutlaka polio aşısı yaptırılmalıdır.

  • Hastalarla veya gıdalarla temastan sonra el yıkama son derece önemlidir

Viral Ansefalitler

Virüsler doğrudan beyin zarında yayılan ya da kan ve lenf yoluyla girip beyne yerleşerek iltihaba neden olur. İltihabın yayılım düzeyine, yerleşimine, doku ölümüne yol açmasına, ayrıca sinir dokusunun etkilenen bölgelerinin genişliğine göre de farklı tablolar ortaya çıkar.



Etken ve Bulaşma Yolları

  • Enfekte kişinin solunum damlacıkları

  • Kirlenmiş yiyecek veya içecek

  • Böcek ısırıkları

  • Cilde temas şeklinde olur.

Patogenez ve Klinik Belirtiler

Etken, merkezi sinir sistemine yerleşerek hastalık oluşturur. Yüksek ateş,konvülziyon, menengial arazlar, apati (duygu körlenmesi), ense sertliği, baş ağrısı, bulantı,kusma, konuşma zorluğu, paraliziler, koma ve ölüm görülür.

Patogenezi hastalığın şiddetine göre değişir. Bazı hastalar ya tamamen iyileşir. Ya da kalıcı hasar ve ölüm görülür. Ölüm oranı çocuklarda yüksektir.

Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları

Klinik tanı, yüksek ateş, havale, dalgınlık ve koma gibi belirtilerle konabilir. Beyinle ilgili bütün hastalıklarla karıştırılır.

Laboratuvar çalışmasında kanda antikor düzeyi, lökosit sayısı ve BOS‟ta hücre sayısına bakılır.

Komplikasyonları

Kalıcı beyin hasarına sebep olur. işitme, kas kontrolü, hafıza ve konuşma merkezlerini etkiler. Koma, ölüm ve paralizilerdir.



Korunma

  • Yaz aylarında sivrisineklerin çok olduğu dönemlerde uzun kollu kıyafetler giyilmelidir.

  • insektisitlerle ilaçlama yapılmalıdır.

  • Bulaşma yollarına yönelik önlemler alınmalıdır.

Nezle

Soğuk algınlığı ya da akut rinitis de denmektedir.



Etken ve Bulaşma Yolları

Nezlenin özel bir etkeni yoktur. Virüslerin birçok türü nezle yapar.



Patogenez ve Klinik Belirtiler

Kış ve bahar aylarında salgın yapar. En önemli belirtileri; burun akıntısı, hapşırık, ateş, boğazda yanma, öksürük, kırgınlık, baş ağrısı ve burun çevresinde kızarıklıktır.



Komplikasyonları

Nezlenin pnömoni, bronkopnömoni, bronşiolit, menenjit, sinüzit, otitismedia gibi

komplikasyonları görülür. Nezle, çocuklarda daha sık görülür.

Grip (İnfluenza)

Solunum yoluna yerleşip daha çok kış aylarında salgın yapan, akut ve virütik

enfeksiyon hastalığıdır.

Etken, dış ortama dayanıklı değildir.Bulaşma direkt, damlacık ve hava yolu ile olur.



Komplikasyonları

Pnömoni, bronkopnömoni, bronşit, menenjit, sinüzit, otitismedia, myokardit, endokardit gibi komplikasyonlar görülür. Vücut direnci kırıldığı için enfeksiyonlara hazırlayıcı sebeptir.



Korunma

Sık değişim gösteren grip virüsüne karşı doğal bağışıklığımız bulunmamaktadır. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin grip hastalığına karşı vücut dirençlerini arttırmak için aşı yaptırmaları gerekir.


Kuduz

Virüsle oluşan, santral sinir sistemini tutan enfeksiyon hastalığıdırSinir hücrelerine eğilimi olan (nörotropik) bir virüstür. Tüm dünyada yaygındır. Kuduzvirüsü ısı, kuruluk ve ultraviyole ışınlarına karşı dayanıksızdır.Kuduz virüsü enfekte olan canlıdan izole edilen, uzun kuluçka süresindeki virüs

kaynaklarına sokak virüsü denir.
Kuluçka süresi, 15 gün - 5 ay arasında olup ortalama 40 gündür. Isıran hayvanın durumu, ısırığın derecesi, beyne uzaklığı, ısırılan kişinin aşılı veya aşısız oluşu ve vücut direncine göre de değişiklikler gösterir. Yaranın yeri ve derecesi, kuluçka süresi bakımından gruplandırılır.

Baş ve yüz yaraları: Ağır ve orta dereceli yaralarda (parçalı ve diş batmış ise), kuluçka süresi 30–35 gündür. Yara hafifse (çizik, sıyrık) kuluçka süresi 2 aydan fazladır.

El-kol yaraları: Ağır ve orta dereceli yaralarda, 60-70 gündür. Hafif yaralarda, 3 aydan fazladır.

Ayak ve bacak yaraları: Isırık yarası ağır ise 60 gün, orta ve hafif ise 100 gün civarındadır.

Bulaşma, kuduz hayvanların ısırması ile olur. Kuduz virüsünü taşıyan yarasaların bulunduğu mağaralarda da bulaşma olmaktadır (solunum yoluyla).



Patogenez ve Klinik Belirtiler

Hayvan hastalığı olan kuduz, insanlarda da görülür. %100 öldürücüdür. Isırma sonucu, deri yüzeyinden deri altı dokusuna girer. Santral sinir sistemine yönelir.

Kuduzun ilk belirtileri, ısırık yerinde karıncalanma, kaşıntı, ağrı, hâlsizlik ve soğukluk gibi şikâyetler görülür.

Sudan korkma (hidrofobi),

havadan korkma (aerofobi),

ışıktankorkma (fotofobi)

sesten- gürültüden korkma (ankofobi) görülen önemli belirtilerdir.

Salya ve salgılarda artma (hipersalivasyon) görülür. Hastanın yüzüne üflendiğinde huzursuz ve rahatsız olması, hava korkusunun belirtisidir.

Hasta sulu gıdaları yutarken ya da suyu gördüğünde solunum yolu ve ağız-yutak kasılmaları gelişir. Hastayı bu durum rahatsız eder ve tikler gelişir.

Kasılma evreleri arasındaki ara dönemlerde hasta hareketsiz durur ve gelecek nöbetin korkusuyla yaşar.

Bir sonraki evrede olmayan bir şeyi gördüğünü (halüsinasyon) zanneder, eşyaları değişik şekillerde görür (illüzyon). Hastalarda bağırıp-çağırma, saldırganlık, delirme ve çırpınma hali görülür. Felçler, kol ve bacaklardan başlar ve yukarıya doğru yayılır.Bir sonraki evrede paralizi ve koma gelişir. Kalbin ve solunumun durması sonucu hasta ölür.

Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları: Kuduzun kesin tanısı, histopatolojikincelemeler, virüsün hücre kültüründe üretilmesi ve serolojik testlerle konmaktadır

Komplikasyonları

Kuduzun tipik belirtilerini komplikasyon olarak da değerlendirebiliriz. Kuduz virüsü beyne yerleşip sonrasında sinir sistemi belirtileri, poliomiyelit, ansefalit, tetanos gibi hastalıklarla da karıştırılabilir.



Korunma

  • Kuduzdan korunmanın en etkili yöntemlerinden birisi hayvanlara düzenli olarak kuduz aşısının yapılması ve şüphelenilen hayvanların gözetim altına alınarak hastalığın yayılmasının engellenmesidir.

  • Ayrıca tüm köpekler kaydedilmeli, başıboş ve sahipsiz hayvanlar bulundurulmamalıdır. Şüpheli durumlarda, hayvanlar 10 gün boyunca gözetim altında tutulmalıdır.

  • Kuduz etkeni bulaşan kişilere 0., 3., 7., 14., ve 28. günlerde 5 doz olmak üzere intramuskuler yoldan kuduz aşısı yapılır.


AIDS (AcquıredImmuneDefeıcıencySyndrome)

HIV, Human ImmuneDeficiencyVirus, (vücut bağışıklık sistemi virüsü), insan vücudunun hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini etkisiz hale getirdiği için virüse bu isim verilmiştir. Vücut bağışıklık sisteminin etkisiz hale gelmesi, virüsten etkilenmeden önce kolayca başedebildiği diğer hastalık mikroplarıyla artık çarpışamayacak duruma gelmesi demektir.



Bulaşma yolları;

  • Kan ve kan ürünleri,

  • Cinsel temas,

  • Anneden fetüse geçiş şeklinde olup jilet, tırnak makası, diş fırçası, kanla temas, berber ve kuaför aletleri ile de bulaşma tehlikesi vardır.

AIDS için risk grupları;

  • Homoseksüeller (en çok)

  • Damardan ilaç kullananlar (uyuşturucu alanlar)

  • Hemofili hastaları

  • Hayat kadınları

  • AIDS‟li ile cinsel temasta bulunanlar

  • Biseksüeller

  • Heteroseksüeller

Patogenez ve Klinik Belirtiler:AIDS klinik tablosu ağır seyreder. Genellikle ölümle sonuçlanmaktadır. HIV-1 virüsü,vücuttaki T4 lenfositlerine zarar vermekte ve bağışıklık sistemi yetmezliğini oluşturmaktadır. Fırsatçı enfeksiyonlar hastayı ölüme götürür.

Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları

AIDSin erken teşhisi ile sağlam kişilere bulaşmanın önlenmesi önemlidir. AIDS şüphesi altındaki kişide deri ve kan testleri ile virüs, mantar, bakteri ve parazitler enfeksiyonlar yönünden araştırma yapılmalıdır.

Kanda HIV antikoru, ELİSA yöntemi ile serolojik olarak araştırılır. Yapılan test iki defa pozitif çıkarsa Western-blot testi ile tekrar yapılmalıdır.

Komplikasyonları

AIDSte hasta ölümleri çok görülür. Ölüm oranının yüksek olması ve tedavi yöntemlerinin olmaması, korunmanın önemini artırmaktadır



Korunma

Virüsün cinsel yolla, kan yolu ile ve anneden bebeğe geçişi önleme esasına dayanmaktadır



Cinsel yolla bulaşa karşı korunma: En sık bulaş cinsel temasla olduğu için buyolla korunma büyük önem taşımaktadır. Tek eşli yaşayarak kesin olarak HIVenfeksiyonunun bulaşması önlenebilmektedir. Cinsel temas sırasında prezervatif(kondom, kılıf, kaput) kullanılmasının koruyuculuğu, kondomun lateks olması,doğru ve devamlı kullanılması, yırtık veya delik olmaması kaydıyla ispatlanmıştır.

Kan ve kan ürünleri ile bulaşa karşı korunma: 1987 yılından beri deülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, ortak enjektörkullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaş riskini

azaltmaktadır. Kan bulaşma ihtimali olan diğer malzemelerin ortakkullanımından da kaçınılmalı.

Anneden bebeğe geçiş için korunma: Kadın HIV pozitif ise doğum kontrol yöntemleri öğretilmeye çalışılmaktadır. Anne sütü ile virüsün geçişigösterildiğinden annenin bebeği emzirmemesi önerilmektedir.
Hepatit A (Epidemik Hepatit, İnfeksiyoz Hepatit, EpidemikSarılık)

Tüm dünyada görülen ve bilinen en eski hastalıktır. Halk arasında sarılık diye adlandırılır. Akut viral bir enfeksiyondur.



Etken ve Bulaşma Yolları: Hepatit A‟nın kaynağı, hasta ve portörlerin dışkı ve idrarları ile ağız salgılarıdır.Bulaşma ağız yoluyla olur. Kirli ya da kontamine sular, yiyecekler, içecekler, eşyalar, iyi

pişmemiş sebze, yumurta, midye, istiridye ve sütle bulaşma olur.



Patogenez ve Klinik Belirtiler

Hepatit Ada belirtiler iki dönemde incelenir.



Sarılık öncesi dönem (preikterik dönem): Etken, sindirim sistemi ile alınır.

İnce bağırsak epitel hücrelerine yerleşip çoğalır. Bulantı, kusma, iştahsızlık, hâlsizlik, baş ve karın ağrısı ile yağlı yiyeceklere karşı tiksinme görülür. Bu dönemde hastanın idrarı koyu çay rengindedir. Bu bulgu hepatit A hastalığının en tipik belirtisidir.



Sarılık dönemi (ikterik dönem): Çocuklarda sarılık öncesi dönemde görülen belirtilerde geçici iyileşme görülür. Ateş düşer, iştah açılır, hâlsizlik azalır. Bu iyileşme yetişkinlerde pek görülmez. Sklerada (göz akı) sararma görülür ve daha sonra tüm vücuda yayılır. Yetişkinlerde 3-4 hafta devam eder.

Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları

Hepatit A hastalarının %98‟i iyileşmektedir. Hastanın yaşı, sağlık durumu gibi faktörler, hastalığın klinik seyrini etkilemektedir



Komplikasyonları

Hepatit A hastalığında nadiren ensefalopati ve aplastik anemi görülür. Bildirimi zorunlu hastalıktır.



Korunma

  • Ellerin sık sık yıkanması, kontamine olma olasılığı bulunan besinlerin pişirilmesi, suların kaynatılması gibi hijyenik önlemler alınmalıdır.

  • Hasta kişinin aktif olarak kullandığı ortak araç gereçlerin temizliği ve izole edilmesi en önemli korunma yöntemidir.

  • Hijyen ve sağlık kurallarına uyulması, bulaşma riskini azaltabilir, ancak tamamen engelleyemez.

  • Hepatit A hastalığından tam korunmanın en etkili yolu, aşılanmadır. Karaciğer hastaları, pıhtılaşma faktör hastalığı olanlar, okul çağındaki çocuklar ve mesleki riski olanlar aşılanmalıdır


Hepatit B (Serum Hepatit)

Tüm dünyada yaygın olarak görülür. Irk, yaş ve cins gözetmez.



Etken ve Bulaşma Yolları

Hastalık, kan ve ürünleri ve bunlarla kontamine olmuş araç gereçlerle (enjektör, iğne, jilet, diş parçası, diş tedavisi ve çekim aletleri, dövme, akupunktur ve kulak delme araçları gibi) cinsel temas ve anneden fetüse geçmesi ile bulaşır.



Patogenez ve Klinik Belirtiler

Hepatit B virüsü, organizmaya girip karaciğere yerleşir. Karaciğerde büyüme, şişme, nekroz ve lob yapısında bozukluklar gelişir. Hastalık kronikleşerek siroz ya da karaciğer kanserine neden olur.



Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları

Kesin tanı, laboratuvar bulguları ile konur. Karaciğer fonksiyon test değerleri yüksektir. Alınan kanda AU (Avustralya antijeni) bulunarak tanı konur. Portörlerde HbsAg pozitif; antiHbs negatiftir.



Komplikasyonları

Kronik hepatitis, post hepatik siroz, nekroz, karaciğer yetmezliği, asit, ödem ve hepatoselüler kanser hepatit B‟ninkomplikasyonlarıdır.



Korunma

Kesin tedavisi olmayan bu hastalığa karşı en etkili korunma yolu aşılanmadır.

Gebelerin doğum öncesi HBsAg yönünden taranarak doğacak çocuğun ve diğer

ev halkanın aşılanmasını sağlanmalı. Hepatit B aşısının rutin aşı programına alınarak her yeni doğana uygulanması gerekir.



Hepatit C

Hepatit C virüsü, 1989 yılında bulunmuş olup dünyada 170 milyondan fazla kişiyi enfekte etmiştir.



Etken ve Bulaşma Yolları

Hepatit C hastalığının etkeni, hepatit C virüsüdür. Bulaşma kan ve kan ürünleri ve bunlarla kontamine olmuş eşyalar, cinsel temas ve anneden fetüse geçme yolları ile olur.



Patogenez ve Klinik Belirtiler

Hepatit C hastalığında kronikleşme görülür. Kronikleşme sonucu, siroz ve karaciğer kanseri ortaya çıkar. Patogenezi kötüdür.

Genellikle etkeni taşıyıcılar, hastalık belirtisi vermezler. Hepatit C virüsü sinsice karaciğerde harabiyet oluşturup siroza dönüştürür. Klinik belirtileri iştahsızlık, hâlsizlik, sarılık ve karaciğerde hassasiyettir.

Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları

Kan ve kan ürünleri ile kontaminasyonu, özellikle diyaliz hastası olmak, sık sık kan

transfüzyonu, idrar renginin koyulaşması, aşırı hâlsizlik ve sarılık belirtileri klinik tanıda önemli bulgulardır. Kesin tanı, etkene karşı oluşan antikorların (AntiHCV) kan serumunda görülmesi ile konur. Karaciğer fonksiyon testleri ve bilirübin yüksektir.

Komplikasyonları

Siroz ve karaciğer kanseri, başlıca komplikasyonudur



Korunma

Hepatit C nin halen aşısı yoktur. Bu nedenle bulaşma yollarına yönelik önlem almak

çok önemlidir.

Enfeksiyonlu kişilerin kanları ile bulaşmış, jilet, ustura, makas, tırnak makası,

diş fırçası, temizlik kâğıtları gibi kişisel eşyaların kullanılmaması,

Sıçramış kanları uygun dezenfektan madde ile temizlemesi,

HCV‟nin cinsel yolla geçişi çok nadir olmasına karşın, önlem olarak

prezervatif kullanılması,

HCV'li hastaların gittikleri her hangi bir hekime ve diş hekimlerine HCV' li

olduklarını bildirmesi gibi önlemler hepatit C den korunmada etkilidir.


HerpesSimpleks (Uçuk)

Herpes 6 çeşit virüsten oluşan bir virüs ailesini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Herpes virüs ailesinde Herpessimpleks virüs, Ebstein-Barr virüs, suçiçeği ve zona virüsü bulunur. İki tip herpessimpleks virüsü vardır. Tip1 virüsü ağız etrafında uçuğa neden olur. Tip 2 virüs cinsel bölgede uçuğa neden olur. Enfeksiyonu taşıyan kişi ile cinsel temastan sonra bulaşır.



Etken ve Bulaşma Yolları

Hastalık tüm dünyada her cinste ve yaşta görülmektedir. Herpessimpleks öpüşme, cinsel temas, kucaklaşma gibi yakın temasla deri, mukoza, konjunktiva, kornea yollarıyla bulaşma olur. Kaynak insandır.



Komplikasyonları

Herpessimpleks etkeni yeni doğan ve oral herpeslerde, beslenme güçlüğü,dehidratasyon, malnütrisyon, sekonder bakteriyel enfeksiyonlarda gelişir. Malign hastalıklarla beraber görülür.



Korunma

Temas izolasyonu ve immünyetmezlikliği olan hastalarda hava yolu izolasyonu

sağlanmalı.

Genitalherpeste lezyonlar süresince cinsel ilişkiden kaçınılmalı, prezervatif

kullanılması yönünde halk eğitimi yaygınlaştırılmalı.

Sağlık personeli herpesten korunmak için, lezyonlara ve sekresyonlara temas

edileceği zaman eldiven kullanmalıdır.

Doğum sırasında aktif lezyonlar varsa, neonatalherpesi önlemek için, doğumun

sezaryen ile yaptırılması uygun olur. Henüz etkin bir aşısı yoktur.

İnfluenza A

İnfluenza A virüsü günümüzde sağlığı tehdit ederek salgınlara ve insan ölümlerine neden olmaktadır. Domuz gribi ve kuş gribi bu virüsün neden olduğu en önemli hastalıklardır. Hastalığa neden olan virüs, kuşlar ve domuzları enfekte eder. Bütün kanatlı hayvanlar enfeksiyon oluşumunda risk altındadır. Özellikle hayvanların birbirleriyle temas içinde yaşadığı kümes hayvancılığında virüs kolay yayılır ve kısa sürede kümes hayvanları arasında salgına neden olur. Etken enfekte ettiği organizmada değişikliğe (mutasyona) uğrar.

İnfluenza A (H1N1) virüslerinin genetik yapısındaki değişikliğe bağlı olarak ortaya çıkan

yeni bir virus alt tipinin oluştuğu görülmüştür.



Etken ve Bulaşma Yolları

Domuz gribinin etkeni H1N1 virüsüdür. H1N1 virüsü, kişiden kişiye damlacık enfeksiyonu, kontamine eller ve çeşitli eşyalarla solunum yolundan bulaşır. İnsanlara domuzgribini ilk olarak etkeni taşıyan domuzlardan bulaştı. Şu andaki salgın ise insandan insana bulaşma şeklinde görülüyor. İnsandan insana bulaşmada, yakın temas, hastalığı taşıyanlarla aynı ortamı paylaşmak önemli rol oynar.



Kuş gribinin etkeni H5N1 virüsüdür. Bulaşma yolları, kuşların salya, burun salgıları

ve dışkılarındaki etkenle direkt ve bunların bulaştığı yüzeylerle dolaylı temas sonucu oluşur.



Patogenez ve Klinik Belirtiler

Kuş gribi, insanlarda ani başlayan 38. 5°C üzeri yüksek ateş, burun tıkanıklığı ve akıntısı, eklem ve kas ağrısı, şiddetli hâlsizlik, yorgunluk gibi belirtilerle görülür. Bu belirtilerlere solunum sıkıntısı da eklenir. İnsanlarda zatürreyle birlikte seyreder. Hastalıkta, trombosit sayısı 20 binin altına düşerse kanama görülür.

Domuz gribi; yüksek ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, genel vücut ağrısı, hâlsizlik, bitkinlik ve üşüme şeklinde olur. Bazı domuz gribi vakalarında kusma ve ishal, ağır vakalarda pnömoni, solunum yetmezliği ve ölüm görülür.

Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları

Kuş gribinde grip belirtilerinin yanı sıra solunum güçlüğü ve zatürre ayırt edici klinik

tanıdır.Laboratuvar bulgusu olarak boğaz-burundan alınan salgıların kültüründe virüsün

görülmesi ile teşhis konur.

Domuz gribinde laboratuvar bulgusu olarak boğazdan farenkssürüntüsü alınır. Viralizolasyon, direkt antijen tayini, virüs izolasyonu ve identifikasyonu, moleküler ve serolojik tanıyla teşhis konur.

Komplikasyonları

Her yeni insan enfeksiyonu, virüsün kendisini değiştirme ve hızla büyük gruplara yayılabilme potansiyeli kazanması için bir fırsat sağlar. Enfeksiyonun çok sayıda insana ulaşması, oluşturacağı zararın aynı oranda büyümesi demektir. Yüksek ölüm oranı ileseyreder.



Korunma

  • Hasta hayvanlarla veya H5N1 (Kuş Gribi) virusu ile enfekte olduğu saptanmış insanlarla temas edenler el hijyenine dikkat etmesi,

  • Ölü veya hasta hayvanlarla temas edilmemesi,

  • Hasta kişinin kullandığı tabak, çatal ve kaşık gibi eşyalarının ortak kullanılmaması,

  • Yüzyüze yakın temastan kaçınılması ve bakım veren kişinin maske kullanması,

  • Yumurta ve tavuk etlerinin iyice pişirilmesi hastalıktan korunmaya yardım eder.

  • H1N1 virüsü (Domuz Gribi) ile enfekte kişiler evde ıstırahat etmeli

  • Maske kullanmalı

  • Direkt temastan kaçınılmalı

  • Kişisel hijyen kurallara dikkat edilmelidir.

  • Aşı, 9 yaşın altında ve bağışıklık sisteminde yetersizlik olanlara, en az 3hafta ara ile iki doz, 10 yaş ve üzerinde ise tek doz olarak uygulanmaktadır.

Hastalığı geçirenlere aşıyı yaptırmanın herhangi bir zararı olmadığı gibi ek bir yararıda bulunmamaktadır
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Hastalığın etkeni olan virüsün taşıyıcısı olarak keneler rol almaktadır. Yabani hayvanlar, çiftlik hayvanları insanlar arasında virüsün taşınmasına ve çoğalmasına aracılık etmektedir.Zoonotikenfeksiyona yol açan viral hastalıktır. Evcil ve vahşi hayvanların yanı sıra insanlara da bulaşabilir. Henüz ergin olmamış hvlomma cinsi keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsleri alır ve gelişme evrelerinde muhafaza eder. Ergin kene olduğunda da insanlardan ve hayvanlardan kan

emerken bulaştırır.

Komplikasyonları

Kanama, karaciğer ve böbrek yetmezliği ve ölümdür.



Korunma

  • Kenelerin bulunduğu alanlardan uzak durulmalı çıplak ayakla ya da kısa giysiler giyilmemelidir.

  • Kenelerin yaşam alanında bulunan k işiler (hayvancılıkla uğraşan kişiler ve mezbahada çalışanlar ) vücutlarına böcek kaçırıcı ilaçlar sürmelidir.

  • Açık arazi ya da pikniğe gidildiğinde bacakları kapatan ve uzun kollu kıyafetler giyilmelidir.

  • Eve dönüldüğünde kendinizi, çocuklarınızı hatta evcil hayvanlarınızı kene olup

  • olmadığını kontrol ediniz.

  • Üzerinizde kene varsa kesinlikle çıkarmaya çalışmayıp, derhal en yakın sağlıkbirimine gidiniz.


ENFEKSİYON HASTALIKLARININ

BULAŞMA YOLLARI

Enfeksiyon hastalıklarının bulaşma yolları şöyledir:



  • Doğrudan temas (kan ve kan ürünleri, cinsel temas)

  • Dolaylı temas (solunum ve sindirim yolu ile araçlarla ve vektörlerle)

Epidemiyolojik Tanımlar

Epidemiyoloji: Toplumda görülen hastalıkların dağılış ve yayılışlarını, budağılış ve yayılışları etkileyen faktör ve nedenleri inceleyen bilim dalıdır.

Epidemi (salgın): Bir hastalığın bir yerleşim yerinde kısa sürede çok sayıdagörülmesidir. Epideminin görülme şekilleri aşağıda verilmiştir.

Patlayıcı salgın: Hasta sayısının birkaç gün içinde çok hızlı artması vesalgının ortalarına doğru en yüksek düzeye çıkmasına denir (Su ile oluşankolera gibi sindirim sistemi hastalıklarının epidemileri bu tipsalgınlardır.).Gecikmiş salgın: Hastalık normal kuluçka süresi içinde, kimi zamankuluçka süresini aşarak ortaya çıkar. Zaman içine yayılır. Yeni hastaoldukça azdır. Böyle salgın durumunda gecikmiş epidemi düşünülmelidir(enfeksiyöz hepatit ve tifo hastalıkları gibi).Endemi: Bir hastalığın bir toplum veya bölgede sürekli olarak bulunmasıdır.Sporadi: Bir hastalığın bir bölgede tek tük, seyrek vakalar hâlindegörülmesidir.Pandemi: Bir hastalığın ülke sınırını aşarak birkaç ülkeyi de (hatta kıtalara)içine alacak şekilde yayılmasıdır.Eradikasyon: Hastalıkların kökünün kazınmasıdır.Filyasyon: Bir epidemi sırasında hastalık kaynağının tespit edilmesi içinyapılançalışmalardır.İnsidans: Belirli bir sürede oluşan yeni hastalık sayısıdır.Prevalans: Belirli bir süre içinde eski ve yeni hastalığın toplamıdır.



CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLARDA RİSK GRUPLARI VARDIR. BUNLAR;

  • Damar yolundan ilaç (uyuşturucu) alan bağımlılar,

  • Çok eşli cinsel ilişkiye girenler,

  • Kan veya kan ürünü alıcıları,

  • Dövme yaptıranlar,

  • Sağlık personeli ve hemodiyaliz hastalarıdır.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma önlemleri

  • Yaşam tarzının düzenli olması,

  • Cinsel ilişkide prezervatif (kondom, kaput) kullanılması,

  • Test yapılmış kan ve kan ürünleri kullanılması,

  • Mümkün olduğunca hastalara, tek kullanımlık malzemelerle işlem yapılması,

  • Hastaya bakım veren kişilerin mutlaka eldiven giymesi,

  • Kuaför, manikür, kulak delme, dövme aletlerinin steril olması,

  • Disposable (tek kullanımlık) olmayan malzemelerin, iyi sterilizeedilmesidir.


BAĞIŞIKLIK

Vücudumuza giren yabancı maddelerin etkisizleştirilmesi, dışarıya atılması veya yok

edilmesi için vücudun geliştirdiği bütün doğal düzenler bağışıklıktır.
Bağışılık sistemi organları:


  • Timus

  • Kemik iliği

  • Dalak

  • Lenf düğümleri

  • Adenoidler

  • Bademcikler

  • Peyer plakları

  • Apandis

Vücut mikroorganizmalara karşı iki yolla direnç gösterir.
Doğal bağışıklık (doğal direnç): Doğuştan olan bağışıklıktır.

  • Kazanılmış (akkiz) bağışıklık: Doğumdan sonra oluşan bağışıklıktır. Bu

bağışıklık iki çeşittir.

  • Aktif bağışıklık: Hastalık etkeninin vücuda alınması, gizli veya

hastalanarak geçirilmesi ve aşılamalar sonucu kazanılır.

  • Pasif bağışıklık: Serum ve gamma globulinlerle sağlanan bağışıklıktır.

Başka canlıların vücuduna, bakteri veya ürünleri verilir ve bunlara karşı

antikor oluşturmaları beklenir. Oluşan antikorlar plazmadan alınarak

serumlar hazırlanır

Bağışıklama ile ilgili bazı ifadeler şunlardır:


  • Antijen: Vücuda girdiğinde antikor oluşturulabilen maddedir.

  • Antikor: Belli bir bakteri veya virüse karşı belli bir bağışıklık yaratabilen ve

kanda oluşan bir maddedir

  • Primovaksinasyon: Hiç aşılanmamış bir kişiye, bir aşının ilk kez uygulanışına

denir.

  • Rapel: Bağışıklığın pekiştirilmesi için, belirli zaman aralıkları ile yapılan aşı

tekrarlarına denir.

  • Aşının koruyuculuk süresi: Aşıların koruyuculuk etkilerinin ne kadar zaman

devam ettiğini belirtir.

  • Aşının koruyuculuk değeri: Aşıların, canlıyı enfeksiyona karşı en iyi derecede korumasıdır.

Aşılar tek tip (monovalan) veya karma (polivalan) olmak üzere iki gruba ayrılır.



  • Monovalan aşı: İçinde tek bir çeşit mikrop veya tek bir çeşit antijen bulunan

aşılardır (kızamık aşısı, kabakulak aşısı gibi).

  • Polivalan (karma) aşı: Ölü bakteri aşılarından veya toksoid aşılardan birkaç

tanesi karıştırılarak elde edilen aşılardır (difteri - boğmaca - tetanoz (DBT) aşısı

gibi).




soğuk zincir:Aşıların uygun ortam, ısı ve şartlarda muhafaza edilip dağıtıldığı, insan ve malzemeden oluşan sisteme soğuk zincir denir.İnsanlar soğuk zincirin son derece önemli bir parçasıdır.

Aşıların uygulanmaması gereken durumlar

Vücudunda antikor oluşmayan kişiler,

Kaşektik, kanserli ve kan hastalığı olanlar,

Dalağı alınmış, immun yetmezliği bulunanlar,

Kronik hastalığı olanlar,

Kalp, böbrek yetmezliği bulunanlar,

Ateşli hastalar (Ateşi yüksek olan hastalar ile enfeksiyon hastalıklarının

geçirildiği ve nekahat dönemlerinde aşı yapılmaz.),

Yaygın deri hastalığı olanlar,

Poliomiyelit (çocuk felci) salgını sırasında salgın bölgesinde bulunanlara

kesin zorunluluk yoksa aşı ve diğer enjeksiyonlar uygulanmaz.

Anafilaktik Şok: Az rastlanılmakla beraber, bu tip etki serum enjeksiyonunu

takip eden bir iki dakika veya en geç yarım saat içinde ortaya çıkar. Kişide

tansiyon hızla düşer, hasta güçlükle nefes alır, gözbebekleri genişler, Şuur

kaybolur, bazen ödem, kaşıntı ve ishal görülür. Zamanında yardım edilmezse

kalp durması sonucu ölüm gelişir.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI ENFEKSiYON

RiSKi

Sağlık çalışanlarının meslek risklerinin başında, enfeksiyon ve kesici-delici aletyaralanmaları gelir. Bunların dışında radyasyon, toksik ve kimyasal maddeler, stres, ısı,gürültü, şiddet ve kötü muamele gibi meslek risklerine maruz kalabilirler.



Sağlık Personelinin Karşılaştığı Enfeksiyonlar

Hepatit A virüsü (HAV):Nozokomiyal hepatit A enfeksiyonuna genellikle akut hepatit geçirdiği fark edilmeyen hastaların idrar ve dışkısıyla temas sonucu bulaşmaktadır.

Hepatit B virüsü (HBV): HBV; kronik hepatit, siroz, karaciğer kanseri gibi önemli enfeksiyonlara neden olmaktadır. Özellikle kan ve kan ürünleri ile temas edenler olmak üzere tüm sağlık

çalışanları risk altındadır. Gelişmiş ülkelerde de sağlık çalışanlarında, yüksek HBV

enfeksiyonu saptanmaktadır.

Hepatit C virüsü (HCV):HCV, bulaşma yolları HBV‟ye benzemekle beraber genelde daha az bulaşıcı bir virüstür. Bulaş parenteral (kan, mukoza ve deri vb.) yol ile olmaktadır. HCV enfeksiyonu

yüksek oranda kronikleşme eğilimi taşır. Korunma için etkili bir aşı yoktur. Parenteral bulaşa

karşı eldiven ve koruyucu gözlük kullanımı çok önemlidir. Bulaş durumunda kişileri

izlemek, dört-altı ay süresince serolojik olarak takip etmek gerekir.



Human immunodeficiency virüs (HIV):HIV‟nin bulaşabilme riski, HBV enfeksiyonuna kıyasla daha düşüktür. AIDS hastalarından bulaşma riski daha fazladır. HIV virüsünün bulaşabilme riski, sağlık çalışanları için büyük tehlike oluşturmaktadır. Delici ve batıcı aletlerle yaralanmalarda kanla temas,riski artırmaktadır. Sağlık personelinin HIV ile istenmeyen bir temas durumunda öncelikle;

Deri, su ve sabun ile,

Göz, steril serum fizyolojik ile,

Ağız ve burun ise suyla iyice yıkanmalıdır.

Etkin bir aşı yoktur. Tedavinin mümkün olduğunca erken başlaması tedavinin seyri

açısından önemlidir. Eğer 36 saat geçtikten sonra başvurulduysa hastayı takibe almak

gerekir.

Tüberküloz (Tbc ): Öksürük, hapşırma ve konuşma gibi derin solunum hareketleri ile basil yüklü

damlacıklar çevre havasına dağılır ve bu damlacıkların sağlıklı kişiler tarafından solunum

yoluyla alınması ile hastalık bulaşır. Hasta odasına girerken koruyucu maske takılmalıdır.

Hastalara solunum izolasyonu uygulanmalıdır.



Enfeksiyon riskini azaltmak ve önlemek için çeşitli uygulamalar vardır.

  • izolasyon önlemleri: Her hasta ile temastan önce standart önlemlerin yanı sıra mikroorganizmanın bulaş özelliğine bağlı izolasyon önlemlerini (temas, damlacık, solunum) uygulamak gerekir.

Bilgilendirme

Hastane personeli, yaptığı işle ilgili enfeksiyon risklerini ve alması gereken koruyucu

önlemleri bilmelidir. Bu konuda hizmet içi programlara katılmalıdır.

Bağışıklama

Aşı ile önlenebilen hastalıklardan korumak ve bağışıklığı sağlamak için sağlıkçalışanlarına aşı uygulaması yapmak gerekir

Temas sonrası profilaksi

Alınan önlemlere veya önlemlerin uygulanmasındaki aksaklıklara rağmen patojenmikroorganizmalara maruz kalma durumunda kemoprofilaksi veya immünglobulinuygulanabilmektedir.

iş kısıtlama

Sağlık çalışanları, geçirmekte olduğu enfeksiyon süresince çalışma ortamındanuzaklaştırılır. Vazokomial bakteri enfeksiyonlarındaki artışın sebepleri arasında sağlıkpersonelinin de etkili olması nedeni ile hastalık geçirme riski yok oluncaya kadar hasta iletemastan uzak tutulmalıdır.

Ziyaretçilerin Enfeksiyonlardan Korunması

Ziyaretçilerin, hastaların kişisel eşyalarını (kaşık, çatal, bardak, havlu vb.)

kullanmaması,

Ziyaretçilerin hasta yatağına oturmaması,

Hastalarla yakın temasta bulunmaması,

Ziyaret saatlerine uyulması ve ziyaretin kısa olması,

Ziyaret yasağı olan hastaların ziyaret edilmemesi,

Çocukların hasta ziyaretine getirilmemesi,

Enfeksiyon servisinde mutlaka ziyaret gerekiyorsa maske, eldiven ve önlük

giyilmesi,

Hastalıkların bulaşma yolları hakkında ziyaretçilerin bilgilendirilmesi gibi

konularda önlemler almak ve bunların uygulanmasını sağlamak gerekir.



BİLDİRiMİ ZORUNLU HASTALIKLAR

Bulaşıcı hastalıkların ihbarı ve bildirimi hususunda gerekli düzenlemeleri yapmaktan sorumlu kurum, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüdür. Her kurumda bildirimlerin takibi ve yapılmasından sorumlu bir birim veya sağlık personeli vardır.


Bildirimi zorunlu hastalıklarla ilgili bazı ifadeler vardır:
Sürveyans: Toplumsal programlarda planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme yapabilmek için sistematik veri toplama, bu verileri analiz etme, yorumlama, ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşma işlemlerinin tümüdür.
Bildirim: Bildirimi zorunlu bir hastalığın bir sistem içinde belirli aralıklarla ve resmî iletişim kanalları ile ilgili yerlere bildirilmesi işlemidir.
Bildirimi zorunlu hastalık: Yasal bir gereklilik ile uygun yetkide bir makama (yerel ya da merkezî sağlık otoritesi) rapor edilmesi zorunlu hastalıktır.
İhbar: Bazı bildirimi zorunlu hastalıklarda olgu ya da salgın söz konusu olduğunda tanı koyan sağlık kurumundan bir üst kuruma durumun en kısa zamanda iletilmesidir.

BAKTERİLERİN NEDEN OLDUĞU

HASTALIKLAR

Kızıl


Bakterilerin neden olduğu, ateş ve dilin çilek görünümü almasıyla karakterize enfeksiyon hastalığıdır.
Bulaşma Yolları

Kızılda direkt temasla, hava ve damlacık (solunum), yaralanma, süt ve süt ürünleri, yumurta, yanıklarda (yanık kızılı) ya da doğuma bağlı yaralardan da (loğusalık kızılı) ve hasta ile kontamine olmuş eşyalarla bulaşma oluşur.


Klinik Belirtiler

Kızıl hastalığı, titreme ve ateşle başlar. Ateş 12-24 saat içinde 39-40 0C olur. Diğer klinik belirtilere kırgınlık, bulantı, kusma, boğaz ve baş ağrıları eşlik eder. Ateşli dönemde hastanın dili önce beyaz, sonra da kırmızı çilek görünümünü alır. Buna çilek dil (yumuşak

damakta nokta şeklindeki kızarıklık) denir. Kızılın tipik ve ayırt edici belirtisidir. Tonsillalar kırmızı ve büyük; lenf bezleri şiş ve ağrılıdır.

Ağır vakalarda peteşi ve purpuralar vardır. Döküntü ile birlikte kaşıntı artar. Döküntüler ilk başladığı yerden başlayarak söner. Cilt bazen büyük lameller şeklinde soyulur (kızıl için tipik belirti).


Komplikasyonları
Kızıl genellikle, normal evrimini tamamlayarak hiçbir soruna yol açmadan kısa sürede iyileşir. Tedaviye hemen başlanılmaması durumunda ikinci enfeksiyonlar arasında ortakulakiltihabı, (otitismedia) böbrek iltihabı (nefrit) ve romatizma ciddi komplikasyonlardandır.
Korunma

  • Özellikle burundan, boğazdan ya da kulaklardan gelen akıntının aktif olduğu

devrelerde, hastalıklı kişilerle temas edilmemelidir.

  • Hastanın bütün eşyası, yatak ve yemek takımları dezenfekte edilmelidir.

  • Hasta çocukların birer hafta aralıkla üç defa boğaz salgısında mikrop aranıp

bulunmadığı anlaşıldıktan sonra okula gitmesine izin verilmelidir.

Boğmaca (pertusis)

Her ülkede ve her mevsimde görülen bakteri enfeksiyonudur. Çocukluk dönemihastalığıdır.
Bulaşma Yolları

2 yaş altındaki çocuklarda öksürük nöbetiyle karakterize alt solunumyolu hastalığıdır. Hastalığın kaynağı insan ve kontamine olmuş eşyalardır. Bulaşma direkttemas ve damlacık yoluyla olur. Bulaştırıcılık nezle ve öksürük dönemlerinde görülür.


Klinik Belirtiler

Etken, solunum yolunda ödeme; toksin ile de siliaların nekrozuna ayrıca koyu müküs nedeniyle bronş ve bronşiollerde tıkaçlara neden olur. Solunum durması, ölümlere sebepolur. 5 aylıktan küçük çocuklarda ölüm oranları yüksektir. İlk 1-2 hafta boyunca burun akıntısı, ateş, hapşırma, ısrarlı öksürük gibi belirtiler görülür. Daha sonra, 4 hafta devam eden öksürük nöbetleri başlar. Morarma olabilir. Öksürük sonrası, ötücü bir ses duyulur.Arkasından kusma başlar. 4-8 hafta sonra öksürük azalır, belirtiler kaybolmaya başlar.


Komplikasyonları

Boğmacaya yakalanan çocuklarda öksürük aylarca sürer. Kusmaya neden olduğu veuykuyu engellediği için çocuklarda kötü beslenmeye ve gelişme geriliğine neden olabilir.Hastalık sırasında solunum yolu enfeksiyonları ve pnömoni gelişebilir. Herni, otitismedia,felç vesubkonjunktival kanamalar gibi komplikasyonlar da görülür.


Korunma

  • Direkt temasla ve hastanın boğaz salgısı ile temastan kaçınılmalıdır.

  • Korunmanın tek yolu aşı yaptırmaktır

Difteri (Kuşpalazı)

Çocukluk dönemi enfeksiyon hastalıklarındandır.
Bulaşma Yolları

Bulaşma; direkt temas, endirekt temas ve kontamine eşyalarla olur. Enfeksiyon kaynağı; hasta kişilerin ağız, burun ve boğaz salgıları; deri, kulak, vajen gibi yerleştiği dokumateryali ve portörlerin ağız, burun, boğaz salgılarıdır. Damlacık yolu ve taze kontamine olmuş eşyalar ve süt gibi yiyeceklerle de bulaşma olur.

Deri difterisi, burun difterisi ve portörler bulaşmada rol alır. Soğuk, kalabalık, açlık vefakirlik, burun ve tonsilla ameliyatları difteriye zemin hazırlar.

Klinik Belirtiler

Etkenin kana karışması ile kalp ve benzeri hayati organlar bozulup normalfonksiyonlarını yapamaz hâle gelir. Paraliziler oluşur ve ölüm ile sonuçlanabilir. Ses kısıklığı, öksürük oluşur (öksürük çift sesli ve köpek havlamasını andırır). Ses yokluğu(afoni) oluşabilir. Nefes alma sırasında güçlük görülür. Koma ve ölümle sonuçlanır. Klinik belirtileri; ilk üç günde hâlsizlik, ateş, hafif boğaz ağrısıdır. Üçüncü günden sonra hastalık ağırlaşır. Boyunda şişlik, tonsillalar üzerinde grimsi zarlar görülebilir.

Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları


Difteri, basillerinin yerleştiği yere göre isimlendirilir.

  • Boğaz difterisi

  • Larenks difterisi:

  • Burun difterisi:

  • Difterinin az görülen şekilleri yara difterisi, göbek difterisi ve konjuktivadifterisidir.

Komplikasyonları


Miyokardit, karaciğer büyümesi, kapiller kanamalar, göz, farenks, larenks, kalp,diyafram ve bacaklarda felçlerdir. Ayrıca bronkopnömoni, nefrit, hipotansiyon dagörülebilir. Bildirimi zorunlu hastalıktır.
Korunma

  • Hastalar, tecrit edilmelidir.

  • Difteri mikrobunu taşıyan şahıslar testlerle tesbit edilip tedaviye alınmalıdır.

  • Her çocuğa okul öncesi yaşlarında difteri aşısı yapmalıdır. Okullarda ve sağlık ocaklarında bu aşı, karma aşılar içerisinde uygulanmaktadır.

Tetanos

Yaralanmalar sonucu bulaşan, kasılmalarla seyreden akut, toksik bakteriyelenfeksiyon hastalığıdır.


Bulaşma Yolları

Tetanos basilinin bulaşma yolu, deri ve mukozadır. Toz, toprak, hayvan dışkısı ilekirlenen bütün batıcı, kesici ve cerrahi aletlerden, enjektörlerden, cam kesiklerinden, paslıçividen, tenekeden, hatta gül dikeni yarasından etken vücuda girer. Kan ve sinirler yolu ile

merkezi sinir sistemine gider. Hastalık tablosunu oluşturur. Tarımla uğraşan çiftçilerde ve inşaat işçilerinde hastalık daha sık görülür.

Klinik Belirtiler

Tetanos, yetişkinlerde kırgınlık, hâlsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, alaycı yüz ifadesi (risussardonikus= acı gülüş, alaycı gülüş) ve yara yerinde ağrı gibibelirtilerle görülür. Kasılmalar, yüz kaslarından başlar çene kasları kasıldığından hasta ağzını açamaz, çiğnemede zorlanır (trismus). Bu tipik ilk belirtidir. Baş arkaya doğru, sırt öne, karın içe çekilmiştir. Kol ve bacaklar da sertlik olurve yay görünümü alır. Bu belirtiye, opustatonusdenir. Gürültü ve ışık, kasılma nöbetlerini artırır. Yeni doğanda da uyarıcılarla kasılmalarartar. Bu hastalığın ölüme yakın sürecinde ateş çok yükselir.
Klinik Tanı


  • Yaş, cins ve ırk ayırımı gözetmeden tetanos tüm dünyada görülür. Hastalık etkeni, vücuda giriş şekline ve kişinin yaşına göre klinik tablo oluşabilir.

  • Yeni doğan tetanosunda etken yeni doğanın kesilen göbeği veya pansumanmalzemeleri ile göbeğe girmesi sonucu görülür. Ölüm oranı yüksektir

  • Erişkin tetanosunda, tetanosun genel belirtileri görülür.

  • Lokal tetanosta, yara yerinde hafif kasılmalar görülür.

  • Disfajik tetanosta, gırtlak spazmı ön plandadır.

  • Sefalikttanosta, sinir felçleri görülür. Önemli klinik şekillerindendir.

  • Plevra tetanosta feleçler tek taraflı olursa gövde bir tarafa doğru kasılır.

  • Abdomino-torasik tetanosta felçler karın ve göğüs bölgesinde oluşur.

  • Fulminant tetanosta, tetanos belirtileri hızla gelişerek hasta ağırlaşır ve hastayıölüme götürür.

  • Puerperal tetanos, çocuk düşürmek isteyenlerde ve düşürenlerde görülür.

Komplikasyonları:xxxxxxxxxxxx


Korunma


  • Temiz yara bakımı ve kirli yaraların cerrahi tedavisi,

  • Yeni Doğan Tetanosu‟ndan korunma ise anne adaylarının 3. aydan itibaren aşılanması,

  • Çocukluk dönemi aşı programında DBT olarak aşı uygulanır.

Tüberküloz (Verem)

Human (insan), bovin (sığır) tipi tüberküloz basilleri ile enfeksiyon sonucunda oluşanspesifik bir hastalıktır.
Bulaşma Yolları:

Hastalığın kaynağı insandır. Etken, insandan insana solunum yoluyla bulaşır. Çiğsütün pastörize edilmeden kullanılması, balgam, cerahat veüriner sistemle temas ile bulaşmaolur. Hasta insan basil çıkardığı sürece bulaştırıcılığı devam eder.


Tüberkülozda bulaşıcılığı etkileyen faktörler:

Kaynak Olguya ait nedenler:

  • Balgamdaki basil durumu: Kültür pozitifliği olan yayma(+) olgularyayma(-) olgulara göre yaklaşık 10 kat daha bulaştırıcıdırlar.

  • Öksürük sayısı

  • Kavite ve larinks tüberkülozu

  • Çocuk tüberkülozunda ve ekstrapulmoner tüberkülozdabulaştırıcılık nadir.

  • Tedavi süresi: 15. günden sonra azalır.

  • Hastanın öksürürken ağzını kapatması, maske kullanması

Konakçıya ait nedenler

  • Ev içi temas

  • BCG aşısı, önceden TB geçirmiş olması, MOTT geçirmiş olması bulaşmayı azaltır.

  • Temaslıda diabet, alkolizm, silikosis, HIV infeksiyonu gibi durumlarda bulaşma artar.

  • Meslek: Doktor, hemşire, diş hekimi, hasta bakıcı, öğretmen

Çevresel etkenler

  • Isı ve nem oranı

  • Küçük ve kalabalık ortam

  • Ortam havasının havalandırılması

  • Ultraviyole

Klinik Belirtiler

Akciğer tüberkülozu, iki dönemde incelenir:

Primer tüberküloz: Tüberküloz basili ile hiç karşılaşmamış organizmaların ilkenfeksiyonudur (Çocukluk tüberkülozu).

Sekonder tüberküloz: Tüberküloz basili ile karşılaşmış, latent hâldekibasillerin aktif hâle geçmesi ile oluşur.


Klinik Tanı ve Laboratuvar Bulguları

Tüberküloz tüm organlara yerleşir. Akciğer, perikart, deri, tüberküloz, genitoüriner,kemik tüberkülozları, tüberküloz menenjit ve tüberküloz larenjiti gibi isimler alır. En sıkgörülen akciğer tüberkülozudur. Kişinin enfeksiyon geçirdiği (tüberkülin testi), PPD testininpozitifliği veya radyolojik inceleme ile anlaşılır. Kesin tanı bakteriyolojiktir.


Komplikasyonları

Bronşiyektazi,pnömotoraks, ampiyem, endobronşiyalstenoz, soliterpulmoner nodülveya nodüller, içinde kalsifikasyonlar bulunan tüberküloma, menejit sekeli, perikardit,fibrotoraks, Sürrenal yetmezliği-Adison hastalığı, kronik renal yetmezlik, kadınlarda kısırlık,



tuttuğu yere bağlı kemik veya eklem deformiteleri gibi komplikasyonlar gelişebilir.
Korunma

  • Enfeksiyonun bulaşma yollarına yönelik önlemler alınır.

  • Basil çıkaran tüberkülozlu hastaların tespit edilerek ilaçla tedavi edilmesigerekir.

  • Henüz enfekte olmayan çocukluk yaş grubundaki bireylerin BCG aşısı ilekorunması sağlanmalı.

  • Tüberküloz basiliyle karşılaşmış (infekte olmuş), fakat hastalanmamış vehastalık görülme riski yüksek olanlarda ilaçla korumaya alınmalıdır.

  • Latent tüberküloz enfeksiyon tedavisinde hasta ilaçla korumayaalınmalıdır(kemoproflaksi).

  • Bakım veren sağlık çalışanlarının da rutin tetkikleri yapılarak korunmalarısağlanmalıdır.

Yüklə 145,24 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin