Kalp Siklusu: Bir kalp atımının başlangıcından, bir sonraki kalp atımının başlangıcına kadar gerçekleşen kalp olaylarına kalp siklusu (kardiyak siklus) denir.
Her bir döngü sinüs düğümünde bir aksiyon potansiyelinin kendiliğinden oluşması ile başlar.
Erişkin kalp atım sayısı ortalama 70-80 /dak. dır
Bir kalp döneminin ortalama süresi 0.83 saniyedir.
Kalp Siklusu
Kalp sağ ve solda bulunan iki adet pompadan oluşur. Bu pompaların çalışmasında sağda triküspit solda ise mitral kapak önemli rol oynar
Kalp pompası çalışırken başlıca iki evre meydana gelir:
Sistol→ Kalp kasının kasılması
Diyastol→Kalp kasının gevşemesi
Dolaşım sisteminde kan akışı daima yüksek basınçlı alandan düşük basınçlı alana doğru gerçekleşir
Kalp kontraksiyonu ise basıncı oluşturur
Kardiyak Siklus
Sistol
Kalbin kontraktil fazı
Elektriksel ve mekanik değişiklikler meydana gelir
Ventrikül sistolünde A-V kapaklar kapanarak ventriküldeki kanın atriumlara geçişine engel olur.
Sigmoid kapaklar ise diyastolde izometrik gevşeme fazında kapanarak arter kanının geri kaçmasını engeller.
Kapakların açılıp kapanmasında boşluklar ve damardaki basınç farkları belirler.
Papiller Kasların Görevleri
A-V kapaklar chorda tendina ile papiller kaslara tutunmuştur
Ventrikül kasları gibi papiller kaslar da kasılarak chorda tendinayı gerer
Bu ise kapakların atriumlara kaçışını engeller
Papiller kaslarda haraplanmalar kalp yetersizliğine neden olur
Kalp Siklusu ve EKG
Atrium depolarizasyonu –> P dalgası
P dalgasından 0.16 san. sonra QRS dalgası belirir
QRS ise ventriküler depolarizasyonunu gösterir
QRS ventrikül kasılmasından hemen önce ortaya çıkar (izometrik kasılma fazı)
Atrium repolarizasyonu QRS içinde kaybolur
T dalgası –> Ventrikül repolarizasyon dalgasıdır. Ventrikül kasılmasının bitmesinden hemen önce meydana gelir.
Kardiyak Siklus Sırasındaki Olaylar
Kalpteki Basınç Değişiklikleri
Basınç değişikliklerini kaydetmek için V. basilica’dan sokulan bir politen kateter fluoroskopik ekran altında sağ atriuma ve sağ ventriküle yerleştirilir
Başka bir kateter A. Pulmonalise kadar uzatılır
Uzun bir iğne sağ 8. interkostal aralıktan girerek sol atriuma sokulur
Elektromanyetik manometrelerle basınç kaydedilir
Kardiyometre, EKG ve fonokardiyogram da tabloya eklenir
Ventriküldeki Basınç Değişiklikleri
İzovolümetrik Kontraksiyon Fazı:
Ventrikül sistolünün başında Atrium P = Ventrikül P
Ventrikül kontraksiyuonu A-V kapakları atriumlara doğru hafifçe yükseltir ve Atrium P ↑
Fırlatma Fazı:
Sağ ve sol ventrikül P, Aorta ve pulmoner arter P’i aşar
Ventrikül hacimleri hızla küçülür
Aortada diyastolik P = 80 mmHg, A. Pulmonaliste 10 mmHg kadardır
Atrium içi P ↓
Sol ventrikülde basınç maksimal 120 mmHg, sağda 25 mmHg kadar yükselir
Sistol sonu hacmi: 50 ml kadardır
Ventriküldeki Basınç Değişiklikleri
Ventriküllerin Diyastol Fazı:
İntraventriküler P ↓
Bu fazda bir miktar kan akışı devam eder (Protodiyastol)
Kanın geri akışı kapakların kapanmasına neden olur, tüm kapaklar kapalı durumdadır
Sağ atrium sistolü soldan önce, sol ventrikül sistolü de sağdan önce başlar
Fırlatma sağ ventrikülde daha çabuk sağlanır
Sol A-V kapaklar inspirasyon sırasında sağa göre daha önce kapanır
Ekspirasyon sırasında her iki taraf kapakaynı zamanda kapanır
Arteryel Nabız
Sistol sırasında aortaya şiddetle itilen kan arterler boyunca ilerleyen bir basınç dalgası meydana getirir
Basınç dalgası arter duvarını genişletir bu nabız olarak elle hissedilir
Dalganın hareket hızı kan akış hızından çok daha fazla aortada yaklaşık 4 m/s, küçük arterlerde 16 m/s’dir
Nabız kuvveti nabız basıncı ile tayin edilir
Ortalama basınçla ilgisi yoktur
Arteryel Nabız
Corrigan nabız (darbeci nabız): Aort yetmezliğinde görülür. Sıçrayıcı karakterdedir
Filiform nabız: Kalp yetmezliğinde görülür. Zayıf karakterde bir nabızdır.
Dolgun nabız: Egzersizde görülür. Özellikle nabız basıncının arttığı durumlarda gözlenir. Aort yetmezliğinde nabız başın sallanmasına ve palpitasyona neden olabilir.
Miyokard fibrillerinin uzunluğu yeterince bir düzeye geldiğinde kontraksiyon kuvveti de o oranda artış gösterir (EDV artışı SV yükselmesine neden olur.)
Uzunluk-Gerim İlişkisi
Kalp kası yeterince gerilirse o derecede daha çok kasılabilir. Bu aktin-miyozin çapraz köprülerinin birbiri üzerine binme oranının maksimum olması ile mümkündür. Bu özellik iskelet kasındakine benzerdir.