© 2018 ATDD Tüm Hakları Saklıdır
1970-ci İllərin Sovet Tarixşünaslığında
Azərbaycan Xalq Cümhuriyyətinə Münasibət
Ruhengiz Kerimli
*
ORCID:0000-0001-7069-9687
Öz
1990’lı yıllarda bağımsızlığını yeniden kazandıktan sonra Azerbaycan’da
siyasi
tarihin araştırılması yönünde birtakım işler görülmeye başlandı. Lakin Azerbaycan Halk
Cumhuriyeti’ne 1970’li yılların Sovyet tarihçiliğinde mevcut olan bakışın
araştırılmaması, Cumhuriyet tarihinin tetkiki meselesinde boşlukların olduğunu ortaya
koymuştur.Sovyet devletinin son yirmi yılında, totaliter rejimin legalliğinin
temellendirilmesi amacıyla, Azerbaycan’da Sovyet hakimiyetinin kurulmasına
hasredilmiş araştrmalar devam etmekteydi.
Bu dönemde, kaleme alınan eserlerde Ekim
Devrimi, dünya siyasetinin yönünü değiştiren bir olay olarak karakterize edilmekte,
Komünist Parti ise dünyada egemen güç olarak gösterilmekteydi.
Lakin tüm çabalara
rağmen bu araştırmalarda Sovyet hakimiyetinin işgalci siyaseti ortaya çıkmakta,
SSCB’nin eski Rusya İmparatorluğu’nun varisi olduğu kabul edilmekteydi. Bu anlamda
1970’li yılların Sovyet tarihçilğinde Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, bir partinin
çıkarlarının ve hakim tabakanın menfaatlerinin
savunucusu olarak, “devrim karşıtı
Müsavat Partisi Hükümeti” şeklinde takdim edilmekle, halkla bir ilgisinin olmadığı ispata
çalışılmaktaydı.Genel olarak Azerbaycan Hükümeti’nden bahsedilmemekte, lakin
istenmeden de olsa işgal vurgulanmaktadır.
Sovyet hakimiyetinin kuruluşu,
Cumhuriyetin devrilmesinden geçtiğine göre, tüm Sovyet yazarları-bazıları açıkça,
bazıları ise kapalı ifadelerle-Azerbaycan Hükümeti’nden bahsetmek zorunda
kalmışlardır. Lakin siyasi konjonktür açısından kaleme alınmış eserlerde,
Azerbaycan
Halk Cumhuriyeti olayların temel nedeni olarak kaydedilmekle, Sovyet sisteminin kutsal
ilan ettiği kültlerin ideolojik sebatsızlığını ortaya çıkarmıştır.Sonuç olarak, ideolojik
çizginin etkisi ile yapılan araştırmalarda Azerbaycan Cumhuriyeti inkar edilemez
gerçeklerle devlet
statüsünde takdim edilmekle, totaliter rejimin belirlediği sansür
kurallarının çiğnendiği gözlemlenmektedir. Lakin Sovyet ideologlarının tekdüze
yaklaşımına rağmen milli hükümet, sosyal-siyasi düşünceye tarihi olayların katalizatörü
olarak
takdim edildiğinden, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin siyasi legalliği kabul
edilmiştir.