TÜRKÇENİN OĞUZ SAHASININ İKİ VATAN ŞAİRİ: BAHTİYAR VAHAPZADE VE
ABDÜLFETTAH RAUF’UN “VATAN” TEMALI ŞİİRLERİ ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI
BİR İNCELEME
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
119
Bahtiyar Vahapzade’nin “vatan” temalı şiirlerinde “vatanın
kutsallığı”, “gerektiğinde uğrunda ölünecek bir varlık oluşu” tartışma
götürmez bir şekilde vurgulansa da, şair her zaman gençlere “itidal”i tavsiye
eder:
“Gayretin eliyle bu vatan için,
Kendini kurban mı kestin sen kendin?
Ay oğul bu mudur derdin ilâcı?
Her derdin başka tür bin ilâcı var.
Vatanın kurbana ne ihtiyacı?
Vatanın askere ihtiyacı var.”
29
(Şehitler)
Dizelerde de görüldüğü gibi “vatan” her ne kadar can feda
edilebilecek kutsal bir varlık olsa da o, “ölüden çok diriye ihtiyaç duyan”dır:
“Vatan aşkını” ileri seviyede bir romantizm ile dile getiren B.
Vahapzade, aslında bu romantizmin gerçekleri örtmemesi gerektiğini
savunur. Vahapzade’nin vatan söz konusu olduğunda her eserinde dikkat
çeken romantizmi, kendi ifadesiyle “ayakları realiteye bağlı” olmalıdır. Bir
röportajında bu durumu şöyle özetler: “Romantizme gelince, bize lâzım olan
romantizm, ayakları realiteye ve toprağa bağlı bir romantizmdir.”
30
Görüldüğü gibi B. Vahapzade, vatana dair romantizmi inkâr etmez. Ancak bu
romantizm gerçekçi tespitlere, tahlillere ve gözlemlere dayalı olmalıdır.
Bunun için tarih ve coğrafya bilinmelidir. Vatan sevgisi için hem tarihî hem
de coğrafi derinlik şarttır.
Şair, “Tarih” adlı şiirinde, yıllarca Sovyet döneminde Azerbaycan
Türkü’nün kökünden koparıldığı tespitinde bulunarak, vatan için “tarih”
kavramının ne ifade ettiğini vurgular:
“Bizi ayırdılar benliğimizden
Millet kökten kopan bir budak oldu
Süzüldü yad sesi öz nayımızdan
Geçmişin yüzüne şimdi ak oldu.
Hele unutuldu Kur’an da, din de.
Geçip geldiğimiz yollar danıldı.
29
Aynı yerde, s. 58.
30
Vahapzade, Vatan Millet Anadili, s. 61.
|