ERTUĞRUL
KARAKUŞ
124
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
B. Vahapzade sadece kendi vatanı olan Azerbaycan için değil,
Şark’ın başka bölgeleri için de dertlenir. Mısır’da Kahire’de yazdığı
“Ehramların Önünde” adlı şiiri bunun en güzel örneğidir. Bu şiirde şair Mısır
piramitlerinin önünde sosyal gözlem yapar. Bir “Arap oğlu”nun “mağrur
ecnebi”lerden kendi vatanında Alman para birimini de telaffuz ederek
dilenmesi, şairi çok etkiler. “Koca Şark”a seslenir şair:
“Ey koca Şark, ne gündesin, ne günde.
Arabın vatanında
Başını yüce tutup ecnebi ehram gibi;
Arap gezmeye korkar öz yurdunda, ham
51
gibi.
Kardeşim, dilenende, geçmişini ansana,
Dedenin yücelttiği ehramdan utansana.
Öz helalca paranı ecnebiden bu günde
Sen sadaka alırsın.
Dedenin yücelttiği ihramların önünde
Bak nasıl alçalırsın.”
52
B. Vahapzade’nin vatan konulu kaygısının bir yönünü de “Sovyetler-
Azerbaycan” ikilemi oluşturur. Şair, Nebi Hazri’nin “Madalyalı Dilenci”
şiirine telmihle, “vatan, ülke, Sovyetler ve 2. Dünya Savaşı” bağlamında bir
sorgulama yapıyor.
N. Hazri, “Madalyalı Dilenci” şiirinde, 2. Dünya Savaşı’nda
Sovyetler saflarında Almanlara karşı savaşan Azerbaycanlı askerin göğsünde
madalyasıyla sokakta dilenmesini tasvir eder:
“Bugün o el açar gelip gidene,
Dün ise ölümle o mert görüştü.
Ömrünü vatana feda edene
Bir ödül bir koltuk ağacı düştü.”
Vahapzade, buradaki N. Hazri’nin “Ömrünü vatana feda edene”
dizesine itiraz eder.
“Ama bir metlebi unuttun belki!
Kardeş, aynı değil, vatanla ülke.
51
Budala, vurdumduymaz
52
Aynı yerde, s. 47.
|