ERTUĞRUL
KARAKUŞ
140
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
bir buluş ile tasvir edilir. Şair, şiirin devamında kesin ifadelerle
Azerbaycan’ın durumunu özetler:
“Bugün kula dönmüşüm, dün ben kendim şah iken,
Yokmuş beni doğuran, yokmuş beni bir eken.
Bu toprağa gelmişim neredense ben dünen?
Bin-bin yıllık tarihim unutulmuş, ay Allah.” (Şehitler)
Vahapzade’ye göre Rusların yaptıkları bununla bitmez. Bin yıllık
tarihi unutturan Sovyetler, Ermeniler ile yaşanan sorunlarda da daima taraflı
olmuş, Azerbaycan zulüm altında ezilirken bile bu taraflı tutum devam
etmiştir. Bu meseleyle ilgili tespitler de Vahapzade’nin bazı şiirlerine yansır:
“Evimde başımı keser ermeni,
Bağırıram...
Merkez danlayır
82
beni.
Diyor: Ne çapala, ne konuş, ne din,
Koy senin başını rahatça kessin.
Kişinin gül gibi işine kasten,
Niçin pel katırsın?
İnciyerem ben.” (Şehitler)
Vahapzade’ye göre sadece Sovyet-Rus devleti değildir taraflı olan.
Bu haksızlıkları gördüğü hâl de gerektiği gibi tepki göstermeyen Ruslar da
şairin eleştirilerinden nasibini alır. Şair, susmuş olan Rus aydınına seslenerek
onların haksızlıklar karşısındaki olumsuz hâl tasvirlerini de yapar:
“Zorun karşısında sustunuz...Deyin,
Varislik borcunuz unutuldu mu?
Ulu Tolstoy’un, büyük Puşkin’in
Size irs koyduğu hakikat bu mu?” (Şehitler)
Ancak B. Vahapzade’nin asıl tespitleri yine de kendi halkına
yöneliktir. Halk sayesinde bir yerlere gelip halkı layıkıyla temsil etmesi
gerekenlerin tam tersi bir hâlde bulunmalarını, “Mansıp Havasına” adlı
şiirinde etkili dizelerle tasvir eder:
“Dün elleri üstte zavallı millet
82
Danlayır: suçluyor
|