Zeynep KÖSTELOĞLU Dr. Öğretim Üyesi
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi,Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü,
Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı, Eskişehir, Türkiye
Orcid id: 0000-0002-0753-1811
Abstract. Depending on the developments and changes, the child as a concept has been redefined in
each period and its content has been detailed. Children's literature covers a long process that starts from the
birth. The learning process, which begins in the preschool period, passes to a different level with the child's
learning to read and write, thus forming the basis of literacy. A large part of the acquired knowledge is provided
by the continuity of the reading habit. For this reason, the role of children's literature in the development of the
child's imagination and becoming a productive individual in the future is undeniable. During childhood, the
intelligence of the individual develops rapidly, and during this development process, literary works that are
suitable for the child, that will develop their imagination and increase their vocabulary are needed. These books
should be suitable for the age of the child, affect the emotions and thoughts positively, and provide the child
with love of books. “suitability for children”, “child reality” and “children's point of view” are the sine qua
non of children's literature.
Sevim Ak is one of the authors who contributed the most to children's literature in Turkey. Reyhan
Yusifgizi is one of the well-known Azerbaijani children and youth literature writers. In this study, "Vanilla
Scented Letters" and "Aysu", which are the works of children's literature of both contemporary women writers,
will be evaluated comparatively in terms of the principle of suitability for children.
Keywords: Turkish children's literature, Azerbaijani children's literature, Vanilla Scented Letters,
Aysu, Suitability for Children Principle
GİRİŞ Çocuk, bilindiği gibi uzun yüzyıllar üzerinde durulmayan bir kavram olarak karşımıza çıkar. Çocuk
dünya genelindeki bütün toplumlar için farklı amaçlarla dünyaya getirilmiş ve gerek ebeveynlerinin gerek
içinde bulunduğu toplumun değer yargıları bağlamında büyütülmüş bir birey olarak görülür. Özellikle çocuk,
soyun devamı veya yaşlılıkta/ ihtiyaç durumunda kendilerine bakabilecek hazırda bulunan bir kişi olarak
düşünülmüştür.
Türk dünyasına ait toplumlara bakıldığında çocuk konusunun edebiyat alanında çok fazla ele
alınmadığı görülür. Özellikle modern çocuk anlayışına kadar çocuk üzerine yapılmış çalışmaların azlığı dikkat
çeker. Bunun nedeni Türk toplumlarının daha çok atlı-göçebe kültürü ile yaşaması, çocukların sözlü edebiyat
ürünleri olan masal, ninni, destan gibi türlerle beslenmesi ve yazıya geçişin belli bir zaman sürecinden sonra
gerçekleşmesidir. Yerleşik düzene geçişin ardından modern anlamda çocuğa ait bir edebiyat alanının var olma
fikri de onsekizinci yüzyılı bulur. Bu zaman dilimine kadar çocuk edebiyatı alanında yapılan çalışmaların
azlığı çocuğa değer verilmediği anlamına gelmemelidir. Genel olarak bakıldığında Türklerin gerek toplumda
gerek aile içinde çocuğa bir saygınlık duyduğu bilinir. Ön Türk kültüründe
anaerkil bir toplum olarak yaşayan Orta Asya Türkler’inde çocuk ve kadın önemli bir değerdir ve kadın karar vericiler arasında önde yer alır (Neydim, 2019: 25).
Çalışmanın amacı, biri Türk diğeri Azerbaycan çocuk ve gençlik edebiyatına ait olan iki kadın yazar
tarafından kaleme alınmış iki çocuk ve gençlik edebiyatı eserini çocuk gerçekliği bağlamında karşılaştırmalı
edebiyat biliminin verileri ışığında değerlendirmektir. Çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarından Sevim
Ak’ın “Vanilya Kokulu Mektuplar” eseri ile Reyhan Yusifqızı’na ait “Aysu” adlı eserin çocuğa görelik ilkeleri
bağlamında karşılaştırmalı olarak ele alınması çalışmanın sınırlılığını oluşturmakla birlikte Türk Dünyası
edebiyatına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.