Keywords: Yunus Emre, Martin Luther, Enlightenment, Anatolia, Europe
İnsanlık günümüz koşullarına gelene değin hem Avrupa’da, hem Anadolu’da hem de dünyanın farklı
coğrafyalarında çok önemli ve badireli aşamalardan geçerek bulunduğu noktaya ulaşmıştır. “
Avrupa’da, Ortaçağda her anlamda karanlık bir dönemden geçilirken, skolâstik felsefenin ve kilise baskısının sıkı kurallarıyla boğuşulurken, cadı avlarına çıkılırken ve din adına, Allah adına, engizisyon mahkemelerinde insanlar suçlu ya da suçsuz yere yargılanırken, Anadolu’da ekonomik anlamda parlak bir dönem olmamasına karşın, bu dönem kültürel ve felsefi açıdan tam bir çiçek açma dönemidir ve çok geniş bir coğrafyada etkileri görülecek çok önemli aydınlar ve düşünürler yetişmiştir. Bu dönem aynı zamanda on altıncı yüzyılda Avrupa’da yaşanacak aydınlanma döneminin de ön adımları olmuştur ” (Sivri, 2012: 136). Kat edilen bu
sancılı süreçten sonra bugün artık 4G hatta 5G endüstrisinden söz edilmeye başlanmış ve insanlık tarım
devrimi, sanayi devrimi ve iletişim-bilişim devrimini tamamlayarak bir sonraki aşamaya geçemeye
hazırlanmaktadır. Yapay zekânın insanlığı nereye götüreceği ise bir muammadır. Zira bu gelişimin hızına
koşut olarak bilinç aynı düzeyde gelişmemektedir. Bilimsel araştırmalar ilerledikçe madde ve mana âleminin
birlikteliği, insanın ve evrenin özünün bir olduğu çeşitli bilimsel çalışmalarla da ortaya konmaya başlanmıştır.
Başlangıçtan bu yana önce insanın kendini tanıması gerektiği üzerinde çok durulmuş ve bugün bunun nedeni
çok iyi kavranmıştır. Bir mikro kozmos olan insanın kendisi Hacı Bektaş Veli’nin tabiriyle
okunacak en büyük kitap tır. Kadim kültürün içinde yaşamış bilgeler, filozoflar ve arifler de söylemleriyle ve yaşam biçimleriyle
hep bu görüşü desteklemişlerdir. Çok katmanlı yapısını keşfeden ve benliğinin farkına varan insan
farkındalığını geliştirmiş, insan-ı kâmil olma yolunda epey yol kat etmiştir. Bu kâmil insanlardan biri de 13.
yüzyıl Anadolu topraklarında yaşamış Yunus Emre’dir.
Bu çalışmada, Erdoğan Alkan’ın gerçek yaşamdan hareketle yazdığı ve Yunus Emre’nin ve Martin
luther’in hayatını ayrıntılarıyla işlediği
Yunus’tan Luther’e Çağrı adlı romanında ya da yazarın kendi tabiriyle
uzun hikâyede Yunus Emre’nin Anadolu aydınlanmasındaki yerine, insanlığa armağan ettiği düşünsel
derinliğe ve Anadolu’dan Avrupa’ya nasıl bir gönül köprüsü kurduğuna değinilmektedir. Tarihsel ve
sosyolojik eleştirinin ışığında yapılacak bu çalışmada amaç insanın ve evrenin özünü kavramış Yunus
Emre’nin düşün dünyasını romandan hareketle irdelemek, yer verilen şiirlerinin iç katmanlarına girmek ve
Anadolu’da 13. yüzyılda yaşanan aydınlanmanın domino taşı etkisiyle nasıl tüm Avrupa’yı da etkisi altına
aldığını göstermektir.
Ankara’da, 2010 yılında, Arkadaş Yayınları’ndan yayınlanan roman ya da uzun hikâye, 49 bölümden
ve 158 sayfadan oluşur. İlginç bir açıklama yazısı ile başlayan ve bu fikir üzerine oturtulan romanda Erdoğan