ÇÜTAD
Çukurova Üniversitesi
Türkoloji Araştırmaları Dergisi
Cilt 3, Sayı 2
Aralık 2018
28
ortak özelliği cehaletleridir. Sorgulamadan her işe karışmaları ve
toplulukla birlikte galeyana gelmeleri anlatıcı tarafından alaylı bir
biçimde eleştirilir. Benzer bir tavra daha sonra Hüseyin Rahmi’nin
eserlerinde de rastlarız. Halkın sağduyusunu dikkate almama, onu
daha çok cehaletini öne çıkararak eleştirme ve alay etme Şair
Evlenmesi
’nde de gözlemlediğimiz bir özelliktir. Hayal-i Celâl’de ise
bu kez Şeyda Bey’in iki Arap halayığı benzer bir muameleye tabi
tutulur. Annesi olmadığı için Şeyda Bey, gönül işlerinde elçi olarak
bu iki Arap halayığı kullanır. İlk olarak Zekavet Hanım’a Şeyda
Bey’den bir mektup götüren halayık evden kovulur. İkinci olarak
Akile Hanım’a görücü olarak gönderilen diğer halayık ise beceriksiz
olarak gösterilir. Halayıklar sadece başkalarının değil Şeyda Bey’in
hakaretlerine ve anlatıcının alaylarına da maruz kalırlar. Halktan
eğitimsiz kişiler, geri kalmışlığın ve modası geçmiş bir zihniyetin
ifadesine yaramakla birlikte metinlere yerli ve milli bir özellik de
verirler. Ancak yazarların alaylı tutumu sadece halktan kişiler için
değil başkahramanlar için de geçerlidir. Başkahramanın bu şekilde
alay konusu olması çok alışıldık bir yaklaşım olmamakla birlikte
bundan sonra sıklıkla başvurulan bir yöntem olarak kendini
göstermeye başlar.
Mekân
Eserlerin, değişen toplumsal şartlardan en fazla etkilenen
kurum olan evlilik kurumuna ve beraberinde kadın erkek ilişkisine
dair bazı eleştiri ve teklifler içerdiği daha önce belirtilmişti. Bu durum
her iki yazarın mesaja veya olayın kendisine odaklanmasına ve
metinlerin de olay ağırlıklı olmasına yol açar. Özellikle Şair
Evlenmesi
bu açıdan tüm yüklerinden kurtulmuş gibidir. Olayın
gerçekleştiği yerle- sahne ve dekora dair ayrıntılar- ilgili her hangi bir
bilgi verilmez ve bu durumda tüm iş okuyucunun hayal gücüne kalır.
Bir evlilik söz konusu olduğu ve öncesinde nikah kıyıldığı için
olayların gerdeğin yaşanacağı evde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Ancak bu evin Müştak Bey’in evi mi olduğu yoksa Müştak Bey’in
içgüveysi olarak gelinin evine mi geldiği pek net değildir. Sadece
yazar eserin başında olayların gelin odasında gerçekleştiğini belirtir.
düşürme süreci dikkat çekmektedir." (s.236). Koç, Okan.(2015). Komik Olanın
Peşinde:Parodi. Türk Dili Dergisi, 236.
www.tdk.gov.tr/images/kasımaralik2015okankomikolanınpeşindeparodi.pdf
(Erişim tarihi: 18.11.2018)
|