ÇÜTAD
Çukurova Üniversitesi
Türkoloji Araştırmaları Dergisi
Cilt 3, Sayı 2
Aralık 2018
33
anlatılarak
21
durumun bayağılığı ile üslubun yüksekliği arasındaki
karşıtlıktan faydalanılarak Şeyda'nın içine düştüğü traji-komik durum
vurgulanır. Bütün bunlar anlatıcının niyetini yani alay ve komediyle
birlikte küçümsemeyi belirginleştirir.
Şair Evlenmesi, komedi oluşu ve tek perdeden meydana
gelmesiyle anlamın ve beraberinde mesajın öne çıktığı bir metindir.
Bilindiği üzere Şinasi yeni nesir dilini inşa ederken anlaşılır olmasını
oldukça önemser. Bu metinde de dil devri için oldukça anlaşılır, üslup
oldukça zahmetsizdir. Tip özelliği gösteren kahramanlar toplumdaki
belli bir kesime karşılık gelip o kesimin diliyle konuşurlar. Belli
zihniyetlerin temsilcisi durumundaki bu kahramanlar sayesinde
toplumsal eleştiriye de yer verilir. Şinasi her unsuru amaca uygun bir
biçimde kullanarak üslupta ekonomikliğe gider. Ayrıntılardan arınmış
bu tarz anlaşırlılığa da hizmet eder. Şinasi’nin metniyle ilgili tüm
eleştirmenlerin birleştiği ortak nokta kaynağını halktan alması, günlük
konuşma dilini kullanması ve beraberinde milli bir karakter
taşımasıdır.
SONUÇ
Şair Evlenmesi ve Hayal-i Celâl Tanzimat dönemine ait ilk
ürünlerdir. Farklı türlerde yazılmış olmakla birlikte Hayal-i Celâl
diyalogu bir anlatım tekniği olarak çok fazla kullanmasıyla Şair
Evlenmesi
’ne ve tiyatro türüne daha çok yaklaşır. Her iki eser ait
oldukları türün Batılı anlamdaki ilk örnekleri olmak üzere yazılırlar ve
her ikisinin de beslendiği temel kaynak halk anlatı geleneğidir. Şinasi
halk tiyatrosundan esinlenmekle ve geleneksel tipleri kullanmakla
birlikte türünün özelliklerini üzerinde taşıyan ve nispeten moderne
yakın bir metin kaleme almayı başarır. Kısacası Şinasi kendi
köklerinden beslenerek yeni bir şey yaratmaya daha yakındır.
Recaizade Mehmet Celâl, Batılı anlamda bir roman örneği vermeye
çalışırken ortaya çıkan metin, türünün tüm özelliklerini üzerinde
taşımaz. Romana giden yolda önemli bir gayret veya deneme
olmaktan öteye geçemez.
21
“Arap hazretleri ol veçhile dışarı atılır atılmaz doğru eve giderek görmüş
olduğu işbu muamele-i şedide ve barideyi çar-çeşmle muntazır-ı iltifat-ı yar olan
Şeyda-yı bi-karara nakleylediği gibi Şeyda iğne yutmuş köpeğe dönerek badezin
derununda ızmar-ı gayz ü kin ile zavallı hanımcağızın aleyhinde diş bilemeye
başlamış..”(s.173) Yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere olayın basitliğiyle
üslubun yüksekliği arasındaki zıtlıktan faydalanılarak Arap cariye ve Şeyda alay
edilerek küçümsenir.
|