D Ý k k a t ç o k ö n e m L ý n o t



Yüklə 0,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/5
tarix04.01.2017
ölçüsü0,6 Mb.
#4472
1   2   3   4   5

Týpta: Genellikle psikiyatri, cerrahi, dermatoloji, nö-
roloji, kadýn doðum bölümünde doðum aðrýlarýnýn
kontrolünde; diþ hekimliðinde, ameliyat ve diþ çekimi
öncesi anestezide kullanýlabilir. 
Psikiyatride; sinir ve kaygý bozukluklarýnda, histeri, as-
tým, uykusuzluk, her türlü korkunun giderilmesinde; si-
gara, alkol, uyuþturucu gibi alýþkanlýklarýn çözümünde,
aþýrý kilo ve yeme bozukluklarýnýn, konsantrasyon ek-
sikliðinin, günlük stres ve sýkýntýlarýn giderilmesinde
kullanýlýr. 
Eðitimde: Konsantrasyon saðlamakta, özgüvenin geliþ-
tirilmesinde, ders çalýþmada, hafýzayý kuvvetlendirme-
de, stresin giderilmesinde kullanýlýr. 
Öðrenme Ýsteksizliði: Ailelerin "çocuðum, aldýðý özel
derslere raðmen, niye ders çalýþmýyor" sorusuna, du-
rumu deðiþtirerek cevap saðlamakta kullanýlýr. Ders-
leri sevme ve disiplinli çalýþma alýþkanlýðý hipnoz ile

83
saðlandýðýnda, öðrencinin hayatýnýn dönüm noktasýný
haline gelir.
Özgüven Eksikliði: Topluluk önünde konuþamama,
kararsýzlýk, baþladýðý iþi bitirmeme, çekingenlik, utan-
gaçlýk, kendisi hakkýnda olumsuz düþünme gibi birçok
sorunumuzun nedeni özgüven eksikliðidir. Bu konunun
baþka bir çözümü olmadýðý için hipnoz bu konunun tek
çözümüdür.
Zayýflama: Diyet ve egzersizler belirli bir ölçüye gelme-
nizi saðlasa da istediðinize ulaþmak konusunda, ya da
tekrar verdiðiniz kiloyu almamanýz konusunda size pek
yardýmcý olamayabiliyor. Hipnoz ile bilinçaltýna yeni ye-
me alýþkanlýðý kazandýrýldýðýnda kilo vermenin zorluðu
da ortadan kalkýyor. 
Fobiler: Size mantýksýz gelse de, baþýna geldiðinde ken-
dinizi aciz hissettiðiniz karanlýk, kapalý yer, uçaða bin-
me, yükseklik gibi korkular, akýl mantýk dinlemiyor.
Ýlaçlarsa bu sorunu sadece bastýrýyor. Çözümleyemiyor.
Çözüm yine hipnozdan geçiyor.
Sigarayý Býrakma: Daha önce en az bir kez sigarayý bý-
rakmayý denemiþ olanlar için uygulanabilir. Sigarayý bý-
raktýðýnýzda hissettiðiniz duygularýn uzaklaþtýrýlmasýný
saðlayacak çalýþmalar size çok kolaylýk saðlayacaktýr.
Cinsel Problemler: Erkeklerde ereksiyon, kadýnlarda
orgazm veya birleþme sorunu olarak tanýmlayabileceði-
miz sorunlara viagra gibi ilaçlara baðýmlý olmak isteme-
yenler için, tadý garip olan þeyler yiyip içmekten daha
kolay ve etkili bir yöntemdir hipnoz.
Ýstemsiz Alýþkanlýklar: Týrnak yeme, parmak emme,
saç koparma gibi tik olmuþ alýþkanlýklarýn sizi düþürdüðü

84
kötü durumdan býktýysanýz, ister yetiþkin olun ister
çocuk, hipnozla en kýsa zamanda bu sorundan kurtu-
labilirsiniz.
Altýný Islatma: Yakýnda geçer söylemiyle önemsiz bir
þeymiþ gibi çocuklarda önemsenmeyen bu durum, ço-
cuk okula baþladýðýnda hala devam ediyorsa daha da
kötü sonuçlara neden olur. Bu rahatsýzlýðýn pek azý üro-
lojik nedenlerden kaynaklanýr, genellikle psikolojik kö-
kenlidir. Evlenmek üzere olan veya askere gidecek olan
kiþilerde aþýrý stresten dolayý da yaþanabilir. Son çare ol-
masa bile burada da hipnozun etkili olduðundan bahse-
debiliriz.
Duygusal Sorunlar: Uykusuzluk, sinirlilik ve diðer
duygusal sorunlarýn çözümü için hipnoz neredeyse
%100  etkilidir. Karakter bozukluðu olmadýðý sürece
kesin cevap alabileceðiniz durumlardýr.
Dil Öðrenme: Yabancý dil öðreten kurumlarda en yay-
gýn sorun öðrenememektir. Eðer dil öðrenmeye gidip
öðrenemediyseniz, her durumda gittiðiniz kuruma ya da
öðretmene hata bulmak kesinlikle haksýzlýktýr. Öðreni-
lecek bilgilerin çok hýzlý unutulmasý, öðretilmediðinden
ya da öðretilemediðinden deðil, öðrenen kiþinin yete-
rince tekrar etmemesinden ve dili özümseyememesin-
den dolayý bilinçaltýnda yeterince güçlü bir iz býrakama-
masýdýr. Bu gücü hipnoz ile dýþarýdan saðladýðýnýzda
hipnoz yöntemi dil öðrenmede en büyük yardýmcýnýz
olur.
Hukukta - Emniyette: Amerika'da polis, tanýklarýn
baþlarýndan geçenleri veya gördüklerini detaylý olarak
anlatmalarý için hipnozdan faydalanmaktadýr. Ülkemiz-
de henüz yasal bir yöntem olarak kabul görmemektedir.

85
Sanat ve Ýþ Dünyasýnda: Stresten kurtulmada, dikkat
ve konsantrasyonu arttýrmada, yeni projeler ve iþler
üretmek için düþünce berraklýðý saðlamada kullanýlabilir. 
Hipnozu tedavi metodu olarak kullanan doktor sayýsý
çok azdýr. Çoðunluðu hipnoz olaðan tedavilere, özellik-
le ameliyat ve ilaca, ek olarak kullanýlýr. Hastalýklarýn
tedavisi için sýradan hipnoterapistlere baþvurmak sa-
kýncalýdýr. Çünkü genellikle tedaviye, teþhisi tam olarak
belirlemeden baþlanmaz. Bu yüzden hastalýklarýn teda-
visi için, hipnozu, bir tedavi metodu olarak kullanan
doktorlara baþvurmalýyýz. Hipnoz ile tedavi amacýnýz
varsa, öncelikle doktora gidip gerekli teþhisin konulma-
sýný saðlamalýsýnýz. 

86
HÝPNOZUN TARÝHÇESÝ
Hipnoz, tarihi boyunca birçok sefer yok sayýlmaya,
reddedilmeye çalýþýlsa da varlýðýný kabul ettiren süreðen bir bi-
lim olarak bugünümüze kadar gelmiþtir. Adý ve þekli tarih bo-
yunca farklýlaþsa da, þu anki haliyle günümüze ulaþabilmiþtir.
Geçmiþte hipnozla yapýlan tedaviler psikoterapi ve psikanali-
zin temellerini atmýþtýr. Farklý dönemlerde, farklý þekillerde
uygulanan hipnoz hakkýnda biraz bilgi vermek isterim.
Antik Çað 
Hipnoz antik çaðdan beri kullanýlan bir tedavi þeklidir.
Çinliler, Mýsýrlýlar, Ýbraniler, Hindular, Ýranlýlar, Romalýlar ve
birçok uygarlýk hipnozu tedavi yöntemi olarak kullanmýþtýr.
4000 yýl önce Çin'de yaþayan Wang Tai adýnda bir kiþi, hasta-
larýn vücutlarý üzerinden geçirdiði paslar ve simultane sözler-
le tedaviler uygulamaktaydý. Ayný yöntem Wang Tai'den iki
yüzyýl sonra Hindistan'da Veda tarafýndan benzer prosedürler
ile tanýmlamýþtýr (Gravitz 1933 a). 
Antik Yunanistan'da Aesculapios'un elleri ile hastalarýnda
bir çeþit uykuya benzer bir hal meydana getirerek tedaviler
uyguladýðý bilinmektedir. Aesculapios, kendisine olan güveni-
nin ve inancýnýn tedavisinin sonucuna büyük katkýsý olduðu-
nu düþünüyordu. Hipnoz güven, inanç ve istekle baþlar kura-
lý, günümüz modern hipnoz anlayýþýnda da aynen geçerlidir.
Antik çað insanlarý, günümüzde bile hipnoz hakkýnda çok
bir þey bilinmemesine bakýlarak, hipnozun mekanizmasý

87
hakkýnda çok çok az bilgiye sahip olmasalar da, hipnozu bir
tedavi aracý olarak kullanmaya çekinmemiþlerdir. Günümüz-
de ise hipnozun doðasý hakkýnda çok bilgiye sahip olunmadý-
ðý için, hipnozu kabul etmeyen insanlar çoðunluktadýr. Antik
çaðda bile hipnoz uyku halinde tedavi olarak görülürken, bý-
rakýn halký, bazý doktorlarýn bile hipnozu sadece bir uyku ha-
li olarak tanýmlamasý, günümüz insanýnýn ne kadar güvensiz
olduðunun bir kanýtý deðil midir sizce?
Mesmer Öncesi Dönem 
1500'lü yýllarýn sonlarýnda, batýlý bilim adamlarý, zihinsel
güçlerin saðlýk üzerinde önemli etkileri olduðuna dair bilgile-
re ulaþmýþlardýr. Heronymous Nyman, imajinasyonun gücü ve
insan saðlýðýna etkisi hakkýnda yazýlar yazdý. Tedavide, imaji-
nasyon gücünün kullanýlan ilaçlarýn kalitesinden çok daha
etkili olduðunu savunmuþtu. 
15. yüzyýlda Petrus Pomponatus magnetik etkilerle birlikte
kullanýlan imajinasyonun ve hastanýn iyileþme isteðinin kaný
ve ruhu etkileyeceðini söyledi. Ayný çaðda Paracelsus da Hi-
pokrat’ýn düþüncelerine katýlarak inançlarýn saðlýk ve hasta-
lýklar üzerine kritik etkilere sahip olduðunu söyledi. 
Mesmerin çalýþmalarý birçoklarý tarafýndan dinamik psiki-
yatrinin baþlangýcý olarak kabul edilir. Hipnozun tarihçesi de
Mesmer ile baþlatýlýr. Oysa hipnozun 5000 yýllýk tarihi vardýr.
O zamanlar henüz psikoloji bilimi doðmamýþtý. 
Franz Anton Mesmer (1734-1815) hipnoz tarihinde bir
döneme adýný veren bir kiþidir. Ýnsan hayatýnda yeni bir
dünya keþfettiði için kendisi Cristopher Colombus ile kýyas-
lanýr. Bu her iki kaþifin hayatlarý da benzerlik göstermektedir.
Hayatlarý hakkýnda çok fazla bilgi olmasa da, her ikisi de

88
hayatlarý boyunca, bulduklarýnýn ümit ettiklerinden farklý
ve yanlýþ þeyler olduklarýný bilmeden yaþamýþlardýr. 
Mesmer'in bu konulara merak sarmasý hocasý sayesinde ol-
muþtur. Peder Gassner (1727-1779) Mesmer'in hocasý, Avus-
turyalý bir papazdýr. 1758 yýlýnda isviçre'nin Klösterle yöresin-
de rahiplik hayatýnýn sekizinci yýlýný yaþarken, þiddetli baþ að-
rýlarý ve baþ dönmeleri nedeniyle ýstýrap çekmeye baþladý. Bu
tür aðrýlarýn, içindeki þeytanýn oyunu olduðuna inanarak, ki-
lisede halký toplumsal dua ve günah çýkartmaya davet etti.
Bu uygulama kendi problemlerinin ortadan kalkmasýný saðla-
yýnca, ayný yöntemi baþka problemler içinde denedi. Çözüm-
lediði her sorun rahibe þöhret getirdi. Rahip uyguladýðý bu
yöntemden kendisine ulaþamayan insanlarýn da faydalanma-
sý amacýyla, bir kitapçýk yayýnladý ve tedavi yöntemlerini
açýkladý. 
Tedavi için öncelikle hastanýn iznini alan rahip Gassner,
hastaya Hz. Ýsa'ya olan inancýnýn hastalýðýn tedavisinde belir-
leyici olacaðýný söylerdi. Sonra Gassner "Eðer bu hastalýkta
doða ötesinde bir nitelik varsa, Hz. Ýsa namýna, onun kendini
göstermesini emrediyorum." derdi. Yani kendi inancýna göre,
þeytaný hastalýðýn belirtilerini göstermeye davet ederdi. Has-
talar derhal konvülziyonlar sergilemeye baþlardý. Eðer her-
hangi bir semptom ortaya çýkarsa, hasta tedavi edilmiþ sayýlýr-
dý. Eðer hiçbir semptom görülmezse, Gassner o hastalýklarý
"organik" tedavi için hekime havale ederdi. 
Mesmer Dönemi
Mesmer, Gassner'e yaptýðý bir ziyaretten sonra ondan etki-
lenerek kendi tedavi yöntemini geliþtirmiþtir. Mesmer'in teda-
vi yöntemi 4 ilkede incelenebilir. 

89
1) Narin fiziksel bir sývý tüm evreni doldurmaktadýr. Bu sý-
vý, insanoðlu ile dünya ve insan ile insan arasýnda ileti-
þimci bir rol oynamaktadýr. 
2) Hastalýk, bu fiziksel sývýnýn insan vücudunda eþit olma-
yan daðýlýmýndan dolayý ortaya çýkmaktadýr. Þifa bu sý-
vý dengesinin yeniden kurulmasý ile elde edilir. 
3) Bazý teknik yöntemler ile bu sývý, diðer insanlara da
yönlendirilebilir ve onlarda da depo edilebilir. 
4) Ayný ilkelere dayanarak, hastalarda ve þifa bulmuþ has-
talarda krizler oluþturulabilir. 
Mesmer, epilepsi hastasý olan çok sevdiði birine þöyle bir
tedavi uygulamýþtýr. Hastanýn vücudunun alt kýsmýna bir mýk-
natýs koyar. Bu iþlemin hemen ardýndan hasta, esrarlý bir sývý-
nýn vücudundan aþaðý akýþýný hisseder. Bu akýþ ona birkaç sa-
at süren bir þifa getirir. Ancak hastalýðýn tedavisi aylar süren
seanslar sonucunda tamamlanýr.
Mesmer bireysel tedavilerinde, hastasýnýn önünde oturur-
du ve dizlerini hastanýn dizlerine dokundururdu; sonra, has-
tanýn baþparmaðýný avuçlarý içine alarak bastýrýrdý. Bundan
sonra gözlerini, hastanýn gözlerinde sabitleyerek, hastanýn el
ve ayaklarýna elleriyle küçük küçük dokunurdu. Bu iþlemler
birçok hastada tuhaf hisler ve krizler ile sonuçlanýr ve bu
þekilde tedavi bulurlardý. 
Mesmer'in grup tedavilerinde tedavi salonunun ortasýnda
48cm yüksekliðinde baquet denilen garip bir alet bulunurdu.
Aletin etrafýnda 25 kiþi oturtabiliyordu. Bu aletin üzerinde ki-
þilerin oturacaðý yerin hizasýnda delikler bulunurdu ve bazý
demir çubuklar bu deliklerden çýkarak insanlara temas eder-
di. En etkili sonuçlar, Mesmer yaklaþtýðýnda ortaya çýkardý.
Mesmer kimseye dokunmadan ellerinin ve gözlerinin hare-
ketleri ile sývýyý gereken kimselere yönlendirip konvülziyonlarýn

90
ortaya çýkmasýna veya ortadan kalkabilmesine neden oluyor-
du. Mesmer hastalarýn tedavi olabilmesi için konvülziyonlarýn
þart olduðunu düþünüyordu. Diðer taraftan, öðrencisi
Puységur konvülziyonlarýn þart olmadýðýný, somnambu-
lizm halinin esas olduðunu savunmuþtur. Puységur'in has-
talarý konvülziyonlarýn ne olduðunu bile bilmiyorlardý. 
Mesmerizm Almanya'da Fransa'dakinden çok daha farklý
bir geliþim gösterdi. Mesmer'in prensipleri, özellikle animal
magnetizm; Romantist'ler ve doða Filozoflarý tarafýndan he-
men benimseniverdi. 1812'de Prusya Hükümeti bir komisyon
kurdu ve bu komisyon'un olumlu raporlarý sonucu Berlin ve
Bonn Üniversitelerinde Mesmerizm kurslarý kuruldu. 
Almanlar, Mesmerizme daha çok felsefi bir yorum verdiler.
Kuluge adlý bir alman yazdýðý ders kitabýnda, manyetize eden ve
edilenin arasýnda manyetik bir daire oluþturduklarýný belirtmiþ-
tir. Bu manyetik alan, iki kiþi arasýnda yaratýlmýþ özel bir dünya
olup her türlü dýþ etkilerden korunmasý gerektiðini savunmuþ-
tur. Frederick Hufeland, Kuluge'nin bahsettiði bu ikili üniteyi,
hamile kadýn ve fetusa benzetti ve manyetik tedavinin, fetusun
doðumuna kadar geçirdiði yaþantýlarýn aynýsý olduðunu belirtti.
Mesmer'in doktrini modern psikolojiye birçok tedavisel to-
humlar ekmiþ olmasýna raðmen 1815'te öldüðünde artýk ne-
redeyse bilinmeyen bir insandý. Mesmer'in doktrinlerini þu
þekilde sýralayabiliriz. 
1. Hastanýn þifa bulabilmesi için gereken kudret kendi
içindedir.
2. Hastanýn þifa bulabilmesi için "terapist ile yakýn iliþkide
bulunmasý gerekir. Bu modern psikolojide "tuning" veya
"transferance" ile kýyaslanabilir.
3. Þifa, semptomlarýn dýþarýya vurulmuþ görünümleri (ab-
reaction) ile nitelenen krizler yoluyla elde edilir. 

91
Fransa'da Mesmer'in tedavilerini araþtýrmak için kral bir
komisyon oluþturdu. Bu komisyon Mesmer'in mýknatýslý de-
mir çubuklarýnýn yerine, demire benzetilmiþ tahtalar kul-
lanmasýný Mesmer'den istedi. Mesmer tahta çubuklar kul-
landýðýnda da hastalar tedavi oluyordu ve konvülziyonlar
meydana geliyordu. Marifetin mýknatýslarda olmadýðý böylece
anlaþýlmýþ oldu. 
Baþka bir deneme olarak, hastalarýn gözleri kapattýrýldý ve
kendilerine þu anda manyetik paslar yapýldýðý söylendi. Mes-
mer hiçbir þey yapmadýðý halde hastalarýn konvülziyonlar ge-
çirdiði ve iyileþtiði gözlendi. Komisyon Mesmer'in yaptýðý te-
davilerin nedeninin ne mýknatýslar, ne de Mesmer'den kay-
naklanmadýðýna, hastalarýn imajinasyonlarýndan ve beklenti-
lerinden kaynaklandýðýna inandý. Yani bu araþtýrmaya göre,
Mesmer sadece placebo etkisi ile tedaviler uygulamaktaydý.
Bilimsel komisyonlar Mesmer ve tedavisi hakkýnda olumsuz
rapor yazdýlar. Oysaki, gerçekte Mesmer psikoterapinin de
kurucusu sayýlýr.
Marques de Puységur
Puységur, Mesmer'in öðrenci olmasýna raðmen yöntem ba-
kýmýndan farklýydý. O, tedavi yönteminde hastadan, uyanýk
olduðundan daha canlý bir atmosferde, yüksek sesle, yanýtlar
alýnabiliyordu. Puységur da, Mesmer gibi kollektif tedaviler
uygulamýþtýr.
Puységur tedavi uygulayacaðý mekanlar da, mekanýn orta-
sýnda bir aðaç buldururdu. Hastalar aðacýn etrafýna otururlar-
dý ve tüm hastalar birbirlerinin baþparmaklarýndan tutarlardý.
Hastalar, aðacýn gövdesine ve dallarýna sarýlý olan ipleri vü-
cutlarýnýn hastalýklý bölgelerine deðdirirlerdi, bu iþlemden

92
sonra hastalar aralarýndan bir sývýnýn geçtiðini hissederlerdi.
Sonra master gelir, insan zincirlerini kýrmalarýný ve hastalarýn
avuçlarýný birbirlerine sürtmelerini söylerdi. Ýþlemlerden son-
ra Puységur, hastalarýn aralarýndan birilerini seçip onlara de-
mir çubuðu ile dokunur ve mükemmel bir kriz oluþtururdu.
Biraz sonra da Puységur aðacý öpmelerini ve manyetik uyku-
dan uyanmalarýný emrederdi. Bu þekilde bir aydan daha az
zamanda 300 hastadan 62'sinin tamamen iyileþtiði rapor
edilmiþtir. 
Puységur "Ben içimdeki kudretin varlýðýna inanýyorum. Bu
inancým kendi iradem altýnda onu kullanabileceðime izin ve-
riyor" diyordu. Günümüz modern hipnoterapisinde de
Puységur'ýn inanç ve istek ile ilgili düþünceleri hala geçerlidir.
Günümüzde gerçekten insanýn farkýna varmadýðý, tedavi edi-
ci içsel güçleri var olduðu kabul edilmiþtir. Yeter ki, insanlarýn
olumlu istekleri bir hipnoterapist tarafýndan belirginleþtirilsin,
elde edilmesi kolay oluyor. Puységur manyetizmin akýl hasta-
lýklarýnda kullanýlabileceðini düþünen ilk kiþidir. 
Puységur döneminde manyetizma ve yýldýzlar unutuldu.
Araþtýrmalar somnambulizme (uyurgezerliðe) yöneldi.
Çünkü Puységur'ýn hastalarý tedavi esnasýnda uyurgezer
bir hal alýyorlardý. 
James Braid (Hipnoz'un Ýsim Babasý) 
1841'de James Braid adlý Manchester'li bir hekim, Fransýz
manyetizmacý Lafontaine'in yaptýðý deneylerden çok etkilen-
miþ olmasýna raðmen, baþlangýçta þüphe duymuþ ve deneyim-
leri kendisi de tekrarlamýþtýr. Kendi yaptýðý deneyler sonucun-
da 'sývý' kuramýný tamamen reddetmiþ ve beyin fizyolojisine
daha uygun gördüðü yeni bir kavram ortaya koydu. Braid

93
hipnozu ilk defa manyetik el hareketleri yapmadan kulla-
nan kiþidir. Sabit bakýþlarýn, kiþiyi transa almak için þart ol-
madýðýný, parlak objelere bakýlarak da hipnoz yapýlabildiðini
ispatlamýþtýr. 
Eskilerden Faria ve Bertrand'ýn ýþýðý sabitleþtirme yoluyla
eli sabitleþtirme yöntemini esas alarak, tüm bu olaylara hip-
noz (hypnosis) adýný verdi. Bu sebeple hipnozun isim babasý
sayýlabilir. 
Ayný zamanlarda Hindistan'da yaþayan Doktor Esdaile,
345 hastaya "Mesmerik anesteziyi" baþarý ile uyguladý. Narkoz
henüz bulunmadýðý bu dönemde, Esdaile'nin hipnoz anestezi
ile yaptýðý ameliyatlarda ölüm oraný %50'den %5'e düþtü. 
Nancy Okulu (Liébault & Bernheim) 
Nancy Okulu'nun kurucusu Auguste Ambroise Liébault,
manyetize etme yöntemini kullanmayý çok istiyordu, ancak
bunu herkese kabul ettiremeyeceði için, bazý hastalarýna, te-
davilerinde ya ücretli týbbi bir tedavi ya da bedava manyetize
edilmek seçeneklerini sunmaya baþladý. Bedava tedavi herke-
se iyi bir fikir gibi göründüðünden dört yýl sonra Liébault'un
birçok hipnotik tedavi hastasý varken, hiç para kazanamýyor-
du. Liébault'a göre hipnotik uyku, telkin yoluyla oluþturulan
doðal uykuydu. Elbette parasýz hayat olmayacaðý için Liébault
kendisine gönüllü olarak verilen vizite ücretlerini kabul et-
meye baþladý. 
Liébault, hipnoza baþlamak için göz göze sabitleme yönte-
mini kullanýrdý. Hastalarýnýn çoðu fakir köylülerdi ve ona mu-
cize yaratýyor gibi bakýyorlardý. Bu mucizeler Bernheim'in ku-
laðýna gittiðinde, 1882'de Liébault'un öðrencisi olmaya karar
verdi. Bernheim ayný zamanda Liebault'un iyi arkadaþý da

94
olmuþtu. Nancy okulunun Bernheim kurmuþtur, fakat dostu-
na ve hocasýna hürmeten Liébault'ý manevi kurucusu olarak
tanýtmýþtýr. 
Bernheim hipnoz'un yaþlý askerler ve fabrika iþçileri gibi
günlük hayatlarýnda emir almaya eðilimli kimseler üzerinde
çok daha etken olduðunu ilk fark eden kiþidir. Nancy Okulunun
hipnoz anlayýþý "Emir ve telkin"den ibarettir. 
Bernheim, Týp Dünyasýna Liébault'un çalýþmalarýnýn varlý-
ðýný, Charcot'un bilimler akademisine hipnotizm hakkýndaki
meþhur bildirisini yaptýktan sonra açýklamýþtý. Bernheim
1886'da "De la suggestion et de ses applications a la thérape-
utique" (telkin ve onun tedaviye uygulanmalarý hakkýnda)
isimli kitabýný yayýnladý. Bu kitap ve Doktor Charcot arasýn-
daki tartýþmalar, Bernheim'a Nancy Okulu'nu yüceltecek ünü
getirdi. Bir dahiliyeci olan Bernheim, Charcot'un tersine, hip-
nozun yalnýzca histerilerde görülen patolojik bir olay olmayýp
bu kondisyonun telkin sonucuyla da oluþturulabileceðini vur-
guladý. Etki altýnda kalmayý (suggestibility), bir fikri harekete
(olaya) döndürme hali olarak tanýmladý ve etkilenmenin her-
keste bir dereceye kadar ayný olduðuna dikkat çekti. 
Bernheim, hipnozu, telkin yoluyla oluþturulmuþ bir etkin-
lik hali olarak yorumlamaya devam etti ve bunu, sinir siste-
mi hastalýklarýnda romatizmada, sindirim sistemi ve mens-
trüel bozukluklarda kullandý. Charcot'un "Grand Hystrérié"
tanýmýný kabul etmedi. 
Hipnozu da git gide daha az kullanarak, ayný sonuçlarýn
uyanýklýk halinde kullanýlacak, telkin yolu ile de alýnabilece-
ðini savundu. Böylece, Nancy Okulu "psychotherapies" adý al-
týnda yeni bir çýðýr açmýþ oldu. Bu dönemde, hipnotik telkin
hipnozun baþlýca karakteristiði olmaya baþladý. Burada Freud'un
Bernheim'in öðrencisi olduðunu hatýrlatmak gerekir. 

95
CHARCOT VE SALPETRÝERE OKULU 
Charcot tezinin baþlýca özelliði hipnozla, histerinin ayný
þey olduðunu iddia etmiþ olmasýdýr. 
Charcot 1878'de bilimsel araþtýrma yapma kaygýsý ile kadýn
histerik vakalarý seçerek onlara hipnozu uygulamakla hipnoz
hayatýna baþladý. Onlarýn ardý ardýna üç "lethargy", "cata-
lepsy" ve "somnambulism" aþamalarýný geçerek hipnotik kon-
disyona girdiklerini gördü. 1882'nin baþlangýcýnda çalýþmala-
rýný Fransýz Bilimler Akademisine sundu. Böylece hipnotizme
yeni bir saygýnlýk kazandýrdý. 
Charcot hipnotize edilmiþ bazý hastalara, uyguladýðý dene-
melerde kollarýnýn felç olduðunu telkin etti ve sonuçta elde
edilen hipnotik paralizin, kendiliðinden oluþmuþ histerik felç-
ler ile ayný olduðunu gördü. Charcot bu paralizileri hipnotik
telikinle oluþturduðu gibi ortadan kaldýrabiliyordu. 
Bir paraliz oluþturmak ve bunun tüm etkilerini kaldýrmak-
tan sonraki araþtýrmasý, travmanýn etkisiydi. Charcot, kolay-
lýkla hipnotize edilebilecek hastalar seçti ve onlara, hipnoz-
dan çýktýktan sonra arkalarýna vurulduðunda kollarýndan bi-
rinin felç olacaðýný telkin etti. Gerçekte de, bu hastalar post
hipnotik amnezi gösterdikleri gibi, Charcot arkalarýna vurdu-
ðu gibi monopleji (Bir kolu veya bacaðý etkileyen felç) oluþu-
verdi. Charcot, bazý hastalarýn sürekli somnambulizm halini
yaþadýðýný ve telkine bile gereksinim olmadýðýný söyledi. Böy-
lece post travmatik felç yorumlanmýþ oldu. Bu çalýþmalara ek
olarak, Charcot, travmayý, izleyen sinir sistemi þok'unun hip-
notizme benzer bir hipnotik durumdan ibaret olduðunu ve
kiþinin telkinlere açýk olduðunu vurguladý. 
Charcot histerik, post travmatik ve hipnotik felçleri "dina-
mik paraliziler" adý altýnda topladý. Histerik mutizm ve kok-
saljiya olaylarýnýn da ayný yöntemler kullanýlarak hipnoz ile iyi

96
edilebileceklerini de ispatladý. 1892'de, travmatik nöroz sonu-
cu oluþan dinamik amneziyi hipnoz ile iyileþtirerek bunu, hip-
nozun tedavi edemeyeceði organik amnezilerden ayýrt etti. 
Pierre Janet
Janet hipnozu bir disosyasyon olarak açýklamaya çalýþtý.
Telkin ve hipnozun ayrý ayrý þeyler olduðunu söyledi. 1889
yýlýnda Paris'te ilk uluslararasý hipnoz kongresi toplandý.
Freud Dönemi
Freud kendi teorisi olan psikanalizi geliþtirirken, hipnozu
bir kenara býraktý. 2. Dünya savaþýnda, savaþ nevrozlarý konu-
sunda hipnoz oldukça etkili bir yöntem olarak kullanýlmaya
baþlandýðýndan, hipnoz altýn zamanýný yaþadý.
1948'de "British Society of Medical Hypnosis" kuruldu.
Günümüzde hipnoz konusunda birçok bilimsel dergi yayýn-
lanmaktadýr. Hipnoz bilimsel olarak psikoanaliz vb. gibi tera-
pilere üstünlüðünü ispatlamýþtýr.
Orta çað boyunca ise hipnotistler cadý olarak anýldý. Bun-
dan yüz yýl önce hipnotistler þarlatan olarak adlandýrýlýrdý.
Bundan elli yýl önce hipnoz gece kulüplerinde eðlence aracý
olarak insanlarý köpek gibi havlatmak için kullanýlýrdý.
Bugün, hipnoz dünyada bilim adamlarýnýn yoðun ilgi gösterdi-
ði saygýn bir teknik olmakla birlikte sakinlik, güzel bir deðiþim
aracýdýr. 

97
HÝPNOZ SÖZLÜÐÜ
Yüklə 0,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin