Peroperatuar Anjiografi
Süperfisiyal femoral arterden kateter ile kontrast
madde (20 ml kontrast 50 ml serum fizyolojik ile ta-
mamlanarak) a. femoralis kommunis klampe durumda
iken floroskopik ekrandan veya röntgen kaseti diz-
dizaltı bölgeye yerleştirilerek yapılan çekimler ile de-
ğerlendirilir. Rezidüel trombüs varlığında t-PA 10–15
mg 100 ml heparinli serum ile 20–30 dakika süresince
verilerek peroperatuar trombolizis de yapılabilir. Trom-
bolizis elde edilmezse daha önce bahsettiğimiz popliteal
eksplorasyona geçilerek a. tibialis anterior ve tibiope-
roneal trunkus bulunarak a. popliteadan yapılan arte-
riotomi ile bu arterlere embolektomi denenir. Sonuçta
elde edilen geri akımın yeterliliği ve gerekirse perope-
ratuvar anjiografi ile ameliyat sonlandırılır veya distal
bypass kararı verilebilir. Sadece embolektomi ile işlem
sonlandırılırsa arteriotomi primer (6/0 polipropilen)
veya ven yaması ile kapatılabilir.
Tavsiye ve Önermeler*
•
Kritik ekstremite iskemisi tanısı klinik olup, objektif
testlerle desteklenmelidir. (C)
•
İskemik istirahat ağrısı ve ayak ülseri olan hastalar
kritik ekstremite iskemisi açısından değerlendiril-
melidir (B).
•
Fizik muayene ve nabız muayenesindeki hatalardan
dolayı, akut ekstremite iskemisi şüpheli bütün has-
talarda doppler değerlendirmesi ile akımın varlığı
belirlenmelidir. (C)
•
Kritik ekstremite iskemisi tanımlaması; kronik is-
tirahat ağrısı, ülser ve gangreni olan ve bu durum-
ların objektif olarak belirlenmiş arteryel tıkayıcı
hastalığa bağlı olan hastalarda kritik alt ekstremite
iskemisi terimi kullanılmalıdır. Akut ekstremite is-
kemisinden ayrılmalıdır.
•
Kritik ekstremite iskemisinde amputasyon ve dü-
zeyinin belirlenmesi kararında, iyileşme potansiyeli
ve rehabilitasyon ve yaşam kalitesine dönüş dikkate
alınmalıdır. (C)
•
Kritik iskemide prostanoid kullanımı: Eski çalış-
malarda kritik iskemide iskemik ülserde iyileşme
ve amputasyon sayısında azalma öne sürülmüştür
(A). Kritik ekstremite iskemisinde önerilebilecek
başka bir farmakoteropötik madde yoktur. (B)
•
Bununla birlikte yeni çalışmalar Prostanoidlerin
amputasyonsuz sağ kalımı artırdığını destekleme-
mektedir. (A)
•
Akut ekstremite iskemili bütün hastalar da derhal
parenteral antikoagülan tedavi endikasyonu
vardır.Tedavi veya görüntüleme uygulamalarında
tüm hastalara başvuruda heparin verilmelidir. (C)
*Inter-Society Consensus for the Management of Perip-
heral Artery Disease (TASC II)
(23)
Alt Ekstremite Damar Yaralanmaları
Periferik damar yaralanmalarının %90’ı ekstremi-
tede görülür. Askeri yaralanmalar alt ekstremitede daha
sık iken, sivil yaralanmalar üst ekstremitede daha sık
görülür. Günümüzde sivil yaralanmalarda, penetran
yaralanmalarınçoğunluğu ateşli silah yaralanmaları ile
oluşmaktadır. Damar yaralanmalarının kuvvetli ve zayıf
belirtileri tablo-5’te gösterilmiştir. Künt damar yara-
lanmaları daha çok motorlu araç kazaları ve yüksekten
düşme sonucu olmaktadır
(16,17,18,19)
.
Kemik kırıklarının bulunması travmalı hastalarda
Tablo-5: Damar yaralanmalarında belirtiler
Kuvvetli belirtiler
Zayıf belirtiler
Pulsatil kanama
Kanama öyküsü
Trill alınması
Norolojik bulgular
Üfürüm oskültasyonu
Nabız amplütüdünde
(diğer tarafa göre) azalma
Distal nabızların
Arter topografik anatomi
alınmaması
sinin yaralanma yerine
yakınlığı
Genişleyen hematom
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
120
damar yaralanması açısından önem taşır. Tablo-6’da
kemik kırık ve çıkıklarındaki olası damar yaralanmaları
bulunmaktadır.
jiografi bulguları olarak görülebilir. Anjiografik bul-
gularla birlikte klinik muayene bulguları birlikte de-
ğerlendirilerek tedavideki tutum belirlenmeye çalışı-
lır
(20
)
Klinik gözlem ile takip ve tedaviye uygun olan ol-
gular:
- Düşük velositeli silah yaralanması,
- 5 mm’den küçük intimal yaralanma ve yalancı
anevrizma varlığı,
-
Akım yönünde veya yapışık diseksiyonlar, distal
dolaşımın bozulmamış olması ve kanamanın bu-
lunmadığı hastalardır.
Doppler USG ile tanı ve tedavi ( gözlem); kullanım
kolaylığının bulunduğu yerlerde güvenle yapılabilir.
Ancak uygulayıcı bağımlı bir yöntemdir ayrıca yumu-
şak doku defekti, hematom ve kırıkları olan hastalarda
uygulamada pratik zorluklar bulunduğu hatırlanmalı-
dır. (Tablo-7’de damar yaralanmasında yaklaşım algo-
ritması verilmiştir).
Anjiografik bulgular ile yaralanan arterin klinik
önemi ve bulunduğu yere göre; kanamalar için embo-
lizasyon, diseksiyon veya arteriyovenöz fistüllerde ise
stentleme için bir fikir elde edilebilir. Bu olgular giri-
şimsel radyolojik yöntemlerle tedavi açısından ele alın-
malıdır. Ekstremite arter yaralanması olan ve cerrahi
tedaviye alınan hastalarda, özellikle şokta olan hasta-
larda, proksimal kontrolü sağlamak için tüm batın ve
her iki ekstremite hazırlanır. Özellikle femoral arter
yaralanmalarında proksimal kontrol retroperitoneal
yoldan iliak arterin klampajı ile sağlanabilir. Uylukta
ve dize yakın popliteal arter yaralanmalarında femoral
arterin kasık diseksiyonu ile kontrolü yapılır. Diz altı
popliteal arter yaralanmaları diz altı medial insizyon-
dan yapılacak eksplorasyon ile kontrol edilir. Genel
prensip proksimal kontrol ile kanamanın durdurul-
ması, distal sağlam damar kısımlarının kontrolü ve
eksplorasyonu ile damarın tamirinden sonra yaranın
kapatılmasıdır. Primer amputasyon kararı için
(28)
ya-
ralanma şekli, hastanın genel durumu, iskemi süresi
ile değerlendirilerek karar verilir (Tablo 8).
Proksimal kontrol sağlandıktan sonra arter takip
edilerek distal bulunur ve lastik bantlarla dönülerek
kontrol edilir. Bu işlemden sonra da kanama devam
ediyorsa klemp konulabilir. Klempler, atravmatik vas-
küler klemp olmalıdır. Acil şartlarda yoksa hemostatik
klemplere silikon veya polietilen tüpler uygulanarak
daha az travmatik halde klempaj sağlanmaya çalışıla-
bilir. Arterden olan geri akımın zayıf olduğu genellikle
gözlenir. Büyük kollateraller çi dönülerek lastik bant
ile kontrol altına alınır.
Kore savaşına kadar damar yaralanması şüphesi
olan tüm olgularda rutin yara eksplorasyonu yapıl-
makta idi. Özellikle sivil yaralanmalarda rutin eksplo-
rasyonda %84’e varan oranlarda normal bulgular or-
taya çıktığından şüpheli olgularda, hemodinamik stabil
vakalarda rutin anjiografi çekildi. Bu uygulamadan da
%90’ların üzerinde normal anjiografik bulgular olması
yanında; maliyetin yüksekliği, optimal olmayan şart-
larda kalitesiz görüntülerin elde edilmesi, yalancı pozitif
ve negatif bulguların varlığı ve kontrast kullanımına
bağlı nefrotoksisite oluşması nedeniyle vazgeçilmiştir.
Seçilmiş olgularda anjiografi uygulaması güvenli ve
uygun bulunmuştur.
(11,12,13)
Travmalı ekstremitede yapılan Doppler basınç öl-
çümü ile belirlenen ayak bileği/sistolik kol basıncı in-
deksi : ABI < 0,9 olgularda anjiografi uygulaması genel
kabul görmektedir (12). Özellikle hipotansiyon ve diğer
nedenlerle oluşan şoka eğilimli hastalarda distal na-
bızların zayıflayacağı veya vazokonstrüksiyon ile palpe
edilemeyeceği hatırlanmalıdır. Ayrıca arter yaralanması
olan hastaların % 25 kadarında palpasyonla nabızların
alınabileceği de bilinmelidir. (Lateral yaralanma ?, İn-
tima yaralanması ?) Bu nedenlerle tüm bu olgularda
ABI belirlenmesi önem taşır. Açık yaralanmalı olgu-
larda anjiografi gereksizdir ve bu olgularda doğrudan
cerrahi eksplorasyona geçilebilir. Damar yaralanması-
nın kuvvetli belirtilerinin olmadığı (Tablo-5) ve ABI
nun < 0,9 un altında olduğu olgularda anjiografi önem
taşır. Özellikle künt travmalı hastalarda anjiografi daha
sıklıkla kullanılmalıdır. Kontrast madde ekstravazas-
yonutam tıkanma, incelme, intimal disseksiyonlar an-
Tablo-6 Ortopedik yaralanmalar ve olası damar
yaralanmaları
Ortopedik yaralanma
Damar yaralanması
Femur fraktürü
Superior femoral arter
Diz çıkığı (özellikle
Popliteal arter
arkaya doğru)
Klavikula fraktürü
Subklavian arter
1,2. Kot fraktürü
Aorta / Subklavian arter
Humerus suprakondiller Brakial arter
kırığı
Alt Ekstremitenin Akut İskemisi ve Travmatik Damar Yaralanmaları
121
Tablo-8
(28)
(Toplam 7
puanın üzerindeki
değerlerde primer
amputasyon
düşünülebilir. İskemi 6
saatten uzun ise
puanlar 2 ile
çarpılarak hesaplanır.)
Tablo-7
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
122
Arteryel Revaskularizasyon Sonrası KOMPLİKASYONLAR:
Tablo - 10
-Kompartman sendromu
• İskemik Nöropati
• Adale nekrozu
• Trombozis
• Alt ekstremite ödemi
- Reperfüzyon sendromu:
• Hipotansiyon
• Hiperpotasemi
• Miyoglobinüri
• Böbrek yetmezliği
• Asidoz
Özellikle kemik fraktürlerinin olduğu olgularda
(Tablo-6)
ortopedik girişim kararı stabilizasyon (in-
ternal – eksternal fiksasyon) uygulanacak ise, artere
yapılacak ve sağlam dokuları minimal kayba uğratacak
şekilde yapılan debridman sonrası şant kullanımı için
uygun çapta olan kanüller seçilerek uygulanmalıdır.
Bunun için her tip steril plastik kanüller (kan seti, as-
pirasyon sondası, vs.) uygun çaplarda uç kısımları in-
celtilerek kullanılabilir. İşlem sırasında kanüller hepa-
rinli serum ile yıkanmalıdır. Bu iş için hazırlanmış özel
şantlar var ise (Inahara balon kontrollü veya Javid
şantları) daha uygundur. Şant kullanımı ile kemik sta-
bilizasyonu için geçen sürede iskemi önlenir ve diğer
travmalı yerlerin değerlendirilmesi için zaman kaza-
nılır. Aynı zamanda arter rekonstrüksiyonunun, orto-
pedik girişim sonrası olası mekanik etkilenmeleri göz
önüne alarak girişim yapma şansı elde edilmiş olur.
Damar onarımında cerrahi yaklaşımda, lateral dikiş,
yama ile onarım, uç uca anastomoz, interpozisyon
greleri, by-pass ve ekstraanatomik by-passlar uygu-
lanabilir. Onarım şansının olmadığı, genel durumu
kötü, çoklu travmaların bulunduğu hemodinamik bo-
zukluğu olan hastalarda ise ligasyon denenebilir. Li-
gasyon uygulanan hastalardaki yaklaşık amputasyon
oranları Tablo-9’da görülebilir.
bu durumun iskemi veya amputasyon oluşturacak dü-
zeyde oluşumu beklenmez.
(14,15)
Damar Onarımları İçin Genel Prensipler:
Gre ge-
reken olgularda otojen venler kullanılmalı (tercihen
kontrlateral taraan), sentetik grelerden olabildiğince
özellikle açık kontamine yaralarda kaçınılmalıdır. Has-
tanın nakli veya ortopedik onarımlar sırasında geçici
şant kullanımı ile iskemi süresi kısaltılmalıdır. Onarım
yeri veya bypasslar yumuşak doku ile kapatılmalıdır.
Bunun için plastik cerrahi veya ortopedi gibi disiplin-
lerle birlikte çalışılmalıdır. Damar onarımı sonrası ta-
mamlayıcı (completion) anjiografi peropervatuar uy-
gulanmalıdır.
Postoperatif Dönem:
Hasta gözleme alınır. Kanama
ve tromboz (iskemi gelişimi) açısından değerlendirilir.
Erken dönemde diğer önemli komplikasyon ise kom-
partman sendromudur (Tablo - 10). Sendromun geli-
şimi ile fasyatomi kararının verilmesi ayrıca önem
taşır. Fasyatomi rutin değil, seçilmiş olgularda gerekli-
dir. Bu olgular, ekstremitede ileri derece ödeme bağlı
perfüzyonun bozulduğu olgulardır. Özellikle 4–6 sa-
atten fazla süre iskemik kalan, preoperatif şok tablo-
sunda olan, hipoestezi oluşan, kompartman basıncı
35mmHg’dan fazla bulunan ve ileri şişlikle birlikte ya-
ralanmanın distalinde aşırı ağrısı olan vakalarda kom-
partman sendromu beklenir ve fasyatomi kararı sıklıkla
verilir.
(14,15)
Fasyatominin kompartman basıncının
35mmHg üzerinde rutin olarak uygulamasını savu-
nanlar vardır. Ancak 20-30mmHg basıncında bile kom-
partman sendromu gelişebileceği bilinmelidir. Bu ne-
denle fasyatomi endikasyonu daha çok klinik gözleme
göre verilmelidir. Alt ekstremite dizaltı bölgesi 4 kom-
partmandan oluşur:
Tablo-9
Damar Ligasyonu
Amputasyon Oranı
Ana iliak arter
%50–60
Eksternal iliak arter
%40–50
A. femoralis communis
%80–85
A. femoralis superfisialis
%50–60
A. poplitea
%70–75
Arteriyel yaralanma ile aynı zamanda venöz yara-
lanmalarda eksplore edilir. Özellikle hemodinamik ola-
rak stabil olmayan tüm olgularda ilk aşamada kanama
nedeniyle tüm venöz yapılar bağlanabilir. Ancak uygun
olgularda özellikle popliteal ve femoral ven yaralan-
maları onarılmaya çalışılmalıdır. Venöz tamir konu-
sunda tam bir fikir birliği oluşmamıştır. Tüm venöz
yapıları bağlamayı öneren çalışmalar olsa da, onarımı
öneren çalışmalar da bulunmaktadır. Ven ligasyonu
yapılması ile kanama kontrolü daha iyi sağlanır ve aynı
zamanda emboli riski düşürülür. Ancak venöz dönüş
etkilendiği için ekstremitede ödem oluşacaktır. Genelde
Alt Ekstremitenin Akut İskemisi ve Travmatik Damar Yaralanmaları
123
Resim 1. Poplilteal arterde diz üstü düzeyde akut tıkanma
Resim 3. Klinik tam düzelme (Popliteal anevrizmanın gö-
rüntülemmesi)
Resim 2. Trombolizis için kataterin selektif yerleştirilmesi
t-pa ile selektif perfözyon
Olgu: Akut alt ekstremite iskemili hastada trombolitik tedavi ile tromboze anevrizmanın ortaya çıkarılıp, cerrahi
tedavi ile anevrizmanın safen ven ile onarımı.
a)
Anterior,
b)
Lateral,
c)
Yüzeyel posterior,
d)
Derin posterior kompartmanlardır.
En sık anterior tibial kompartman ve derin peroneal
kompartman etkilenir. Genellikle iki insizyon veya tek
insizyon ile fasyotomi yapılır. En sık kullanılan ikili
insizyon ile dış malleol üzerinden yapılan insizyonla
lateral ve anterior fasyatomiler, medialden yapılan in-
sizyon ile yüzeyel ve derin posterior kompartmanlar
dekomprese edilebilir. Cilt insizyonlarının tam fasya-
tomi kadar olması genellikle önerilmektedir. Bu karar
yine hastanın klinik durumuna göre verilir.
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
124
Resim 6. Aynı olguda cerrahi işlem (anevrizmatomi, safen
ven grefti ile interpozisyon) sırasında popliteal anevrizmanın
görünümü.
Resim 7 - Subintimal kanamaya bağlı akut oklüzyon
Resim 5. A. Tibialis posterior, a. peronalis ve a. tibialis ante-
riorun izlenmesi ve planter arkusun görüntülenmesi
Resim 4. Diz altı üç arterin de görüntülenmesi
125
Alt Ekstremitenin Akut İskemisi ve Travmatik Damar Yaralanmaları
Resim 9 a, b: Kemik fraktürü sonrası fiksasyon öncesi fe-
moral artere geçici shunt uygulanması
Resim 8 a, b, c – Kurşun ile yaralanma sonrası kemik fraktürü,
arteriyel yaralanma, eksternal fiksasyon, reverse safen ven
interpozisyonu
126
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
Kaynaklar:
1) Valentine J R, Wind G.G. , Anatomy of Commonly exposed
arteries, Vascular Surgery 6th Edition, Rutherford BR (Ed.)
Chapter 42 657-661, Elsevier 2005 Saunders.
2) Feneis Heinz. Uluslararası Terimlerle Resimli Anatomi Söz-
lüğü, Çev. Bircan K, Mesut R, Vusal F, Yıldırım M, Müüoğlu
A 5. Yenilenmiş Baskı Arkadaş Tıp Kitapları - 1990
3) Kuukasjärvi P, Solenius J, Perioperativ outcome of acute lo-
wer limb ischemia On the basis of the national vascular re-
gistry. e Finn vasc Study Group. Eur 5 Vasc Surg 1994; 8:
578-583
4) Eliason JL, Warness RM at al. A National and Single institu-
tional experience in the contemporary treatment of acute
lower extremity ischemia. Ann Surg 2003, 238 (3) 382-389
5) Benridge DC, Gregson RHS et al. Randomized trial of in-
traarterial recombinent tissue plasminogen activator intra-
venous recombinent tPA and intraarterial streptokinase in
peripheralthrombolysis. Br J Surg, 1991. 6: 988-95
6) Comprata AT et al. Results of a prospective randomized
trial of surgery versus thrombolysis for occluded lower ext-
remity bypass gras. Ann J Surg 1996: 172-105-12
7) e STILE Investigators. Results of a prospective randomi-
zed trial evaluative Surgery versus thrombolysis for ischemia
of the lower extremity. Ann Surg 1994:220,25,68
8) Rutherford RB, Baker TD et al. Recommended Standards
for reports dealing with lower extremity ischemia: revised
version J Vasc Surg 1997; 26 (3): 517-538
9) Ouriel K, Shartell C, et al. A comparison of trombolytic
therapy with operative revascularisation in the initial tre-
atment of acute peripheric arterial ischemia. J Vasc Surg
1994; 19 1021-1030
10) Ouriel K, Veith F et al. A comparison of recombinant uro-
kinasewith vascular surgery as initial treatment for acute
arterial occlusion of the legs. Trombolysis or Peripheral Ar-
terial Surgery (TOPAS) investigators. N Eng J Med 1998,
328: 1105-1111
11) Lynch K, Johanson K. Can Doppler pressure measurement
replace “exclusion arteriography” in the diagnosis of occult
extremity arterial trauma. Ann Surg 214: 737 1991
12) Conrad MF, Perileshok M. Evaluation of vascular injury in
penetrating extremity trauma. Angiographers Stay home:
Ann Surg 68, 268, 2002
13) Abou-Sorged H, Berger D. Blunt lower extremity trauma
and popliteal artery injury: Revisiting the care for selective
arteriography. Arc Surg 137: 585, 2002
14) Verma S, Pudberg F, et al. Methabolic and systemic conse-
quences of acute limb ischemia and reperfusion Section 4
Comprehensive Vascular and Endovascular Surgery. Hallet,
Mills, Earnshow, Reekörs (Eds.) Mosby, 2004
15) Beard DJ, Earnshow JJ, Practical Techniques in Surgical and
Endovascular Management of Acute Limb ischemia. Com-
prehensive Vascular and Endovascular Surgery. Hallet, Mills,
Earnshow, Reekers (Eds.) 223-234 , Mosby2004
16) Miranda FE, Dennis JW, Frykberg ER et al. Conformation
of the safety and accuracy of physical examination in the
evolution of knee dislocation for injury of the popliteal ar-
tery: a prospective study. J Trauma 2000; 49: 247-52
17) Hafer HM, Woolgar S, Robbs JV, lower extremity arterial
injury results of 550 cases and review of risk factors asso-
ciated with limb loss. T Vasc Surg 2001; 33; 1212-15
18) Medi AC, Robbs JV. Vascular injury with associated bone
and joint trauma. Br J Surg 1984, 71; 341-4
19) Fingerhut A, Leppaniemi AK, Androulakis GA et al. e
European experience with vascular injuries. Surg Clin North
Am 2002, 82: 175-88
20) Frykberg ER, Crump TM, et all. Nonoperative observation
of clinically occult arterial injuries: a prospective evalution.
Surgery 1991; 109: 85-96
21) Campbell WB, Lidler BMF, Szymanska TH. (on behalf of
the Vascular Surgical Society of Great Britain and Ireland).
Current management of acute leg ischemia: results of an
audit by the Vascular Surgical Society of Great Britain and
Ireland. Br J Surg 1998; 85; 1498-533
22) Eliason JL,Waincos RH et al. A national and institutional
experience in the contemporary treatment of acute lower
extremity ischemia. Ann Surg 2003;238:382-9
23) Inter-Society Consensus for the management of peripheral
arterial disease (TASC II) Eur J Vasc Endovasc Surg 2007;
Supp 1, (33)
24) Comprehensive Vascular and Endovascular Surgery Hallet
JW; Mills LJ, Earnshow JJ, Reekers JA. (Eds.) Elsevier , Mosby
2004
25) Wahlberg E, Olofsson P, Goldstone J (Eds.) Emergency Vas-
cular Surgery (A practical guide) Springen-Verlag Berlin
Heidelberg 2007
26) Vascular Surgery (6th Edition) Rutherford BR(ed) Elsevier
Saunders 2005
27) Bedrd JD, Gaines PA. (Eds). A Companion to Specialist Sur-
gical practice Vascular and Endovascular Surgery. (3rd Edi-
tion) 2006- Elsevier Ltd.
28) Helfet DC, Howey T, et al. Limb salvage versus amputation.
Preliminary results of the mangled extremity severity score.
Clin Orthop. 256: 80, 1990
127
Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Akut Venöz Aciller
VENÖZ TROMBOEMBOLİ: TANI, TEDAVİ VE PROFİLAKSİ
Üst ekstremite venöz anatomi
Parmak venleri birleşerek metakarpal venleri, onlar
da birleşerek elin yüzeyel dorsal venöz ağını oluşturur.
Elin palmar yüzünde yüzeyel venler ile derin venler
arasında yaygın anastomozlar mevcuttur. Bir yüzeyel
ve bir proksimal derin venöz ark palmar venlerin bağ-
lantılarından doğar ve karşılık gelen arteryal arka pa-
ralel seyir izler. El bileği düzeyinde bu ağın radial yü-
zünden sefalik, ulnar yüzünden de bazilik venler oluşur.
Sefalik ven anatomik enfiye kutusunda dorsal venöz
ağdan köken alarak distal radius ve ön kolun ventral
yüzeyinden ilerleyerek kolun lateral kenarından yukarı
çıkar. Sefalik ven deltopektoral oluktan ilerleyerek pek-
toral major kasının arkasından infraklavikular fossaya
geçer ve klavipektoral fasyayı delerek aksiler vene dö-
külür. Bazilik ven el bileğinin unlar kenarından doğar,
ön kolda ilerler ve dirsek hizasında ventrale yönelir.
Dirsek üzerinde bisepsin medialinde yükselir ve kolun
ortasında derin fasyayı delerek brakial venle birleşir.
Brakial venle birleştikten sonra basilik ven aksiler vene
dökülür. Median kubital ven antekubital fossada sefalik
ve bazilik venleri birleştirir. Medial antebrakial ven
Notlar
•
Bir ekstremite birden bire çap farkı gösterirse ilk olarak DVT akla gelmelidir.
•
DVT kesin tanısı klinik risk skoru, Doppler US ve D-Dimer üçlüsü ile koyulur.
•
DVT tedavisi en kısa 3 ay sürmelidir.
•
DVT tedavi süresi hiperkoagualite sendromları ve nüks durumlarında ömür boyu sürebilir.
•
DVT en iyi şekilde bile tedavi edilse sekel bırakan ve nüks edebilen bir hastalıktır.
•
Subklaviyen ven trombozlarında ilk olarak trombolitik tedavi düşünülmeli ve genellikle eşlik eden torasik outlet
sendromu düzeltilmelidir.
•
Yüzeyel flebitlerde ancak safen venin proksimal bölümü tromboze ise kısa süreli antikoagulan tedavi uygun
olur.
•
VTE, en sık hastanede yatan hastalarda görüldüğü için bu hastalarda risk tayini ve VTE profilaksisi uygulamak
şarttır.
kapaklar brakial ve sefalik venlerin birleşiminin prok-
simalinde yer alır. Subklavian vende eksternal juguler
ven katılımının proksimalinde bir kapak bulunur. Üst
ekstremite venöz dönüşü temel olarak kalbin aktivite-
siyle gerçekleşir ve kas pompasının katkısına gerek ol-
maz. Bu nedenle bu kapaklar fonksiyonel açıdan alt
ekstremiteye kıyasla daha az önemlidir. Yüzeyel ve de-
rin sistemler arasında perforatörlere nadiren rastla-
nır.
(1)
Dostları ilə paylaş: |