İsimlendirme (naming) ve ses çıkarma görevlerinin her ikisi de frontal bilateral (ama sol daha fazla) aktivasyonla ilişkilidir;
İsimlendirme (naming) ve ses çıkarma görevlerinin her ikisi de frontal bilateral (ama sol daha fazla) aktivasyonla ilişkilidir;
sadece isimlendirme görevi sağ frontal ile temporal korteksi aktive etmektedir;
sadece sayma görevi sağ hemisfer ve subkortikal bölgeyi aktive etmekdir.
Ama bu değişiklikler tutarlı-daimi bir yapıda- değildir.
İsimlendirme ve ses çıkarma görevleri sırasında afazik bireylerin bağlantıya katkıda bulunan sağ hemisfer ve felç alanının dışında kalan bölgelerin aktivasyonunda azalma olmaktadır.
İsimlendirme ve ses çıkarma görevleri sırasında afazik bireylerin bağlantıya katkıda bulunan sağ hemisfer ve felç alanının dışında kalan bölgelerin aktivasyonunda azalma olmaktadır.
Afazik ve normal bireyler karşılaştırıldığında, normal bireylerin sol temporal ve parietal kortekslerinde afazik katılımcılara göre çok büyük bir aktivasyon gözükmektedir.
Sadece isimlendirme test edildiğinde , sol hemisferde isimlendirmeyle ilgili alanların aktive olmasının dışında afazik kişilerde normal bireylerde aktive olmayan “novel” alanlar da aktive olmaktadır (muhtemelen görevin zorluğu ya da çaba nedeniyle).
Sayma diğer görevlerle kıyaslandığında, afazik bireylerin sayma için farklı beyin bölgelerini kullanmadıkları gözlenmektedir.
Sayma diğer görevlerle kıyaslandığında, afazik bireylerin sayma için farklı beyin bölgelerini kullanmadıkları gözlenmektedir.
Her iki grup da sayma görevinde eşit başarı göstermektedirler.
Sayma görevinin sağ hemisfer aktivasyonuyla ilgili olması (normal katılımcılarda), bu dil çalışmasının (deneyinin) fonetik ya da semantik işlem içermeyebileceğini ve böylece de ameliyat öncesindeki hastalarda kortikal konuşma bölgelerinin belirlenmesi açısından en iyi sonucu vermeyebileceğini düşündürmektedir.
Kelimelerin Dilbilgisel Temsilleri
Nörolinguistik vaka çalışmalarında, fonksiyon kelimeleri (function words) ile içerik kelimeleri (content words) ile isim ve filler arasında bir uyuşmazlık olduğu pek çok defa gözlenmiştir.
Bu kanıt, kelimelerin türünü tanımlayabilen veya bir kelimeyi bir deyiş içerisinde doğru kullanmasına rağmen kelimelerin taşıdığı fonolojik bilgiyi edinemeyen hastalardan elde edilmiştir.
Fark bazen, zihinsel sözlük (mental lexical) ile zihinsel gramer (mental grammar) arasında olmaktadır.
Fark bazen, zihinsel sözlük (mental lexical) ile zihinsel gramer (mental grammar) arasında olmaktadır.
Sözlük (lexicon), kelimelerin anlam ve ses olarak birbirine eşlenip hatırlandığı yerdir. Ama bir kelimenin anlamı o kelimenin sadece sesle eşlendirilmesiyle belirlenmez. Lexicon ayrıca bağımlı biçimbirim (bound morphemes- sonu –ed ile biten kelimeler) ve deyimleri de içerir.
Zihinsel gramer (mental grammar), sözcüklerin kullanım kuralları ile söz ve söz öbeği oluşturmak için gerekli olan sözcüksel formların nasıl olması gerektiğini içerir. Bu açıklamadan da, ‘climbed’ gibi düzenli kelimelerin zihinsel gramerden etkilendiği, düzensiz kelimelerin ‘run’ sözlük (lexicon) tarafından içerildiği anlaşılmaktadır. Nöropsikolojik açıdan, bazı hastaların düzenli kelimeleri bazılarının düzensiz kelimeleri okumalarında bozulmalar olması bu duruma bir kanıttır.
Örneğin Broca Afazi’si (non-fluent aphasia) olanların, sesli okuma, yazma ve İngilizce düzenli geçmiş zaman tekrarlarında güçlükler vardır (Ulman 1997a).
Örneğin Broca Afazi’si (non-fluent aphasia) olanların, sesli okuma, yazma ve İngilizce düzenli geçmiş zaman tekrarlarında güçlükler vardır (Ulman 1997a).
Ama sözcüklerdeki (düzenli-düzensiz sözcükler) fonolojik karmaşıklık kontrol edildiğinde, zihinsel sözlük ile zihinsel gramer arasındaki fark ortadan kalkmaktadır (Bird 2003). Diğer dillerde zayıf performans gösterilip gösterilmediği çok açık bir şekilde bilinmese de bu bulgu en çok İngilizce için geçerlidir. Öte yandan Akışkan Afazi (Fluent Aphasia)’de düzensiz fiil işlemlemenin zayıf olması hem İngilizce hem de Japonca’da görülmektedir (Ullman, 1997; Marslen-Wilson ve Tyler, 1998; Hagiwara 1999).
Kelimeler arasında böyle bir ayrımın gerçekten ve tekrarlanan bir şekilde olup olmadığını anlamak için Ullman (2005), afazisi olan 20 hastayı test etmiştir.
Kelimeler arasında böyle bir ayrımın gerçekten ve tekrarlanan bir şekilde olup olmadığını anlamak için Ullman (2005), afazisi olan 20 hastayı test etmiştir.
Agramatik (agrammatic) konuşması olan Broca Afazili hastalar, düzenli geçmiş zaman kalıpları üretme ve okumada düzensiz olanlara göre daha az başarılıdırlar.
Kelime bulmada zorluk çeken akışkan değişiklik gösteren hastalar, düzensizleri düzenlilere göre üretmede daha az başarılılar. Kelimelerin karmaşıklığı ve ses-sıklık-seslendirme açısından zorluk derecesi kontol edilse bile, bu ayrım gözlenmektedir.
İlk gruptaki (Broca Afazili- akışkan olmayan) kişilerde hasar sol frontal, ikinci gruptakilerdeki hasar temporo-parietal bölgededir.
İlk gruptaki (Broca Afazili- akışkan olmayan) kişilerde hasar sol frontal, ikinci gruptakilerdeki hasar temporo-parietal bölgededir.
lezyonun nerede olduğuna bağlı olarak meydana gelen farklılıklar nedeniyle;
sol frontal bölgenin sözlüğe (lexicon),
temporo-parietal korteksin de gramere aracılık ettiği,