Şimdiye kadar olan tartışma konularıyla ilgili tüm kanıtlar yalnızca kelimeleri okumadaki etki üzerine odaklanmıştır. Ama, kelimeleri içerik ve fonksiyonel olarak anlamlı bir bütün halinde bir araya getirmek, sözdizimsel olarak bir form oluşturmak iletişim için çok önemlidir.
Örneğin Broca Afazisi olan hastalar, agramatik function kelimelerin yer aldığı ve çekimlemenin olmadığı, gramerin çok basit olduğu konuşma gösterirler. Paragrammatik konuşma gösteren hastalar, akıcı/anlaşılır kelimeler üretirler fakat function kelimeler bazen diğerinin yerini alabilir ya da uygun/doğru olmayan kelimeler kullanırlar.
İngilizce’de olağan fiil formlarını kullanmada kendini gösteren bozulmamış mastar kullanımı, diğer dillerde bozulmuş olabilmektedir (Menn 2001).
İngilizce’de olağan fiil formlarını kullanmada kendini gösteren bozulmamış mastar kullanımı, diğer dillerde bozulmuş olabilmektedir (Menn 2001).
Wernicke Afazisi olan hastalar bazen çok sayıda fiil formları kullanmaktadırlar (özellikler bazılarını çok sık kullanma).
Her iki tür afazide gramer kullanımındaki karakteristik özellik, azalmış yapısal karmaşıklıktır (Bird ve Franklin, 1995/6). Bazı hastaların grameri, sözdizimsel olarak çok karmaşıktır ama çekimler genellikle doğru değildir (Thompson 2002).
Sağlıklı bireylerle yapılan çalışmalarda, BA 44 ile örtüşen alanların cümle üretme/oluşturma ile ilgili olduğu bulunmuştur.
Sağlıklı bireylerle yapılan çalışmalarda, BA 44 ile örtüşen alanların cümle üretme/oluşturma ile ilgili olduğu bulunmuştur.
Broca Alanı’yla örtüşen bölgelerin (en çok da posterior bölgenin) cümleler tarafından çok güçlü bir şekilde aktive edildiği bulunmuştur (Indefrey 2001).
Daha sonraki güçlü aktivasyon deyiş/ifade üretme ,
ondan sonra da semantik olmayan ifadeler üretme sırasında olmaktadır.
NORMAL OKUMANIN NÖROPSİKOLOJİSİ
Mevcut nörogörüntüleme teknikleri, normal okuma becerisinde hangi alanların gerekli ve etkili olduğunu belirlemede yardımcıdır.
Çalışmalar genellikle, okumada özellikle sol hemisfer Perisylvian alanın önemine dikkat çekmektedir (özellikle sol frontal operkulumdaki anterior dil alanı, posterior superior temporal gyrus’u kaplayan posterior temporo-parietal dil alanı, supramarginal ve angular gyrus, posterior basal temporal korteks ve fusiform gyrus’u içeren posterior occipito-temporal dil alanı).
Bu ve diğer dil bölgeleri:
Bu ve diğer dil bölgeleri:
ortografik (imla- harf ve kelimelerin yazım formları),
fonolojik (harf grupları ve kelimelerin konuşma sırasındaki formlarını içeren işlem)
ve semantik (kelime ve cümlelerin anlamını içeren işlem)
işlemler sırasında aktivasyon göstermektedir.
Dilini Kaybeden Adam: Afazi Fenomolojisi
Sanat tarihinde iyi bir dereceye sahip ve üretken bir yazar olan Sir John Hale, bir sabah çalışma odasının zemininde yüzünde bebeklerde olan anlamsız sırıtış ve “duvarlar, duvarlar” şeklinde tekrarlarken bulunur. John’a inme gelmiştir. Bu duruma bir işaret olarak karısı birkaç gün önce John’un yüz kaslarında bir değişiklik görmüştür.
İlk başlarda John konuşamaz, yazamaz ya da yazılan-söylenen isimleri objelerle eşleştiremez. İnsanların ne söylediklerini onların jest ve mimiklerinden, ses tonlarından çıkarsamaya çalışır; şakalara jest mimik gibi ipuçları yardımıyla güler. Okumakta(ama reading for pleasure-zevk için okuma) da zorluk çekmektedir ve takip edemediği sayfaları geçer. Ama garip bir şekilde akademik dergileri, yazıları anlayabilmektedir. Bu durum da zevk için okuma ile bilgilenme amaçlı okuma (reading for pleuse-reading for information) arasında fark olduğunu düşündürmektedir.
Orijinal danışmanı John’a danışmanlık görevini bırakır, eşi de o sıralarda 60 yaşındadır ve rehabilitasyon için yararlı olamayacağını düşünür. Bir nörolog John’un zekasının belki tedavi için işe yarar olabileceğini söyler. John’un karısı Sheila, daha önce inmeyi takip eden afazi geçiren kişilerin tedavisine yardımcı olan çeşitli dil bulmaca kitapları fark eder. O sıralarda John konuşmasına the,da,woah gibi yeni sesler katmayı başarmıştır. Şekilleri ve sözcükleri kopyalayabiliyor, zihninden aritmetik işlemler yapabiliyor ama kelimeleri bağımsız olarak (kopya etmeden vs) yazamıyordur.
Orijinal danışmanı John’a danışmanlık görevini bırakır, eşi de o sıralarda 60 yaşındadır ve rehabilitasyon için yararlı olamayacağını düşünür. Bir nörolog John’un zekasının belki tedavi için işe yarar olabileceğini söyler. John’un karısı Sheila, daha önce inmeyi takip eden afazi geçiren kişilerin tedavisine yardımcı olan çeşitli dil bulmaca kitapları fark eder. O sıralarda John konuşmasına the,da,woah gibi yeni sesler katmayı başarmıştır. Şekilleri ve sözcükleri kopyalayabiliyor, zihninden aritmetik işlemler yapabiliyor ama kelimeleri bağımsız olarak (kopya etmeden vs) yazamıyordur.
Yeni hastanede John’a yazması için bir defter verilir. İlk başlardaki yazma çalışmaları, f’yi sayfanın ortasına, o-r-k harflerini de çaprazlamasına sağ tarafa yazmak şeklindedir. Konuşma terapisti “p” sesini çıkarmasını ister (en basitlerden biri p) ama John başarılı olamaz. Fakat bu süreç içerisinde objeleri göstermeyi ve onları isimleriyle eşleştirmeyi başarır hale gelmiştir. Ama bazen gazetelerdeki haberlerde yer alan kelimelerden hareketle harfleri kopya etme şeklinde hileler yapar.