Dr. Carol S. Dweck
hael Jordan'ın
top sektirerek, Picasso'nun bir şeyler çizerek çık
ması gibidir. Bu düşünce sabitlenmiş düşünce tarzını ele geçirir
ve her yerdedir.
Duke Üniversitesi'ndeki araştırmacıların raporu "çabasız mü
kemmeliyet" hedefleyen kız lisans öğrencileri arasında görülen endi
şe ve bunalım hakkında alarm veriyor. Onlar dışarıya karşı kusursuz
güzelliğe sahip olmak, kusursuz hanımefendilik göstermek, kusur
suz öğrenciler olmak istiyorlar hem de hiç olmaya çalışmadan (ya da
en azından çalışıyor görünmeden).
Çabalamayı hor gören insanlar sadece Amerikalılar değiller.
Fransız yönetici Pierre Chevalier diyor ki: "Biz
çabalayan bir ulus
değiliz. Her şey bir yana, sosyal durumlarda doğru şeyi söylüyor ve
yapıyorsanız, bunları çaba göstermeden yaparsınız."
Gelişme düşüncesine sahip insanlarsa çok farklı bir şeye inanır
lar. Onlara göre dahiler bile başarıları için sıkı çalışmak zorundadır
lar. Özel bir yeteneğe sahip olmanın kahramanca tarafı nedir, diye
düşünürler. Doğuştan gelen yeteneklerin değerini bilirler ama çaba
lamaya hayranlık duyarlar.
Yeteneğiiıiz ne olursa olsun,
çaba o yeteneği
ateşler ve onu başarıya dönüştürür .
Zafer Yolu
Burada öyle çökmüş bir at vardı ki, uyutulması gerekiyordu. As
lında şu ya da bu şekilde zarara uğramış bütün takım -at binicisi,
sahibi, eğitmeni- buradaydı. Bütün ihtimallere karşı
gösterdikleri
azimle kendilerini kazananlar tarafına geçirdiler. Ne parası ne de
şansı olan bir millet; bu atı ve biniciyi, metanet ve maneviyatla neler
başarılabileceğinin sembolü olarak görebildiler.
64
Telegram: @cinciva
Aklını En Doğru
Şekilde
Kullan
Zafer Yolu'
nun yazarı Laura Hillenbrand de aynı şekilde hare
ket ediyor. Üniversite yıllarında sürekli, müzmin yorgunluklar ta
rafından yere yıkılmıştı, işlevlerini genelde yerine getiremiyordu.
Hikayedeki "başarabilen at" ona ilham kaynağı oldu. Bu sayede
arzunun zaferini konu alan yürekli, olağanüstü bir hikaye yazdı. Ki
tap, atın zaferine ve ayrıca kendi zaferine bir vasiyetname oldu.
Gelişme düşüncesi tarzından baktığımızda, bu hikayeler çabala
manın dönüştürücü gücüyle ilgilidir ve yeteneğinizi ve kendinizi de
ğiştiren çabanın sonucudur. Sabit düşünce tarzı eleğinden geçirdiği
mizde ise üç adam ve bir at hakkında harika bir hikayedir; hepsinin
eksiklikleri olan, çok zoru denemek zorunda kalmış olan insanların
hikayesidir.
Fazla Çabalama: Büyük Risk
Sabitlenmiş düşünce tarzıyla baktığımızda çabalama, eksiklikleri
olan insanlar içindir. İnsanlar eksiklikleri
olduğunu bildiklerinde,
deneyerek kaybedecekleri hiçbir şey yoktur. ,Ancak iddianız hiçbir
eksiğiniz olmadığı ise; bir dahi, eşsiz bir yetenek olarak ya da doğal
yollarda kabul görüyorsanız, o zaman kaybedecek çok şeyiniz vardır.
Çabalamak sizi küçültebilir.
Nadja Salerno-Sonnenberg kemanıyla sahneye ilk defa on yaşın
dayken çıktı. Büyük keman hocası Dorothy DeLay ile çalışmak için
Juilliar' a geldiğinde, berbat alışkanlıklarla dolu bir karnesi vardı.
Kemanı çalışı, parmaklarını kullanışı tuhaftı; kemanı yanlış şekilde
tutuyordu. Diğer öğrencilerin ona yetiştiğini ve hatta onu geçtiği
ni gördüğünde güven bunalımına girmişti. "Eskiden başarıyordum,
harika çocuk olarak anılıyordum, şimdi ise kendimi başarısız hisse
diyorum."
Harika çocuk denemekten korkuyordu. "Yaşadığım her şey kor
ku yüzündendi. Deneme ve başaramama korkusu ... Ses sınavına gi-
65
Dostları ilə paylaş: