İÇİndekiler birinci Bölüm: Yol’a Hoş geldiniz 2


Olumlama nedir ve nasıl çalışır?



Yüklə 492 Kb.
səhifə4/14
tarix04.01.2017
ölçüsü492 Kb.
#4462
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

Olumlama nedir ve nasıl çalışır?


Olumlama kendinize verdiğiniz ve sinir siteminizi uyaran olumlu ifadelerdir. Zihin ilişkilendirerek çalıştığı için, sahip olduğunuz benzer düşünce ve inançlarla uyarılır. Pozitif önermeye karşı olan düşüncelere “çarpar”. Pozitif düşünce ve inançları güçlendirir. Aynı zamanda sıradan düşüncelerinizi daha olumluya dönüştürmeye eğilimlidir. Olumlamalar acı veren hisleri oluşturan kısıtlayıcı ve olumsuz inançları düzeltmek, yok etmek veya zayıflatmak yönünde çalışır.

Olumlamalar ısıya duyarlı silahlar gibi çalışır. Rezonans işlemiyle, “yeterince iyi değilim” hissi ve düşüncesi gibi tekrarlayıp duran, hayatınızdaki başarıya engel olan eski programları arar, bulur, zayıflatır ve ortadan kaldırır. Olumlu düşünce ve davranışları oluşturan iyi programları güçlendirir. Düşündüklerinizin, yaşamınızda ne yaptığınız ve ne hissettiğiniz üzerinde dolaysız bir etkisi olduğunu unutmayın.

Duygular (artık inandığımız ve beklediğimiz üzere) dünya hakkındaki algılamalarınız ve bu algılamalar hakkındaki düşüncelerinizin sonucunda oluşur. Duygusal güçler hayatınızdaki en çok motive edici faktörler arasındadır. Zaman geçtikçe duygular iradeyi yenme eğilimindedir. Bu sebeple hayatınızda olumlu değişiklikler yaratmak için sadece irade gücünüzü kullanıyorsanız ve kısıtlı bir başarı elde etmişseniz, duygularınız değiştirmek, tam aradığınız şey olabilir. İşte bu, bu sistemin sizin için yapacağı şeydir.

5. Bölüm: Duygular ve kendiniz eski programlardan kurtarmak.


Duygular ve hisler üç değişik yerden kaynaklanır; Geçmişiniz, Şu anınınız ve geleceğiniz.

Yukarıda da bahsettiğim gibi, her hangi bir zamanda nasıl hissettiğiniz, sizin düşüncelerinizin, algılamalarınızın ve inançlarınızın sonucudur. Bu düşünceler ve bunların sonucunda oluşan inançlar tüm hayatınız süresince oluşmuşlardır.

Birçok düşünce ve inancınız, gerçeğin tam doğru bir yansıtmasıdır. Bu, özellikle bilinçli olarak sahip olduğunuz inançlar için doğruysada bizim aynı zamanda bilinçaltı veya bilinçdışı inançlarımızda vardır. Bunları bir kısmı doğru olmayabilir (dünya hakkında şu an olduğu kadar bilgili olmadığınız çocukluk dönemine ait olabilir- şu an bir erişkin olarak bildiklerinizi çocukken de biliyor olamak ne hoş olurdu-)

Hiç, bir şeyin doğru olduğunu düşünürken, hislerinizin farklı olduğunu tecrübe ettiniz mi? Ne demek istediğimi açıklayayım. Çoğu kişi kendilerinin nasıl bir insan olduğu sorulduğunda iyi bir insan olduklarını ve hayatlarını idare edecek kadar akıllı olduklarını söylerler. Fakat bazen bazı meselelerde, bu durumun altından kalkabileceklerini düşünseler de öyle hissedemezler.

Bu konu hakkında biraz daha devam etmeme izin verin. Mesela bir güzel konuşma eğitimine kayıt olabilirsiniz. Bu eğitimle başa çıkabileceğinizi, çıkamayacak olsanız zaten bu eğitime kayıt olmayacağınızı bilinçli aklınızla bilirsiniz. Fakat ilk kez bir konuşma yapmanız gerektiğinde tedirginlik yaşayabilir hatta korkabilirsiniz. İçinizdeki koruyucu kısım (bilinçaltı zihninizde yaşayan), “burada benim ne işim var!” türü düşünceler üretmeye başlar. Derinlerden bir yerden bilinçdışı zihniniz, “benim buradan biran önce kurtulmam lazım yoksa kendimi salak durumuna düşüreceğim” diye bağırır. Bilinçaltı zihniniz sizi korumaya çalışmaktadır. Sizinde başınıza bu tür bir olay geldiyse, büyük olasılıkla geçmişinizde bir yerde toplum içinde konuşurken utandırılmışsınızdır. Bilinçaltı zihninizin niyeti iyi olmakla beraber bunun sonucu iyi değildir çünkü sizin ilerleme ve büyüme kabiliyetinizi kısıtlamaktadır.

Bu içsel çelişkiyi yaşadığınızda burada fikrin tanımlı bir değişimi vardır. Bir şeyi yapabileceğinizi düşünmeye başlamış ama iş onu yapmaya gelince, bu meseleyle başa çıkamayacağınız hissetmişsinizdir.

Bilinçdışı zihniniz yeniden programlanmadığı sürece toplum içinde konuşmanızı gerektiren tüm fırsatlardan kendinizi uzaklaştırmanız gerektiğini hissedersiniz. Hatta bunun devam etmesine izin verirseniz durumunuz daha da kötüye gider. Bu tedirginliğinizi körükleyen durumlardan kaçınırsanız, bu bir alışkanlık halini alır. Korkudan kaçınmak, sinir sisteminde güçlenir ve buda korkunun daha da güçlü olmasına neden olur.

"Duyguların Kazanını Kaynatmak” nasıl hissettiğiniz anlamanız için bir modeldir.


İşte, bütün bunlar hakkında düşünmenin bir başka yolu olan "Kaynayan duygular kazanı" örneğini kullanmayı severim. Aşağıdaki grafiğe bakın. Geçmişinizin, şu anınızın ve geleceğinizin, hayatınızdaki tüm strese nasıl yol açabileceğinizi anlatabilmek için bu grafiği kullanacağım. Bu üç birbirinden farklı stres kaynağını dikkate almazsanız, nasıl hissettiğiniz konusunda kontrolü ele geçirebilmek konusunda yapacağınız her türlü girişim, uzun vadede yetersiz olacaktır.

Kazan ve içinde kaynayanlar, sizin belirli bir zamandaki duygusal durumunuzu temsil etmektedir. Bu grafik örneğinde kazanın altında küçük bir alev olduğunu ve bu alevin üç adet yakıt kaynağı tarafından kırmızı renk olduğunu görebilirsiniz; geçmiş, şimdi, gelecek. Şu anda ne kadar huzurlu, sakin veya endişeli olduğunuz bu üç adet etmene bağlıdır. Bu üç etmen zaman içerisinde hayatınızın her alanında devreye girer ve hayatınızın her dakikasında etkili olur.

Tamamen sakin ve huzurlu hissedebilmeniz için, üç adet etkene ihtiyaç vardır. Öncelikle şu an emin ve güven içinde hissettiğiniz bir yerde olmanız gereklidir. Sonra geçmişten taşıdığınız korku, kızgınlık, suçluluk gibi duygulardan arınmış olmanız gereklidir. Sonuç olarak ta geleceğinizin de güvenli olduğunu algılamanız gereklidir.

Bilinçsiz olarak ta olsa içinizde geçmişinizden acı dolu herhangi bir duygu taşıyorsanız kendinizi güven içerisinde, huzurlu ve sakin hissedemezsiniz. En sevdiğiniz yiyecekleri yiyerek kendinizi bu duygulardan uzaklaştırmayı deneyebilir veya alkol ve başka uyuşturucular aracılığı ile kendinizi uyuşturabilirsiniz. Ama bu hissinizin nedeni içinizde yatmaktadır.

Gelecekte acı dolu bir şeyin olacağını beklerseniz (eleştirilmek veya başarısız olmak gibi) endişe gibi, gelecek odaklı bir korku yaşarsınız. Gelecekte oluşabilecek acılardan çok uzak olsanız bile başınızın etini yiyen bu endişe, bilinçli olarak veya bilinç dışı olarak oradadır. Tamamen huzur ve sükuneti yaşamak için geçmişimizi ve geleceğimizi nasıl yaşadığımız konusunda farkında olmalıyız.

Gerçekte birçoğumuz için, mükemmel sükunet ve huzur durumuna ulaşmamız imkansız görünür. 7 Path sisteminde ulaşmak istediğiniz şey her neyse, bunu elde etmek için bu tür bir sükunet ve huzur hali içerisinde olmanız gerekmemektedir. (küçük bir not; birçok 7th path sistemi uygulayıcıları daha önce hayal bile edemedikleri bir sukunet ve huzura ulaştıklarını bildirmişlerdir)

Kesinlikle böyle bir seviyedeki mutlak huzura ulaşmak muhteşem ve sağlıklı bir tecrübe olur ve bir süre bunu uyguladıktan sonra, bunun bu kadar yakınına ulaştığınız için şaşırabilirsiniz. Bu nihayi bir başarı olur. Yalnız birçoğumuz için, eğer “normal” kronik anksiyete ve stres durumumuzdan mükemmel sukunet ve huzurluk durumuna yakın herhangi bir duruma doğru yaklaşabilirsek bundan çok fazla fayda görürüz.

Bu tip bir duygusal dengeye ulaşmadan çok önce bile bundan çok fayda görürüz. İşte bu yüzden burada yine “kazan”ı bir model olarak kullanacağız.

Yukarıdaki kazan örneğinde, geçmişin, şimdinin ve geleceğin hepsinin, onun ne kadar ılık yada sıcak olduğuna katkısı vardır. Isıya katkısı olan geçmişten gelen duygulara örnek olarak suçluluk gösterilebilir. Korku gelecekte oluşabilecek bir duyguya örnektir. Endişe ise gelecek beklentilerinizle ilgili oluşturduğunuz düşünce ve algı hissinize örnektir.

Topluluk önünde konuşma korkusu örneği ile devam edelim. (küçük yada büyük boyuttaki bir grubun önünde konuşmaktan çok korkan, çok sayıda kişi ile çalıştım). Bu korku, durumla hiç ilgisi olmayan ve karşı konulmaz bir hal alabilir.

Bu durumda aşağıdakiler olmaktadır:



  • Geçmişinizde, bir grubun karşında konuşurken utanç yaşadınız.

  • Rezonans’la benzer durumlarda korku yaşamaya devam ediyorsunuz.

  • Bir topuluğun önünde konuşma yapmanız gerekiyor.

  • Bu utancın gelecekte olması bekleniyor.

  • Şu anda bu durumda olmamanıza rağmen, henüz olmamış bir olay için anksiyete hissediyorsunuz.

  • O durumla karşı karşıya kaldığınızda, rezonans geçmişten korku dolu duyguyu getiriyor.

  • Yine, yaşadığınız korku sebebiyle, başarısız oluyorsunuz ve korkunuzu güçlendiriyorsunuz.

  • Eğer bu durumdan kaçınır ve kaçarsanız, sizin bu korkuyu ya da beklenen utancı yaşamanıza engel olduğu için kaçınmak veya kaçmak duygusu güçlenmiş oluyor ve kendi kendinizi hezimete uğratan bir döngüye yakalanıyorsunuz.

Utanmanızı gerektiren gerçek bir tehlike olmamasına rağmen, kendinizi rahatlatmak adına gösterdiğiniz her türlü bilinçli efora rağmen, kendinizi bu korku ve anksiyeteyi yaşarken bulursunuz.(Sizin gelecekle ilgili korkularınız, gelecekle ilgili beklentilerinizden ve benzer durumları içeren geçmişinizden kaynaklanmaktadır. Bu anksiyeteyi azaltmak için geçmişinizde oluşturulmuş kalıbı nötralize etmemiz gereklidir yoksa kendimizi içinde bulduğunuz her benzer durumda, bu korkuyu yaşamaya devam ederiz ve bu gittikçe daha kötü bir hal alır.)

Oto hipnozun 7th path sistemi, bu eski programlamayı ortadan kaldırmak için rezonans prensiplerini kullanır. Bu 7th path sisteminin işleyişinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Olumlamalar içeri girer ve mantıklı olmayan korku ve inançları bularak onları nötralize eder. Taşımakta olduğunuz büyük yükten kurtulabilirsiniz. Korku, suçluluk, kızgınlık, düş kırıklığı ve depresyon gibi sizin yaşam deneyiminizden kaynaklanan ve içinizde tuttuğunuz duyguların hepsi oto-hipnoz un bu basit işlemiyle etkisiz hale gelebilir.



Yüklə 492 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin