Türk Romanında Öğretmen ve Eğitim
(Tanzimat’tan Köy Enstitülü Yıllara 1860-1940)
2
ÖZET
Türk Millî Eğitimiyle ilgili problemlerin çözümüne yönelik arayışlar, yüzyıllardır süregelmektedir. Amaç ve gerekçe, en
doğruya ve en mükemmele ulaşmak olmuştur hep. Osmanlı Devleti’nin eğitim sistemi içerisinde medrese eğitimi çok önemli
bir yer tutar. Ancak bu geleneğin, Tanzimat’la birlikte (1839), tartışılır olduğunu görmekteyiz. On dokuzuncu yüzyılın
ortalarında, medrese geleneğine alternatif olarak ilk kez İstanbul’da muallim mektepleri eğitim öğretime açılır. Bu
mekteplerden mezun olan öğretmenler, merkezî hükûmet dışındaki taşra vilayetlerine de atanmaya başlanarak Osmanlı eğitim
kurumlarında daha çok ön
plana çıkarlar. Tanzimat Dönemi’nde roman türünün edebiyatımıza yeni girmesiyle birlikte,
öğretmenlerin mücadeleleri, başarıları, çaresizlikleri, edebiyatımızda birçok romana konu olmuştur. Günümüz Türkiye'sinde en
çok çözüm bekleyen "öğretmenlik ve eğitim" gibi iki önemli konu,
“pedagoji” alanında yapılan araştırmaların yanı sıra, bir
edebiyat ürünü olan "roman" türünde de birçok yazar tarafından çeşitli yönleriyle, roman tekniği içerisinde ele alınmıştır. Bu
yaklaşımlar çoğunlukla yararlı ve başarılı olmuştur. Buradan hareketle, Türk romanında “öğretmen ve eğitim” olgusu
araştırmaya değer bulunmuştur. Bu çalışmada, Türk edebiyatında Tanzimat Dönemi olarak adlandırılan 1860’lı yıllardan, Köy
Enstitülerinin açıldığı 1940’lı yıllara kadar yayınlanan Türk romanlarındaki öğretmen şahıslar ile devlet kurumları tarafından
verilen eğitim olgusunun irdelendiği romanlar, tarama yöntemiyle ele alınmıştır.
Dostları ilə paylaş: |