4.3.3 Yabancı Uyruklu Öğretmenler
Hâlide Edip Adıvar'ın, Sinekli Bakkal romanının aslî kahramanı Rabia'nın, Batı müziği eğitimi aldığı
hocası Peregrini, bir Avrupalı'dır. İtalya'da bir kilise papazı iken dinini ve tüm kutsal değerlerini inkâr
ederek İstanbul'a kaçmış sabık bir Hristiyan din adamıdır. "O, Türkçeyi Türk gibi söyler, Doğu felsefesini,
kültürünü İstanbul'da en iyi bilenler arasında sayılırdı. Memleketini ve dinini terk etmiş olduğu söylenirdi.
Herhâlde bu, pek de asılsız değildi. Çünkü İtalya'da bilmem hangi "târik-i dünya" manastırında rahipken
oradan kaçmış, Türkiye'ye gelmişti." (s.38). Peregrini bir Hristiyan din adamı olarak yetişmiştir ama aynı
zamanda o, iyi bir Batı müziği hocasıdır. Rabia'daki musiki yeteneğine ise hayrandır. Rabia'nın müzik
eğitiminde, Vehbi Dede'den sonra büyük etkisi olmuştur.
Çalıkuşu romanında, Feride'nin eğitim gördüğü Dame de Sion Fransız Mektebindeki hocaların tamamı
yabancıdır. Bunların içerisinde, Feride üzerinde derin izler bırakan iki öğretmeni özellikle dikkat
çekicidir. Birincisi Sör Süperiyör, diğeri ise Sör Aleksi'dir.
Sör Süperiyör, mektebin en büyüğü olduğu için tüm hocalar onu derin bir hürmetle saymaktadırlar.
Bu hanım öğretmen; Feride'nin hatalarını hep affeden, onun birçok defa yaramazlıklarını yakaladığı
hâlde bir hoca hoşgörüsüyle karşılayan ve Feride'ye hep olumlu, yapıcı, müşfik yaklaşımlarda
bulunan takdire şayan bir eğitimcidir. "Hayatta kimse galiba bu kadın kadar beni sevmedi. Sörlerin buna
benzer hareketleri o zaman yelin kayaya tesiri gibi bir şeydi, haşarılığıma, intizamsızlığıma mani olacağa benze-
mezdi. Fakat zamanla, gizli gizli içeriye işlemiş, bende silinmez izler, şifasız bir zaaf ve rikkat tortusu bırakmış
olmasından korkarım." (s.21).
Sör Aleksi ise Feride'nin öğretmenliğe başlayıp hayata atıldıktan sonra sık sık yâd ettiği bir
öğretmenidir. Onu, hayatın acımasızlıkları karşısında, insanların yine de mutlu olmayı bilmeleri
konusundaki altın öğütleriyle hep hatırlayacaktır. Birçok defalar sıkıldığı, bunaldığı günlerde
Feride'nin imdadına Sör Aleksi'nin güzel sözleri yetişecektir.
Bu iki öğretmeninden başka Feride'nin, Dame de Sion Mektebinde, çocukluğunun verdiği
afacanlıklarla, çeşitli şekillerde yaramazlıklar yapıp zor durumlara düşürdüğü birçok yabancı öğ-
retmen daha görmekteyiz. Fakat Feride, onlardan etkilenmek şöyle dursun hep alay etmiştir.
Bu dönem romanlarında, yukarıdaki kısa değerlendirmeden de anlaşılacağı üzere yabancı uyruklu
hocalara pek rastlanmıyor. Aslında o dönemde oldukça yaygın olan azınlık okullarının varlığına
rağmen, bu okullardaki öğretmenlerin edebiyat dünyamıza girmemesi oldukça dikkat çekicidir.
Bunun nedenini, dönemin yazarlarının eğitimde millî değerlere öncelik tanımaları ile izah etmek
mümkündür.
Dostları ilə paylaş: |