İşletmeler açısından bakıldığında muhasebe meslek mensubu işinde uzman ve teknolojiye ayak uydurmuş olması gerekmektedir. Fakat, muhasebenin sosyal sorumluluk kavramı gereğince toplum tarafından bakıldığında ise muhasebecinin ilaveten iyi bir mali analiz, girişimci, pazarlamacı, yönetici, iletişim kuran, halkla ilişkilerde uzman olması beklenmektedir. Bu özelliklerin bir muhasebe meslek mensubunda olması için hesaplarla veya kayıtlarla ilgili yaşanan güncellemelerin mutlaka muhasebe eğitimine yansıtılması gerekir. Örneğin, muhasebe dünyasında yaşanan güncellemelerden UFRS finansal raporlamalarda çeşitli farklılıklar getirmiştir ve bu farklılıklar hemen hemen tüm dünyada kabul edilmiştir. Bundan sonraki süreçte UFRS`den bağımsız bir muhasebe eğitimi düşünülemez (Bradbury, 2015).
Rekabetin artması, küreselleşme, ticari sınırların ortadan kalkması gibi durumlar ile muhasebe günden güne değişmekte ve muhasebe meslek mensupları bu değişime ayak uydurmak zorunda kalmaktadırlar. Değişimleri yakalayabilmek için iyi muhasebe eğitimi gerekmektedir. İyi muhasebe eğitiminin temel yapıtaşlarından birisi de, eğitimi veren kişilerin almış olduğu eğitimin kalitesidir. Akademisyen, eğitmen ve öğretmenler mevcut teknoloji ve güncellenen değişikliklere göre müfredatlarını hızlı bir şekilde güncellemelidirler. Mesleki olarak muhasebe fonksiyonunun geliştirilmesinde üniversitelerdeki muhasebe eğitim kalitesinin artırılması gerekmektedir (Cheng, 2007: 581). Bunun için hem mesleki hem eğitim alanında standardizasyon işlemleri yürütülmektedir.
Muhasebe eğitimi, bilgi teknolojisi kullanımı unutulmadan, vergilendirme, muhasebe yöneticiliği, hesap uzmanlığı gibi muhasebe alt sistemlerini de destekleyerek verilmelidir yani muhasebe eğitimi teknoloji ile desteklenmelidir. Derslerin bilgisayar desteği ile yapılması web tabanlı muhasebe programlarının öğrencilere aktarılması hem meslek mensupları için hem de işletmeler için birçok avantajı beraberinde getirecektir. Ayrıca e-ticaret, sistem danışmanlığı, vergi danışmanlığı, finansal analiz, raporlama, planlama gibi özel danışmanlık alanlarında muhasebe meslek mensuplarının kaliteli bilgiye sahip olmaları gerekmektedir (Albert ve Sack, 2000: 16).
Kalite olarak muhasebe mesleği ile muhasebe eğitimi arasında sıkı bir ilişki mevcuttur. Çünkü gelecekte bu mesleğin imajı, yalnızca eğitim kalitesinin artırılmasıyla sağlanabilir. Küreselleşmenin etkisiyle birlikte işletmelerin de değişime uğraması, muhasebe eğitiminde kullanılan yazılı anlatım, sözlü anlatım, muhasebe ders kitaplarının kullanılması gibi geleneksel öğretim metotlarının da değişimi gerekmektedir. Değişen çevre ile uyum ve muhasebe eğitiminde kaliteyi artırmak amacıyla geleneksel öğretim metotlarının yerini daha çok uygulamaya dönük metotlar almalıdır. Bu metotlar içerisinde gerçek işletmelerle çalışma, örnek olay analizleri, teknoloji kullanımı, takım çalışmaları ve geri bildirim alıştırmaları gibi metotların muhakkak yer alması gerekmektedir (Çelik ve Gürdal, 1999: 54).
Muhasebe eğitimindeki temel gaye, finansal bilgileri kullanmaya ihtiyaç duyan ilgililere bu bilgilerin doğru ve güvenli bir biçimde taktim edilmesi hususunda eğitim vermek ve bu uygulamalara da aynı çerçeve içinde yön vermektir. Uygulayıcılar yükseköğrenimde okutulan muhasebe eğitiminden ne gözlediklerini tam manası ile elde edemediklerinden muhasebe elemanlarını da ayrıca bir eğitim dahilinde bulundururlar ve bu uygulayıcılar esasında bu kurumlardaki muhasebe açısından verilen eğitimi yeterli görmemektedirler. Her ne kadar üniversitelerdeki eğitimi meslek mensubu yetiştirilmesi amacı ile donatılsa da muhasebe eğitiminde pratiğe ve uygulamaya yerinde bir önem gösterilmesi gereklidir. Teorik eğitim haricinde olması gereken uygulamaların da eğitim süresi boyunca verilmesi pratik amaca daha yakındır (Gökçen, 1998: 44).