Bilgi ve bilgi teknolojilerinin hızla önem kazanmaya başladığı dünyamızda, bir bilgi sistemi olan muhasebe ise çeşitli karar alıcılara iletmek amacıyla finansal verileri bilgiye dönüştürmek için tasarlanmış insan, süreçler ve donanım gibi kaynakların toplamı anlamına gelmektedir. Gelişmeler doğrultusunda muhasebe bilgi sisteminin önemini giderek artmaktadır. “Enron” vakası ve bu vakanın etkileri işletme yönetiminden, muhasebeye, denetime, raporlamaya ve muhasebe standartlarına değin farklı alanlarda kalitenin yükseltilmesi adına ciddi ölçüde tesir etmiştir (Zaif ve Ayanoğlu 2007: 123). Muhasebe; yalnızca kayıt sistemi veya vergi yasaları kapsamında bilgi hazırlayan bir sistem olarak kabul edilmemelidir.
Muhasebe; işletmenin çevresindeki değişimlerden direkt etkilenen ve kendi içinde devamlı güncellenen bilgi sistemi anlamına gelir. Bahsi geçen bütünlük içerisinde yalnızca muhasebe bilgisi yeterli değildir. İktisat, hukuk, maliye ve işletmecilik gibi bilgiler ile muhasebecilerin donanması gereklidir. Bu açıdan muhasebe eğitimindeki amaç, muhasebe bilgisinin kazandırılmasından başka, eldeki bilgileri yorumlama, analiz etme ve karar vermede kullanılmasına yardımcı olacak diğer alanlardan istifade etmektir.
Ders programları hazırlanırken muhasebe eğitiminin amacı çerçevesinde, iktisat, hukuk, maliye, işletmecilik, matematik, edebiyat, müzik ve tiyatro gibi genel eğitim derslerine muhasebe dersleri kadar yer verilmelidir. Zaif ve Ayanoğlu’na (2007) göre eğer bunun aksi bir durum söz konusu olursa, muhasebe eğitimi almış öğrenciler, işletmelerin ihtiyacını karşılamada yetersiz kalacak ve finans ve mühendislik gibi alanların bu boşluğu doldurmasına neden olacaktır.
“Muhasebe eğitimindeki amaç; öğrenciye bu mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve tutumları kazandırmaktır. Bilgi, muhasebe biliminin özelliğince kuram ve uygulamada birlikte değerlendirilerek sunulmaktadır. Amaca yönelik etkin bir muhasebe eğitimi sunabilmek için aşağıdaki soruları mercek altına almak gerekmektedir (Zaif ve Karapınar, 2002: 111):
Muhasebe bilgilerine olan ihtiyacın düzeyi nedir?
Muhasebecinin işi sadece ortaya çıkan mali olayları kayıt altına almak mıdır?
Bir meslek mensubu olarak yetiştirilen öğrencilerin muhasebe bilgilerini kullanma becerisi ne kadar geliştirilebilmektedir? Mevcut eğitim programı bunu gerçekleştirmek için yeterli durumda mıdır?
Öğretim elemanı klasik ve modern tüm öğretim tekniklerini kullanabilmekte midir?
Üniversitelerde öğretim elemanının öğretme tekniklerini kullanmadaki kısıtları nelerdir?
Mevcut not verme sistemi öğrenciyi öğrenmeye teşvik etmekte midir?”
Muhasebe eğitimindeki programları değişen dünyada ihtiyaçları karşılayacak biçimde yapılandırılmalı ve öğrencilere, iletişim kabiliyetleri, bilgiyi oluşturma ve kullanma becerileri, karar alma yetenekleri, muhasebe, denetim ve vergi bilgileri, işletmecilik ve ilgili bilgileri ve liderlik becerilerini de kazandırılmalıdır. Ders programlarında yer alacak muhasebe dersleri konusunda ise, muhasebe temel kavram ve ilkelerinin öğrencilere kazandırılması ve finansal bilgilerin analiz edilerek karar almada kullanılması hedeflenmelidir (Zaif ve Ayanoğlu 2007: 123).
Kapsamlı bir mesleki eğitim, mesleğin gerektirdiği teknik kabiliyetlerle birlikte meslek ahlakının da öğrencilere kazandırılması durumunda mümkün olabilir. Bu yüzden de eğitimin kalitesi; öğretim elemanı, öğrenci ve ders programları bağlamında bu hedefe ulaşmak için eş zamanlı olarak üzerinde durulmasına bağlıdır. Özellikle üniversitelerde ders programları ve ders içerikleri hazırlanırken, muhasebe eğitiminin hedeflerinin yanı sıra öğrenilen bilgilerin öğrenciler tarafından uygulanabilirliği de göz önünde bulundurulmalıdır. Kalıcı öğrenme bu şekilde gerçekleşebilir (Zaif ve Ayanoğlu 2007: 125).
Başka bir tanımda ise, muhasebe eğitimindeki amaç; muhasebe eğitimini alan kişilere işletme açısından yararlı olabilecek verilerin neler olduğunun izah edilmesi, bu verilerin kaydedilmesi, tasnifi, kaydedilen verilerin gerçeğe uygunluğunun kontrol edilmesi, gerekli raporların hazırlanarak üzerinde yorum yapılması ve karar vermede kullanılması ile elde edilen bilgilerin uygulanması hususunda kişilerin beceri ve yeteneklerinin geliştirilmesi anlamına gelmektedir. Geleneksel muhasebe eğitimi anlayışında muhasebecilik işini ve vazifesini yerine getirebilecek seviyede gerekli olan bütün konuların detaylıca anlatılması muhasebe hesap işleyişlerinin ve muhasebe kayıtlarının öğretilmesini tanımlar. Lakin globalleşmenin tesiri ile muhasebeyle alakalı düzenlemelerin ve kuralların artışı ve muhasebe sistemlerinde ortaya çıkan yeni bilgilerin istenmesinin neticesinde, muhasebe eğitimindeki gelenekçi anlayışta bazı değişimlere gidilmesi gerekli hal almış bulunmaktadır (Süer, 2007).
Muhasebe öğretimi, öğrencilere vizyon katan, kantitatif metotların yerine kalitatif metotları da kapsayan, insani davranışların irdelendiği ve anlamlandırılmaya çalışıldığı, tüm sorunların kantitatif metotlar kullanmaktan ziyade, kalitatif metotlar uygulayan davranış muhasebesi biçiminde olması gerekmektedir. Muhasebe alanında gereksinimleri hissedilen ara eleman ihtiyacını orta öğretimdeki muhasebe eğitiminin temel amacıdır. Orta öğretimdeki muhasebe eğitimi, uygulamaya yöneliktir ve mesleki eğitimi tamamıyla kapsar. Çünkü, muhasebe eğitimi veren yükseköğrenim kurumlarında teorik eğitim de bulunmaktadır (Süer, 2007: 18-19).
Öğrenme ortamındaki ideallik düzeyine göre her öğrencinin öğrenme tarzının belirlenip dersin o tarza uygun işlenmesi ve öğrencinin ise kendisinden beklenen sorumluluğu göstermesi gerekir. Fakat bir ara yol olarak derslerde öğrencilerin öğrenme tarzlarının saptanması ve elde edilen sonuçlara göre konu anlatımında kullanılacak tekniklerin seçilmesi mümkün olabilir. Derslerde kullanılan görüntüye dayalı teknikler, örneğin; PowerPoint programında hazırlanmış sunumlar ve kitaplarda kullanılan renklendirilmiş görsel efektlerle de olabilir (Akman ve Mungan 2004: 7).