Yazışma Adresi:
Arş. Gör. Bedriye AK
Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu
Çocuk Sağılığı ve Hastalık Hemşireliği Anabilim Dalı
Tel
: 0 232 388 11 03 / 153
Fax
: 0 232 388 6374
E-posta : bedriye.ak@ege.edu.tr
25
K
LİNİK
Ç
ALIŞMA
EGE PEDİATRİ BÜLTENİ 2009, 16 (1): 25-31
ÖZET
irçok epidemiyolojik çalışma, hava kirliliği ve mevsimsel değişikliklerin, başta solunum sistemi olmak üzere, farklı sağlık
sorunlarıyla hastaneye başvuru oranlarını etkilediğini göstermektedir. Ayrıca solunum sistemi hastalıklarına bağlı mortalite ve
morbiditeyi de arttırdığını gösteren yayınlar vardır. Bu çalışmada 1 Ağustos 2007-31 Temmuz 2008 tarihleri arasında İzmir ilinde
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Ünitesi’ne solunum yolu hastalıkları nedeniyle başvuran 10.298 hasta, günlük kükürt
dioksit (SO
2
) ve tozluluk oranları (PM
10
) ölçümleri eşliğinde değerlendirilmiş ve hava kirliliğinin solunum sistemi üzerine etkileri
araştırılmıştır. Olguların ortalama başvuru yaşı 6.27±4.83 yıl iken, % 54.6’sının erkek, % 45.4’ünün kız olduğu saptandı. Hastaların
%62.1’inin üst solunum yolu enfeksiyonu, %11.6’sının astım/yineleyen hışıltı, %10.5’inin pnömoni, %6.8’inin akut sinüzit, %5.6’sının
akut bronşiyolit, %1.8’inin akut otit ve % 1.6’sının krup nedeniyle hastaneye başvurduğu saptandı. SO
2
ve tozluluk değerleri
yükseldikçe, günlük solunum yolu hastalıkları, akut bronşiyolit ve pnömonili hasta sayısında artış olduğu gözlendi (p<0.001). Hava
kirliliğindeki artışın, o günden itibaren izlemdeki beş gün içinde görülen pnömoni, akut bronşiyolit ve astımlı hasta sayısında da
istatistiksel düzeyde anlamlı bir biçimde artışa neden olduğu saptandı (p<0.001). Günlük ortalama sıcaklık değeri düştükçe, nisbi
nem, aktüel hava basıncı ve denize indirgenmiş basınç değerleri arttıkça, hem o gün, hem de izlemdeki beş gün içinde acile
başvuran hasta sayısında ve astım, akut bronşiyolit ve pnömonili olgularda anlamlı artış olduğu görüldü (p<0.001). Özellikle
gelişmekte olan ülkelerde, şehir içi hava kalitesinin etkin bir şekilde denetlenmesi ve sanayi merkezlerinin şehir dışına çıkartılması,
toplu taşıma araçlarının özendirilmesi, doğal hayatın korunması gibi sonuç verici önlemlerin alınması gerekmektedir.
Anahtar Sözcükler: Hava kirliliği, mevsimsel değişiklikler, solunum yolu, hastalık, çocuk
SUMMARY
umerous epidemiological studies have noted an association between the levels of air pollution and climate changes, and
hospital admissions for a variety of different health reasons, including a number of respiratory diseases, as well as increased
morbidity and mortality associated with various respiratory conditions and diseases. In this study, the sulfur dioxide (SO
2
),
particulate matter (PM
10
) levels, and climate conditions in the city of Izmir, have been taken together with the patients with
respiratory tract diseases, who applied to the children’s emergency departments of Ege University Faculty of Medicine. From August
1, 2007 until July 31, 2008, the 10.298 patients who applied to the center because of airway diseases, were of age 6.27±4.83 on the
average, and the male/female ratio was 1.2. Among the patients, 62.1% had upper respiratory tract infections, 11.6%
asthma/recurrent wheezing, 10.5% pneumonia, 6.8% acute sinusitis, 5.6% acute bronchiolitis, 1.8% acute otitis media, and 1.6% a
croup attack. As the SO
2
and PM
10
levels increase, the daily number of patients with respiratory tract infections, bronchiolitis, and
pneumonia were observed to increase (p<0.001). In addition, the number of patients with pneumonia, asthma and acute bronchiolits
in the following five days after the increase of air pollution rate, were observed to increase statistically significantly (p<0.001). The
number of pneumonia, asthma and acute bronchiolitis patients applying to emergency room, was negatively correlated with daily
average temperature, but positively correlated with relative humidity, actual air pressure, and sea-level pressure levels (p<0.001).
Especially in developing countries, there is a necessity of effective reliefs such as effectively monitoring within-city air quality, taking
industrial centers out of city, promoting public transportation, and preserving natural life.
Key Words: Air pollution, climate changes, respiratory tract, disease, child
Geliş tarihi: 15.07.2009
Kabul tarihi: 15.08.2009
B
N
ÇOCUKLARDA HAVA KİRLİLİĞİ VE İKLİMSEL
DEĞİŞİKLİKLERİN SOLUNUM YOLU
HASTALIKLARINA ETKİSİ
Effects of Air Pollution and Climate Changes on
Respiratory Diseases in Children
Levent MİDYAT
Esen DEMİR
Figen GÜLEN
Eylem ULAŞ SAZ
Gülhadiye AVCU
Gökay ÇELİK
Sema TANRIVERDİ
Remziye TANAÇ
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,
İzmir
Midyat ve ark
26
GİRİŞ
Tüm dünyada birçok farklı araştırma grubu
tarafından yürütülen sayısız çalışmada, hava
kirliliği ve iklim değişiklikleri ile solunum sis-
temi hastalıkları arasında bir ilişkinin varlığı
gösterilmiştir (1-3). Birçok çalışmada, hava kir-
liliğine bağlı olarak mortalite ve morbiditede
belirgin artış olduğu saptanmıştır (1, 4-8). Mor-
talite ve morbiditedeki bu artış, solunum sistemi
ile ilgili olabilecek her türlü çevresel etkene
yönelik gittikçe artan sayıda yeni araştırmaların
yapılmasına yol açmıştır (2, 3).
Hava kirliliğinin zararlı etkilerine en çok maruz
kalanlar çocuklardır. Hem birim vücut ağırlık-
larına ve akciğer yüzeylerine göre erişkinlerden
daha fazla havayı akciğerlerine çekerler, hem de
zararlı etkenlerden korunmak için gerekli olan
tam bir savunma sistemine henüz sahip değil-
dirler (1, 2). Sanayileşme ve endüstrileşmenin
etkisiyle, özellikle şehir merkezlerinde yaşayan
çocukların, önemli ölçüde hava kirliliğine maruz
kalmaları ve bunun sonucunda solunum yolu
hastalıklarının daha fazla görülmesi önemli bir
sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. En
çok üzerinde durulan havadaki kirletici madde-
ler kükürt dioksit (SO
2
), ozon, nitrojen dioksit
(NO
2
) ve tozluluk maddeleridir (toplam asılı par-
tikül, PM
10
ve PM
2.5
). Bu maddelerin solunum
sistemi üzerindeki etkilerini araştıran klinik ve
deneysel çalışmalarda bazı çelişkili sonuçlar
elde edilmiştir (2, 9-14).
Gelişmiş ülkelerin şehir merkezlerinde hava kir-
liliği oranlarında yıllar geçtikçe azalma saptansa
da, gelişmekte olan ülkelerin büyük şehirlerinde
hala hava kirliliği önemli bir sorun teşkil etmek-
tedir (1, 15, 16). Türkiye’de hava kirliliğinin
1950’li yıllarda nüfus artışı ve hızlı kentleşme ile
birlikte gündeme geldiği, bunun sonucunda kö-
mür ve petrole talebin arttığı ve başta İstanbul,
Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde olmak üzere
şiddetli hava kirliliği dönemlerinin yaşandığı
bildirilmektedir. Yanlış kentleşme, motorlu taşıt
sayısında artış, yetersiz yanma teknikleri ve yeşil
alanların azalmasının da buna katkıda bulun-
duğu bildirilmektedir (17). Bu çalışmada, İzmir
ilinde hava kirliliği ve meteorolojik değişken-
lerin, çocuklarda solunum yolu hastalıklarına ve
acil servise başvuru oranlarına etkisinin saptan-
ması amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
Bu çalışmada, solunum yolu hastalıkları ile hava
kirliliği ve meteorolojik değişikliklerin akut etki-
lenmesini araştırmak amacıyla, 1 Ağustos 2007-
31 Temmuz 2008 tarihleri arasında İzmir ilinde
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Üni-
tesi’ne solunum yolu hastalıkları nedeniyle baş-
vuran 10.298 hasta, günlük kükürt dioksit (SO
2
),
tozluluk oranları (PM
10
), günlük ortalama sıcak-
lık, nisbi nem, aktüel hava basıncı ve denize
indirgenmiş basınç ölçümleri eşliğinde değer-
lendirilmiştir. Hastaların medikal kayıtları değer-
lendirilmiş ve olguların klinik özellikleri, labora-
tuar sonuçları incelenmiştir.
Hava kirliliği ölçüm raporları İzmir Büyükşehir
Belediyesi Çevre Sağlığı Hizmetleri Şube Müdür-
lüğü’nden temin edilmiştir. İzmir ilinin dört
değişik noktasından alınan verilerin günlük
ortalamaları alınmıştır. Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ) kriterlerine göre, SO
2
değerinin 125
μg/m
3
‘ün ve PM
10
değerinin ise 70 μg/m
3
’ün
olması hava kirliliği artışı olarak kabul edilmek-
tedir. Günlük meteorolojik veriler, T.C. Çevre ve
Orman Bakanlığı Devlet Meteoroloji İşleri Genel
Müdürlüğü’nden elde edilmiştir.
İstatistiksel analizler “SPSS 16.0” programı kul-
lanılarak yapılmıştır. Verilerin değerlendiril-
mesinde t testi, tek yönlü ANOVA testi ve Chi-
kare testleri kullanılmıştır. Ayrıca, çoklu lojistik
regresyon analizi uygulanmıştır. Değişkenler
olarak yaş, cinsiyet, PM
10
, SO
2
ve meteorolojik
veriler kullanılmıştır. Her bir hava kirliliği ve
iklim değişkeni için, aynı gün ve izleyen beş
gündeki hastalık sayısına etkinlik değerleri he-
saplanmıştır. p< 0.05 istatistiksel olarak anlamlı
kabul edilmiştir.
Çocuklarda Hava Kirliliği ve İklimsel Değişikliklerin Solunum Yolu Hastalıklarına Etkisi
27
BULGULAR
Olguların ortalama başvuru yaşı 6.27 ± 4.83 yıl
(17 gün-17 yaş) iken, %54.6’sının erkek, % 45.4’ü-
nün kız olduğu saptandı. Hastaların %62.1’inin
(n=6391) üst solunum yolu enfeksiyonu, %11.6’sı-
nın (n=1196) astım/yineleyen hışıltı, %10.5’inin
(n=1083) pnömoni, %6.8’inin (n=704) akut
sinüzit, %5.6’sının (n=577) akut bronşiyolit,
%1.8’inin (n=184) akut otit, %1.6’sının (n=165)
krup tanısını aldığı görüldü (Şekil 1). Mevsimlere
göre dağılım incelendiğinde, pnömoni, akut
bronşiyolit ve astımlı olgularda kış aylarında
anlamlı bir artış olduğu gözlendi (p değerleri
sırasıyla 0.005, <0.001 ve <0.001). Yaş ilerle-
dikçe pnömoni ve akut bronşiyolit nedeniyle
hastaneye başvurma sıklığının azaldığı, astım
nedeniyle hastaneye başvuranların daha çok
5-10 yaş grubunda olduğu saptandı (Şekil 1).
Toplam 88 günde, havadaki PM
10
oranının
DSÖ’nün belirlediği sınır değerin üzerinde ol-
duğu ve özellikle kış aylarında daha yüksek
olmak üzere, mevsimler arasında SO
2
ve PM
10
değerleri açısından anlamlı fark olduğu görüldü
(p<0.001) (Tablo I). SO
2
seviyesinin ise yalnızca
yılın iki gününde DSÖ’nün belirlediği değerlerin
üzerinde olduğu görüldü. SO
2
ve tozluluk değer-
leri yükseldikçe, günlük solunum yolu hastalık-
ları, akut bronşiyolit ve pnömonili hasta sayısın-
da artış olduğu gözlendi (p<0.001) (Şekil 2).
Hava kirliliğindeki artışın, o günden itibaren
Tablo I. Mevsimlere göre ortalama hava kirliliği ve iklim değişkenleri.
Sonbahar Kış
İlkbahar Yaz p
Ort. PM
10
düzeyi (μg/m
3
)
54.1±26.8 82.7±40.9 38.7±25.0 42.1±18.9 <0.001
Ort. SO
2
düzeyi (μg/m
3
)
9.8±9.3 45.5±25.0 13.2±7.3 5.0±2.7 <0.001
Ort. günlük sıcaklık (ºC)
19.2±5.1 8.5±3.0 18.0±4.0 28.1±2.3 <0.001
Ort. günlük nisbi nem (%)
60.9±12.7 63.9±10.7 55.5±11.2 43.5±9.3 <0.001
Ort. aktüel hava basıncı (hPa)
1012.0±6.0 1018.5±7.3 1009.5±3.6 1005.8±2.3 <0.001
Ort. denize indirgenmiş hava basıncı
(hPa)
1015.7±4.6 1022.6±6.1 1012.4±5.4 1008.8±2.6 <0.001
Yaş grupları
>10 yaş
5-10 yaş
2-5 yaş
<2 yaş
Olgu say
ı
s
ı
(n)
3.000
2.000
1.000
0
Astım
Akut
Bronşiyolit
Pnömoni
Krup
Akut Sinüzit
ÜSYE
Akut Otit
tani
Şekil 1. Yaş gruplarına göre tanıların dağılımı.
Midyat ve ark
28
izlemdeki beş gün içinde görülen pnömoni,
akut bronşiyolit ve astımlı hasta sayısında da
istatistiksel düzeyde anlamlı bir biçimde artışa
neden olduğu saptandı (p<0.001). SO
2
oranı 50
μg/m3’ün üzerinde olduğu günlerde, acile baş-
vuran toplam hasta sayısı ve akut sinüzit, pnö-
moni, akut bronşiyolit ve astımlı olgu sayısında
anlamlı bir artış olduğu saptandı (p<0.001)
(Tablo II).
Günlük ortalama sıcaklık değeri düştükçe, nisbi
nem, aktüel hava basıncı ve denize indirgenmiş
basınç değerleri arttıkça, hem o gün hem de
izlemdeki beş gün içinde acile başvuran hasta
sayısında ve astım, akut bronşiyolit ve pnömo-
nili olgularda anlamlı artış olduğu görüldü
(p<0.001).
TARTIŞMA
Hava kirliliği, soluduğumuz havadaki kükürt
dioksit (SO
2
), partiküler madde-tozluluk (PM),
nitrojen oksitleri (NO
x
) ve ozon (O
3
) gibi
kirleticilerin çevre ve sağlık üzerinde olumsuz
etkileri yapacak düzeylerde olması şeklinde
tanımlanmaktadır (17). Bu kirlilik atmosferde
doğal süreçleri bozmakta ve toplum sağlığını
Ort
ala
ma
200,00
150,00
100,00
50,00
0,00
Tarih
27.
07.08
07.
07.08
17.
06.08
27.
05.08
07.
05.08
17.
04.08
28.
03.08
08.
03.08
17.
02.08
28.
01.08
08.
01.08
19.
12.07
29.
11.07
09.
11.07
20.
10.07
30.
09.07
10.
09.07
21.
08.07
01.
08.07
toplam hasta
sayısı
PM10(mcg/m3)
SO2(mcg/m3)
Şekil 2. Hava kirliliği ile solunum yolu hastalıkları nedeniyle günlük acile başvuran hasta sayısı arasındaki ilişki.
Tablo II. Kükürt dioksit (SO
2
) ve tozluluk (PM
10
) miktarı ile acile başvuran hasta sayısı arasındaki ilişki.
SO
2
PM
10
SO
2
< 50
micg/m
3
(331
gün)
SO
2
> 50
micg/m
3
(35 gün)
p
PM
10
< 70
micg/m
3
(278
gün)
PM
10
> 70
micg/m
3
(88
gün)
p
Toplam hasta sayısı (n)
27.3 ± 17.2
35.5 ± 16.4
< 0.001
27.0 ± 17.4
28.3 ± 17.2
0.642
İzlemdeki beş gündeki
toplam hasta sayısı (n)
137.2 ± 56.8
172.8 ± 43.9
< 0.001
135.2 ± 50.1
141.8 ± 52.2
0.588
Çocuklarda Hava Kirliliği ve İklimsel Değişikliklerin Solunum Yolu Hastalıklarına Etkisi
29
olumsuz yönde etkilemektedir. Son 30 yıldır,
dünyada hava kirliliği düzeyleri düzenli olarak
izlenmesine ve mücadele edilmesine rağmen,
özellikle büyük metropollerde kirlilik düzeyleri
halen güvenli kabul edilen sınırların üzerinde
seyretmektedir. 1980’li yıllara kadar tüm dün-
yada 1.3 milyar kişinin hava kalite standartları-
nın üstünde kirlilik içeren şehirlerde yaşadığı
saptanmıştır (17, 18). Hava kirliliği, dünya gene-
linde özellikle endüstriyel tesislerden, konut-
larda ısınma amaçlı yakıt tüketiminden ve mo-
torlu taşıt egzozlarından kaynaklanmaktadır ve
dünyada hava kirletici emisyonlarında 2030
yılına kadar beş katlık bir artış beklenmektedir
(17, 18). Özellikle gelişmekte olan bölgelerde
hızlı kentleşme ve enerji tüketiminin artışı ile
birlikte kirlilik de artmaktadır.
Hava kirliliği araştırmalarının çıkış noktası,
1934’te Belçika’da Meuse Vadisi’nde, 1947’de
ABD’de Donora’da ve 1952’de Londra’da bir
aydan kısa sürede binlerce kişinin ölümüyle
sonuçlanan ve çok yüksek PM emisyonlarının
atmosferik inversiyon olayları ve topografik
yapıdan kaynaklanan hava kirliliği dönemleri
olmuştur (19). Bu yaşanan trajedilerin netice-
sinde hava kirliliği kontrolünün kanuni süreçlere
girmesiyle dünyanın bir çok ülkesinde yerel ve
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) belirlediği
kirletici limit değerleri ve emisyon kriterleri
kullanılmaktadır (17, 20).
Halen tüm dünyada, hava kirliliği ve solunum
yolu hastalıkları arasındaki ilişkiyi göstermeye
yönelik çalışmalar artarak devam etmektedir.
Saldiva ve arkadaşlarının Brezilya’da yaptığı bir
çalışmada, hava kirliliğinin postneonatal dö-
nemde ve beş yaş altı çocuklarda solunumsal
mortaliteyi arttırdığı gösterilmiştir (21). Meksika’
da yapılan başka bir çalışmada ise, havadaki O
3
ve PM
10
oranlarındaki artışın günlük acile
başvuran 14 yaş altı üst ve alt solunum yolu
enfeksiyonlu hasta sayısında artışa neden ol-
duğu saptanmıştır (22). Küba’da yapılan bir
çalışmada da, SO
2
düzeyindeki 20 μc/m3’lük bir
artış sonucu, solunum yolu enfeksiyonları nede-
niyle acile başvuran 14 yaş altı çocuk sayısında
%5.1’lik bir artma olduğu görülmüştür (23).
Türkiye’de hava kirliliği Çevre ve Orman Bakan-
lığı tarafından, su kirliliğinden sonra ikinci sıra-
da ele alınmakta olup, sağlık üzerindeki etkileri
çeşitli boyutları ile değişik merkezler tarafından
araştırılmaya devam edilmekle beraber, geliş-
miş ülkelerde uygulanan ileri metotlarla yapılan
standart çalışmalar saptayabildiğimiz kadarıyla
henüz ülkemizde yapılamamıştır (17, 24). Yapı-
lan çalışmalarda ise, hava kirliliğinin çocuklarda
akut solunum yolu enfeksiyonu riskini artırdığı,
genel olarak hava kirliliği ataklarına bağlı olarak
kardiyorespiratuar morbidite ve mortalitede
artışa neden olduğu gözlenmektedir (25). İstan-
bul’da yapılan bir çalışmada günlük PM oranları
ile genel mortalite arasında anlamlı ilişki göz-
lenmiştir (26). İstanbul’da hava kirliliğinin yine
yoğun olarak yaşandığı yıllara ait bir çalışmada
ise, 1994 Ekim ile 1995 Ocak tarihleri arasında
bir hastanenin yenidoğan bölümüne solunum
sistemi yakınmaları ile yapılan yatışlar ile o
bölgede yapılan hava kirliliği ölçümleri arasın-
daki ilişki incelenmiştir. Çalışma, 6 aylık süre
boyunca yoğun hava kirliliği yaşanan günlerle
kirliliğin yoğun olmadığı günler arasında solu-
num sistemi semptomları nedeniyle hastane
yatışları açısından bir fark olmadığı sonucuna
varmıştır (27).
İzmir’deki bir çalışmada değişik klimatolojik
verilerle PM ve SO
2
düzeyleri ile artmış nazal
rezistans arasında anlamlı ilişki olduğu bil-
dirilmektedir (28). Hava kirliliği ile rinit preva-
lansının araştırıldığı başka bir çalışmada da,
kirlilik düzeyleri ile rinit prevalansı arasında ilişki
bulunmuştur (29). Benzer ilişkiyi 0-2 yaş gru-
bunda araştıran bir diğer çalışmada ise beş yıllık
bir zaman aralığındaki günlük SO
2
ve PM değer-
leri ile solunum sistemi semptomları nedeniyle
hastaneye yatışlar incelenmiş ve kirliliğin artı-
şına paralel olarak bronşit, sinüzit, larenjit ve
pnömoni olgularının artmış olduğu ve bu has-
talıklar nedeniyle hastanede yatış sürelerinde de
uzama olduğu saptanmıştır (30, 31). Yaptığımız
çalışmada, SO
2
ve tozluluk değerleri yüksel-
Midyat ve ark
30
dikçe, günlük solunum yolu hastalıkları, akut
bronşiyolit ve pnömonili hasta sayısında artış
olduğu gözlendi. Hava kirliliğindeki artışın, o
günden itibaren izlemdeki beş gün içinde
görülen pnömoni, akut bronşiyolit ve astımlı
hasta sayısında da istatistiksel düzeyde anlamlı
bir biçimde artışa neden olduğu saptandı
Meteorolojik değişikliklerin, başta astım olmak
üzere solunum yolu hastalıklarına olan etkisi ilk
olarak M.Ö. beşinci yüzyılda Hipokrat tarafından
ifade edilmiştir (32). Sıcaklık, barometrik basınç
ve nisbi nemin astım semptomlarını kötüleşti-
rebileceğine yönelik birçok yayın mevcuttur (33,
34). İngiltere ve Galler’de, hastaneye astım atağı
nedeniyle başvuru en fazla sonbaharda ve en az
kış aylarında görülürken, Meksika’da yağmurlu
mevsimler astım hastaları için risk teşkil etmek-
tedir (34, 35). Kore’de yapılan bir çalışmada ise,
nisbi nemin astım ataklarında daha önemli bir
tetikleyici faktör olabileceği bildirilmiştir (33,
36). Bizim çalışmamızda da, günlük ortalama
sıcaklık değeri düştükçe, nisbi nem, aktüel hava
basıncı ve denize indirgenmiş basınç değerleri
arttıkça, hem o gün hem de izlemdeki beş gün
içinde acile başvuran hasta sayısında ve astım,
akut bronşiyolit ve pnömonili olgularda anlamlı
artış olduğu görüldü.
Türkiye’de hava kirliliğine yönelik olarak alınan
önlemlerin sonucuna ve yıllarla hava kirliliğinde
gelinen durum ele alındığında, 1990’lı yıllarda
özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük kent-
lerde çok ciddi bir sorun olan hava kirliliğinin bu
illerde giderek gerilediği, özellikle kış aylarında
görülen SO
2
ve PM ortalamalarının düşme
eğilimi gösterdiği anlaşılmaktadır (17). Bunda,
başta evlerde ve endüstride doğal gaz kullanı-
mının yaygınlaşması olmak üzere, yüksek
standartlı kömür kullanımı, kömür zenginleş-
tirme ve yakma sistemlerindeki ilerlemenin de
bu ve benzeri kentlerdeki hava kirliliğindeki
düşmede etkili olduğu belirtilmektedir (17).
Ancak daha küçük ölçekli kentlerdeki duruma
bakıldığında, bu kentlerde hava kirliliği düzeyle-
rinin alarm verici düzeylere çıktığı görülmek-
tedir (17). Bu da muhtemelen, küçük kentlerde
başta konutlar olmak üzere, hava kirliliği
emisyonlarının sıkı denetime alınmamasından,
kontrol dışı kalitesiz yakıt kullanımından
kaynaklanmaktadır. Yıllar geçtikçe sanayileşen
ve gelişmeye çalışan ülkelerin, başta hava
kirliliğinin önlenmesi ve yaşanabilir alanların
korunması olmak üzere, sağlıklı yaşam için
gerekli olan önlemleri alması ve bu konuda
etkin reformlar yapması gerekmektedir.
KAYNAKLAR
1. Farhat SC, Paulo RL, Shimoda TM, et al. Effect of air pollution on pediatric respiratory emergency room visits and hospital admissions.
Braz J Med Biol Res. 2005; 38: 227-235.
2. Galán I, Tobías A, Banegas JR, Aránguez E. Short-term effects of air pollution on daily asthma emergency room admissions. Eur Respir J
2003; 22: 802-808.
3. Dirección General de Salud Pública. Consejería de Sanidad. Vigilancia del asma [Madrid Regional Health Authority. Asthma surveillance].
Boletín Epidemiológico de la Comunidad de Madrid 2000; 12: 33–41.
4. Firket J. Sur les causes des accidents survenus dans la vallée de la Meuse, lors des brouillards de décembre 1930. Bulletinet Memoires de
l’Academie Royale de Medecine de Belgique 1931: 11: 683-741.
5. Logan WPD. Mortality in London fog incident. Lancet 1953; 1: 336-338.
6. Fairley D. The relationship of daily mortality to suspended particulates in Santa Clara County, 1980-1986. Environmental Health
Perspectives 1990; 89: 159-168.
7. Schwartz J. Particulate air pollution and daily mortality in Detroit. Environmental Research, 1991; 56: 204-213.
8. Dockery DW, Pope III CA, Xu X, et al. The association between air pollution and mortality in six US cities. New England Journal of
Medicine, 1993; 329: 1753-1759.
9. Wardlaw AJ. The role of air pollution in asthma. Clin Exp Allergy 1993; 23: 81–96.
10. Koening JQ. Air pollution and asthma. J Allergy Clin Immunol 1999; 104: 717–722.
Çocuklarda Hava Kirliliği ve İklimsel Değişikliklerin Solunum Yolu Hastalıklarına Etkisi
31
11. Strachan DP. The role of environmental factors in asthma. Br Med Bull 2000; 56: 865–882.
12. Atkinson RW, Bremner SA, Anderson HR, et al. Short-term associations between emergency hospital admissions for respiratory and
cardiovascular disease and outdoor air pollution in London. Arch Environ Health 1999; 54: 398–411.
13. Atkinson RW, Anderson HR, Sunyer J, et al. Acute effects of particulate air pollution on respiratory admissions. Results from APHEA 2
Project. Am J Respir Crit Care Med 2001; 164: 1860–1866.
14. Brunekreef B, Holgate ST. Air pollution and health. Lancet 2002; 360: 1233–1242.
15. Saldiva PHN, Lichtenfels AJFC, Paiva PSO, et al. Association between air pollution and mortality due to respiratory diseases in children in
Sao Paulo, Brazil: a preliminary report. Environmental Research, 1994; 65: 218-225.
16. Saldiva PHN, Pope II CA, Schwartz J, et al. Air pollution and mortality in eldery people. Archives of Environmental Health 1995; 50: 159-163.
17. Bayram H, Dörtbudak Z, Fişekçi FE ve ark. Hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri, dünyada, ülkemizde ve bölgemizde hava kirliliği
sorunu. Dicle Tıp Dergisi 2006; 2: 105-112.
18. WHO-United Nations environment programme. Urban air pollution in megacities of the world. UK: Blackwell, 1992: 7-13.
19. Lipfert F.W. Air Pollution and Community Health- A Critical Review and Data Sourcebook. USA: Van Nostrand Reinhold, 1994: 92-97.
20. Romieu I, Samet JM, Smith KR, Bruce N. Outdoor air pollution and acute respiratory infections among children in developing countries. J
Occup Environ Med 2002; 44: 640-649.
21. Bleck, B, Tse, DB, Jaspers, I, et al. Diesel exhaustparticle-exposed human bronchial epithelial cells induce dendritic cell maturation. J
Immunol 2006; 176: 7431-7437.
22. Brauer M, Hoek G, Van Vliet P et al. Air pollution from traffic and the development of respiratory infections and asthmatic and allergic
symptoms in children. Am J Respir Crit Care Med 2002; 166: 1092–1098.
23. Lambert AL, Mangum JB, Delorme MP, Everitt JI. Ultrafine carbon black particles enhance respiratory syncytial virus-induced airway
reactivity, pulmonary inflammation, and chemokine expression. Toxicol Sci 2003; 73: 339–348.
24. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü çevre istatistikleri, 1998: 34-47.
25. Wilson R, Spengler J. Particles in or air, concentrations and health effects. USA: Harvard University Press, 1996: 123-167.
26. Şahin Ü. İstanbul’da 1994-1998 hava kirliliği düzeyleri ile mortalite arasındaki ilişki. Doktora Tezi. İstanbul, 2000.
27. Bebek Ö. Hava kirliliğinin solunum semptomları nedeniyle hastaneye yatışlara etkisi. Uzmanlık tezi. İstanbul, 1996.
28. Özüer MZ, Günhan Ö, Cura O. Değişik klimatolojik ve hava kirliliği değerlerinin nazal rezistansa etkisi. KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi
1999; 7: 91-95.
29. Keles N, Ilıcalı OC, Değer K. Impact of air pollution on prevalence of allergic rhinitis in İstanbul. Arch Environ Health 1999; 54: 48-51.
30. Olgun Ç. Hava kirliliğinin 0-2 yaş grubunda solunum sistemi enfeksiyonlarına mortalite ve morbidite yönünden etkisi. Uzmanlık tezi.
İstanbul, 1996.
31. Evyapan F. Türkiye’de hava kirliliği sorunu ve solunum sistemi sağlığı üzerine etkileri.
www.toraks.org.tr/pdf/hava_kir_semp/hava_kirliligi.pdf.
32. Marêtes SAG, Balas CN. Bronchial asthma in the medical literature of Greek antiquity. J Asthma 1982; 19: 263-269.
33. Priftis KN, Paliatsos AG, Panagiotopoulou-Gartagani P, Tapratzi-Potamianou P, et al. Association of weather conditions with childhood
admissions for wheezy bronchitis or asthma in Athens. Respiration 2006; 73: 783-790.
34. Khot A, Burn R, Evans N, Lenney W, Set al. Biometeorological triggers in childhood asthma. Clin Allergy 1988; 18: 351-358.
35. Rosas I, McCartney HA, Payne RW, et al. Analysis of the relationships between environmental factors (aeroallergens, air pollution, and
weather) and asthma emergency admissions to a hospital in Mexico City. Allergy 1998; 53: 394-401.
36. Koh YI, Choi IS. Seasonal difference in the occurrence of exercise-induced bronchospasm in asthmatics: dependence on humidity.
Respiration 2002; 69: 38-45.
2> Dostları ilə paylaş: |