Issn 1300 9745 ege pediatri BÜlteni ediTÖR



Yüklə 1,01 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/9
tarix11.01.2017
ölçüsü1,01 Mb.
#5095
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Yazışma Adresi: 

Arş. Gör. Bedriye AK 

Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu  

Çocuk Sağılığı ve Hastalık Hemşireliği Anabilim Dalı 

Tel 


: 0 232 388 11 03 / 153 

 

Fax 



: 0 232 388 6374 

      


E-posta : bedriye.ak@ege.edu.tr 

 

 



 

 

 



25 

K

LİNİK 



Ç

ALIŞMA


 

EGE PEDİATRİ BÜLTENİ 2009, 16 (1): 25-31

 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

ÖZET 

irçok epidemiyolojik çalışma, hava kirliliği ve mevsimsel değişikliklerin, başta solunum sistemi olmak üzere, farklı sağlık 

sorunlarıyla hastaneye başvuru oranlarını etkilediğini göstermektedir. Ayrıca solunum sistemi hastalıklarına bağlı mortalite ve 

morbiditeyi de arttırdığını gösteren yayınlar vardır. Bu çalışmada 1 Ağustos 2007-31 Temmuz 2008 tarihleri arasında  İzmir ilinde 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Ünitesi’ne solunum yolu hastalıkları nedeniyle başvuran 10.298 hasta, günlük kükürt 

dioksit (SO

2

) ve tozluluk oranları (PM



10

) ölçümleri eşliğinde değerlendirilmiş ve hava kirliliğinin solunum sistemi üzerine etkileri 

araştırılmıştır. Olguların ortalama başvuru yaşı 6.27±4.83 yıl iken, % 54.6’sının erkek, % 45.4’ünün kız olduğu saptandı. Hastaların 

%62.1’inin üst solunum yolu enfeksiyonu, %11.6’sının astım/yineleyen hışıltı, %10.5’inin pnömoni,  %6.8’inin akut sinüzit, %5.6’sının 

akut bronşiyolit, %1.8’inin akut otit ve % 1.6’sının krup nedeniyle hastaneye başvurduğu saptandı. SO

2

 ve tozluluk değerleri 



yükseldikçe, günlük solunum yolu hastalıkları, akut bronşiyolit ve pnömonili hasta sayısında artış olduğu gözlendi (p<0.001). Hava 

kirliliğindeki artışın, o günden itibaren izlemdeki beş gün içinde görülen pnömoni, akut bronşiyolit ve astımlı hasta sayısında da 

istatistiksel düzeyde anlamlı bir biçimde artışa neden olduğu saptandı (p<0.001). Günlük ortalama sıcaklık değeri düştükçe, nisbi 

nem, aktüel hava basıncı ve denize indirgenmiş basınç değerleri arttıkça, hem o gün, hem de izlemdeki beş gün içinde acile 

başvuran hasta sayısında ve astım, akut bronşiyolit ve pnömonili olgularda anlamlı artış olduğu görüldü (p<0.001). Özellikle 

gelişmekte olan ülkelerde, şehir içi hava kalitesinin etkin bir şekilde denetlenmesi ve sanayi merkezlerinin şehir dışına çıkartılması, 

toplu taşıma araçlarının özendirilmesi, doğal hayatın korunması gibi sonuç verici önlemlerin alınması gerekmektedir.  

Anahtar Sözcükler: Hava kirliliği, mevsimsel değişiklikler, solunum yolu, hastalık, çocuk 

SUMMARY 

umerous epidemiological studies have noted an association between the levels of air pollution and climate changes, and 

hospital admissions for a variety of different health reasons, including a number of respiratory diseases, as well as increased 

morbidity and mortality associated with various respiratory conditions and diseases. In this study, the sulfur dioxide (SO

2

), 

particulate matter (PM

10

) levels, and climate conditions in the city of Izmir, have been taken together with the patients with 

respiratory tract diseases, who applied to the children’s emergency departments of Ege University Faculty of Medicine. From August 

1, 2007 until July 31, 2008, the 10.298 patients who applied to the center because of airway diseases, were of age 6.27±4.83 on the 

average, and the male/female ratio was 1.2. Among the patients, 62.1% had upper respiratory tract infections, 11.6% 

asthma/recurrent wheezing, 10.5% pneumonia, 6.8% acute sinusitis, 5.6% acute bronchiolitis, 1.8% acute otitis media, and 1.6% a 

croup attack. As the SO

2

 and PM

10

 levels increase, the daily number of patients with respiratory tract infections, bronchiolitis, and 

pneumonia were observed to increase (p<0.001). In addition, the number of patients with pneumonia, asthma and acute bronchiolits 

in the following five days after the increase of air pollution rate, were observed to increase statistically significantly (p<0.001). The 

number of pneumonia, asthma and acute bronchiolitis patients applying to emergency room, was negatively correlated with daily 

average temperature, but positively correlated with relative humidity, actual air pressure, and sea-level pressure levels (p<0.001). 

Especially in developing countries, there is a necessity of effective reliefs such as effectively monitoring within-city air quality, taking 

industrial centers out of city, promoting public transportation, and preserving natural life. 

Key Words: Air pollution, climate changes, respiratory tract, disease, child 

Geliş tarihi: 15.07.2009

 

                         Kabul tarihi: 15.08.2009 



   

   


   

   


   

   


  



N 

ÇOCUKLARDA HAVA KİRLİLİĞİ VE İKLİMSEL 

DEĞİŞİKLİKLERİN SOLUNUM YOLU 

HASTALIKLARINA ETKİSİ  

 

 

Effects of Air Pollution and Climate Changes on 



Respiratory Diseases in Children 

Levent MİDYAT 

Esen DEMİR 

Figen GÜLEN 

Eylem ULAŞ SAZ 

Gülhadiye AVCU 

Gökay ÇELİK 

Sema TANRIVERDİ 

Remziye TANAÇ 

 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi                      



Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, 

İzmir 


Midyat ve ark  

 

 

26 



  

GİRİŞ  


Tüm dünyada birçok farklı araştırma grubu 

tarafından yürütülen sayısız çalışmada, hava 

kirliliği ve iklim değişiklikleri ile solunum sis-

temi hastalıkları arasında bir ilişkinin varlığı 

gösterilmiştir (1-3). Birçok çalışmada, hava kir-

liliğine bağlı olarak mortalite ve morbiditede 

belirgin artış olduğu saptanmıştır (1, 4-8). Mor-

talite ve morbiditedeki bu artış, solunum sistemi 

ile ilgili olabilecek her türlü çevresel etkene 

yönelik gittikçe artan sayıda yeni araştırmaların 

yapılmasına yol açmıştır (2, 3).  

Hava kirliliğinin zararlı etkilerine en çok maruz 

kalanlar çocuklardır. Hem birim vücut ağırlık-

larına ve akciğer yüzeylerine göre erişkinlerden 

daha fazla havayı akciğerlerine çekerler, hem de 

zararlı etkenlerden korunmak için gerekli olan 

tam bir savunma sistemine henüz sahip değil-

dirler (1, 2). Sanayileşme ve endüstrileşmenin 

etkisiyle, özellikle şehir merkezlerinde yaşayan 

çocukların, önemli ölçüde hava kirliliğine maruz 

kalmaları ve bunun sonucunda solunum yolu 

hastalıklarının daha fazla görülmesi önemli bir 

sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. En 

çok üzerinde durulan havadaki kirletici madde-

ler kükürt dioksit (SO

2

), ozon, nitrojen dioksit 



(NO

2

) ve tozluluk maddeleridir (toplam asılı par-



tikül, PM

10

 ve PM



2.5

). Bu maddelerin solunum 

sistemi üzerindeki etkilerini araştıran klinik ve 

deneysel çalışmalarda bazı çelişkili sonuçlar 

elde edilmiştir (2, 9-14).  

Gelişmiş ülkelerin şehir merkezlerinde hava kir-

liliği oranlarında yıllar geçtikçe azalma saptansa 

da, gelişmekte olan ülkelerin büyük şehirlerinde 

hala hava kirliliği önemli bir sorun teşkil etmek-

tedir (1, 15, 16). Türkiye’de hava kirliliğinin 

1950’li yıllarda nüfus artışı ve hızlı kentleşme ile 

birlikte gündeme geldiği, bunun sonucunda kö-

mür ve petrole talebin arttığı ve başta İstanbul, 

Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde olmak üzere 

şiddetli hava kirliliği dönemlerinin yaşandığı 

bildirilmektedir. Yanlış kentleşme, motorlu taşıt 

sayısında artış, yetersiz yanma teknikleri ve yeşil 

alanların azalmasının da buna katkıda bulun-

duğu bildirilmektedir (17). Bu çalışmada,  İzmir 

ilinde hava kirliliği ve meteorolojik değişken-

lerin, çocuklarda solunum yolu hastalıklarına ve 

acil servise başvuru oranlarına etkisinin saptan-

ması amaçlanmıştır.  

GEREÇ VE YÖNTEM 

Bu çalışmada, solunum yolu hastalıkları ile hava 

kirliliği ve meteorolojik değişikliklerin akut etki-

lenmesini araştırmak amacıyla, 1 Ağustos 2007-

31 Temmuz 2008 tarihleri arasında İzmir ilinde 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Üni-

tesi’ne solunum yolu hastalıkları nedeniyle baş-

vuran 10.298 hasta, günlük kükürt dioksit (SO

2

), 



tozluluk oranları (PM

10

), günlük ortalama sıcak-



lık, nisbi nem, aktüel hava basıncı ve denize 

indirgenmiş basınç ölçümleri eşliğinde değer-

lendirilmiştir. Hastaların medikal kayıtları değer-

lendirilmiş ve olguların klinik özellikleri, labora-

tuar sonuçları incelenmiştir.  

Hava kirliliği ölçüm raporları  İzmir Büyükşehir 

Belediyesi Çevre Sağlığı Hizmetleri Şube Müdür-

lüğü’nden temin edilmiştir.  İzmir ilinin dört 

değişik noktasından alınan verilerin günlük 

ortalamaları alınmıştır. Dünya Sağlık Örgütü 

(DSÖ) kriterlerine göre, SO

2

 değerinin 125 



μg/m

3

‘ün ve PM



10

 değerinin ise 70 μg/m

3

’ün 


olması hava kirliliği artışı olarak kabul edilmek-

tedir. Günlük meteorolojik veriler, T.C. Çevre ve 

Orman Bakanlığı Devlet Meteoroloji İşleri Genel 

Müdürlüğü’nden elde edilmiştir.  

İstatistiksel analizler “SPSS 16.0” programı kul-

lanılarak yapılmıştır. Verilerin değerlendiril-

mesinde t testi, tek yönlü ANOVA testi ve Chi-

kare testleri kullanılmıştır. Ayrıca, çoklu lojistik 

regresyon analizi uygulanmıştır. Değişkenler 

olarak yaş, cinsiyet, PM

10

, SO


2

 ve meteorolojik 

veriler kullanılmıştır. Her bir hava kirliliği ve 

iklim değişkeni için, aynı gün ve izleyen beş 

gündeki hastalık sayısına etkinlik değerleri he-

saplanmıştır. p< 0.05 istatistiksel olarak anlamlı 

kabul edilmiştir. 


Çocuklarda Hava Kirliliği ve İklimsel Değişikliklerin Solunum Yolu Hastalıklarına Etkisi     

 

 



 

27 


BULGULAR 

Olguların ortalama başvuru yaşı 6.27 ± 4.83 yıl 

(17 gün-17 yaş) iken, %54.6’sının erkek, % 45.4’ü-

nün kız olduğu saptandı. Hastaların %62.1’inin 

(n=6391) üst solunum yolu enfeksiyonu, %11.6’sı-

nın (n=1196) astım/yineleyen hışıltı, %10.5’inin 

(n=1083) pnömoni,  %6.8’inin (n=704) akut 

sinüzit, %5.6’sının (n=577) akut bronşiyolit, 

%1.8’inin (n=184) akut otit, %1.6’sının (n=165) 

krup tanısını aldığı görüldü (Şekil 1). Mevsimlere 

göre dağılım incelendiğinde, pnömoni, akut 

bronşiyolit ve astımlı olgularda kış aylarında 

anlamlı bir artış olduğu gözlendi (p değerleri 

sırasıyla 0.005, <0.001 ve <0.001). Yaş ilerle-

dikçe pnömoni ve akut bronşiyolit nedeniyle 

hastaneye başvurma sıklığının azaldığı, astım 

nedeniyle hastaneye başvuranların  daha  çok       

5-10 yaş grubunda olduğu saptandı  (Şekil 1). 

Toplam 88 günde, havadaki PM

10

 oranının 



DSÖ’nün belirlediği sınır değerin üzerinde ol-

duğu ve özellikle kış aylarında daha yüksek 

olmak üzere, mevsimler arasında SO

2

 ve PM



10

 

değerleri açısından anlamlı fark olduğu görüldü 



(p<0.001) (Tablo I). SO

2

 seviyesinin ise yalnızca 



yılın iki gününde DSÖ’nün belirlediği değerlerin 

üzerinde olduğu görüldü. SO

2

 ve tozluluk değer-



leri yükseldikçe, günlük solunum yolu hastalık-

ları, akut bronşiyolit ve pnömonili hasta sayısın-

da artış olduğu gözlendi (p<0.001) (Şekil 2). 

Hava kirliliğindeki artışın, o günden itibaren 

Tablo I.  Mevsimlere göre ortalama hava kirliliği ve iklim değişkenleri. 

 

Sonbahar Kış 



İlkbahar Yaz  p 

Ort. PM


10

 düzeyi (μg/m

3



54.1±26.8 82.7±40.9 38.7±25.0 42.1±18.9 <0.001 



Ort. SO

2

 düzeyi (μg/m



3

9.8±9.3 45.5±25.0 13.2±7.3 5.0±2.7 <0.001 



Ort. günlük sıcaklık (ºC) 

19.2±5.1 8.5±3.0 18.0±4.0 28.1±2.3 <0.001 

Ort. günlük nisbi nem (%) 

60.9±12.7 63.9±10.7 55.5±11.2 43.5±9.3 <0.001 

Ort. aktüel hava basıncı (hPa) 

1012.0±6.0 1018.5±7.3 1009.5±3.6 1005.8±2.3 <0.001 

Ort. denize indirgenmiş hava basıncı 

(hPa) 


1015.7±4.6 1022.6±6.1 1012.4±5.4 1008.8±2.6 <0.001 

 

Yaş grupları

>10 yaş

5-10 yaş


2-5 yaş

<2 yaş

Olgu say

ı

s

ı

 (n)

3.000


2.000

1.000


0

Astım


Akut 

Bronşiyolit

Pnömoni

Krup


Akut Sinüzit

ÜSYE


Akut Otit

tani


 

Şekil 1. Yaş gruplarına göre tanıların dağılımı. 



Midyat ve ark  

 

 

28 



izlemdeki beş gün içinde görülen pnömoni, 

akut bronşiyolit ve astımlı hasta sayısında da 

istatistiksel düzeyde anlamlı bir biçimde artışa 

neden olduğu saptandı (p<0.001). SO

2

 oranı 50 



μg/m3’ün üzerinde olduğu günlerde, acile baş-

vuran toplam hasta sayısı ve akut sinüzit, pnö-

moni, akut bronşiyolit ve astımlı olgu sayısında 

anlamlı bir artış olduğu saptandı (p<0.001) 

(Tablo II).  

Günlük ortalama sıcaklık değeri düştükçe, nisbi 

nem, aktüel hava basıncı ve denize indirgenmiş 

basınç değerleri arttıkça, hem o gün hem de 

izlemdeki beş gün içinde acile başvuran hasta 

sayısında ve astım, akut bronşiyolit ve pnömo-

nili olgularda anlamlı artış olduğu görüldü 

(p<0.001). 

TARTIŞMA 

Hava kirliliği,  soluduğumuz havadaki kükürt 

dioksit (SO

2

), partiküler madde-tozluluk (PM), 



nitrojen oksitleri (NO

x

) ve ozon (O



3

) gibi 


kirleticilerin çevre ve sağlık üzerinde olumsuz 

etkileri yapacak düzeylerde olması  şeklinde 

tanımlanmaktadır (17). Bu kirlilik atmosferde 

doğal süreçleri bozmakta ve toplum sağlığını 



Ort

ala

ma

200,00


150,00

100,00


50,00

0,00


Tarih

27.


07.08

07.


07.08

17.


06.08

27.


05.08

07.


05.08

17.


04.08

28.


03.08

08.


03.08

17.


02.08

28.


01.08

08.


01.08

19.


12.07

29.


11.07

09.


11.07

20.


10.07

30.


09.07

10.


09.07

21.


08.07

01.


08.07

toplam hasta 

sayısı

PM10(mcg/m3)



SO2(mcg/m3)

 

Şekil 2. Hava kirliliği ile solunum yolu hastalıkları nedeniyle günlük acile başvuran hasta sayısı arasındaki ilişki. 



Tablo II.  Kükürt dioksit (SO

2

) ve tozluluk (PM



10

) miktarı ile acile başvuran hasta sayısı arasındaki ilişki. 

 

SO

2



 PM

10

 



 

SO



< 50 

micg/m


3

  (331 


gün) 

SO



> 50 

micg/m


3

        


(35 gün) 

PM



10 

< 70 

micg/m


3

  (278 


gün) 

PM

10 



> 70 

micg/m


3

         (88 

gün) 



Toplam hasta sayısı (n) 



27.3 ± 17.2 

35.5 ± 16.4 



< 0.001 

27.0 ± 17.4 

28.3 ± 17.2 

0.642 


İzlemdeki beş gündeki 

toplam hasta sayısı (n) 

137.2 ± 56.8 

172.8 ± 43.9 



< 0.001 

135.2 ± 50.1 

141.8  ± 52.2 

0.588 


Çocuklarda Hava Kirliliği ve İklimsel Değişikliklerin Solunum Yolu Hastalıklarına Etkisi     

 

 



 

29 


olumsuz yönde etkilemektedir. Son 30 yıldır, 

dünyada hava kirliliği düzeyleri düzenli olarak 

izlenmesine ve mücadele edilmesine rağmen, 

özellikle büyük metropollerde kirlilik düzeyleri 

halen güvenli kabul edilen sınırların üzerinde 

seyretmektedir. 1980’li yıllara kadar tüm dün-

yada 1.3 milyar kişinin hava kalite standartları-

nın üstünde kirlilik içeren şehirlerde yaşadığı 

saptanmıştır (17, 18). Hava kirliliği, dünya gene-

linde özellikle endüstriyel tesislerden, konut-

larda  ısınma amaçlı yakıt tüketiminden ve mo-

torlu taşıt egzozlarından kaynaklanmaktadır ve 

dünyada hava kirletici emisyonlarında 2030 

yılına kadar beş katlık bir artış beklenmektedir 

(17, 18). Özellikle gelişmekte olan bölgelerde 

hızlı kentleşme ve enerji tüketiminin artışı ile 

birlikte kirlilik de artmaktadır. 

Hava kirliliği araştırmalarının çıkış noktası, 

1934’te Belçika’da Meuse Vadisi’nde, 1947’de 

ABD’de Donora’da ve 1952’de Londra’da bir 

aydan kısa sürede binlerce kişinin ölümüyle 

sonuçlanan ve çok yüksek PM emisyonlarının 

atmosferik inversiyon olayları ve topografik 

yapıdan kaynaklanan hava kirliliği dönemleri 

olmuştur (19). Bu yaşanan trajedilerin netice-

sinde hava kirliliği kontrolünün kanuni süreçlere 

girmesiyle dünyanın bir çok ülkesinde yerel ve 

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) belirlediği 

kirletici limit değerleri ve emisyon kriterleri 

kullanılmaktadır (17, 20).  

Halen tüm dünyada, hava kirliliği ve solunum 

yolu hastalıkları arasındaki ilişkiyi göstermeye 

yönelik çalışmalar artarak devam etmektedir.  

Saldiva ve arkadaşlarının Brezilya’da yaptığı bir 

çalışmada, hava kirliliğinin postneonatal dö-

nemde ve beş yaş altı çocuklarda solunumsal 

mortaliteyi arttırdığı gösterilmiştir (21). Meksika’ 

da yapılan başka bir çalışmada ise, havadaki O

3

 

ve PM



10

 oranlarındaki artışın günlük acile 

başvuran 14 yaş altı üst ve alt solunum yolu 

enfeksiyonlu hasta sayısında artışa neden ol-

duğu saptanmıştır (22). Küba’da yapılan bir 

çalışmada da, SO

2

 düzeyindeki 20 μc/m3’lük bir 



artış sonucu, solunum yolu enfeksiyonları nede-

niyle acile başvuran 14 yaş altı çocuk sayısında 

%5.1’lik bir artma olduğu görülmüştür (23).  

Türkiye’de hava kirliliği Çevre ve Orman Bakan-

lığı tarafından, su kirliliğinden sonra ikinci sıra-

da ele alınmakta olup, sağlık üzerindeki etkileri 

çeşitli boyutları ile değişik merkezler tarafından 

araştırılmaya devam edilmekle beraber, geliş-

miş ülkelerde uygulanan ileri metotlarla yapılan 

standart çalışmalar saptayabildiğimiz kadarıyla 

henüz ülkemizde yapılamamıştır (17, 24). Yapı-

lan çalışmalarda ise, hava kirliliğinin çocuklarda 

akut solunum yolu enfeksiyonu riskini artırdığı, 

genel olarak hava kirliliği ataklarına bağlı olarak 

kardiyorespiratuar morbidite ve mortalitede 

artışa neden olduğu gözlenmektedir (25). İstan-

bul’da yapılan bir çalışmada günlük PM oranları 

ile genel mortalite arasında anlamlı ilişki göz-

lenmiştir (26). İstanbul’da hava kirliliğinin yine 

yoğun olarak yaşandığı  yıllara ait bir çalışmada 

ise, 1994 Ekim ile 1995 Ocak tarihleri arasında 

bir hastanenin yenidoğan bölümüne solunum 

sistemi yakınmaları ile yapılan yatışlar ile o 

bölgede yapılan hava kirliliği ölçümleri arasın-

daki ilişki incelenmiştir. Çalışma, 6 aylık süre 

boyunca yoğun hava kirliliği yaşanan günlerle 

kirliliğin yoğun olmadığı günler arasında solu-

num sistemi semptomları nedeniyle hastane 

yatışları açısından bir fark olmadığı sonucuna 

varmıştır (27).  

İzmir’deki bir çalışmada değişik klimatolojik 

verilerle PM ve SO

2

 düzeyleri ile artmış nazal 



rezistans arasında anlamlı ilişki olduğu bil-

dirilmektedir (28). Hava kirliliği ile rinit preva-

lansının araştırıldığı başka bir çalışmada da, 

kirlilik düzeyleri ile rinit prevalansı arasında ilişki 

bulunmuştur (29). Benzer ilişkiyi 0-2 yaş gru-

bunda araştıran bir diğer çalışmada ise beş yıllık 

bir zaman aralığındaki günlük SO

2

 ve PM değer-



leri ile solunum sistemi semptomları nedeniyle 

hastaneye yatışlar incelenmiş ve kirliliğin artı-

şına paralel olarak bronşit, sinüzit, larenjit ve 

pnömoni olgularının artmış olduğu ve bu has-

talıklar nedeniyle hastanede yatış sürelerinde de 

uzama olduğu saptanmıştır (30, 31). Yaptığımız 

çalışmada, SO

2

 ve tozluluk değerleri yüksel-



Midyat ve ark  

 

 

30 



dikçe, günlük solunum yolu hastalıkları, akut 

bronşiyolit ve pnömonili hasta sayısında artış 

olduğu gözlendi. Hava kirliliğindeki artışın, o 

günden itibaren izlemdeki beş gün içinde 

görülen pnömoni, akut bronşiyolit ve astımlı 

hasta sayısında da istatistiksel düzeyde anlamlı 

bir biçimde artışa neden olduğu saptandı 

Meteorolojik değişikliklerin, başta astım olmak 

üzere solunum yolu hastalıklarına olan etkisi ilk 

olarak M.Ö. beşinci yüzyılda Hipokrat tarafından 

ifade edilmiştir (32). Sıcaklık, barometrik basınç 

ve nisbi nemin astım semptomlarını kötüleşti-

rebileceğine yönelik birçok yayın mevcuttur (33, 

34). İngiltere ve Galler’de, hastaneye astım atağı 

nedeniyle başvuru en fazla sonbaharda ve en az 

kış aylarında görülürken, Meksika’da yağmurlu 

mevsimler astım hastaları için risk teşkil etmek-

tedir (34, 35). Kore’de yapılan bir çalışmada ise, 

nisbi nemin astım ataklarında daha önemli bir 

tetikleyici faktör olabileceği bildirilmiştir (33, 

36). Bizim çalışmamızda da, günlük ortalama 

sıcaklık değeri düştükçe, nisbi nem, aktüel hava 

basıncı ve denize indirgenmiş basınç değerleri 

arttıkça, hem o gün hem de izlemdeki beş gün 

içinde acile başvuran hasta sayısında ve astım, 

akut bronşiyolit ve pnömonili olgularda anlamlı 

artış olduğu görüldü.  

Türkiye’de hava kirliliğine yönelik olarak alınan 

önlemlerin sonucuna ve yıllarla hava kirliliğinde 

gelinen durum ele alındığında, 1990’lı  yıllarda 

özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük kent-

lerde çok ciddi bir sorun olan hava kirliliğinin bu 

illerde giderek gerilediği, özellikle kış aylarında 

görülen SO

2

 ve PM ortalamalarının düşme 



eğilimi gösterdiği anlaşılmaktadır (17). Bunda, 

başta evlerde ve endüstride doğal gaz kullanı-

mının yaygınlaşması olmak üzere, yüksek 

standartlı kömür kullanımı, kömür zenginleş-

tirme ve yakma sistemlerindeki ilerlemenin de 

bu ve benzeri kentlerdeki hava kirliliğindeki 

düşmede etkili olduğu belirtilmektedir (17). 

Ancak daha küçük ölçekli kentlerdeki duruma 

bakıldığında, bu kentlerde hava kirliliği düzeyle-

rinin alarm verici düzeylere çıktığı görülmek-

tedir (17)Bu da muhtemelen, küçük kentlerde 

başta konutlar olmak üzere, hava kirliliği 

emisyonlarının sıkı denetime alınmamasından, 

kontrol dışı kalitesiz yakıt kullanımından 

kaynaklanmaktadır. Yıllar geçtikçe sanayileşen 

ve gelişmeye çalışan ülkelerin, başta hava 

kirliliğinin önlenmesi ve yaşanabilir alanların 

korunması olmak üzere, sağlıklı yaşam için 

gerekli olan önlemleri alması ve bu konuda 

etkin reformlar yapması gerekmektedir. 

KAYNAKLAR 

1.  Farhat SC, Paulo RL, Shimoda TM, et al. Effect of air pollution on pediatric respiratory emergency room visits and hospital admissions. 

Braz J Med Biol Res. 2005; 38: 227-235. 

2.  Galán I, Tobías A, Banegas JR, Aránguez E. Short-term effects of air pollution on daily asthma emergency room admissions. Eur Respir J 

2003; 22: 802-808. 

3.  Dirección General de Salud Pública. Consejería de Sanidad. Vigilancia del asma [Madrid Regional Health Authority. Asthma surveillance]. 

Boletín Epidemiológico de la Comunidad de Madrid 2000; 12: 33–41. 

4.  Firket J. Sur les causes des accidents survenus dans la vallée de la Meuse, lors des brouillards de décembre 1930. Bulletinet Memoires de 

l’Academie Royale de Medecine de Belgique 1931: 11: 683-741. 

5.  Logan WPD. Mortality in London fog incident. Lancet 1953; 1: 336-338. 

6.  Fairley D. The relationship of daily mortality to suspended particulates in Santa Clara County, 1980-1986. Environmental Health 

Perspectives 1990; 89: 159-168. 

7.  Schwartz J. Particulate air pollution and daily mortality in Detroit. Environmental Research, 1991; 56: 204-213.  

8.  Dockery DW, Pope III CA, Xu X, et al. The association between air pollution and mortality in six US cities. New England Journal of 

Medicine, 1993; 329: 1753-1759. 

9.  Wardlaw AJ. The role of air pollution in asthma. Clin Exp Allergy 1993; 23: 81–96. 

10.  Koening JQ. Air pollution and asthma. J Allergy Clin Immunol 1999; 104: 717–722.  


Çocuklarda Hava Kirliliği ve İklimsel Değişikliklerin Solunum Yolu Hastalıklarına Etkisi     

 

 



 

31 


11.  Strachan DP. The role of environmental factors in asthma. Br Med Bull 2000; 56: 865–882.  

12.  Atkinson RW, Bremner SA, Anderson HR, et al. Short-term associations between emergency hospital admissions for respiratory and 

cardiovascular disease and outdoor air pollution in London. Arch Environ Health 1999; 54: 398–411.  

13.  Atkinson RW, Anderson HR, Sunyer J, et al. Acute effects of particulate air pollution on respiratory admissions. Results from APHEA 2 

Project. Am J Respir Crit Care Med 2001; 164: 1860–1866.  

14.  Brunekreef B, Holgate ST. Air pollution and health. Lancet 2002; 360: 1233–1242.  

15.  Saldiva PHN, Lichtenfels AJFC, Paiva PSO, et al. Association between air pollution and mortality due to respiratory diseases in children in 

Sao Paulo, Brazil: a preliminary report. Environmental Research, 1994; 65: 218-225.  

16.  Saldiva PHN, Pope II CA, Schwartz J, et al. Air pollution and mortality in eldery people. Archives of Environmental Health 1995; 50: 159-163. 

17.  Bayram H, Dörtbudak Z, Fişekçi FE ve ark. Hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri, dünyada, ülkemizde ve bölgemizde hava kirliliği 

sorunu. Dicle Tıp Dergisi 2006; 2: 105-112.  

18.  WHO-United Nations environment programme. Urban air pollution in megacities of the world. UK: Blackwell, 1992: 7-13. 

19.  Lipfert F.W. Air Pollution and Community Health- A Critical Review and Data Sourcebook. USA: Van Nostrand Reinhold, 1994: 92-97. 

20.  Romieu I, Samet JM, Smith KR, Bruce N. Outdoor air pollution and acute respiratory infections among children in developing countries. J 

Occup Environ Med 2002; 44: 640-649. 

21.  Bleck, B, Tse, DB, Jaspers, I, et al. Diesel exhaustparticle-exposed human bronchial epithelial cells induce dendritic cell maturation. J 

Immunol 2006; 176: 7431-7437.  

22.  Brauer M, Hoek G, Van Vliet P et al. Air pollution from traffic and the development of respiratory infections and asthmatic and allergic 

symptoms in children. Am J Respir Crit Care Med 2002; 166: 1092–1098. 

23.  Lambert AL, Mangum JB, Delorme MP, Everitt JI. Ultrafine carbon black particles enhance respiratory syncytial virus-induced airway 

reactivity, pulmonary inflammation, and chemokine expression. Toxicol Sci 2003; 73: 339–348. 

24.  T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü çevre istatistikleri, 1998: 34-47. 

25.  Wilson R, Spengler J. Particles in or air, concentrations and health effects. USA: Harvard University Press, 1996: 123-167. 

26.  Şahin Ü. İstanbul’da 1994-1998 hava kirliliği düzeyleri ile mortalite arasındaki ilişki. Doktora Tezi. İstanbul, 2000. 

27.  Bebek Ö. Hava kirliliğinin solunum semptomları nedeniyle hastaneye yatışlara etkisi. Uzmanlık tezi. İstanbul, 1996. 

28.  Özüer MZ, Günhan Ö, Cura O. Değişik klimatolojik ve hava kirliliği değerlerinin nazal rezistansa etkisi. KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi 

1999; 7: 91-95. 

29.  Keles N, Ilıcalı OC, Değer K. Impact of air pollution on prevalence of allergic rhinitis in İstanbul. Arch Environ Health 1999; 54: 48-51.  

30.  Olgun Ç. Hava kirliliğinin 0-2 yaş grubunda solunum sistemi enfeksiyonlarına mortalite ve morbidite yönünden etkisi. Uzmanlık tezi. 

İstanbul, 1996. 

31.  Evyapan F. Türkiye’de hava kirliliği sorunu ve solunum sistemi sağlığı üzerine etkileri. 

www.toraks.org.tr/pdf/hava_kir_semp/hava_kirliligi.pdf. 

32.  Marêtes SAG, Balas CN. Bronchial asthma in the medical literature of Greek antiquity. J Asthma 1982; 19: 263-269. 

33.  Priftis KN, Paliatsos AG, Panagiotopoulou-Gartagani P, Tapratzi-Potamianou P, et al. Association of weather conditions with childhood 

admissions for wheezy bronchitis or asthma in Athens. Respiration 2006; 73: 783-790. 

34.  Khot A, Burn R, Evans N, Lenney W, Set al. Biometeorological triggers in childhood asthma. Clin Allergy 1988; 18: 351-358. 

35.  Rosas I, McCartney HA, Payne RW, et al. Analysis of the relationships between environmental factors (aeroallergens, air pollution, and 

weather) and asthma emergency admissions to a hospital in Mexico City. Allergy 1998; 53: 394-401. 

36.  Koh YI, Choi IS. Seasonal difference in the occurrence of exercise-induced bronchospasm in asthmatics: dependence on humidity. 

Respiration 2002; 69: 38-45. 

 


Yüklə 1,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin