bul edilen genleri kal›t›mla kazanan,
ayn› ailenin farkl› bireylerinde de¤iflik
otoimmün hastal›klara yakalanma da
söz konusu olabiliyor. Örne¤in roma-
toid artriti olan bir bayan›n ailesinden
bir bireyde, dermatomiyozit ya da lu-
pus görülebilir.
Otoimmün hastal›klar›n ortaya ç›k-
mas›na yol açan özgül etkenler, örne-
¤in bir enfeksiyon hastal›¤›nda oldu¤u
gibi bilinmemesine karfl›n, baz› çevre-
sel etkenlerin bu hastal›klar›n bafllan-
g›c›n› tetiklemede ya da seyrini h›zlan-
d›rmada rol oynad›¤› biliniyor. Sözgeli-
mi, günefl ›fl›¤›na maruz kalmak, viral
enfeksiyonlar ya da lupus eritematozu-
sun seyrini kötülefltiriyor. Otoimmün
hastal›klar›n seyri üzerindeki etkileri
daha az belirlenmifl olan öteki etkenler
aras›nda yafllanma, kronik stres, hor-
monlar ve gebelik say›labilir.
Vücudun d›flar›dan gelen enfeksi-
yon etkenlerine karfl› korunmas›n›
sa¤layan ba¤›fl›kl›k sisteminde görevli
bir hücre tipi olan B lenfositleri, baz›
otoimmün hastal›klarda vücut dokula-
r›na yönelik oto-antikorlar üretir.
Bunlar dokunun normal ifllevini en-
gellemer ya da dokuda yap›sal hasara
neden olur. Örne¤in, merkezi sinir si-
temini tutan miyastenia gravis hastala-
r›nda, kaslar› besleyen sinire yönelen
antikorlar,kas güçsüzlü¤üne yol açar.
Otoimmün hastal›klar›n tan›s›, has-
tadaki belirtiler, fizik muayene bulgu-
lar› ve çeflitli laboratuvar tetkiklerinin
yard›m›yla konulur. Ancak özellikle
hastal›¤›n erken evrelerinde tan› ko-
nulmas› güç olabilir; çünkü var olan
belirtiler özgül nitelikte de¤ildir (ör.
yorgunluk).
Otoimmün hastal›klar kronik seyir-
lidir; ancak seyrin nas›l olaca¤›n› ön-
ceden tahmin etmek mümkün de¤il-
dir. Hasta hekim taraf›ndan yak›ndan
izlenmeli, hastal›¤› tetikleyecek ya da
alevlendirecek etkenler konusunda
bilgilendirilmeli ve hastal›¤›n tedavisi-
ne mümkün olan en k›sa sürede bafl-
lanmal›d›r. Hastal›¤›n seyrinin ve ilaç
yan etkilerinin yak›ndan izlenmesi
önemlidir. Bu flekilde izlenen ço¤u
hasta, normal bir yaflam sürebilir.
Tedavide amaç, enflamasyonun (ba-
¤›fl›kl›k sistemi bileflenlerinin hedef
dokuda toplanmas›) k›sa ve uzun
erimli sonuçlar›n› engellemektir. Ba¤›-
fl›kl›k sistemini yavafllatan ya da engel-
leyen, "ba¤›fl›kl›k bask›lay›c›" olarak
nitelendirilen ilaç tedavisi, ne yaz›k ki
ba¤›fl›kl›k sistemimizin vücudu tehdit
eden enfeksiyonlara karfl› da zay›f kal-
mas›na yol açar. Tedavinin etkinli¤i-
nin art›r›lmas› ve yan etki s›kl›¤›n›n
azalt›lmas› amac›yla, ba¤›fl›kl›k yan›t›-
n›n farkl› basamaklar›n› engellemeye
yönelik tedavi seçenekleri gelifltirilme-
ye çal›fl›l›yor. Ancak t›p biliminin oto-
immün hastal›klara yönelik en önemli
amac›, di¤er tüm hastal›klarda oldu¤u
gibi, hastal›klar›n oluflmas›n›n engel-
lenmesi. Bu kapsamda, ba¤›fl›kl›k sis-
teminin otoimmün hastal›¤›n ortaya
ç›k›fl› ve geliflimi s›ras›ndaki etkisi, en-
feksiyon etkenlerinin otoimmün has-
tal›klardaki yeri, hayvanlarda otoim-
mün hastal›klar›n modellerinin olufltu-
rulmas› ve bir otoimmün hastal›¤›n te-
davisinde ba¤›fl›kl›k sistemine yönelik
giriflimlerinin sonuçlar›, bafll›ca arafl-
t›rma alanlar› olarak belirlenmifl du-
rumda. Bunlar›n yan›nda, belli otoim-
mün hastal›klar üzerinde yap›lan ça-
l›flmalarda, bu hastal›klar›n tümüne
yönelik aç›l›mlar›n kazan›lmas› bek-
lenmekte.
Otoimmün hastal›klar›n tan› ve te-
davisini ayd›nlatmaya yarayacak mole-
küler ve hücresel temellere iliflkin bil-
giler, di¤er hastal›k türleriyle k›yaslan-
d›¤›nda, daha az. Ancak ilerleyen in-
san genom araflt›rmalar›n›n bu yönde
önemli katk› yapmas› bekleniyor. As-
l›nda bu hastal›klar hakk›ndaki bilgi
açl›¤›ndan kaynaklanan merak›n, bek-
lenen geliflme lehine önemli bir kan›t
oldu¤u söylenebilir.
Kaynaklar
http://www.aarda.org
http://www.niddh.nih.gov
http://www.niaid.nih.gov
http://www.healthfinder.gov
7
Mart 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
‹nsan son derece geliflmifl bir ba¤›fl›kl›k sis-
temine sahip olmas›na karfl›n baz› patojenlere
ya da yabanc› unsurlara karfl› gerekli direnci
göstermekte yetersiz kalabiliyor.
Kanser de organizmada geliflen organizma-
ya yabanc›, bir baflka deyiflle kökenlerindeki
normal hücrelerden farkl› genetik yap›ya sahip
tümör hücreleriyle geliflen bir hastal›k. Baz›
kanserli bireylerin ba¤›fl›kl›k sistemleri bu fark-
l› hücreleri saptamakta ve mücadelede yeterli
olam›yorlar.
Bu nedenle kanser antijenlerine (tümör hüc-
relerinin yüzeyindeki farkl› moleküllere) karfl›
ba¤›fl›kl›k sistemi ni daha etkin hale getirmek
için kanser immün tedavisi gelifltirilmekte.
Bu yaklafl›mda hastadan al›nan tümöre ait
hücreler hastaya tekrar afl› fleklinde veriliyor.
Böylece ba¤›fl›k sistem hücrelerinin (lenfositle-
rin) tümör antijenlerini çok daha iyi flekilde ta-
n›yarak uyar›lmalar› sa¤lan›yor.
Bir sonraki aflamada lökofarez ad› verilen
bir yöntemle hastan›n kan›ndan lenfositler ayr›-
larak tekrar hastaya veriliyor. Bu yaklafl›ml has-
tan›n tümörü yenmesi kolaylaflt›r›lmakta.
www.karmanos.org/we/treatct/immuno
VE GELECEK
‹mmün
Tedavi
.
8
Mart 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
R
omatoid Artrit (RA), kro-
nik enflamatuar (yang›l›)
eklem hastal›klar›n›n en
yayg›n olan›. ‹ltihapl› böl-
genin birden çok eklemde
ve simetrik yerleflimli olmas›, sabah
sertli¤inin bulunmas›, eritrosit çökme
h›z›ndaki art›fl, eklem zar› ve kas kiri-
fli iltihaplar›yla birlikte serumda anti-
IgG globulinlerin (romatoid faktör,
RF) görülmesi, tipik özellikleri.
Görülme s›kl›¤› % 1-3 aras›nda ve
en çok 40–50 yafl grubunda görülü-
yor. Kad›nlar erkeklere oranla 3-4
misli daha çok hastalan›yorlar. Görül-
me s›kl›¤› ve klinik özellikleri toplum-
lara göre de¤ifliyor. Avrupa ve Kuzey
Amerika’da flehirde yaflayanlarda da-
ha yayg›n ve a¤›r seyrederken, Afrika-
’da k›rsal kesimde daha az ortaya ç›-
k›yor.
Nedenler
Hastal›¤›n kesin nedeni bilinmemek-
le beraber geliflti¤i çevreler ve kaynak-
lar›yla ilgili tart›flmalar gittikçe azal-
makta ve nedenlere giderek daha fazla
yaklafl›lmakta.
De¤erlendirmede önemli faktörler
flunlar: 1- genetik yatk›nl›k, 2- olas›l›kla
yabanc› bir antijen içeren ve eklem içi
zar› (sinovya) dokusuna odaklanan ba-
¤›fl›kl›k tepkisi, 3- eklemlerde ve tendon
k›l›flar›nda yang›l› bir tepki, 4- kanda ve
eklem içi zar›nda RF bulunmas›, 5- yan-
g›l› olaylar›n süreklilik göstermesi, 6-
eklem k›k›rda¤›nda harabiyet.
Hastal›¤›n, eklem romatizmal› hasta-
lar›n birinci derecen yak›nlar›nda, top-
lumun di¤er bireylerinden daha fazla
görülmesi, genetik bir yatk›nl›¤› düflün-
dürmekte.
Bir bulgu da, “insan lökosit (akyu-
var) antijeni” DR4’ün, bu hastalar›n %
70’inde bulundu¤u yolunda.
Hastal›kta, eklem içi zar› ve damar-
larda belirgin bir ço¤alma görülür. Ek-
lemlerde ve kas kirifli k›l›flar›nda mey-
dana gelen bu durum (sinovit) erken ta-
n› için önemli.
B lenfositlerinin etkinleflmesi, IgG’ye
karfl› antikorlar›n üretimine neden olur
ki, bu da kandaki “romatoid faktör”e
(RF) karfl›l›k gelir. RF’nin varl›¤›, kesin
tan› koymaya yarayan bir durum.
Kronik eklem zar› romatizmas›nda,
protein parçalay›c› enzimlerin, a¤r›ya
neden olan prostoglandinlerin ve inter-
lökin-1 gibi doku faktörlerinin üretimi
de sözkonusu. Bu maddeler, eklem k›-
k›rda¤› ve eklem için zar›nda birikerek
yang›ya neden olur ve k›k›rdak doku-
sunda hasara yol açarlar. K›k›rda¤a he-
Romatoid Artrit
kas
NORMAL EKLEM
EKLEM
ROMAT‹ZMAS I
eklem yast›k盤›
eklem içi zar›
kemik
eklem s›v›s›
eklem kapsülü
k›k›rdak
kirifl
fliflmifl ve yang›l›
eklem içi zar›
9
Mart 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
men yak›n bölgelerde damarlar›n ço-
¤almas› ve kemik y›k›m› da, k›k›rdak
harabiyeti ve eklem çevresinde kemik
dokusu hasar›na yol açar.
E¤er tan› konamaz ya da tedavi
edilemezse hastal›k üç aflamada sey-
reder. 1-S‹NOV‹T (EKLEM ZARI ‹LT‹-
HABI): Kanlanman›n artmas›, sinovya
hücrelerinin ço¤almas› ve sinovyan›n
alt›nda hücre birikmesi, en erken bul-
gulard›r. Eklem kapsülündeki kal›n-
laflmayla birlikte eklem zar›nda da ka-
l›nlaflma, eklem ya da kas kirifli k›l›fla-
r› içine, hücreden zengin s›v› birikimi
oluflur. fiifllik, a¤r› ve hassasiyete kar-
fl›n dokular hâlâ hasar görmemifller-
dir ve tedaviyle hastal›k iyileflebilir. 2-
HASAR OLUfiUMU: Eklem zar› iltiha-
b› devam ederse, eklemde ve kirifller-
de hasar meydana gelir, eklem k›k›r-
da¤›nda erozyonlar oluflur ve kirifl lif-
leri kopabilir. 3-fiEK‹L BOZUKLU⁄U:
Eklemdeki hasarlar, kapsüldeki geril-
meler ve tkirifllerdeki kopmalar nede-
niyle, eklemde flekilsel bozukluklar
oluflur. Eklemlerin d›fl›ndaki en
önemli lezyon "romatoid yumru"lar-
d›r. Bunlar genellikle kemiklerin ç›-
k›nt›l› k›s›mlar›nda hemen deri alt›n-
da, kirifller üzerinde, gözak›nda ve iç
organlarda görülürler. Bunun yan›n-
da lenf bezeciklerinin büyümesi, da-
mar duvar› iltihab›, kas zay›fl›¤› ve iç
organ hastal›klar› gibi sistemik bulgu-
lar da bulunabilir.
Klinik Özellikler:
Hastal›k yayg›n olarak sabah tutuk-
lu¤uyla beraber el ve ayaklarda simet-
rik belirtilerle bafllar. Eklem zar› iltiha-
b› aflamas›nda parmaklar›n kök eklem-
lerinde, bileklerde ve kirifl k›l›flar›nda
fliflme ve hassasiyet görülür. Daha son-
ra hastal›k dirsek, omuz, diz ve ayak ek-
lemlerine yay›l›r. Hastal›k daha seyrek
olarak bir büyük eklemden bafllayabilir.
Eklemlerde hasarlar meydana gelin-
ce hareketler s›n›rlan›r ve kirifllerde ko-
pmalar oluflur. Olekranon (dirsek ekle-
mi arkas›ndaki kemik ç›k›nt›s›d›r) üze-
rinde romatoid yumrular görülebilir, ki
bu tipik bir bulgudur.
Hastal›k ilerledikçe el parmaklar›,
kök eklemlerinden itibaren serçe par-
ma¤› taraf›na bükülmeye bafllar, dirsek
eklemi tam aç›lamaz, omuzda yana do¤-
ru aç›l›m azal›r, diz eklemleri tam aç›la-
maz hale gelir ve yana do¤ru bükülür-
ler, ayak parmaklar›nda pençeleflmeler
ve buna ba¤l› olarak da uç k›s›mlar›nda
nas›rlaflmalar oluflur. Hastalar›n 1/3
kadar›nda boyun omurlar›nda da a¤r›
ve sertleflme görülür.
Hastal›¤›n uzun sürmesi sonunda
damar duvar› iltihab› ve sinirlerde ifllev
bozukluklar› da ortaya ç›kabilir. ‹ç or-
gan tutulumlar› çok enderdir.
Radyolojik tetkiklerde bafllangݍ afla-
mas›nda yaln›zca yumuflak doku gölge-
lerinde bir art›fl görülürken, daha sonra-
lar› eklem aral›klar›nda daralmalar ve
kemik dokusunda erozyonlar dikkati çe-
ker. Daha sonraysa, eklemlerdeki hasar
ve flekil bozukluklar› belirgin hale gelir.
Tan›:
El ve ayakta, üst k›s›m eklemlerinde
iki tarafl› simetrik eklem ilitihaplar›n›n
görülmesi ve bunlar›n en az alt› hafta
devam etmesi, tipik özelliklerdir. Bunla-
ra ek olarak deri alt› yumrular› da var-
sa tan› kesinleflmifl say›l›r.
Tedavi:
Tedavi, eklem zar› iltihab›n›n durdu-
rulmas›, flekil bozukluklar›n›n önlenme-
si, onar›m ve rehabilitasyon aflamalar›n-
dan ibarettir. Bu dönemlerde fizik teda-
vi uzman›, ortopedik cerrah, fizyotera-
pist, psikoterapist gibi uzmanlar›n bu-
lundu¤u bir ekip çal›flmas› gereklidir.
‹ltihap aflamas›nda, a¤r›y› azaltmak ve
gerginli¤i önleyip ifllevleri rahatlatmak
için steroid olmayan antienflamatuar ilaç-
lar kullan›l›r. Temelde tedaviye yönelik
olanlar› alt›n preparatlar›, penisilamin ve
ba¤›fl›kl›k bask›lay›c› ilaçlard›r. Yan etki-
leri nedeniyle dikkatli kullan›m gerekti-
rirler. Kortikosteroid ilaçlar da tedavide
kullan›lan önemli bir ilaç grubudur. Bun-
lar›n da sindirim sistemi ve metabolizma-
ya, böbrek üstü bezi fifllevlerine, kemik
metabolizmas›na olan yan etkileri dikka-
te al›nmal›d›r. Hastalarda eklemlerin atel-
lerle dinlenmeye al›nmas› ve içlerine ste-
roid ilaçlar›n uygulanmas› da yayg›n te-
davi yöntemlerindendir. E¤er bütün ted-
birler yetersiz kal›rsa sinovyan›n cerrahi
olarak ç›kar›lmas› gerekir. fiekil bozuk-
luklar›n›n önlenmesi için fizyoterapi ya-
n›nda atel uygulamalar› ve küçük cerra-
hi giriflimler gerekebilir. ‹leri derecede
hasar oluflan eklemlerde ileri cerrahi giri-
flimler uygulanarak artrodez (eklemlerin
sabit hale getirilmesi), kemik düzeltme
ameliyatlar› ve protezler uygulan›r. Re-
habilitasyon, tedavinin hemen her döne-
minde uygulanan temel tedavi ilkelerin-
den biridir. ‹yi motive edilebilen hastalar-
da tedavi sonuçlar› daima daha iyi olur.
P r o f . D r . M e t i n T ü r k m e n
Maltepe Üniversitesi, T›p Fakültesi
(Eklem Romatizmas›)
.
Ba¤›fl›kl›k, say›s›z görünmez düfl-
manla ayn› dünyay› paylaflmak duru-
munda olan bireyin evrimsel varoluflu-
nu, genetik yap›s›nda varolan kay›tl›
bilgileri ve yaflam sürecinde ö¤rendi¤i
yeni davran›fl biçimlerini uygun bir dü-
zen içinde, gerekti¤inde gerekti¤i kada-
r›yla kullanarak sa¤layan bir sistem
davran›fl›. Sistemin birimlerini, mikro-
organizma ya da tümorleri savaflta yo-
ketme e¤itimi alm›fl ve özelleflmifl, ya
da yard›mc› ifllevlere sahip özelleflme-
mifl birçok hücre ve ayr›ca hormonlar,
sitokinler, kemokinler, kompleman, im-
münglobulinler gibi çok say›da s›v›sal
bileflen oluflturur.
‹nsan ba¤›fl›kl›k sisteminin hücrele-
ri, kan ve lenfte dolaflan hücreler ola-
rak bulunmalar›n›n yan›s›ra, topluluk-
lar halinde lenfoid organlarda ve da¤›-
n›k olarak merkezi sinir sistemi d›fl›nda
tüm organlarda bulunur.
Ba¤›fl›kl›k sisteminin, savafltan so-
rumlu hücrelerinin tümü (Beyaz Kan
hücreleri) kemik ili¤inde ‘Hematopo-
etik Kök Hücre’ olarak adland›r›lan bir
hücreden oluflur. Hematopoetik kök
hücre, ilk ad›mda miyeloid ya da lenfo-
id hücrelerin kaynaklar›n› oluflturan
‘miyeloid’ ya da ‘lenfoid öncül hücrele-
re’ baflkalafl›r. Bu öncüllerin baflkala-
fl›mlar›n›n devam etmesiyle, miyeloid
seriden monosit, çok çekirdekli lökosit-
ler ve p›ht› keseciklerini (trombositleri)
oluflturan megakaryositler ve k›rm›z›
kan hücreleri, eritrositler, lenfoid seri-
dense T, B lenfositleri ve do¤al öldürü-
cü (NK) hücreler oluflur (fiekil 1).
Mikroorganizmalara karfl› koyma-
n›n en temel yolu, ajan›n vücut içine
girmesine engel olmak. Engelleme, de-
ri ve mukozalar gibi fiziksel engellerle
ve ba¤›fl›kl›k sisteminin s›v›sal bileflen-
leriyle sa¤lan›r. Bu engellere karfl›n, bir
enfeksiyon ajan› vücut içine girebilir.
Burada, ba¤›fl›kl›k sisteminin monosit
ve %98-99’unu nötrofillerin oluflturdu-
¤u çok çekirdekli lökositler, hücresel
savunman›n öncü hücreleri olarak en-
feksiyon ajan›n› yoketmeye çal›fl›r. Mo-
nosit ve nötrofiller enfeksiyon ajanlar›-
n› yutma (fagositoz) ve sindirme yete-
ne¤inde olan hücrelerdir. Monosit ve
nötrofillerce yutulan enfeksiyon ajanla-
r› bu hücrelerin tafl›d›klar› katyonik
proteinler, lizozim, laktoferrin ve çok
say›da enzimle ya da serbest oksijen ra-
dikallerinin ortaya ç›kmas›yla sonuçla-
nan ‘oksidatif patlama’yla öldürülür
(fiekil 2).
Eozinofil, bazofil ve nötrofil gibi üç
farkl› hücre tipi olan çok çekirdekli lö-
kositler, hücre içinde çok say›da granül
(tanecik) tafl›d›klar› için granülositler
olarak da adland›r›l›r. Granülositlerin
%98-99’u nötrofillerdir. Granüllerinin
içinde tafl›d›klar› öldürücü enzimleriy-
le, hücre içine ald›klar› mikroorganiz-
malar› çok k›sa süre içinde öldürürler.
Ancak mikroorganizmalar› öldüren
granül içerikleri kendileri için de öldü-
rücü oldu¤undan yaflam süreleri çok
k›sad›r. Eozinofiller, parazitlerle savafl-
ta görev yapan granülositlerdir. Bazo-
filler ve bazofillerin doku biçimleri olan
mast hücreleri, granüllerinde allerjik
10
Mart 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
ba¤›fl›kl›k S‹STEM
Yang›
(enflamasyon)
hücreleri
Fagosit
hücreler
Eosinofil
Bazofil
Lökositler
Makrofajlar
Do¤al
öldürücüler
Hedefsiz,
kendili¤inden
tepkiler
Edinilmifl,
hedefli
tepkiler
Timus
Kemik ‹li¤i
Ag
T-hücreleri
B-hücreleri
Makrofajlar
Antijen
sunumu
Antijen
sunumu
Ba¤›fl›kl›k ordusu: Ba¤›fl›kl›k sistemindeki özelleflmifl hücreler, hastal›k yap›c› ajanlarla savafl›yor.
hastal›klarda görev yapt›¤› bilinen kim-
yasal maddeleri tafl›r ve granül içerikle-
rini boflaltt›klar›nda afl›r› duyarl›l›k re-
aksiyonlar›na yol açarlar.
Monositler ve monositlerin dokula-
ra yerleflmifl biçimleri olan makrofajlar,
12-20 mikron çap›nda fasulye biçimin-
de çekirdekleri olan hücrelerdir. Mak-
rofajlar, tüm organlarda ve destek do-
kularda bulunur ve bulunduklar› yere
göre farkl› isimler al›rlar. Örne¤in, mer-
kezi sinir sisteminde bulunan makro-
fajlar, mikroglia diye adland›r›l›rken,
karaci¤erde bulunan makrofajlar Kup-
fer hücresi olarak adland›r›l›r. ‹simleri
farkl› farkl› da olsa, monositler ve mo-
nosit kökenli tüm bu hücreler fagosi-
tozla enfeksiyon ajan› öldürülme yete-
ne¤ine sahip olmalar›n›n yan›s›ra, ba¤›-
fl›kl›k sisteminin di¤er hücrelerini aktif-
leyen sitokinler ve ayr›ca doku hasar›n›
iyilefltiren büyüme faktörleri gibi s›v›sal
faktörler salg›lama özelli¤ine sahiptir-
ler. Monosit ve makrofajlar›n bir di¤er
özelli¤i, enfeksiyon ajanlar› ya da tü-
mörleri, ba¤›fl›kl›k sisteminin özellefl-
mifl hücreleri olan T lenfositlerinin ta-
n›yabilece¤i biçimde iflleyip sunmalar›-
d›r. Tümör ya da enfeksiyon ajanlar›n›n
parçalanm›fl T lenfositlerine sunulan
küçük protein dizileri, antijen olarak
adland›r›l›r. Bu nedenle monosit ve
makrofajlar, antijen haz›rlayan ve su-
nan hücreler olarak da isimlendirilir.
Lenfositler, 8-10 mikron (mikron:
metrenin onda biri) çap›nda, büyük çe-
kirdekli hücreler. T lenfositleri, yabanc›
ajanlar› ancak bireyin tamamen kendi-
sine özgü olan bir molekülünün (doku
uyum kompleksinin) cebinde küçük
parçalara ayr›lm›fl olarak sunuldu¤u
zaman tan›yabilir (fiekil 3).
T lenfositlerinin bir grubu (Ts, sito-
toksik T lenfositi), antijenlerin bir k›s-
11
Mart 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
M‹Nin HÜCRELER‹
fiekil 2. Mikroorganizmalar›n fagositik özellikli
Monosit ve Nötrofil granülositlerle öldürülmesi.
Hücre membran›na yap›flan bakteri bir kese içinde
fagosite edilir ve bu kese hücre içinde öldürücü
enzimler tafl›yan granüllerle birlefltirilir. Bakterinin
parçalanmas›n›n ard›ndan parçalanm›fl ürünler
ortama sal›n›r.
fiekil 1. ‹mmün sistemin hücreleri ortak bir kök hücrenin baflkalaflmas›yla kemik ili¤inde üretilir. Kök hücrenin ilk de¤iflimi Miyeloid ve Lenfoid Öncüller oluflturur.
Lenfoid öncüllerden geliflen T lenfositleri, bir di¤er baflkalafl›m aflamas›ndan sonra Yard›mc› (Ty) ve sitotoksik/süpresör (Ts) hücrelerine dönüflür. Lenfoid öncülden
geliflen B lenfositleri uyar›lar›n ard›ndan antikor salg›lama yetene¤indeki plazma hücrelerine (P) dönüflürler. Lenfoid öncülden geliflen bir di¤er hücre Do¤al öldürücü
(NK) hücresidir. Miyeloid öncül hücre dokularda Makrofajlara (MF) dönüflen Monositlerleri, trombositleri oluflturan Megakaryositleri ve mikroorganizmalarla savaflta
ön safhalarda görev yapan Eozinofil, Bazofil ve Nötrofil gibi ‘Çok çekirdekli Lökositler’ (PNL)’i oluflturur.
Ba¤›fl›kl›k Sisteminin Hücreleri
Kök hücre
Lenfoid öncül
Miyeloid öncül
Lenfositler
Granülositler
B-hücresi
öncülü
T-hücresi
öncülü
Do¤al
öldürücü
hücre
Nötrofil
Eozinofil
Bazofil
Mast hücresi
Makrofaj
Dendritik hücre
Ts hücresi
Ty hücresi
Bellek
hücresi
Plazma
hücresi
Monosit
Bakteri
Bakteri
Bakteri
I-Tan›ma
II-Yap›flma
III-Fagasitoz
IV-Füzyon
V-Öldürme
VI-Sal›m
m›n› doku uyum kompleksi ailesinin
özel bir s›n›f›nda tafl›nd›¤› zaman tan›-
yabilir ve tan›d›¤› zaman hücre içinde
saklad›¤› granüllerini boflaltarak bu
hücreyi öldürür. T lenfositlerinin di¤er
grubu (Ty, Yard›mc› T lenfositi), anti-
jenleri bu kez ikinci bir doku uyum
kompleksi molekülüne ba¤l›yken tan›-
yabilir. Bu tan›man›n ard›ndan yard›m-
c› T lenfositi, bir yandan kendi kendisi-
ni ço¤alt›rken, di¤er yandan sitokin ad›
verilen s›v›sal faktörler salg›layarak
tüm ba¤›fl›kl›k sistemi hücrelerini ya-
banc› istilas›na karfl› uyar›p onlar›n da Dostları ilə paylaş: |