Microsoft Word Düzeltilmis tez


Verginin Konusu ve Mükellefleri



Yüklə 0,62 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə71/86
tarix20.05.2022
ölçüsü0,62 Mb.
#58753
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   86
sigorta sektörü yüksek lisans tezi

3.6.2.1.1 Verginin Konusu ve Mükellefleri 
Verginin konusu, kanuni mükellefiyetin yöneldiği mal ve hizmetler, iktisadi 
ve hukuki işlemler, birtakım fiil ve olaylardır. Özetle verginin üzerinden alındığı 
“şey” veya “işlemler” verginin konusu olmaktadır. Verginin konusu, sadece verginin 
ne üzerine konulduğunu gösteren genel ve soyut bir kavram olmaktadır
181

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28. ve sonraki maddelerinde BSMV 
düzenlenmiştir. Söz konusu verginin yükümlüsü sigorta şirketleri olup, katma değer 
vergisinde olduğu gibi bu bir ara yükümlülüktür ve vergi netice itibari ile 
hizmetlerden yararlanan kimselere yansıtılmaktadır. 
Gider vergilerinin yürürlükte olan banka ve sigorta muameleleri vergisi 
kanununun 28. maddesine göre vergiyi doğuran olay; “Banka ve sigorta şirketlerinin 
10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler 
179
Mualla ÖNCEL, Ahmet KUMRULU ve Nami ÇAĞAN , s. 419. 
180
A. AKDOĞAN s. 260. 
181
S.TUNCER, s. 122. 


94
hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler 
dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları 
paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. 
Bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi 
lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar (kendileri 
veya başkaları hesabına menkul kıymet alıp satmayı, alım-satıma tavassut etmeyi 
veya alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı borçları ödemeyi taahhüt etmeyi meslek 
haline getirenlerin bu faaliyetleri dolayısıyla lehlerine kalan paralar ile mevduat faizi 
vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak 
para toplama işiyle uğraşanların topladıkları paralara sağladıkları gelir ve menfaatler 
üzerinden komisyon, ücret, hizmet karşılığı gibi adlarla aldıkları paralar dâhil) da 
banka muameleleri vergisine tabidir. 
2279 sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada belirtilen 
muamele ve hizmetlerden herhangi birini devamlı olarak yapanlar bu Kanunun 
uygulanmasında banker sayılırlar. Bir şahsın münhasıran altın alım ve satımı ile 
uğraşması banker sayılmasını gerektirmez.” ifadesiyle tanımlanmıştır.
 
Vergi uygulamalarına bağlı olarak ortaya çıkan hukuki ilişki, temelinde bir 
borç-alacak ilişkisi olma özelliğini taşımakta ve bu niteliğine bağlı olarak yetki ve 
yükümlülükleri kanun ile belirlenen vergi alacaklısı ve vergi borçlusu olmak üzere 
iki tarafa sahip bulunmaktadır. İlişkinin bir tarafında yer alan vergi alacaklısı, 
vergilendirme yetkisine sahip kamu kuruluşları olarak karşımıza çıkmaktadır. 
İlişkinin diğer tarafında yer alan ve belli miktardaki vergiyi vergi alacaklısına ödeme 
yükümlülüğü altında bulunan vergi borçlusu ise, “vergi kanunlarına göre kendisine 
vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişi” ifadesiyle VUK’ nun 8. maddesinde 
tanımlanan mükellef olmaktadır
182

 
Banka ve sigorta muameleleri vergisini doğuran olayın meydana gelebilmesi 
için gerekli ilk unsur, işlemin taraflarından birisinin banka, sigorta şirketi, banker 
182
A. KIRMAN, s.
195. 


95
veya bunlar gibi değerlendirilen kişi ve kuruluşlar olmasıdır. Doğal olarak ilişkide 
hizmeti veren ve bu hizmetten yararlanan taraf ya da hizmetten yararlanmamakla 
birlikte ilişkinin karşı tarafında yer alan bir kişi bulunmaktadır. Yapılan hizmete 
bağlı olarak bir vergilendirme yapılabilmesi diğer bir ifade ile hizmetten 
yararlanılması sonucunda bu hizmet karşılığında yapılan harcamaya bağlı olarak 
banka ve sigorta muamelelerinin ortaya çıkabilmesi, bu hizmeti veren kişi ya da 
kuruluşun belli bir özelliğe sahip olması gereğini ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle 
söz konusu verginin ortaya çıkabilmesi için kanun tarafından belirlenen kişi ve 
kuruluşlar tarafından yine saptanan özelliklerdeki işlemlerin yapılması gerekliliği 
bulunmaktadır. Hizmeti verenin ilgili mevzuatın aradığı şartları içeren ve bu nedenle 
banka ya da sigorta şirketi olarak değerlendirilebilen bir kuruluş olması 
gerekmektedir
183

Gerek sigorta şirketlerinin gerek reasürans şirketlerinin yapacakları işlerin 
kapsamının belirlenmesi, banka ve sigorta muameleleri vergisini doğuran olayın 
unsuru olarak aranan işlem şartı açısından bir önem taşımamaktadır. Yapılan işlemin 
doğrudan sigortacılık işlemi, sigortacılık işlemi olmamakla birlikte sigorta şirketi 
tarafından yapılabilecek bir işlem ya da yasak olmakla birlikte sigorta şirketi 
tarafından yapılan bir işlem olması BSMV’ ye tabi tutulmak anlamında durumu 
etkilememekte, Kanunun 28. maddesinde bankalar açısından geçerli olan ve her türlü 
işlemin vergilendirme açısından yeterli görülmesi esası sigorta şirketleri açısından da 
geçerli bulunmaktadır
184

Vergi gerçekte sigorta şirketlerince, hizmetten yaralananlara (müşterilerine) 
hizmet bedeli ile birlikte yansıtılmaktadır. Banka ve sigorta şirketlerinin vergi 
karşısındaki konumu, bir aracı mükellef olmaktan ileriye gitmemektedir.
185
Aracı 
mükellef, kanuni mükellef durumunda bulunan kişinin ödemiş olduğu bir vergiyi 
başkasına aktarması sonucu karşılaştığı durumu belirtmektedir. Vergiyi ödeyen kişi 
ile mal varlığında azalma olan kişi farklı olabilir. Vergi sorumlusu ya da aracı 
183
A. KIRMAN, ss. 47-48. 
184
Oktay UĞUR, Sigortacılık Faaliyetlerinin BSMV Karşısındaki DurumuVergi Dünyası, 
Ağustos 1999, Sayı 228, s. 36. 
185
Nurettin BİLİCİ, Vergi Hukuku, 15. Baskı, Ankara 2007, s. 269. 


96
(mutavassıt) ödeyici, verginin kaynakta kesilmesi usulünde, vergiyi kesip alacaklı 
vergi dairesine yatırmak durumunda bulunan kişidir. Aracı ödeyici( vergi sorumlusu) 
vergiyi kendi mal varlığından değil, asıl mükellefin malvarlığından ödemiş 
olmaktadır
186

BSMV’ nin dolaylı vergiler grubunda yer alması, bankacılık ve sigortacılık 
sektörünün ülke ekonomisindeki yerinin gelişmiş ülkelere oranla daha düşük 
düzeyde olmasından dolayı hizmetleri sonucunda doğan verginin yükünü 
müşterilerine aktarmaktadırlar. Arz elastikiyetinin talep elastikiyetinden yüksek 
olması durumunda verginin tüketici üzerinde kalan kısmı daha fazladır. Türkiye’deki 
durum ise bu ifadenin ötesine geçerek verginin mükellefi olan sigorta şirketleri, 
ekonomik konjonktürden faydalanarak vergiyi bütünüyle tüketicilere yansıtmaktadır. 
Mali anestezi olarak da ifade edilen bu durum Kişinin, mal veya hizmeti satın 
alırken, yaptığı ödemenin bir bölümünün vergi için olduğunun farkına 
varamamamsıdır
187


Yüklə 0,62 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   86




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin